Biyoçeşitliliğin Korunması
Biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülmesine verilen değeri, objektif bir biçimde belirlemek güçtür. Çünkü bu değerlendirme, değerlendirmeyi yapan kişinin bakış açısına fazlasıyla bağlıdır. Ancak yine de, tanımlanmış olan genel nitelikteki 3 neden; biyoçeşitliliğin yeterince korunması için destek sağlamaktadır;
-
Yararlılık açısından, biyoçeşitliliğin (elemanlarının) biyolojik kaynak olarak kullanımı; en büyük ilgiyi çekmektedir. Bu şekilde biyoçeşitlilik temelde, kazançlı (karlı) işlerin geliştirilmesi için bize imkanlar sağlamaktadır.
-
Üstelik, biyoçeşitliliğin korunması için yapılan bir seçim; kendi canlı çevremiz için yapılmış bir seçim olmaktadır. İnsanoğlu, ekolojik sistemin bir parçasıdır ve bu yüzden de sisteme saygı duymalıdır.
-
Biyoçeşitliliğin değeri; nihayetinde estetik, kendine özgü ve etik bir yolla karakterize edilebilir. Doğanın, ressamlara, sairlere müzisyenlere ilham verme biçimi ve onlar tarafından kullanım şekli; el ile tutulamaz olan bu servete bağlanmamızı sağlamaktadır.
-
Biyoçeşitliliğin Korunmasındaki Zorluklar:
-
Ekonomik ;
ülkelerin makro-ekonomik göstergeleri arasına biyoçeşitliliğin dahil edilmesi yoluyla, biyolojik çeşitliliğin değeri aşağıdaki şekilde tanımlanabilir:
a) gerçek değeri ile (TIP ve genetik mühendisliği),
b) faaliyetlerden gelen kazanç ile (eko-turizm, bozulan biyoçeşitliliğin düzeltilmesi maliyeti) -
idari ;
kamusal ve ticari örgütlerin, donanma ve ordunun, sivil toplum örgütlerinin, yerel popülasyonların ve halkın genel katılımı yoluyla ortaklık yapısının oluşturulması
-
Yasal ;
biyoçeşitlilik öğelerinin yürürlükteki tüm kanunlara dahil edilmesi, biyoçeşitliliğin korunmasını destekleyen yasaların çıkarılması
-
Bilimsel ;
karar-verme sürecine resmi nitelik kazandırılması, biyoçeşitlilik göstergelerinin aranması (biyoçeşitlilik göstergelerine çalışmalarda yer verilmesi), biyoçeşitlilik ölçütlerinin belirlenmesi, izleme sürecinin geliştirilmesi
-
-
'Artemia salina' Örneği:
( Biyoçeşitliliğin Potansiyel-Ekonomik Değeri )
'Artemia' olgusu ve bu türün kültür-balıkçılığı ile ilişkileri; biyoçeşitliliğin ekonomik değeri henüz keşfedilmemiş ve büyük bir potansiyele sahip olan örneklerinden biridir.
'Artemia salina'; kabuklular familyasından bir 'zooplankton'dur. Muhtemelen yıllarca 'tuzlu su karidesi' ('salina shrimp') olarak bilinmektedir. Çünkü bu tür; yaşam döngüsünün tamamını tuzlu sularda geçirmektedir.
'Artemia salina'; tuza oldukça dayanıklı olup, 3-30 ppt tuzluluk değeri ile 15-55 oC sıcaklık değeri arasında yaşamını sürdürebildiği ikili yaşam biçimi (modu) bulunmaktadır:
-Mod.1; 'nauplii' ('Artemia salina'nin yüzmedeki ilk safhası) yavrusu olarak; annesinin 'ovisac' dağarcığından canlı olarak doğmaktadır.
-Mod.2; 'Artemia salina' türünün yetişkinlerinin yaşadığı ortam dahilindeki habitatın kuruduğu ve tuzluluk oranının yükselmeye başladığı bir durumda, sert bir kapsül veya kist içine alınmaktadır. Böylece embriyolar, bir uyku dönemi yaşayarak, bu esnada tamamen kurumaya, 100 oC 'nin üzeri veya 0 oC sıcaklık değerlerine, yüksek enerjili radyasyona ve çeşitli organik çözücülere karşı bir direnç kazanırlar. Kurumuş olan kistler, yavru popülasyonunda herhangi bir kayıp olmaksızın yıllarca saklanabilmektedir. 'Artemia salina' embriyosunun, normal gelişimini başlatmak için yalnızca su ve oksijen gerekli olmaktadır (Treece, 2000).
1930 yılında bazı araştırmacılar 'Artemia salina'nin, yeni yavrulamış olan balık larvalarınca bir besin maddesi olarak kullanıldığını belirlemişlerdir. 1950 yılında A.B.D.'nin Kaliforniya Eyaletindeki San Francisco Körfezinde bulunan tuz yatakları ile Utah Eyaletindeki 'Büyük Tuz Gölü' ('Great Salt Lake') olmak üzere, iki farklı kaynaktan elde edilen ticari ürünler, 'akvaryum' ticareti için çok düşük kalan bedellerle (1 Kg fiyatı 10 ABD Dolarından daha az) piyasaya sürülmüştür (Dhont ve Sorgeloos, 2002).
1960-1970'lerde ise, kültür-balıkçılığının gelişmesi ile birlikte, 'Artemia salina'nin kullanımı; kolaylığı ve larval organizmalar için bir besin değeri oluşturması açısından daha yaygın bir duruma gelmiştir.
'Artemia salina'nin uyumakta olan kistlerinin, konserve kutuları içinde uzun süreler boyunca saklanabilir özellikte olması ve yalnızca 24 saatlik bir inkübasyon (kuluçka süreci) ile 'hazır besin' elde edilebilir özellikte olması gerçeği; 'Artemia salina' türünü, kültür-balıkçılığı açısından en uygun ve işçiliği düşük bir canlı besin kaynağına dönüştürmektedir (Bengston ve diğerleri, 1991).
1980'lerin ortasından bu yana, 'Artemia salina' kist'i tüketimi; deniz balığı ve karidesinde küresel bir artışın bir sonucu olarak, ticari larva kültürü üretimi yılda birkaç yüz ton'lara ulaşmış bulunmaktadır. Son yıllarda kültür-balıkçılığına aday olabilecek birkaç tür içinden 'Artemia salina'nin kullanılması sonucunda, pilot bölge uygulaması ile başlatılmış olan bir projeden, ticari larva kültürü üretimine doğru başarılı bir geçiş yapılabilmiştir. Örneğin, Akdeniz'de tuza dayanıklı deniz balıkları ile ilgili kültür-balıkçılığında gözlenen ticari patlama; esas olarak 1970'ler sonrasında 'Artemia salina'nin kullanılmasına bağlı kalmıştır (Gerakis ve Koutrakis, 1996).
Günümüzde ise yeryüzü üzerindeki 'Artemia salina' kistlerinin ticari yayılımının yaklaşık olarak %90 oranı; A.B.D.'nin Utah Eyaletindeki 'Büyük Tuz Gölü' ('Great Salt Lake')'den karşılanmaktadır (2001 yılındaki ham ürün ağırlığı: 8,150 ton). 'Artemia salina' kistleri; küresel anlamda kültür-balıkçılığını destekleyen bir sektör olarak, kilogram başına 25-150 ABD Doları arasında değişen bir bedel ile satılmaktadır (normalde yüksek kaliteli kistlerin her bir gramında 200.000-300.000 adet 'Artemia salina'nin doğan formu olarak 'nauplii' yavrusu bulunmaktadır).
Ekoloji
-
Ekosistem hizmetleri
-
Biyoremediasyon Nedir ? Biyoremediasyon Teknikleri Nelerdir ?
-
Enerji Bağımsızlığı Nedir ?
-
İklim Araştırmaları
-
Sera Etkisi - Atmosferdeki karbondioksitin sera gazı etkisindeki yeri nedir?
-
CO2 Salımları
-
İklim Bilimi - İklimi Nasıl Değiştiriyoruz
-
Ağır Metallerin Sağlık Üzerine Etkileri
-
Küresel Isınmanın Sonuçları
-
Asit Yağmurlarının Çevre Üzerine Etkileri
-
Tür Çeşitliliğinin Korunması
-
Biyolojik Mücadele Kavramı
-
Atık Suların Kullanım Alanları
-
Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır? Kaynak: Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır?
-
Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi