Ekosistem Açısından Doğa-Çevre ve Orman
Ekosistem birbirleriyle, yönü ve şiddeti zamana ve ortama göre değişik ilişkiler içinde bulunabilen, sonsuz sayıda alt sistemden oluşmuş, canlı-cansız sistemlerdir. Ekosistem, canlı ve cansız varlıkları birbiriyle etkileşim içinde bulunan, canlı ve cansız varlıkları nitelik ve niceliğine bakmaksızın birbirini etkileyebilen doğal sistemlerdir. Doğrudan ve dolaylı etkileri, doğrudan ve dolaylı olarak etkilenmesi herhangi bir mülkiyet biçimi ve sınırıyla sınırlandırılamayan oluşumlardır. Dolayısıyla, ekosistem, tüm canlıları ve cansızları, bu arada da tüm insanları bütün olarak algılamayı öngören bir düzendir[3].
Ekosistemler de kendi aralarında çeşitlilik gösterir. Ekosistem çeşitliliği her doğa parçasının kendi içinde bir ekosistem oluşturduğu bir sistemdir. Örneğin dağ ekosistemi, deniz ekosistemi, orman ekosistemi gibi Ekosistemler de girdi-dönüşüm-çıktı modeline göre çalışmaktadırlar(Şekil 3). Örneğin dışarıdan sisteme giren güneş ve diğer doğal bileşenler(özellikle su ve karbondioksit) bitkiler tarafından kullanılarak ürüne dönüştürülmekte ve sonuçta doğaya son çıktı olarak verilmektedir. Bitkinin dönüştürerek meydana getirdiği çıktı diğer canlılar için girdi işlevi görmektedir[4].
Doğal ortamda besin maddeleri ve enerjinin dolaşımı üç ana canlı öğeyi oluşturan üreticiler(birincil üreticiler), tüketiciler ve ayrıştırıcılar tarafından sağlanmaktadır. Birincil üreticiler olan bitkilerin güneş enerjisini kullanarak fotosentez yoluyla ürettiği maddeler otoburlar tarafından tüketilmekte, otoburları ise etoburlar yemektedir. Tüketimden geriye kalan maddelerin tekrar ekosisteme dönmesi, ayrıştırıcıların yaptıkları ayrışma sayesinde gerçekleşmektedir. Ayrışma sonucunda bitki ve hayvan biyokütlesini oluşturan katı, sıvı ve gaz halindeki tüm maddeler açığa çıkarak tekrar sisteme girmektedirler. Böylece, herhangi bir ortamda üretilen organik maddeler, ayrıştırıcılar yoluyla tekrar ortama dönmektedir.
Bitkisel üretimi sağlayan fotosentez güneş enerjisi, karbondioksit, su ve inorganik besin maddelerinin organik bileşikler biçiminde bağlanmasını kapsar. Ayrışma ise fotosentezle tutulan enerjinin, karbondioksitin ve suyun açığa çıkmasını sağlar ve sonuçta organik bileşiklerde tutulan maddeler inorganik besin maddelerine dönüşür. Ayrışma, bitki ve hayvan dokularının oluşumu sırasında oluşan kimyasal bağların parçalanmasıdır[6].
Ayrışma tek bir etkenin sonucu olmayıp yıkanma, parçalanma, fiziksel ve kimyasal yapıda değişme, sindirim ve canlı dışkılarını da içeren birçok karmaşık olayı kapsamaktadır. Bu olaylar değişik ayrıştırıcı canlılar(bakteriler, mantarlar gibi) tarafından gerçekleştirilir.
Gerek sucul gerekse karasal ekosistemlerde bu döngü benzer biçimde meydana gelmektedir. Sucul ve karasal canlı türleri değişse de, mekanizma aynı yönde işlemektedir.
Sonuçta sucul ya da karasal ekosistemlere giren ve çıkan maddeler ile bu maddelerin dönüşüme uğraması söz konusu olmaktadır.
Ekosistemi ya da ekosistemdeki işleyişi bilmek doğal varlıklara ya da doğa ve çevreye bakış açısını ve onların algılanma biçimini değiştirir. Sevginin temelinde bilgi vardır. Tanınmayan, bilinmeyen şeyler genel anlamda sevilmez, hatta o şeylerden korkulur. İnsanlar ancak tanıdıklarını ya da bildiklerini severler. Böylece, sevdikleri şeyleri de koruma ve kollama ya da en azından zarar vermeden faydalanma yoluna giderler. Sistemi bilmek ve sevmek, hem ona saygı duymayı hem de yararlanmayı beraberinde getirir.
Doğal sistemlerin ya da ekosistemlerin işleyişinin bilinmesi beraberinde tüm canlı ya da cansız varlıklar için daha güzel ve daha yaşanılası bir çevreyi getirmektedir.
Bunun dışında doğal ya da yapay, açık ya da kapalı tüm sistemler bozulma eğilimindedirler. Buna ENTROPİ denir. Dolayısıyla, bozulmaya eğilimi olan tüm sistemler, dışarıdan müdahale edildiklerinde, bozulma eğilimine daha çabuk girerler. Söz konusu sistem, ekosistem özelliği gösteriyorsa, sistemi anlamadan-tanımadan yapılacak bir müdahale, sistemin bütününde onulmaz sorunlara neden olabilir[7].
Sistemin bozulmaya olan eğilimi, dışarıdan sisteme yapılan müdahale ile artarak devam eder ve sonuçta sistem bu yükü taşıyamaz duruma gelir. Doğa’nın ya da çevrenin bozulmasında da mekanizma bu şekilde işler. Sonuçta, çoğunlukla geri dönüşümsüz(irreversible) bir tahribat ya da kirlilik ve doğal yaşam alanlarının zarar görmesi söz konusu olur.
• Hançerlioğlu, O. 1976. Felsefe Ansiklopedisi, Kavramlar ve Akımlar, Cilt I(A-D), Remzi Kitabevi, İstanbul.
• www.wikipedia.org
• Çağlar, Y. 2002. Elli Soruyla Doğamızı ve Sorunlarını Tanıyalım- Özel Baskı, Ankara.
• Çağlar, Y. 1999. Meşeler Artık Gövermeli, Aksay Matbaacılık, Ankara.
• Bobat, A. 2006. Bölgemiz ekosistemi açısından yarı açık hayvan barınakları, Çiftçi Eğitim Kitabı, Bölüm : 3, 81-89, İzmit Ziraat Odası Yayını No : 1, İzmit.
• Atalay, İ. 2008.Ekosistem Ekolojisi ve Coğrafyası, Cilt I, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayınları No : 327, Ankara.
• Bobat, A. 2009. Balık çiftlikleri, çevre, denizel ekosistem ve Mersin, Mersin Deniz Ticareti Dergisi, 202(17), 20-29.
• Bobat, A.2008. Balık çiftlikleri ve çevresel etkileri, Kırsal Çevre Yıllığı 2008, 7-26.
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar