Dang Humması (Dengue Fever) Hastalığı , Dengue ateşi nedir ?
Dang Humması (Dengue Fever) Hastalığı, Kırık kemik humması hastalığı nedir? Belirtileri ve bulaşma yolları nedir ?
Dengue ateşi ülkemizde (viral hemorajik ateş sürveyansı kapsamında) bildirimi zorunlu bir hastalıktır.
Dang humması, ya da dang humması; Hastalık dang virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur. Sivrisinekler dang virüsünü bulaştırır. (ya da yayar). İnsanların kemikleri kırılır gibi şiddetli ağrı çekmesine neden olduğu için, Dang humması “kırık kemik humması” olarak da bilinir.
Dang humması hakkında yazılan ilk veriler yıllar öncesine dayanıyor. Jin Hanedanı zamanından bir Çin tıp ansiklopedisi, muhtemelen dang hummasına yakalanan bir insandan bahsetmektedir. Kitap, uçan böceklerle ilgisi olan bir “su zehrinden” bahsediyordu. Aynı zamanda 17. yüzyıldan (1600’ler) kalan ve dang humması salgınlarından (hastalığın kısa sürede büyük bir hızla yayıldığına dair) bahsediyor olma olasılıkları bulunan yazılar da mevcuttur. Bilinen muhtemelen en eski dang humması salgını raporları 1779 ve 1780’dendir. Bu raporlar Asya, Afrika ve Kuzey Amerika’yı kasıp kavuran bir salgından söz etmektedirler. O zamandan 1940’a dek pek fazla salgın görülmemiştir.
1906’da, bilim insanları, insanların Aedes sivrisineklerinden hastalık kaptıklarını kanıtladılar. 1907’de, bilim insanları dang hummasına bir virüsün neden olduğunu gösterdiler. Bu, o güne dek bir virüsle yayıldığı bilinen ikinci hastalıktı. John Burton Cleland ve Joseph Franklin Siler dang humması virüsünü araştırmaya devam ettiler ve virüsün yayılma şeklinin temel unsurlarını ortaya çıkardılar.
Dang humması, İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında çok daha hızlı yayıldı. Bunun sebebinin, savaşın çevreyi farklı şekillerde etkilemiş olması olduğu düşünülüyor. Ayrıca farklı alanlara değişik tür dang hummaları da yayıldı. Dang hemorajik hummasına ilk kez rastlandı. Hastalığın bu ağır türüne ilk kez 1953 yılında Filipinler’de rastlandı.
1960’lı yıllardan bu yana daha fazla sayıda insan dang hummasına yakalanmaktadır. Hastalık İkinci Dünya Savaşından bu yana dünya çapında bir sorun haline gelmiş olup 110’dan fazla ülkede yaygındır. Her yıl, 50-100 milyon arası insan dang hummasına yakalanmaktadır. Virüsü doğrudan tedavi etme amaçlı bir aşı ya da ilaç üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, sivrisineklerden korunmak için çok farklı yollar denenmektedir.
1970’lerde, dang hemorajik humması çocuk ölümleri içerisinde büyük bir yer teşkil etmeye başlamış. Aynı zamanda Pasifik’te ve Amerika kıtasında da görülmeye başlanmıştır. Dang hemorajik humması ve dang şok sendromu Orta ve Güney Amerika’da ilk kez 1981’de görüldü. Bu sıralarda, sağlık uzmanları 1. tip dang virüsü kapan insanların birkaç yıl sonra 2. tip dang virüsünü de kaptıklarını fark ettiler.
Virüsleri adlandıran ve sınıflandıran bilimsel sistemde, dang virüsü Flaviviridae ailesinin ve Flavivirus familyasının bir parçasıdır. Diğer virüslerde aynı aileye aittir ve insanlarda hastalıklara sebep olur. Örneğin, sarı humma virüsü, Batı Nil virüsü, St. Louis ensefaliti virüsü, Japon ensefaliti virüsü, keneyle taşınan ensefaliti virüsü, Kyasanur ormanı hastalığı virüsü ve Omsk hemorajik ateşi virüsü de Flaviviridae familyasındandır.
Dang virüsünün bilinen 4 tipi vardır. Bir tipiyle hastalık geçirenler diğer tipleriyle de tekrar hastalanabilirler.
Dang hastalığı birçok ülkede, Doğu Akdeniz, Afrika, Hindistan ve Uzakdoğu’da ayrıca Hawai ve Karayip adalarında, kısmen Amerika Birleşik Devletleri’nin güney eyaletleri ve Avustralya’da görülmektedir. Türkiye’ye komşu Ortadoğu ülkelerinde Dang virüsü 1 ve 2 serotipleri bulunmaktadır. Buralara seyahat edecek yolcular için risk mevcuttur. Yıl boyunca vakalar görülmekle birlikte, vaka yoğunluğu yağışın bol olduğu yıllarda artmaktadır.
Dang humması, az sayıda insanda hayatı risk haline gelebilir. Bunlardan ilki hemorajik ateş olup kan damarlarında (kan taşıyan tüpler) kanama ve sızıntının yanı sıra trombositlerde (kanın pıhtılaşmasını sağlar) düşük seviyede kan görülmesine neden olur. İkincisi dang şoku sendromudur ve tehlikeli derecede düşük tansiyona neden olur.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi dang virüsünün dört farklı türü vardır. Virüslerin bir türü kişiye bulaştığında, hayatının sonuna kadar bu virüs tipine karşı korunur. Bununla beraber, diğer üç virüsten sadece kısa süre için korunabilir. Daha sonra bu üç virüs türünden birini kapması halinde, ciddi sorunlar yaşaması olasıdır.
İnsanları dang virüsünden koruyan bir aşı bulunmamaktadır. Dang hummasını önlemek için yapılabilecek bazı şeyler mevcuttur. İnsanlar kendilerini sivrisineklerden koruyup ısırılma sayısını azaltabilirler. Bilim insanları ayrıca sivrisineklerin yaşam alanlarını daraltarak sivrisineklerin sayısını azaltmayı önermektedir. Dang hummasına yakalanan kişi, hastalığın hafif ya da orta dereceli olması durumunda, sadece yeterli miktarda sıvı tüketerek iyileşebilir. Durum daha ciddi ise, damardan sıvı alımı (iğne ya da tüp yoluyla damara sıvı verilmesi) ya da kan nakli (başka bir kişiden kan verilmesi) gerekebilir.
Dang virüsü bulaşan insanların %80’inde (her 10 kişiden 8’i) hiçbir semptom görülmemekte ya da sadece hafif semptomlar (basit ateş gibi) oluşmaktadır. Hastalanan insanların yaklaşık %5’i daha ciddi şekilde hastalanmaktadır. Bunların küçük bir bölümünde hastalık hayati risk taşır. Semptomlar, kişi dang virüsüne maruz kaldıktan sonra 3 ila 14 gün arasında ortaya çıkar. Çoğunlukla, semptomlar 4 ila 7 gün sonra görülür. Kişi dangın yaygın olduğu bir bölgeden dönüyorsa ve ateş ile diğer semptomlar 14 günden uzun süre sonra belirirse, muhtemelen dang bulaşmamıştır.
Genellikle, çocuklarda dang hummasının semptomları soğuk algınlığı veya mide iltihabı (ya da mide gribi; örneğin, kusma ve ishal) semptomları ile aynıdır. Ancak, çocukların dang humması nedeniyle daha ciddi sorunlar yaşaması daha muhtemeldir.
Dang virüsü çoğunlukla Aedes sivrisinekleri, özellikle Aedes aegypti türü sivrisinekler tarafından bulaşı .] Bu sivrisinekler genellikle 35° Kuzey ve 35° Güney enlemleri arasında, 1000 m rakım altında yaşarlar. Genellikle sinekler gündüz ısırırlar. İnsanı tek bir ısırıkla enfekte edebilirler.
Bazen, sivrisinekler de insanlardan dang kapabilir. Eğer dişi bir sivrisinek enfekte bir kişiyi ısırırsa, dang virüsünü kapabilir. İlk başta, virüs sivrisineğin bağırsağındaki hücrelerde yaşar. Yaklaşık 8-10 gün sonra, virüs sivrisineğin tükürük bezlerine yayılarak salya (ya da "tükürük") oluşturur. Böylece sivrisineğin ürettiği salyada dang virüsü mevcuttur. Yani sivrisinek bir insanı ısırdığında, virüslü salyası insana geçerek ona bulaşabilir. Virüsün bulaştığı sivrisinekler herhangi bir soruna sebep olduğu görülmemiştir – ki bu sivrisinekler hayatlarının sonuna kadar enfekte halde kalırlar. Dangı en fazla yayan sivrisinek türü Aedes aegypti sivrisineğidir. Bunun nedeni insanlara yakın yaşamayı sevmesi ve hayvanlar yerine insanlardan beslenmesidir. Ayrıca, yumurtalarını insan yapımı su kaplarına bırakmayı sever.
Dang bunun yanı sıra enfekte kan ürünleri organ bağışı yoluyla da yayılabilir. Dang taşıyan bir kişi kan bağışlarsa ya da organ bağışlarsa, bunun verildiği kişi bağışlanan kan veya organdan dang kapabilir. Singapur gibi bazı ülkelerde dang yaygındır. Bu ülkelerde her 10,000 kan naklinin 1,6 ila 6’sından dang yayılmaktadır. Dang virüsü hamilelik sırasında ya da çocuk doğduğunda anneden çocuğa da geçebilir. Dang genellikle başka yollarda yayılmaz.
2009 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dang hastalığını iki türde sınıflandırmış veya iki türe ayırmıştır: Basit ve şiddetli. Bundan önce 1997’de, DSÖ bu hastalığı, başkalaşım göstermeyen ateş, dang humması ve dang kanamalı ateşi olarak ayırmıştı. DSÖ, dang hastalığının bu eski ayrımının basitleştirilmesi gerektiğine karar verdi. Ayrıca bu eski yöntemin çok sınırlayıcı olduğuna da karar verdi: dang hastalığının kendini gösterebileceği bütün yolları içermiyordu. Dang sınıflandırmasının resmen değiştirilmiş olmasına ragmen eski sınıflandırma da halen kullanılmaktadır.
DSÖ’nün eski sınıflandırma sisteminde dang kanamalı ateşi, I-IV sınıflar olarak bilinen, dört aşamaya ayrılmaktaydı:
I. Sınıfta, kişinin ateşi vardır. Ayrıca cildi kolay morarır ya da turnike testi pozitiftir.
II. Sınıfta, kişinin cildinde ve vücudun diğer bölümlerinde kanama olur.
III. Sınıfta, kişide dolaşım şoku belirtileri görülür
IV. Sınıfta, kişi, kan dolaşımı ve kalp atışı hissedilemeyecek kadar şiddetli bir şok geçirir. III. ve IV. Sınıf “dang şok sendromu” olarak bilinir
Peki bu Hastalığın Belirtileri Nelerdir?
Enfekte sivrisineğin ısırmasıyla Dang virüsü deriden girer, kana karışır ve ateşin yükselmesinden 24 saat sonra hastaların kanında bol miktarda bulunur. Dünya Sağlık Örgütünün son sınıflandırmasına göre Dang enfeksiyonları 4 klinik tipte ortaya çıkabilir:
1-Tanımlanamayan ateş veya viral sendrom
2-Klasik Dang ateşi
3-Dang hemorajik ateşi
4-Dang şok sendromu
Dengue ateşi ani başlangıçlı, akut, ateşli bir hastalıktır. İnkübasyon süresi 3-10 gündür. Genellikle, küçük çocuklarda ve ilk kez Dengue enfeksiyonu olanlarda hastalık, büyük çocuklar ve yetişkinlerden daha hafif seyreder. Başlangıç semptomları yüksek ateş ve şiddetli baş ağrısı, gözlerin arkasında şiddetli ağrı, eklem, kas ağrıları ve hafif kanamalar (örn., burun ya da diş etlerinde kanama, deride kolay ekimoz oluşumu) şeklindedir.
Dengue hemorajik ateşinde ise tablo, diğer semptomlarla birlikte 2-7 gün süren bir ateş ile karakterizedir. Ateşin düşmesini takiben inatçı kusma, şiddetli karın ağrısı ve nefes almada zorluk gibi belirtiler gelişebilir; ki bunlar, periferal damarların permiabilitesinde aşırı artışa bağlı olarak periton ve plevral boşluklara sıvı toplanmasıyla sonuçlanacak 24-48 saatlik bir periyodun başlangıç işaretleridir. Eğer tedavi ile düzeltilemezse dolaşım yetmezliği ve şok ile ölüm gelişir.
Dang hemorajik ateşinde tablo, diğer semptomlarla birlikte 2-7 gün süren bir ateş ile karakterizedir. Ateşin düşmesini takiben inatçı kusma, şiddetli karın ağrısı ve nefes almada zorluk gibi belirtiler gelişebilir. Bunlar periferal damarların geçirgenliğinde aşırı artışa bağlı olarak karın ve akciğer zarı boşluklarında sıvı toplanmasıyla sonuçlanacak 24-48 saatlik bir periyodun başlangıç işaretleridir. Eğer tedavi ile düzeltilemezse dolaşım yetmezliği ve şok ile hasta kaybedilir. Dang ateşinin akla getirilmesinde şu öykü ve bulgular yol gösterici olabilir:
Ani başlangıçlı en az 2-7 gün süren akut ateşli hastalık,
Baş ağrısı, göz arkasında ağrı,
Kas ve eklem ağrıları,
Döküntü ve kanama bulguları (burun kanaması, dişeti kanaması, cilt altı kanaması…),
Aynı yer ve zamanda Dang vakalarının bulunması ve temas öyküsü,
Endemik bölgeye seyahat öyküsü,
Hastalıktan korunma
Korunma yöntemlerinin başında sivrisinek ısırıklarına karşı alınacak önlemler yer alır ( kapalı giysiler, sivrisinek kovucular, cibinlik, korunmuş ve klimalı odalar ). Dang ateşi için aşı çalışmaları devam etmektedir
İnsanların dang virüsü kapmasına engel olmak için onaylanmış bir aşı bulunmamaktadır.. Enfeksiyondan korunmak için Dünya Sağlık Örgütü, sivrisinek polülasyonunun kontrol altında tutulmasını ve insanların sivrisinek ısırmalarına karşı korunmasını tavsiye etmektedir.
DSÖ, dang hastalığından korunmak için (“Bütünleşik Vektör Kontrol” programı olarak bilinen) beş ayrı parçadan oluşan bir program önermektedir:
Korunma, halk seferberliği, ve yasama (kanunlar), halk sağlığı örgütlerini ve topluluklarını daha güçlü hale getirmek için kullanılmalıdır.
Toplumun tüm kesimleri birlikte hareket etmelidir. Buna Kamu sektörü (hükümet gibi), özel sektör (iş ve şirketler), ve sağlık alanı da dahildir.
Mevcut olan kaynakların olabilecek en büyük etkiyi verebilmesi için, hastalığı kontrol altına alabilecek olan bütün yollar birleştirilmelidir (ya da bir araya getirilmelidir).
Kararlar, bulgulara göre verilmelidir. Bu, (dang hastalığına yönelik yapılan) müdahalelerin yardımcı olmasını sağlar.
Dang hastalığının problem olduğu bölgelere, hastalığa karşı doğru tepki verebilmeleri için ihtiyaç duyulan kabiliyetleri, kendi kendilerine geliştirebilmeleri için yardım edilmelidir.
DSÖ, sivrisinekleri kontrol altında tutmak ve onlar tarafından ısırılmayı önlemek için bazı özel uygulamaların yapılmasını da önerir. Aedes aegypti sivrisineğini kontrol etmek için habitatları yok edilmelidir. İnsanlar, açık su tanklarını boşaltmalıdır (böylece sivrisinekler yumurta bırakamazlar) . Sinek/böcek ilaçları ya da biyolojik kontrol maddeleri de bu bölgelerde sivrisinekleri kontrol etmek için kullanılabilir. Bilim insanları, organofosfat veya piretroid spreyleri salmanın işe yaramayacağını düşünmektedirler. Sivrisinekleri çektikleri ve ayrıca da durgun suda sinek ilaçlarının birikmesi yoluyla insanlara sağlık sorunları yaşatabileceği için durgun su (hareketsiz su) kaynaklarından kurtulmak gereklidir. Sivrisinek ısırmalarını önlemek için insanlar vücutlarını tamamen saran kıyafetler giyebilir. Svrisinekleri de uzak tutan, böcek kovucu spreyler (böcek spreyi gibi) kullanabilirler. (DEET en etkilisidir.) İnsanlar aynı zamanda, uzanırken sivrisinek tülü de kullanabilirler.
Seyahat Dönüşü Öneriler
Ani başlayan, en az 2-7 gün süren ateş, baş ağrısı, gözlerde ağrı, kas ağrısı, eklem ağrıları, döküntü ve kanama (burun kanaması, dişeti kanaması, cilt altı kanamaları) şikâyetleriniz varsa derhal bir sağlık kuruluşuna başvurun.
Doktorunuza seyahatinizden mutlaka bahsedin
Sağlık personeli güvenliği
Dengue şüphesinde vakaların tedavisi ile uğraşan sağlık personelinin virüse özgü önlem alması gerekmez. Standart güvenlik önlemleri alınmalı ve uygun kişisel koruyucu ekipman giyilmelidir!
Dengue virüsü çamaşır suyuna duyarlıdır; ortam kontaminasyonu çamaşır suyu ile dezenfekte edilebilir.
Kan alma işlemi esnasında personele kan-kaynaklı patojenlerin (özellikle HIV ve hepatit etkenleri) bulaşma olasılığı ciddi bir risktir. Kan alma ve serumun ayrılması işlemleri yapılırken kesinlikle standart güvenlik önlemleri uygulanmalıdır.
Laboratuvar güvenliği:
Dengue virüsü “Risk Grubu 3” mikroorganizma olup, laboratuvar kaynaklı enfeksiyona yol açabilir. Kuşkulu örneklerden incelemeler Biyogüvenlik Düzeyi-3 (BGD-3) laboratuvarda yapılmalıdır.
Kaynaklar:
https://webcache.googleusercontent.co
http://mikrobiyoloji.thsk.saglik.gov.tr/ums/D/Dengue-atesi.pdf "Bulaşıcı Hastalıkların Laboratuvar T anısı için Saha Rehberi - Dengue Hemorajik Ateşi; Dengue Şok Sendromu ICD-10 A90, A91"
http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/HastalikDetay/Dang-Hummasi
http://wwwnc.cdc.gov/travel
http://www.who.int/ith/en/
Sağlık Haberleri
-
Uyku apnesi nedir?
-
Narkolepsi Nedir?
-
Çiçek Aşısının Keşfi: Tarihte Bir Dönüm Noktası ve Küresel Sağlık Başarısı
-
Çocukluk Döneminin Meydana Getirdiği Sık Görülen Hastalıklar ve Önleyici Sağlık Tedbirleri
-
Salgınların İzinde: Tarihin Dönüm Noktaları ve İnsanlığın Mücadelesi
-
"Kızamık Aşısının Keşfi: Hastalığın Kontrolünde Bir Dönüm Noktası"
-
Siyah Ve Yeşil Çay İçmenin Sağlığımıza Faydaları
-
Beyin ölümü ne anlama geliyor? Bilim, yaşamın sonunu nasıl tanımlıyor?
-
Virüsler hücreler arası iletişimi bozarak bağışıklık sistemini atlatıyor
-
Bağırsak bakterilerinin kilo almayla ilişkisi var mı?
-
Maymun çiçeği virüsü
-
Akciğer Kanseri
-
Kleefstra sendromu del(9q34)
-
Subtelomerik mikrodelesyon sendromları
-
Langer-Giedion Sendromu - Trikorinofalangeal sendrom