Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1163 içerik listeleniyor

  • Mantarlar ( Fungi)

    Mantarlar (Fungi), çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar alemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır.

    https://www.biyologlar.com/mantarlar-fungi
  • Vitamin türleri

    Herkes tarafından bilinen 13 vitamin vardır. Bunlar temelde, yağda çözünenler ve suda çözünenler olarak iki gruba ayrılır ama gerçekte 20 vitamin vardır. En küçük vitamin A, C, D ve K vitaminleriyken, en büyük vitamin türü E vitaminidir. Orta boy moleküllü B vitaminleri ise pek kullanılmaz. Dört vitamin türü, yağda çözünebilir ve bu sayede vücudun yağ dokusunda depolanırlar. Bunlar: A vitamini, D vitamini, E vitamini ve K vitamini. A Vitamini Göz sağlığı...

    https://www.biyologlar.com/vitamin-turleri
  • Biyolojik Silahlar ve Biyosensörler

    Bakterilerin bir kısmı görünmeyen dostlarımızdır; bazıları sindirim sistemimize yardım ederken, bazıları vücudumuzdaki zehirleri yok ederler. Kimi bakteriler ise bizleri hasta eder. Vücudumuzun içinde veya dışında yaşayan bu ilginç mahlukçuklar hayatımızın ayrılmaz parçalarıdır her hâlükârda. Ancak bir de ‘katil’ bakteriler var ki, zalim insanların ellerine geçtiklerinde biyolojik silah olarak kullanılabilirler. Biyolojik silahlar; insanları, hayvanları...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar-ve-biyosensorler
  • HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞİ

    Hücre zarının en önemli özelliği, canlı ve seçici – geçirgen olmasıdır PASİF TAŞIMA (ENERJİ HARCANMAZ) Difüzyon (Yayılma) Madde moleküllerinin çok yoğun olduğu ortamdan az yoğun olduğu ortama doğru yayılmalarıdır. Difüzyon sırasında enerji harcanmaz ve canlılık şart değildir. Bazı durumlarda difüzyona uğrayacak madde bir taşıyıcı proteinle hücreye alınabilir. Buna ise kolaylaştırılmış difüzyon denir. Hücre zarı korundan geçebilecek maddeler;...

    https://www.biyologlar.com/hucre-zarindan-madde-gecisi-1
  • AMİNO ASİT TANIMA REAKSİYONLARI

    Doğada 300’den fazla amino asit tanımlanmış olmasına rağmen memelilerde bunlardan yalnızca 20 tanesi proteinlerin yapısında yer almaktadır. Amino asitler prolin dışında aynı karbon üzerinde amino (-NH2) ve karboksil (-COOH) grubu bulundururlar. Prolin ise siklik bir yapıya sahiptir ve amino grubu yerine imino grubu taşır. Amino asitlerin genel gösterimleri R-CH-NH2-COOH şeklindedir. R grubu değişken gruptur. R grubunun değişmesiyle 20 çeşit primer veya standart amino...

    https://www.biyologlar.com/amino-asit-tanima-reaksiyonlari-2
  • Plazmitler: Sıradan bakterilerin Süper Kahramanlara dönüşüm hikayesi
  • Şeker ve karbon dioksitten plastik üretiliyor
  • Telomerlerin Yaşlanma Ve Kanser İlişkisindeki Rolü

    Telomerlerin Yaşlanma Ve Kanser İlişkisindeki Rolü

    Telomerlerin yaşlanma ve kanser ilişkisindeki rolü oldukça önemlidir. Kanser tedavisinde ve teşhisinde geleneksel yöntemlerin yanı sıra telomeraz aktivitesinin ölçümü özgün bir belirteç olarak kullanılabilir.

    https://www.biyologlar.com/telomerlerin-yaslanma-ve-kanser-iliskisindeki-rolu
  • Telomerlerin Yaşlanma Ve Kanser İlişkisindeki Rolü

    Telomerlerin Yaşlanma Ve Kanser İlişkisindeki Rolü

    Telomerlerin yaşlanma ve kanser ilişkisindeki rolü oldukça önemlidir. Kanser tedavisinde ve teşhisinde geleneksel yöntemlerin yanı sıra telomeraz aktivitesinin ölçümü özgün bir belirteç olarak kullanılabilir.

    https://www.biyologlar.com/telomerlerin-yaslanma-ve-kanser-iliskisindeki-rolu
  • Virüslerin Keşfi

    Virüs latince zehir anlamına gelir. Virüsler 19. Yüzyılın sonlarına doğru keşfedilmiştir. Robert KOCH, Louis PASTAEUR ve diğer bakteriyologlar , canlılarda görülen birçok hastalıklara bakterilerin sebep olduğunu bulmuşlardır. Fakat bazı hastalıklar onları çok şaşırtıyordu. Çünkü hastalığın meydana geldiği organizmada, bu hastalığa sebep olabilecek bir bakteri bulunamıyordu. Araştırmacıların dikkatini çeken böyle bir hastalığa tütün yaprağında...

    https://www.biyologlar.com/viruslerin-kesifi
  • CANLILAR NASIL OLUŞTU VE GELİŞTİ

    Yakın geçmişteki atalarımız acaba nasıl bir canlıydı?Daha önce neydik? Oksijenli ortamdaki yaşam nasıl bir canlıyla başladı? Bilim çevrelerinde, insanların ve hayvanların atasının, bir barsak paraziti (giardia)ne benzer bir canlıdan türediği görüşü ağırlıkta. Dünya var olduğundan beri üzerinde milyarlarca canlı, yaşam sürdü. Bu gün de en az 30 milyon tür yaşamını sürdürüyor. Elbette tüm canlıları birer birer sayma ve sınıflandırma olanağı yok....

    https://www.biyologlar.com/canlilar-nasil-olustu-ve-gelisti
  • Mutasyon

    Mutasyon, canlının genetik yapılarında meydana gelen değişmelerdir. Bireyin kalıtsal özelliklerinin ortaya çıkmasının sağlayan genetik şifre herhangi bir nedenden dolayı (X ışını, radyasyon, ultraviyole, bazı ilaç ve kimyasal maddeler, ani sıcaklık değişimleri ) bozulabilir. Bu durumda DNA’nın sentezlediği protein veya enzim bozulur. Böylece canlının, proteinden dolayı yapısı, enzimlerinden dolayı metabolizması değişebilir. Mutasyonlar spontan ya da...

    https://www.biyologlar.com/mutasyon
  • Restriction fragment length polymorphism (RFLP) analizi

    Restriction fragment length polymorphism (RFLP) analizi

    Restriction fragment length polymorphism (RFLP) analizi restriksiyon endonükleazların çift iplikli DNA’yı spesifik tanıma bölgelerinden kesmesi temeline dayanmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/restriction-fragment-length-polymorphism-rflp-analizi
  • Histoloji Preparatlarının Hazırlanması

    Canlılardan alınan doku ya da organ parçalarını mikroskopla incelenir duruma getirebilmek için takip ettiğimiz işlemlerin tümüne birden histolojik teknik adını veriyoruz. Bu amaçla kullanılan yöntemler uygulayacağımız mikroskobi tekniğine bağlı olarak ilk bakışta bazı farklılıklar görünse de temelde prensipler aynıdır. Bu konuyla ilgili temel prensipleri anlayabilmek için klasik ışık mikroskobunda inceleyeceğimiz bir preparatın hazırlanışını...

    https://www.biyologlar.com/histoloji-preparatlarinin-hazirlanmasi-1
  • Ölümcül Protein: Prion

    Ölümcül Protein: Prion

    1980'lerin başında Amerikalı nörolog Stanley B. Prusiner ve meslektaşları, "prion" olarak kısaltılmış bir ad olan "proteinli bulaşıcı parçacığı"nı ("önceden" olarak telaffuz edilir) tanımladılar.

    https://www.biyologlar.com/olumcul-protein-prion
  • Ölümcül Protein: Prion

    Ölümcül Protein: Prion

    1980'lerin başında Amerikalı nörolog Stanley B. Prusiner ve meslektaşları, "prion" olarak kısaltılmış bir ad olan "proteinli bulaşıcı parçacığı"nı ("önceden" olarak telaffuz edilir) tanımladılar.

    https://www.biyologlar.com/olumcul-protein-prion
  • Ölümcül Protein: Prion

    Ölümcül Protein: Prion

    1980'lerin başında Amerikalı nörolog Stanley B. Prusiner ve meslektaşları, "prion" olarak kısaltılmış bir ad olan "proteinli bulaşıcı parçacığı"nı ("önceden" olarak telaffuz edilir) tanımladılar.

    https://www.biyologlar.com/olumcul-protein-prion
  • HİSTOLOJİ PREPARATLARININ HAZIRLANMASI

    Canlılardan alınan doku ya da organ parçalarını mikroskopla incelenir duruma getirebilmek için takip ettiğimiz işlemlerin tümüne birden histolojik teknik adını veriyoruz. Bu amaçla kullanılan yöntemler uygulayacağımız mikroskobi tekniğine bağlı olarak ilk bakışta bazı farklılıklar görünse de temelde prensipler aynıdır. Bu konuyla ilgili temel prensipleri anlayabilmek için klasik ışık mikroskobunda inceleyeceğimiz bir preparatın hazırlanışını görelim. ...

    https://www.biyologlar.com/histoloji-preparatlarinin-hazirlanmasi
  • Bitkilerde Virüs hastalıkları Tanımı ve Mücadelesi

    Bitkilerde Virüs hastalıkları Tanımı ve Mücadelesi

    Virüs, kelime olarak “Zehir” anlamına gelmektedir. 17. ve 18. yüzyılda yanlış olarak, sebebi bilinmeyen bütün hastalıklar için kullanılmıştır.

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-virus-hastaliklari-tanimi-ve-mucadelesi
  • Evrim Konusunda ilk Düşünceler

    Dini Düşünceler: Düşünebilen insanin, dogadaki çeşitlenmeyi, canilar arasindaki benzerliklerin ve farkliliklarin derecesini gözledigi an evrim konusunda ilk düşünceler başlamiş demektir. İlk yaygın düşünceler, Asur ve Babil yazıtlarında; daha sonra bunlardan köken alan Ortadoğu kökenli dinlerde görülmüştür. Hemen hepsinde insanın özel olarak yaratıldığı ve evrende özel bir yere sahip olduğu vurgulanmış; türlerin değişmezliğine ve sabitliğine...

    https://www.biyologlar.com/evrim-konusunda-ilk-dusunceler
  • EKOLOJİ VE BESİN ZİNCİRİ

    EKOLOJİ VE BESİN ZİNCİRİ

    Canlıların birbirleri ile ve çevreleri ile etkileşimini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojiyi anlamak için madde ve canlı organizasyonunun bilinmesi gerekir. Madde organizasyonu: Atom – Molekül – Organel – Sitoplazma – Hücreler – Dokular – Organlar - Sistemler –Organizmalar - Populasyonlar – Komüniteler – Ekosistemler – Biyosfer- Dünya – Gezegenler – Solar sistemler – Galaksiler – Evren şeklindedir. Ekoloji ile ilgili önemli terimler: Biyosfer:Canlı...

    https://www.biyologlar.com/ekoloji-ve-besin-zinciri
  • BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ NEDİR

    İnsan vücudu, hastalıklara karşı bir savunma sistemi ile donatılmıştır ve bu yüzden de kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Hastalığa yol açan maddeler tarafından uyarıldığında bu sistem hemen harekete geçer. Bu bazen adaptasyon tepkisi olarak adlandırılır. Sistem, yabancı olarak algıladığı bir mikroorganizma ile karşılaştığında, belirli hücreler bundan kurtulmak için savaşmaya başlar. Aşılama bağışıklık kazanmanın suni şeklidir....

    https://www.biyologlar.com/bagisiklik-sistemini-nedir
  • Canlıların Ortak Özellikleri

    Canlı ve cansızların aynı kimyasal ve fiziksel yasalara bağlı olduğuna inanan felsefeye Materyalizm ya da mekanik görüş, buna karşılık canlıların farklı yasalar altında hareket ettiğini ve canlılığın mistik bir güç ile meydana geldiğini benimseyen görüşe de Vitalizm ya da kadercilik denir. Her iki görüşün de temelinde belirli kimyasal ve fiziksel ilkelerin yattığı bir gerçektir. Canlılk ile cansızlığı virüslerde birbirinden ayırmak oldukça zordur...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-ortak-ozellikleri-2
  • Mutasyonlar

    Mutasyon, DNA içindeki dört tür nükleotid halkasından bir veya daha fazlasında değişmedir. Bir tek halkada bile değişiklik anımsayacağınız gibi DNA mesajında bir harfin değişmesi demektir.DNA’dan kopya alan mesajcı RNA değişikliği içerecektir ve protein yapmakta olan makine tarafından farklı okunacaktır. Ortaya değişmiş bir protein çıkacak ve amino asit zincirinde bir halka farklı olacak, sonuç olarak da proteinin işlevi değişecektir. Mutasyonların en...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar
  • Virüslerin Özellikleri

    1-Canlı ve cansız arasında geçit oluştururlar. 2-Protein kılıf ve nükleik asitten oluşurlar.(DNA veya RNA) 3-Kristalleşebilirler 4-Kompşex enzim sstemleri yoktur. 5-DNA taşıyanlar bakterileri yiyebilir bunlara bakteriyofaj veya faj denir. 6-Grip, nezle, kızamık, frengi, kabakulak gibi hastalıkları yaparlar. 7-Virüs bir canlı hücrenin (örneğin bakterinin) çeperine yapışır. 8-Virüs DNA’si bakterinin içine enjekte olur. 9-Bakteri DNA’sının eşlenmesi durur....

    https://www.biyologlar.com/viruslerin-ozellikleri
  • Epitel Doku

    Epitel dokusu, sıkıca biraraya gelmiş polihedral hücreler ile çok az hücrelerarası maddeden oluşur. Bu hücreler arasındaki bağlantılar güçlüdür. Böylece, oluşan hücresel tabakalar vücudun yüzeyini örter ve boşluklarını döşer. Epitel dokusunun başlıca görevleri: Yüzeyleri örtmek ve döşemek (deri) Emilim (barsaklar) Salgılama (bezlerin epitelyal hücreleri) Duyu algılama (nöroepitel) Kasılma (miyoepitelyal hücreler) Kökeni: Her 3 germ yaprağından...

    https://www.biyologlar.com/epitel-doku
  • Fotosentez

    Dünya, canlı yaşamına en uygun olacak şekilde, özel olarak tasarlanmış bir gezegendir. Atmosferindeki gazların oranından, güneşe olan uzaklığına, dağların varlığından, suyun içilebilir olmasına, bitkilerin çeşitliliğinden yeryüzünün sıcaklığına kadar kurulmuş olan pek çok hassas denge sayesinde dünya yaşanabilir bir ortamdır. Yaşamı oluşturan öğelerin devamlılığının sağlanabilmesi için de hem fiziksel şartların hem de bazı biyokimyasal...

    https://www.biyologlar.com/fotosentez
  • Canlılarda Üreme ve Çoğalma

    Üreme:Canlıların soylarının devamı için kendilerine benzer yavrular meydana getirmelerine denir.Eşeyli ve eşeysiz olarak iki şekilde olur. Eşeysiz üreme:Eşey hücrelerine gerek olmadan yapılan üreme şeklidir. Yavrular tamamen ana bireye benzerler. Eşeysiz üreme çeşitleri: 1.Bölünme:Monera, protista ve mantarlarda görülür. 2.Tomurcuklanma:Maya hücrelerinde ve bazı protistlerde görülür. 3.Sporlanma:Parazit bir hücreli, mantar ve bazı ilkel bitkilerde...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-ureme-ve-cogalma
  • Yapay Besi Yerleri

    Yapay besiyerleri, sentetik ve nonsentetik. besiyerleri olarak ikiye ayrılır. I-Sentetik besiyerleri; Saf haldeki kimyasal maddelerin belirli oranlarda karıştırılmalarıyla hazırlanırlar. Yani yapısı tamamen bilinir. Bu çeşit besiyerlerine örnek olarak değiştirilmiş Koser' in sitratlı besiyeri verilebilir.Bu besiyeri 3 ml olarak tüplere dağıtılır. 100°C'de yarım saat veya 121°C'de 10 dk ısıtılarak sterilize edilir. Sentetik besiyerleri özellikle mikropların...

    https://www.biyologlar.com/yapay-besi-yerleri
  • Biyolojik Silahlar

    Kimyasal ajanlar gibi, biyolojik silahlar da neyse ki popüler kültürdeki şöhretlerine yakışır şekilde kullanılmış değiller henüz. 1971′de Kazakistan’daki bir iaboratuvardan kaçan ve silah olarak kullanılmak üzere hazırlanan çiçek hastalığı mikrobu yüzünden ölenlerin sayısı yalnızca 3. Üstelik hastalık salgın halinde ilerleme de göstermemiş. 1979′da şimdiki adı Ekaterinburg oian Sverdiovsk’taki bir fabrikadan sızan şarbon mikrobu içeren bir...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar
  • Örümcek Türleri

    Örümcek, eklembacaklıların örümceğimsiler (Arachnida) sınıfının örümcekler (Araneida) takımından türlerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşarlar. 63.000 kadar türü vardır. Baş ve göğüs kaynaşmıştır. Karın, göğüse ince bir bel (pedisel) ile bağlanmıştır. Aynı büyüklükte başka bir canlının beli bu kadar ince değildir. İçinden sindirim borusu, kan damarları nefes boruları ve sinir sistemi geçer. Örümceklerin boyları,...

    https://www.biyologlar.com/orumcek-turleri
  • SİTOPLAZMA

    Hücre zarı ve çekirdek arasında yer alan sitoplazma saydam, jel kıvamında madde ve bu madde içinde yüzen şekilli unsurlardan oluşmuştur. Sitoplazmayı oluşturan yapılara aşağıda olduğu gibi değişik isimlendirmeler yapılır: -Esas plazma (Hyaloplazma): Sitoplazmada hücre organelleri arasındaki sıvıdır. Bu sıvı bütün hücrelerde bulunur. Protein, su, enzimler, hormonlar, mineraller, yağlar ve karbonhidratlardan oluşmuştur. -Metaplazma: Hücrenin fonksiyonu için...

    https://www.biyologlar.com/sitoplazma
  • Rutin histopatolojik uygulamalar

    Tespit (fiksasyon) Dokular insan vücudundan ayrıldıkları anda canlıdırlar ve taşıdıkları hastalığın (varsa) morfolojik bulgularını sergilerler. Tespit, dokuların o andaki görünümünün ısı, nem ve enzimlerin etkisiyle değişmesini, bozulmasını önlemek amacıyla yapılır. Tespit edilmeyen dokulardaki hücreler bir süre sonra bakterilerin ve içerdikleri sindirici enzimlerin etkisiyle otolize uğrar, morfolojik özelliklerini yitirir ve tanısal amaçlı incelemelerde...

    https://www.biyologlar.com/rutin-histopatolojik-uygulamalar
  • BİYOTEKNOLOJİK GELİŞMELER

    BİYOTEKNOLOJİK GELİŞMELER

    Bu makale iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölümünde, biyoteknoloji ile değişen dünya düzeninde olası devrimsel gelişmeler ve söz konusu gelişmelerin eğitim bilimleri açısından öngörülen doğurgusu ele alınmıştır.

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojik-gelismeler
  • ARGULUS SP

    Argulus spp. Diğer adıyla balık biti, tatlı su ve deniz balıklarının ektoparazitlerinden olup, tüm dünyada yaygındır. Konağın kanını ve diğer doku sıvılarını emerek beslendiklerinden ve sekonder enfeksiyon etkenlerine taşıyıcılık da yaptıklarından konakları için tehlike oluşturmaktadırlar. Kan emdikten sonra konağı terk ettiklerinden fakültetif parazittirler. Argulus, konağın derisini deldikten sonra salgıladığı maddeyi yara içine akıtmakta, deldikleri...

    https://www.biyologlar.com/argulus-sp
  • Virüsler Hakkında Bilgi

    Virüsler Hakkında Bilgi

    Virüs, canlı hücreleri enfekte edebilen mikroskopik taneciktir. Virüsler ancak bir konak hücreyi enfekte ederek çoğalabilirler.

    https://www.biyologlar.com/virusler-hakkinda-bilgi
  • Antikorlar: Mutasyonlara Hiç Bu Kadar İhtiyaç Duyulmamıştı

    İnsanoğlu tarihi boyunca hastalıklardan pek çok sıkıntı çektiği gibi, hala bu sıkıntıları aşmak için yollar aramakta. Kimi zaman ciddi enfeksiyonlar, kimi zamanda basit enfeksiyonlar geçirsek de, hepimiz hemfikiriz ki; hastalıklar can sıkıcıdır! Peki bizim için can sıkıcı bu sürece sebep olan virüsler ve bakteriler gibi dış etmenleri vücudumuz nasıl önce nasıl tanıyor ve nasıl hafızasında tutuyor? Hastalıklar konusunda büyük bir avantajımız var ki,...

    https://www.biyologlar.com/antikorlar-mutasyonlara-hic-bu-kadar-ihtiyac-duyulmamisti
  • E. coli Besiyerleri

    Geliştirme koşullarından bağımsız olarak yeterli bir aktivite gösteren karakteristik yapısal enzimlerin belirlenmesi bakterilerde hızlı bir identifikasyon sağlamaktadır. E. coli, bir kaç Salmonella ve Shigella suşu dışında ß-D-glucuronidase (MUGase) enzimine sahip Enterobacteriaceae üyesi olan tek türdür. Bu enzim, 4-methylumbelliferyl-ß-D-glucuronide (MUG)'i uzun dalga boylu UV ışığı altında fluoresans veren 4-methylumbelliferon 'a parçalar. E. coli...

    https://www.biyologlar.com/e-coli-besiyerleri
  • KAN GLUKOZ TAYİN YÖNTEMLERİ

    Glukoz insan kanında bulunan en önemli monosakkarittir. Glukoz insan ve hayvan dokularının enerjisini sağlar. Bu canlıların kalori ihtiyaçlarının yarısından fazlası glukoz tarafından sağlanmaktadır. Glukoz altı karbona sahip bir aldoheksozdur. Glukoz meyve sularında, nişastada, şeker kamışında, maltoz ve laktozda bulunur. Hidroliz ile açığa çıkar. Organizmanın kullandığı ve kanda taşınan en önemli şekerdir. Diabetes mellutuslu hastalarda idrarda da bulunur....

    https://www.biyologlar.com/kan-glukoz-tayin-yontemleri-1
  • Bitkilerde Beslenme Fizyolojisi

    Bitkilerde Beslenme Fizyolojisi

    Bilindiği gibi canlıların ortamdan sağladığı, olduğu gibi tüketerek kullandıkları besin maddeleri büyük canlı gruplarında farklılıklar gösterir.

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-beslenme-fizyolojisi
  • Endoplazma Retikulumu ve Ribozomlar

    Endoplazma retikulum elektron mikroskobu araştırmalarının ortaya çıkardığı organellerden birisidir. Granüllü ve granülsüz olmak üzere iki tipi bulunur. Granüllü endoplazma retikulumu membranına düzenli aralıklarla ribonükleoprotein parçacıkları (=ribozom) dizilmiştir. Ribozomlar tübülüslere tanecikli bir görünüm kazandırırlar. Ribozomların varlığı granüllü endoplazmik retikuluma bazik boyanma özelliği kazandırır. Büyük büyülmelerde, endoplazma...

    https://www.biyologlar.com/endoplazma-retikulumu-ve-ribozomlar
  • Gen Terapi

    Hastalıkları tedavi etme ya da fiziksel etkilerini azaltma amacıyla hastanın vücuduna genetik materyalin sokulması, tıp tarihinde bir devrim olmuştur. İlk başlarda genetik hastalıkların tedavisi amacıyla planlanan gen terapisi artık, kanser, AIDS gibi diğer pek çok hastalığın tedavisi için de kullanılmaya başlanmıştır. Genlerin tanımlanması ve genetik mühendisliğinde kaydedilen önemli gelişmeler sonunda bilim adamları artık hastalıklarla savaşabilmek ve...

    https://www.biyologlar.com/gen-terapi-1
  • E. coli Besiyerleri

    Geliştirme koşullarından bağımsız olarak yeterli bir aktivite gösteren karakteristik yapısal enzimlerin belirlenmesi bakterilerde hızlı bir identifikasyon sağlamaktadır. E. coli, bir kaç Salmonella ve Shigella suşu dışında ß-D-glucuronidase (MUGase) enzimine sahip Enterobacteriaceae üyesi olan tek türdür. Bu enzim, 4-methylumbelliferyl-ß-D-glucuronide (MUG)'i uzun dalga boylu UV ışığı altında fluoresans veren 4-methylumbelliferon 'a parçalar. E. coli...

    https://www.biyologlar.com/e-coli-besiyerleri-1
  • SALGININ KİMYASAL YAPISINA GÖRE BEZLER

    Seröz (Albuminöz ) Bezler: Seröz salgı, berrak, sulu ve protein yapısındadır. Çoğu seröz glandlar, sindirim enzimlerinden bir veya birkaçını içerirler. Asinuslardaki salgı hücreleri genellikle piramidal şekilli, yuvarlak nukleuslu hücrelerdir. Bazal infranükleer bölgede bu hücreler yoğun bazofili gösterir (GER+polizomlardan dolayı ) (muköz bezlerden ayırma ölçütü), Apikal kısımda iyi gelişmiş Golgi kompleksi ve yuvarlak membranlı salgı granüllerini içerir....

    https://www.biyologlar.com/salginin-kimyasal-yapisina-gore-bezler
  • Patolojinin Tarihçesi

    İlk çağlarda; hastalıkların tanrıların insanları cezalandırmak için kullandıkları bir araç olduğuna inanılıyordu. Her hastalık bir günahın, suçun cezasıydı. Bu inanç, din adamlarının etkinliğini ve gücünü de artırıyordu. Batı Anadolu ağırlıklı eski Yunan uygarlığında ve sonraları ibni Sina'nın yaklaşımlarında, hastalıklar ile tanrı(lar) arasındaki bağı koparma çabaları olmuştur. Atardamarlarda hava değil, kan bulunduğunun anlaşılması...

    https://www.biyologlar.com/patolojinin-tarihcesi
  • Besiyeri Hazırlanmasında Kullanılan Maddeler

    Besiyeri bileşimine giren maddeler gelişme açısından; a) Gelişme için gerekli olanlar, b) inhibitörler olarak 2 gruba ayrılabilir. Gelişme için gerekli olan maddeler doğrudan mikroorganizmaların beslenme şekilleri ile ilgilidir ve bu maddeler besiyeri içinde bir anlamda zorunlu olarak bulunurlar. İnhibitörler ise gelişmesi istenmeyen mikroorganizmalar için gerektiğinde selektif besiyerlerine ilave edilirler. Besiyerlerine giren kimyasal maddeler hakkında aşağıda kısaca...

    https://www.biyologlar.com/besiyeri-hazirlanmasinda-kullanilan-maddeler
  • HİSTOLOJİ PREPARATLARI BOYAMA TEKNİKLERİ VE BOYALAR

    Belki de alınmamaktadır. Negatif boyamada yapıların şekilleri boyanın penetre olrnasından değil boya ile çevrelendiğinden gösterilmektedir. Bazen boyalar yenir. Daha kusursuz olarak, boya reaktifleri organizmanın fizyolojik aktivitelerine bağlı olan değişik yollarla canlı hücre içine alınabilir. Bu ise vital boyama ve supra-vital boyama olarak adlandırılır.Daha da genellersek, boya alınımı, boya-doku veya reaktif-doku affiniteleri nedeniyledir. Bazı doku...

    https://www.biyologlar.com/histoloji-preparatlari-boyama-teknikleri-ve-boyalar
  • B6 Vitamini

    B6 VİTAMİNİ: Pyridoxine Pyridoxine olarak da adlandırılan B6 vücutta depolanmayan ve suda eriyen bir vitamindir. Diyetle veya ek vitamin olarak mutlaka alınmalıdır. Üç farklı formu vardır. Alkol, aldehit ve amin. Hayvansal ve bitkisel besinlerde düşük yoğunlukta bulunur. Yararları: Vücutta diğer birçok vitaminden daha fazla hayati fonksiyonları destekleyici rol oynar. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında yer alır. Hormonlar, kırmızı kan hücreleri, sinir...

    https://www.biyologlar.com/b6-vitamini
  • Virüs morfoloji tipleri

    Virüs morfoloji tipleri

    Bir bütün virüs taneciği, virion olarak da adlandırılır, aslında bir gen taşıyıcısından fazla bir şey değildir; kapsit olarak adlandırılan bir protein örtü ile çevrili nükleik asitten ibarettir.

    https://www.biyologlar.com/virus-morfoloji-tipleri
  • Biyoteknoloji

    Biyoteknoloji; hücre ve doku biyolojisi kültürü, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji, genetik, fizyoloji ve biyokimya gibi doğa bilimleri yanında mühendislik ve bilgisayar mühendisliğinden yararlanarak, DNA teknolojisiyle bitki, hayvan ve mikroorganizmaları geliştirmek, doğal olarak var olmayan veya ihtiyacımız kadar üretilemeyen yeni ve az bulunan maddeler (ürünleri) elde etmek için kullanılan teknolojilerin tümüdür. Biyoteknoloji, temel bilim buluşlarını kısa sürede...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-1
3WTURK CMS v8.1