Biyolojik terorizm ve Biyolojik terör hakkında bilgi
Biyolojik Terör (Biyoterörizm) Nedir?
Biyoterörizm; kişiler, gruplar veya hükümetler tarafından gerek ideolojik, gerekse politik veya finansal kazanç sağlamak amacıyla hastalık yaratıcı patojenlerin açık veya gizli şekilde yayılmasıdır.
Biyolojik silahlar nelerdir?
Biyolojik silahlar, başkalarına zarar vermek amacıyla maksatlı olarak kullanılan bakteri veya virüs gibi enfeksiyöz ajanlardır. Bu tanım sıklıkla biyolojik olarak oluşan toksin ve zehirleri de kapsar. Biyolojik savaş ajanları hem canlı mikroorganizmaları (bakteriler , protozoalar, ricketsia, virüsler ve mantarlar); hem de mikroorganizmalar, bitkiler veya hayvanlarca üretilen toksinleri ( kimyasal maddeleri ) içerir. Bu ajanların bazıları yüksek derecede öldürücüdür. Diğerleri de daha çok güçsüz bırakıcı rol oynar. Bazı yazarlar geleneksel tedavi metotlarını yanıltacak veya spesifik bir etnik grubu hedef alacak yeni, genetik mühendisliği ile elde edilmiş ajanların muhtemel kullanımından da bahsetmektedir.
Biyolojik Silahlar Tehlikeli midir?
Biyolojik silahlar yüksek düzeyde harabiyet vericidir. Uygun ortamlarda kendilerini çoğaltır, kalıcı hale getirebilir. Tüm koruyucu önlemleri etkisiz kılacak şekilde kendilerini mutasyona uğratabilirler. Kimyasal silahlar , tüm şiddetlerine karşın dağıldıklarında veya sulandırıldıklarında daha az öldürücüdür. Fakat biyolojik silah olarak kullanılan hastalık yapıcı mikroorganizmaların en ufak miktarı bile öldürücü olabilir. Örneğin; Botulinum toksininin kimyasal bir sinir ajanı olan Sarin 'den 3 milyon kat daha güçlü olduğu belirtilmiştir.
Biyolojik Silahlar Bugüne Kadar Bir Savaşta veya Terörist Eylemde Kullanıldı mı?
Evet, kullanılmışlardır. M.Ö. 6. yüz yıldaki Persler 'den, yakın geçmişteki İran - Irak savaşına kadar birçok kez kullanılmıştır. Hatta sivil toplum kesiminde de bu olayın bir örneği 1984 Eylülünde yaşanmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde Dallas Oregon'da bir yerel seçimin sonuçlarını etkilemek amacıyla bir grup tarafından bölgede restoranlarda ki salata barlarına salmonella typhi karıştırılmak suretiyle 750 kişinin zehirlenmiştir. Nisan 1979'da Sverthlovsk (Rusya) şehrinde çıkan 64 kişinin ölümüyle sonuçlanan, 96 kişiyi kapsayan şarbon salgını, biyolojik silah etkeni olarak çalışılan bir laboratuardan kaza sonucu ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Bu tahmin Ruslar tarafında doğrulanmamıştır.
Bir Biyoterörist Saldırı ile Doğal Bir Salgını Nasıl Ayırmalı?
Biyolojik bir silah ajanı ile yapılan saldırı genellikle gizlidir. Bu yüzden böyle bir saldırının tespit edilebilmesi için değişik biyolojik silah ajanları ile ilgili klinik sendromların tanınması gerekir. Hekimler ilk kurbanları belirleyebilmeli ve hastalık şekillerini tanıyabilmeli. Bu da koruyucu sağlık sisteminin değişik kademelerinde bilgi paylaşımı ile entegre eş zamanlı epidemiyolojik izlem sistemlerini gerektirir.
Biyolojik silah saldırısını düşündüren şüpheli salgınların birincil kriterleri şunlar olabilir;
Daha önce bölgede görülmeyen hastalık (mikrobu)
Alışılmadık antibiyotik direnci
Tipik olmayan klinik görünüm. Vaka dağılımının coğrafi ve/veya zamansal olarak tutarsız olması. (Örneğin; kısalmış zaman seyri)
Diğer tutarsız elemanlar ise şunlardır;
- Vaka Sayısı
- Hastalanma veya ölüm oranları
- Hastalık görülme sıklığından sapmalar
Bu Patojenler Ne Kadar Bulaşıcıdır?
Potansiyel Biyolojik Silah Ajanlarından sadece veba, çiçek ve viral hemorajik ateş insandan insana damlacık enfeksiyonu ile bulaşır ve bunlar standart enfeksiyon kontrol önlemlerinden (özel giysiler, göz korumalı maske, eldiven) fazlasını gerektirir. Hangi ajan kullanıldığına bakılmaksızın tüm potansiyel biyolojik silah kurbanları izole edilmelidir. Bu hastalarla ilgilenen sağlık personeli standart korunma yöntemlerinin yanı sıra HEPA Maskesi (yüksek hava filtre özellikli maske) kullanmalıdır.
Biyolojik Terör Ajanları
Şarbon
Şarbon, Bacillus anthracis adlı spor oluşturan bir bakteri tarafından meydana getirilen akut bir hastalıktır. Şarbon çoğunlukla çift tırnaklı memelilerde görülür. İnsanları da enfekte edebilir. Hastalığın semptomları nasıl alındığına göre değişmekle birlikte genellikle temastan sonra 7 gün içerisinde görülür. İnsandaki şarbonun en ciddi formları akciğer şarbonu, cilt şarbonu ve barsak şarbonudur.
Akciğer şarbonunun başlangıç belirtileri soğuk algınlığına benzer. Birkaç gün içerisinde ciddi solunum problemleri ve şoka kadar ilerler. Akciğer şarbonu sıklıkla öldürücüdür.
Barsak şarbonu basille kirlenmiş yiyeceklerin alımını takiben başlar ve sindirim sisteminin akut bir enflamasyonu şeklindedir. Başlangıçta bulantı , iştah kaybı , kusma ve ateş ile başlayan belirtileri , karın ağrısı , kan kusma ve şiddetli ishal takip eder.
Şarbonun insandan insana direkt bulaşımı görülebilirse de çok nadirdir. Bu yüzden aynı bulaş kaynağıyla temas etmediği sürece hastayla teması olan arkadaş, eş, çocuk gibi kişilerin bağışıklanmasına gerek yoktur.
Şarbonla karşılaşmış kişilerde enfeksiyon antibiyotik tedavisi ile engellenebilir. Şarbonda erken antibiyotik tedavisi esas olup, gecikme yaşam şansını azaltır. Şarbon genellikle penisiline, doksisikline ve florakinolonlara duyarlıdır.
Çiçek
Çiçek hastalığı 1977 yılında tüm dünyada yok edilmiş bir hastalıktır. Çiçek hastalığının sebebi variola virüsüdür. Kuluçka süresi virüsle karşılaşılmasını takiben 12 gündür. ( 7- 17 gün )
Başlangıç belirtileri yüksek ateş, bitkinlik, baş ve sırt ağrısıdır. 2-3 gün içerisinde yüzde , kolda ve bacakta daha belirgin olan karakteristik döküntüler başlar. Bütün bölgelerde aynı anda başlayan döküntüler aynı fazda olup, yassı kırmızı lezyonlar şeklindedir. Lezyonlar iltihapla doludur ve ülserleşirler. 2. haftanın başlarında kabuklanırlar. Ülserli yaraların kabukları 3-4 hafta sonra dökülür.
Çiçek hastalarının çoğunluğu iyileşirken vakaların % 30'unda ölüm görülür. Hastalık şüphesi bulunan kişinin tükürük ve benzeri salgılarıyla yüz yüze teması bulunan kişilere bulaşır. Çiçek hastaları hastalığın birinci haftası sırasında en bulaştırıcı dönemdedirler. Çünkü bu dönem salyada en çok virüsünün bulunduğu dönemdir. Bununla birlikte bulaştırma riski tüm kabuklar dökülene kadar devam edebilir.
Çiçek hastalığına karşı rutin aşılama Amerika'da 1972 yılında sona ermiştir. 1972'den önce aşılanmış olan kişilerdeki bağışıklık düzeyi kaldıysa bile şüphelidir. Bu yüzden bu kişiler hassas olarak değerlendirilmelidir. Toplumda hastalığı önlemek için aşı tatbiki önerilmemektedir. Çiçek virüsüyle karşılaşmış kişilerde 4 gün içerisinde uygulandığı takdirde aşılama hastalığın şiddetini azaltabilir hatta engelleyebilir. Çiçek hastalığına karşı uygulanan aşı yine başka bir canlı virüs olan "vaccinia" yı içerir. Aşıda çiçek virüsü yoktur.
Çiçeğe karşı etkinliği kanıtlanmış bir tedavi yoktur. Ancak yeni antiviral ajanlar geliştirme yönünde çalışmalar devam etmektedir. Çiçek hastalarında sekonder bakteriyel enfeksiyonların önlenmesinde destekleyici tedavi (damar içi sıvılar, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler, vb.) ve antibiyotikler faydalıdır.
Akciğer tipi Veba
Veba, insan ve hayvanda Yersinia pestis adlı bakteri tarafından oluşturulan bir enfeksiyon hastalığıdır. Y.Pestis dünya üzerinde birçok bölgede kemirgenler ve bunlarda konaklayan pirelerde bulunur. Akciğer tipi veba, Y.Pestis'in akciğerleri enfekte etmesi ile meydana gelir.
Akciğer tipi vebanın ilk belirtileri ateş, baş ağrısı, zayıflık, kanlı veya sulu balgam üreten öksürüktür. Hastalık 2 - 4 günde gelişerek septik şoka neden olur ve tedavi edilmezse ölüm gerçekleşebilir.
Hastalık yüz yüze teması olan kişiler arasında damlacık enfeksiyonuyla yayılır. Akciğer vebasının erken tedavisi esastır. streptomisin, tetrasiklin ve kloramfenikol gibi birkaç antibiyotik etkilidir. Vebaya karşı aşı yoktur. Hastayla yüz yüze teması olan kişilerde 7 günlük koruyucu antibiyotik tedavisi faydalıdır.
Botulism
Botulism, Clostridium botulinum isimli bakteri tarafından oluşturulan toksinin meydana getirdiği ve kas felci yaratan bir hastalıktır. Botulism'in 3 ana tipi vardır.
Gıda kaynaklı Botulism; toksin içeren gıdayı alan kişilerde görülür ve 1-2 gün içerisinde hastalığa neden olur. Gıda kaynaklı Botulism halk sağlığı açısından acil bir durumdur. Zira toksinle bulaşmış olan gıda hastanın yanı sıra diğer kişilerin de tüketimine hala açık olabilir.
1-Çocuk Botulismi; barsak kanalında Colostridium Botulinum bulunan az sayıdaki hassas çocukta görülür.
2-Yara Botulismi; Yaraların toksin salgılayan Colostridium Botulinum ile enfekte olması sonucu görülür.
3-Gıda botulisminde semptomlar toksin içeren gıdanın alımını takiben 6 saat ila 2 hafta (çoğunlukla 12-36 saat ) arasında başlar.
Botulism semptomları arasında çift görme, bulanık görme, göz kapaklarında sarkma, kelimeleri yuvarlayarak konuşma, yutma güçlüğü, ağız kuruluğu, kaslarda güçsüzlük (önce omuzlar daha sonra üst kollar, ön kollar, uyluklar, baldır) sayılabilir. Solunum kaslarının felci, mekanik solunum yardımı yapılmadığı takdirde solunumun durmasına ve ölüme neden olur.
Botulism insandan insana bulaşmaz. Gıda Botulism'i her yaş grubunda görülebilir. Botulisme karşı geliştirilen antitoksin hastalığın erken dönemlerinde uygulandığında belirtilerin şiddetini azaltmada etkilidir. Hastaların çoğunluğu destekleyici tedaviyi takiben haftalar veya aylar sonra iyileşirler.
CDC* Resmi Sağlık Önerileri
(*) Centers for Desease Control and Prevention
12 Ekim 2001 tarihinde Health Alert Network yoluyla dağıtılan resmi bildiridir
ŞARBON (ANTRAKS) VE DİĞER BİYOLOJİK AJANLARLA GERÇEKLEŞTİRİLEN TEHDİTLER KARŞISINDA ÖNERİLEN TEDBİRLER;
Amerika Birleşik Devletlerinde birçok topluluk ve kurumda şarbon basili içeren mektuplarla yapılan tehditler meydana gelmektedir. Bunlardan birçoğu boş zarf iken, bazılarında tozlu materyaller mevcuttu. Bu kılavuzun amacı bu tip olayların nasıl ele alınacağı konusunda tavsiyelerde bulunmaktır.
PANİĞE KAPILMAYIN
1-Şarbon organizmaları deride, Mide-barsak sisteminde veya akciğerlerde enfeksiyon oluşturabilirler. Bunun oluşabilmesi için organizmanın hasarlı deriye temas etmesi, yutulması veya solunum yoluyla ince partiküller halinde alınması gereklidir. Hastalık şarbon sporlarıyla karşılaşılmasından hemen sonra uygun antibiyotiklerle yapılacak bir tedaviyle önlenebilir. Şarbonun bir kişiden diğerine bulaşımı yoktur.
2-Şarbonun gizli bir saldırı ajanı olabilmesi için çok ince partiküller halinde havayla karışması gerekir. Bunu yapmak oldukça zordur. Çok büyük teknik yetenek ve özel ekipman gerektirir. Eğer bu küçük partiküller solunduğunda hayatı tehdit eden akciğer hastalıklarına neden olabilir. Ancak erken tanı ve tedavi etkilidir.
ÜZERİNDE ŞARBON TEHDİTİ YAZILI ŞÜPHELİ PAKET VEYA MEKTUP ALINDIĞINDA ;
1-Zarfı sallamayın ve şüpheli mektubun içeriğini dökmeyin.
2-Zarfı veya paketin içindeki içeriğin sızıntısını engellemek için plastik bir torbaya veya benzer bir kaba koyun
3-Eğer içine koyacak bir şey yoksa , zarfı veya paketi giysi, kağıt, veya çöp bidonu gibi bir şeyle kapatın ve bunu açmayın.
4-Odayı terk edin ve kapıyı kapatın. Hiç kimsenin buraya girmemesi için bölgeyi boşaltın.
5-Tozun veya şüpheli içeriğin yüzünüze bulaşmasını engellemek için, ellerinizi sabun ve suyla yıkayın.
6-Daha sonra
Evdeyseniz olayı derhal polise bildirin.
İşteyseniz olayı yine derhal polise bildirin ve varsa bina güvenlik görevlisini ve en yakın amirinizi bilgilendirin.
7-Bu şüpheli mektup yada paket ilk fark edildiğinde odada bulunan herkesin bir listesini yapın. Bu listeyi hem bölgenizdeki sağlık yetkililerine, hem de soruşturmayı yönetecek olan güvenlik ekiplerine veriniz.
İÇİNDE TOZ OLAN BİR ZARF VARSA VE BU TOZ YÜZEYE DÖKÜLMÜŞSE;
1-Tozu temizlemeye çalışmayın. Dökülen içeriği derhal elbise , kağıt, veya çöp bidonu gibi bir şeyle kapatın ve bunu açmayın.
2-Odayı terk edin ve kapıyı kapatın. Hiç kimsenin buraya girmemesi için bölgeyi boşaltın.
3-Tozun veya şüpheli içeriğin yüzünüze bulaşmasını engellemek için, ellerinizi sabun ve suyla yıkayın.
4-Daha sonra
Evdeyseniz olayı derhal polise bildirin.
İşteyseniz olayı yine derhal polise bildirin ve varsa bina güvenlik görevlisini ve en yakın amirinizi bilgilendirin
5-Bu toz ile kirlenmiş olan giysilerinizi mümkün olduğu kadar çabuk çıkartın, plastik bir torbaya veya ağzı mühürlenebilecek bir kaba koyun. Giysinin konduğu bu torba veya kap olaya müdahale eden birimlere verilmelidir.
6-Sabun ve suyla mümkün olduğu kadar çabuk bir duş alın. Çamaşır suyu veya benzer maddeleri derinize tatbik etmeyin.
7-Eğer mümkünse odada veya bölgede olup, toz ile temas eden herkesi n bir listesini yapın. Bu listeyi daha sonraki tıbbi takip de kullanılmak üzere yerel sağlık ekibine ve soruşturmayı yürütecek olan güvenlik güçlerine iletin.
ŞÜPHELİ MADDENİN HAVA İLE TEMASI DURUMUNDA;
1-Bölgede ki vantilatörleri veya havalandırma birimlerini kapatınız.
2-Derhal bölgeyi terk ediniz.
3-Diğerlerini bu bölgeden uzak tutmak için kapıyı kapatın.
4-Daha sonra;
Eğer evdeyseniz 112 ve 155'i arayınız.
İşteyseniz yine 112 ve 155'i arayınız. Durumdan bina güvenlik görevlinizi ve amirlerinizi haberdar ediniz.
5-Mümkünse binanın tüm havalandırma sistemini kapatın.
6-Mümkünse kirlenmenin olduğu bölgede bulunan herkesin bir listesini yapın. Bu listeyi daha sonraki tıbbi takip de kullanılmak üzere yerel sağlık ekibine ve soruşturmayı yürütecek olan güvenlik güçlerine iletin.
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar