Deniz Canlıları ve Dokosahekzanoik asit (DHA) ve Eikosapentanoik asit (EPA)
• Denizde yaşayan türlerin çoğu doymamış yağ asitlerini sentezleme yeteneğine sahip değildir.
• Bazı deniz canlıları aldıkları besinlerle Dokosahekzanoik asit (DHA) ve Eikosapentanoik asit (EPA) ihtiyacının tamamını karşılamayabilirler.
• Bu yağ asitlerinin larvaların diyetlerinde bulunması sonucunda hayatta kalma ve büyümelerinde genellikle artış görülmektedir.
• 1989 yılında yapılan bir çalışmada, 10 mikroalg türünün yağ asidi kompozisyonu incelenmiştir.
• Bu çalışma sonunda mikroalglerin yağ asitleri kompozisyonlarının kültür şartları ile değiştiği
ve kültürdeki maksimum büyümenin alglerdeki DHA (22:6n-3) konsantrasyonunun
yüksek olması durumunda gözlendiği not edilmiştir
• Deniz balığı larvalarının büyümesi ve hayatta kalması için diyetlerde en önemli faktör n-3 serisi
doymamış yağ asitleridir.
• Bu yağ asitleri arasında EPA (20:5n-3) ve DHA (22:6n-3) yer almaktadır.
• Günümüzde birçok deniz balığı kuluçkahanesi esansiyel yağ asitlerince zengin besin zincirini
sağlamak amacıyla canlı alg üretim ünitesi kurmaktadır.
• Bu ünitelerde kalifiye elemana ve yüksek insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır.
• Genellikle alg üretimi kuluçkalıklarda ihtiyaç duyulan miktarı karşılayamamaktadır.
• Bu problem dondurulmuş ve konsantre edilmiş yüksek kalitedeki mikroalglerin ticari üretimi ile aşılmıştır.
• Yamasaki ve diğ. (1989) dondurulmuş haldeki algler üzerine çalışmalar yapmışlardır.
• Dondurma işleminin alg hücrelerinin bütünlüğünü etkilediğini ve bazı türlere ait kültürlerin daha
kaliteli olduğunu ileri sürmüşlerdir.
• Mikroalg Nannachloropsis’in uzun süre dayanıklı olduğu ve kimyasal kompozisyonunun
değişmediğini bildirmişlerdir.
• Mikroalglerin yapısında bulunan yağ asitleri, kültür koşullarına ve kültürün yaşına bağlı olarak değişiklik gösterir.
• Mikroalg türleri arasında da yağ asitleri miktarları değişim göstermektedir.
• Isochrysis galbana EPA ve DHA açısından oldukça zengindir.
• Taze, dondurulmuş ya da konsantre formdaki mikroalglerin balıkların beslenmesinde eksik
olan esansiyel besin maddelerini tamamladıkları, hayatta kalma ve büyümeyi
destekledikleri anlaşılmaktadır.
YAĞ ASİTLERİNİN DENİZ BALIĞI LARVALARININ BESLENMESİNDEKİ ÖNEMİ
• Yağ asitleri doymuş ve doymamış yağ asitleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
• Doymuş yağ asitlerinin karbon zincirindeki bütün karbon atomları tek bağ ile bağlıdır.
• Zincirin diğer kısımları hidrojen atomları ile bağlıdır.
• Doymamış yağ asitlerinde ise bir yada birden çok çift bağ içerirler.
• Çift bağlar erime noktasını düşürücü etkiye sahiptir.
• Bu özelliklerinde dolayı doymamış yağ asitleri sıvı halde bulunmaktadır.
• Balıklar yağ asitlerini temel enerji kaynağı olarak kullanırlar.
• Balık yumurtasının içerdiği yağ miktarı ve kompozisyonu türler arasında değişiklik gösterir.
• Larvanın enerji ihtiyacı ise fizyolojik olaylara göre değişiklik gösterir.
• Larva beslenmesinde ilk yemin besin değerinin ve yağ içeriğinin larvanın besin kesesindekine benzer olmasına dikkat edilmelidir. Esansiyel yağ asitlerinin doğru oranlarda ayarlanmaması deniz balığı larva yetiştiriciliğindeki temel sorunu oluşturmaktadır.
• Diyetlerin içerdiği yüksek EPA miktarı pigmentasyonu etkilemektedir.
• Bununla birlikte EPA’nın yüksek miktarı DHA ile kıyaslandığında hücre zarı fosfolipidlerin DHA/EPA oranını etkiler.
• Reitan ve diğ. (1994), kalkan balığında DHA/EPA oranlarının sağlanması için mikroalg Isochyrsis galbana ve Tetraselmis sp.’yi kullanmışlardır.
• Bu sonucun mikroalglerin DHA ve EPA oranlarını uygun oranda içerdiklerinden dolayı olduğu bildirilmiştir.
• Bununla birlikte Reitan ve diğ. (1993) yaptıkları araştırmalarda yetiştiriciliği yapılan kalkan ve dil balıklarındaki pigmentasyon bozukluklarının diyetlerdeki DHA (22:6n-3) yetersizliğinden kaynaklandığını göstermişlerdir.
• Dokosahekzanoik asit (DHA)’ nın retina ve beyin dokularının gelişmesindeki rolünü ringa balıklarında yapmış oldukları çalışmalarda tanımlamışlardır.
• Balıklarda DHA yüksek oranda görme ve sinir dokularındaki hücre zarlarında bulunmaktadır.
• DHA’nın eksik olması durumunda düşük ışık yoğunluğunda ringa yavrularının yem yakalama ve avlanmalarının olumsuz yönde etkilendiği bildirilmiştir.
• Balıkların hayatta kalma, normal gelişim ve büyümesinin tüm safhalarında özellikle yeterli ve orantılı olarak yağ asitlerince zengin besin miktarının sağlanması gerekmektedir.
• Deniz balığı yetiştiriciliğinde en önemli problem larva safhasında meydana gelen ölümlerdir.
• Bunun en önemli nedeni larva yemlerinin besin yönünden yetersiz olmasıdır. n-3 yağ asidi eksikliği sonucunda zayıf gelişme, yem değerlendirmede düşme, kaslardaki su içeriğinde artış, vücut yağ kompozisyonunda değişme ve yoğun ölümler görülmektedir.
• Balıklar n-3 serisi yağ asitlerine n-6 serisinden daha çok ihtiyaç duyarlar.
• Bunun nedeni balıkların vücut sıcaklıklarının kara canlılarından daha düşük olması ve n-3 serisi yağ asitlerinin erime noktalarının daha düşük olmasından kaynaklanır.
• Deniz balığı larvalarının fosfolipidlerindeki DHA/EPA oranının larval gelişmede önemli olduğu belirtilmiştir.
• Bu oranın hücre içi ve dışına madde taşınmasını etkilediği bilinmektedir.
• Esansiyel yağ asitleri hücre geçirgenliği ve akışkanlığında, yağların taşınmasında, enzim aktivasyonunda düzenleyici rol oynarlar.
• Yapılan araştırmalar sonucunda yüksek EPA miktarına karşı DHA miktarının az olması larvalarda ölümlere neden olabilmektedir.
• Birçok açıdan bakıldığında DHA deniz balığı larvaları için EPA’dan daha önemlidir
Ekoloji
-
Ekosistem hizmetleri
-
Biyoremediasyon Nedir ? Biyoremediasyon Teknikleri Nelerdir ?
-
Enerji Bağımsızlığı Nedir ?
-
İklim Araştırmaları
-
Sera Etkisi - Atmosferdeki karbondioksitin sera gazı etkisindeki yeri nedir?
-
CO2 Salımları
-
İklim Bilimi - İklimi Nasıl Değiştiriyoruz
-
Ağır Metallerin Sağlık Üzerine Etkileri
-
Küresel Isınmanın Sonuçları
-
Asit Yağmurlarının Çevre Üzerine Etkileri
-
Tür Çeşitliliğinin Korunması
-
Biyolojik Mücadele Kavramı
-
Atık Suların Kullanım Alanları
-
Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır? Kaynak: Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır?
-
Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi