Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 283 içerik listeleniyor

  • Farmakogenomik İlaçlar ve Kanser

    Farmakogenomik İlaçlar ve Kanser

    Farmakogenomik; (Genler ve gen ürünleri üzerinde yeni ilaçlar için hedef noktaların bulunması ile uğraşır.) Bireyselleştirilmiş ilaçlar, hastalar için en iyi ilaçları seçmeye çalışan doktorlara önemli avantajlar sunan genetik çalışmaların özel bir şeklidir. Image credit: Shutterstock

    https://www.biyologlar.com/farmakogenomik-ilaclar-ve-kanser
  • Yeni Nesil Dizileme Nedir?

    Yeni Nesil Dizileme Nedir?

    Yeni nesil dizileme (NGS), büyük ölçüde paralel veya derin dizileme, genomik araştırmada devrim yaratan bir DNA dizileme teknolojisini tanımlayan ilişkili terimlerdir. NGS kullanılarak tüm insan genomu tek bir gün içinde dizilenebilir.

    https://www.biyologlar.com/yeni-nesil-dizileme-nedir
  • Yeni Nesil Dizileme Nedir?

    Yeni Nesil Dizileme Nedir?

    Yeni nesil dizileme (NGS), büyük ölçüde paralel veya derin dizileme, genomik araştırmada devrim yaratan bir DNA dizileme teknolojisini tanımlayan ilişkili terimlerdir. NGS kullanılarak tüm insan genomu tek bir gün içinde dizilenebilir.

    https://www.biyologlar.com/yeni-nesil-dizileme-nedir
  • Mide Kanserinde MikroRNA Deregülasyonu ve MikroRNA Hedeflerinin Mekanizmaları

    Mide Kanserinde MikroRNA Deregülasyonu ve MikroRNA Hedeflerinin Mekanizmaları

    Mide kanseri dünya çapında kansere bağlı ölümlere neden olan bir genetik hastalıktır. Bu hastalık üzerine her ne kadar çalışma yapılmış olsa da mide tümör oluşumunun ,yayılmasının ve metastasının moleküler mekanizması hala açıklanamamıştır.

    https://www.biyologlar.com/mide-kanserinde-mikrorna-deregulasyonu-ve-mikrorna-hedeflerinin-mekanizmalari
  • Mide Kanserinde MikroRNA Deregülasyonu ve MikroRNA Hedeflerinin Mekanizmaları

    Mide Kanserinde MikroRNA Deregülasyonu ve MikroRNA Hedeflerinin Mekanizmaları

    Mide kanseri dünya çapında kansere bağlı ölümlere neden olan bir genetik hastalıktır. Bu hastalık üzerine her ne kadar çalışma yapılmış olsa da mide tümör oluşumunun ,yayılmasının ve metastasının moleküler mekanizması hala açıklanamamıştır.

    https://www.biyologlar.com/mide-kanserinde-mikrorna-deregulasyonu-ve-mikrorna-hedeflerinin-mekanizmalari
  • Mide Kanserinde MikroRNA Deregülasyonu ve MikroRNA Hedeflerinin Mekanizmaları

    Mide Kanserinde MikroRNA Deregülasyonu ve MikroRNA Hedeflerinin Mekanizmaları

    Mide kanseri dünya çapında kansere bağlı ölümlere neden olan bir genetik hastalıktır. Bu hastalık üzerine her ne kadar çalışma yapılmış olsa da mide tümör oluşumunun ,yayılmasının ve metastasının moleküler mekanizması hala açıklanamamıştır.

    https://www.biyologlar.com/mide-kanserinde-mikrorna-deregulasyonu-ve-mikrorna-hedeflerinin-mekanizmalari
  • 22 . Kromozom

    22 . Kromozom

    İnsanlar normalde her hücrede 23 çifte bölünmüş 46 kromozoma sahiptir. Her ebeveynden miras alınan bir kopya olmak üzere 22 numaralı kromozomun iki kopyası, çiftlerden birini oluşturur. İnsan genomunda toplamda 23, otozom olarak 22 adet bulunan kromozom çiftlerinden biridir. Normal insan genomundaki tüm otozomlar için geçerli olduğu gibi, kromozom 22 de iki kopya halinde bulunur. İkinci en küçük insan kromozomu olan 22. kromozom , yaklaşık 49 milyon baz çiftiyle,...

    https://www.biyologlar.com/22-kromozom
  • Biyoinformatik ve Veri Analizi

    Bu yazı değerli çalışma arkadaşım Deniz'in bakış açısıyla ortaya çıktı, katkısından ötürü çok teşekkür ediyorum. Ahmet Bey'e blogunda ki bu değerli alanı ayırdığı için teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum. Biyoinformatik, dünyada önemli bir araştırma konusu olan ve ülkemizde de yeni yeni tanınmaya, adından söz ettirmeye başlayan ve kendine yer edinen disiplinler arası bir alandır. Ayrıca temelini moleküler biyoloji oluşturup, bilgisayar ve...

    https://www.biyologlar.com/biyoinformatik-ve-veri-analizi
  • 20. Kromozom

    20. Kromozom

    İnsanlar normalde her hücrede 23 çifte bölünmüş 46 kromozoma sahiptir. Her ebeveynden miras alınan bir kopya olmak üzere, 20. kromozomun iki kopyası, çiftlerden birini oluşturur ve yaklaşık 63 milyon DNA yapıtaşını (baz çifti) kapsayarak hücrelerdeki toplam DNA’nın yaklaşık %2’sini temsil eder. 20. Kromozom, toplamda 22 çift olan otozomal insan kromozomlarından yirmincisidir. İnsanlarda normalde bir çift halinde bulunur. 63 milyon baz çiftine ve toplam hücre...

    https://www.biyologlar.com/20-kromozom
  • Evrim Nedir

    “Bilimler, düşündügümüzün tam tersi bir düzen içinde geliştiler. Bize en uzak olan şeylerin yasalari en önce bulundu, sonra yavaş yavaş daha yakinlara sira geldi: Ilkin gökler, arkadan yer, sonra hayvanlarla bitmkilerin yaşami, sonra insan gövedesi en sonra da (Yine de en yarim yamala) insan zihni. Bu durumun anlaşilamayaca bir yani yoktur... Yalniz teme doga yasalarinin bulunmasi degil, dünyanin uzun süreli gelişmesiyle ilgil ögretinin kurulmasi da gökbilimle başladi;...

    https://www.biyologlar.com/evrim-nedir
  • İlk Gen Terapisi

    İlk Gen Terapisi

    İnsanda ilk gen terapisi denemesini 1990'da Dr. French Anderson gerçekleştirdi.

    https://www.biyologlar.com/ilk-gen-terapisi
  • Filogeni Nedir ?

    1-Bir organizma grubunun veya taksonomik kategorinin: ilk ortaya çıkışından yada özgünlüğünü kazandıktan, bulunduğu zamana veya ölümüne(özgünlüğünü kaybettiği hal değişimine) kadarki gerçek hayat hikayesidir. 2-Taksonomik bir grubun, bulunduğu zaman-boyutuna kadaki;doğal krinolojik ve orjinleme kıstaslarına göre şekillenen gerçek hayat ağacıdır. Filogeni Nedir? 3-Bir Grup Organizmanın Filogenisi (Grup geçmişi);O grup fertlerinin geçmişleri (ontogenileri)...

    https://www.biyologlar.com/filogeni-nedir-
  • Biyoteknoloji ve Tarım Güvencesi

    Hızla artmakta olan dünya nüfusunun 2025 yılı itibariyle 8 milyarı geçmesi ve bu artışın % 95’inin gelişmekte olan ülkelerde oluşması beklenmektedir. Gelişmiş ülkelerde önemli bir tarımsal üretim fazlası bulunmakla beraber, halen 830 milyon insanın yeterli ve dengeli beslenemediği gelişmekte olan bazı ülkeler yeni tarım teknolojilerini kullanarak tarımsal üretimlerini artırmada yeterli olamamaktadırlar. Özet Hızla artmakta olan dünya nüfusunun 2025 yılı...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-ve-tarim-guvencesi
  • Mikrobiyal Biyoteknoloji Bölüm 4

    MİKROBİYAL FİTAZLAR Tahıl ve baklagil tohumlarının olgunlaşması sırasında fitik asitin (myo-inositol-1,2,3,4,5,6-hexakis dihidrojen fosfat) önemli bir miktarı birikmekte olup (Honke ve ark. 1998) bu tohumların çoğunda ve yan ürünlerinde %1-2 fitik asit bulunmaktadır (Reddy ve ark. 1982). Fitik asit; tahıl, baklagil ve yağlı tohumlarda fosforun ana depo formudur. Kimyasal olarak tam tarifi myo-inositol 1,2,3,4,5,6-hekza-dihidrojen fosfat’tır (IUPAC-IUB 1977). Moleküler...

    https://www.biyologlar.com/mikrobiyal-biyoteknoloji-bolum-4
  • Evrimleşmeyi Sağlayan Düzenekler

    Doğal Seçilim Bir populasyon, kalıtsal yapısı farklı olan birçok bireyden oluşur. Ayrıca, meydana gelen mutasyonlarla, populasyondaki gen havuzuna (türün üreme yeteneğine sahip tüm bireylerinin oluşturduğu genler) yeni özellikler verebilecek genler eklenir. Bunun yanısıra mayoz sırasında oluşan Krossing-Over'lar (Mayoz bölünmede gen parça değişimi) ve rekombinasyonlar, yeni özellikler taşıyan bireylerin ortaya çıkmasını sağlar. İşte bu bireylerin...

    https://www.biyologlar.com/evrimlesmeyi-saglayan-duzenekler
  • GDO’ LARIN POTANSİYEL FAYDALARI

    Genetiği değiştirilmiş organizmaları destekleyen özel endüstri üyeleri, gıda teknolojisi uzmanları, gıda işleyicileri, distribitörler, perakendeciler, gıda uzmanları, bilim insanları, bazı tüketiciler, Amerika’lı çiftçiler, düzenleme ajansları, dünyadaki fakir ve aç insanları savunanlar ile yeşil devrim taraftarları; genetik mühendisliği teknolojisinin son yıllarda çok kolaylaştırıldığını ve bu teknolojiyle, dünya populasyonunun giderek büyümesi...

    https://www.biyologlar.com/gdo-larin-potansiyel-faydalari
  • BİTKİLERDE UYGULANAN GENETİK MÜHENDİSLİĞİ YÖNTEMLERİNİN SORUNLARI

    1- Bitkilerde uygulanan genetik mühendisliği yöntemlerinin en önemli sorunlarından biri, konak genomuna eklenecek yabancı genin bitki DNA’sının tam olarak neresine yerleştirileceğinin belirlenememesidir. Bu güne kadar gen transferi için hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, transfer edilen yabancı genin bitki DNA’sında tam olarak hangi bölgeye yerleştirildiği bilinmemektedir. Genin bitki DNA’sında yerleşeceği bölge tamamen rastlantısaldır. Bu rastlantısallık...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-uygulanan-genetik-muhendisligi-yontemlerinin-sorunlari
  • TALASEMİ: Ülkemizde bir buçuk milyon taşıyıcı var

    TALASEMİ: Ülkemizde bir buçuk milyon taşıyıcı var

    Talasemi (Akdeniz anemisi) kalıtsal bir kan hastalığı ve ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz ülkelerinde önemli bir halk sağlığı sorunu. Anne-babadan çocuklarına geçen farklılaşmış bir gen nedeniyle, hasta çocuklar ömür boyu kan almak zorunda. Talasemi genini çocuklarına geçiren anne-babalarda (talasemi taşıyıcıları) ise hafif kansızlık dışında hiçbir hastalık belirtisi olmaz. Hastalık oluşması için iki hastalık geninin yanyana gelmesi gerekir....

    https://www.biyologlar.com/talasemi-ulkemizde-bir-bucuk-milyon-tasiyici-var
  • Hayatin Başlangici İle İlgili Görüşler

    1 Abiyogenez (Kendiliğinden Oluşum) :  Canlı cansız maddelerden kendiliğinden oluşmuştur fikrini savunurBu görüşü Aristo ileri sürmüştür * Canlı , cansızdan birden bire oluşur * Oluşan canlı , basit veya evrimleşmiş olabilir * Canlının , cansızdan oluşması süreklidir 2 Biyogenez (Moleküler Yaradılış) : Bir canlının yalnız kendine benzer başka bir canlıdan oluşabileceği görüşüdür Biyogenez 1862 de Louis Pasteur ’un yaptığı deneylerle kabul...

    https://www.biyologlar.com/hayatin-baslangici-ile-ilgili-gorusler
  • Dünya’da Organik Yaşamın Başlangıcı

    Unlu bilim dergisi SCIENCE, 25 Haziran 1999 tarihli sayisini, “Evrim Kuramina ve Evrim Kuraminin Gercekligine” ayirdi (1). Bu sayi icin giris yazisi yazan unlu evrimci Stephen Jay Gould soyle demekte: “Evrim bir gercektir ve ancak gercek bizi bagimsizliga kavusturabilir!” ve Gould eklemekte, “Darwin’in ilk teorileri aciklandigi zaman, aristokrat bir soylu ‘Darwin’in soylediklerinin dogru olmadigini umalim; ama tutun ki dogru, o zaman tum dunyaya yayilmamasi icin dua edelim!’...

    https://www.biyologlar.com/dunyada-organik-yasamin-baslangici
  • Genel Görelilik Teorisi

    Özel görelilik, bir cismin belli bir gözlemciye göre sabit bir hızla ve sabit bir yönde hareket ettiği durumlarda tümüyle yeterlidir. Ne var ki, pratikte hareket asla sabit değildir. Hareketli cismin hızında ve doğrultusunda değişimlere yol açan kuvvetler her zaman söz konusudur. Atomaltı parçacıklar kısa mesafelerde muazzam hızlarla hareket ettiğinden, daha fazla hızlanacak zamanları yoktur ve bu parçacıklara özel görelilik uygulanabilir. Bununla birlikte,...

    https://www.biyologlar.com/genel-gorelilik-teorisi
  • BİTKİ HORMONLARI ( fitohormonlar )

    Bilimsel Süreç 1880 yılı başlarında, Julius Sachs araştırmaları sonucunda bitkinin farklı parçaları arasındaki gelişimin düzenlenmesini sağlayan “kimyasal mesajcıların” (chemical messengers) varlığını ileri sürmüştür. Ancak, Sachs‟ın düşüncesinin esası Charles Darwin tarafından yazılmış olan “The Power of Movements in Plants” (Bitkilerde Hareketlerin Kaynağı) isimli bir kitaptan gelmektedir. Charles Darwin ve oğlu Francis Darwin tarafından...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hormonlari-fitohormonlar-
  • VI. Horizons in Molecular Biology and Genetics

    VI. Horizons in Molecular Biology and Genetics

    Havale ile kayıt için: www.tiny.cc/BilGenT Paypal ile kayıt için: https://horizonsvi.eventbrite.com/ BilGenT (Bilkent Genetik Topluluğu) olarak her sene düzenlediğimiz Horizons in Molecular Biology and Genetics'in altıncısını, 12-13 Nisan 2014 tarihlerinde gerçekleştireceğimizi duyurmaktan mutluluk duyarız. Bu sene de birbirinden farklı alanlarda, yerli ve yabancı 10 konuşmacının katılımıyla ufkumuzu genişletmek ve güzel bir haftasonu geçirmek dileğiyle Horizons in...

    https://www.biyologlar.com/vi-horizons-in-molecular-biology-and-genetics
  • Bakteriler Bilimin Emrinde

    Moleküler genetik biliminin ve rekombinant DNA teknolojisinin ilerlemesiyle, bakteriler önemli roller almaya başladılar. Genlerin nasıl işlediği bilindiğinden beri, bilim adamları canlıların genleri üzerinde oynayabiliyorlar. Bunun ahlaki yönü tartışıladururken, bilimsel çalışmalar da hızla ilerliyor. Bakterilerin genetik müdahalelerle doğrudan ne ilgisi olduğunu düşünebilirsiniz. Bakteriler, genetik yapısı değiştirilmek istenen canlılara aktarılmak istenen...

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-bilimin-emrinde
  • Virüslerin Anatomisi Hakkında Bilgi

    Tabiattaki tüm varliklar canli form ve cansiz form olarak iki gruba ayrilmislardir.Cansiz forma dahil olan varliklar, üreyemeyen, solunum yapmayan beslenmeye ihtiyaci olamayan tüm varliklardir. Örnegin denizler, göller, kayalar, bulutlar, daglar vs. ekosistem içerisinde sürekli bir dönüsüm içerisinde olmasina ragmen canli sayilmazlar. Bir varligin canli sayilabilmesi için, az öncede belirttigimiz gibi üreyebilmesi, beslenebilmesi, solunum yapabilmesi ve diger canlilarla sürekli...

    https://www.biyologlar.com/viruslerin-anatomisi-hakkinda-bilgi
  • Çeşitlilik açıklanıyor

    Darwin değişkenlerin nereden geldiğini söyleyememenin yanısıra yeni özelliklerin bir sonraki nesillerde nasıl yayıldığını da açıklayamadı. Yavrunun ebeveynlerin özelliklerinin karışımını aldığı karma kalıtıma (blending inheritance) inanıyordu. Ancak Darwin bile bu kuramın sorunlu olduğunu anlamıştı, çünkü eğer özellikler gerçekten karışmış olsaydı, herhangi nadir ve yeni bir özellik, bu özelliği taşımayan bireylerin nesiller boyu çoğalmasıyla...

    https://www.biyologlar.com/cesitlilik-aciklaniyor
  • CANLILARIN EVRİMİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER

    A- Lamark’in Evrim Görüsü: 1-Kullanma – Kullanmama:Vücudun kullanilan organlari gelisir.Kullanilmayanlar ise körelir. 2-Kazanilan özelliklerin Kalitimi:Kullanma veya kullanmama ile kazanilan özellikler yeni nesillere aktarilir. Elestirisi: *-Kullanilan karakterler gelisir *-Kazanilan karakterler sadece bireye özgüdür *-Kazanilan karakterler kalitsal degildir *-Kazanilan karakterler kalitsal sinirlar içindedir *-Kazanilan karakterler modifikasyondur Modifikasyon:Çevresel...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-evrimi-ile-ilgili-gorusler
  • Populasyon Dengesini Bozan Etmenler

    Hardy-weinberg prensibi populasyon dengede kaldigi sü4rece geçerlidir.fakat populasyon daki genlerin frekansi uzun süre dengede kalamaz.Genlerin frekansinin degismesine mutasyon , seleksiyon , göçler , izolasyon ve rasgele olmayan evlilikler neden olur. 1- Göçler : Göç komsu iki populasyon arasindaki gen akisi olarak tanimlanabilir. 2- Izolasyon ( Ayrilma – Tecrit) : Büyük populasyon lar çesitli nedenlerle (dag , deniz, ve çöl olusumu ile veya kitalarin kaymasi ile) küçük...

    https://www.biyologlar.com/populasyon-dengesini-bozan-etmenler
  • Evrim Mekanizması

    Evrimin önemli ham malzemelerinden biri mutasyonlardır. Mutasyonu açıklamadan önce modifikasyon (ya da diğer adıyla varyasyon) tanımını doğru yapmak gerekir. Modifikasyon, çevre koşullarının etkisiyle canlının genetik yapısındaki şu ya da bu genin zorunlu veya tercihli olarak uyarılması ya da işlevlerin teşvik edilmesi-güçlendirilmesi sonucunda dış görünüşünde (fenotip) ortaya çıkan kalıtsal olmayan değişikliklerdir. Çoğu yayında bunlara kalıtsal...

    https://www.biyologlar.com/evrim-mekanizmasi
  • Nükleik asitlerin biyolojik fonksiyonları

    Nukleik asitlerin hücre içindeki en önemli görevlerinden birisi de, kuşkusuz, DNA'nın replikasyonu ve bu sayede genetik bilgilerin nesillere aktarılması ile genlerin ekspresyonu (transkripsiyon ve translasyon)'dur. 02. DNA Replikasyonu Hücreler, tek kromozomlu (prokaryotik) veya çok kromozomlu (ökaryotik) olsunlar, DNA'lar genetik bilgileri taşıdıklarından, her hücre bölünmesinde, bunların da çok az hata ile replike olması ve yeni sentezlenen DNA'nın kardeş hücrelere...

    https://www.biyologlar.com/nukleik-asitlerin-biyolojik-fonksiyonlari
  • Moleküler Kompleksin Evrimi

    ‘Moleküler zaman yolculuğu’ kullanılarak karmaşıklığın evrimi tekrar yaratıldı. Canlı hücrelerin çoğunun yaptıkları işler “moleküler makineler”ce gerçekleştirilir. Bunlar biyolojik bir fonksiyonu yerine getirmek için birlikte çalışan özelleşmiş proteinlerin oluşturdukları fiziksel topluluklardır. Bu yapıların oluşumunu sağlayan evrim basamakları uzun zamandır bilim insanlarını şaşırtıyor ve yaratılışçıların da favori hedefleri oluyordu. 8...

    https://www.biyologlar.com/molekuler-kompleksin-evrimi
  • İlk plazmid nasıl oluşmuştur

    *Plazmidler, çoğu bakteri türünde bulunan,ancak her suşta bulunmayan halkasal veya süper sarmallı DNA molekülleridir. *Plazmitler, küçük moleküllerdir; bu açıdan bir karşılaştırma yapılırsa, bakteriyel kromozomun %20’si ile %4′ü arasında büyüklüklerde olduğu görülür. *Plazmidler, bazı üreme koşullarında konakçı hücre için mutlaka taşınması gereken yapılar değildir. Bununla birlikte, pek çok plazmid, özel koşullara uyum sağlamak için önemli...

    https://www.biyologlar.com/ilk-plazmid-nasil-olusmustur
  • Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir: Tıpta Talasemi adıyla da bilinen Akdeniz anemisi, anne ve babadan çocuklara geçen, Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen genetik bir tür “kansızlık” hastalığıdır. Kandaki alyuvarlarda yer alan globin geninin yapısındaki bozukluk kansızlığa sebep olur. Eğer anne-babadan geçen gen sağlıklıysa çocuk da sağlıklı, biri yapısal bozukluğa sahipse çocuk taşıyıcı, ikisi de bozuksa çocuk talasemi hastası olur. Kesin tanının koyulabilmesi...

    https://www.biyologlar.com/akdeniz-anemisi-nedir
  • Lanius minor - Karaalınlı Örümcekkuşu
  • Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Son on yılda biyokimya, moleküler biyoloji ve bakteriyolojideki ilerlemeler, bakterilerin antikanser ajan olarak kullanımının yanı sıra, antikanser ilaçların verilmesinde kemoterapiye duyarlı ajan ve gen tedavisi için vektör olarak kullanımına kadar kullanışlı bir çok yönlerini ortaya koymuştur.

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-biyoteknolojide-kullanim-alanlari
  • Makroevrim Nedir ?

    Makroevrim genelde tür üzerindeki düzeylerde gerçekleşen evrimsel değişimlere verilen isimdir. Bu nedenle, kın kanatlı türlerine tek tek odaklanmak yerine, makroevrimsel bir bakış açısı ile kınkanatlıların yaşam ağacındaki yerini görmek adına ağacın tümünü birden incelemek gerekmektedir. Makroevrim, evrimsel süreçte memelilerin kökeni, çiçekli bitkilerin yayılımı gibi görkemli değişimleri ve dönüşümleri kapsar. Makroevrimsel model, canlı yaşamının...

    https://www.biyologlar.com/makroevrim-nedir-
  • Bitkiler ve Mikroorganizmalar arasındaki ilişkiler

    Olumlu ve olumsuz etkileşimler sadece mikroplar arasında olmazlar aynı zamanda bitkiler ve mikroplar arasında da gerçekleşirler. Rizosfer, bitkiler ve mikroplar arasındaki kommensal ve mutualistik etkileşimlerin görüldüğü bölgeye verilen addır. Ekto ve endomikorizal mantarlar bitkilerin mineral madde ve suyun fotosentez ile geri dönüşümünü sağlarlar. Çok ekstrem koşullar altında bitkinin hayatını devam ettirmesi için temel olan mutualistik birleşmeler yapmasıdır....

    https://www.biyologlar.com/bitkiler-ve-mikroorganizmalar-arasindaki-iliskiler
  • Evrim Teorisi ile İlgili 5 Soru 5 Yanıt

    Charles Darwin’in meşhur “Türlerin Kökeni” isimli yapıtının yayınlanmasının üzerinden bir buçuk yüzyıl geçti. Bu süre içinde evrim kuramı sürekli sorgulandı. Darwin genetik ve moleküler biyoloji konusunda hiçbir şey bilmemesine rağmen modern biyoloji bu büyük bilim adamının şaşırtıcı fikirlerini hep doğruladı. Ne var ki bugün evrim biyolojisinin hâlâ yanıtlayamadığı sorular var. Saygın bilim dergisi New Scientist bunların içinden önemli...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorisi-ile-ilgili-5-soru-5-yanit
  • BİTKİLEDE MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER

    Bitki Sistematiğinde kullanılan temel karakterler başlıca 4 grupta toplanabilir: 1. Morfolojik ve anatomik Karakterler, 2. Polinolojik ve Embriyolojik Karakterler, 3. Sitolojik Karakterler, 4. Fitokimyasal Karakterler. 1. MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER A – Morfolojik Karakterler: Bugün, genetik fitokimya ve palinoloji konularında büyük ilerlemeler olduğu halde gene de sistematikçiler eskiden olduğu gibi, morfolojik karakterlere öncelik tanımaktadır. Bunun nedeni...

    https://www.biyologlar.com/bitkilede-morfolojik-ve-anatomik-karakterler
  • BİTKİLERDE PALİNOLOJİK VE EMBRİYOLOJİK KARAKTERLER

    A- Palinolojik Karakterleri: a) Polen Morfolojisi ve Taksonomi: Polen morfolojisi üzerinde ilk çalışmaları Lindloy (1830) tarafından yapılmıştır. 1935’te Wodehouse “Pollen Grains-Polen Taneleri” adlı eseriyle bu konudaki ilk önemli eseri ortaya koydu. 1950’de ise İsveç’li ünlü palinolog Erdtman “Pollen Morphology and Plant Taxonomy-Polen Morfolojisi ve Bitki Taksonomisi”adlı Angiospermlerle ilgili büyük eserini yayınladı. Tüm Angiosperm familyalarına ait...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-palinolojik-ve-embriyolojik-karakterler
  • KAVRAM OLARAK EKOTURİZM

    Ülkeler ekonomisinde oldukça önemli bir konuma sahip olan turizmin boyutları giderek daha da artmaktadır. Turizm sektöründe yapılan her türlü harcama, ekonomide bir hareketlilik, canlılık oluşturmakta ve ülke ekonomilerini değişik şekillerde etkilemektedir. Turizmin ülke ekonomisine sağladığı etkilerin düzeyi aynı zamanda turizm sektörünün gelişme düzeyini de göstermektedir. Dünyadaki hızlı, ekonomik, siyasal ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, turizm...

    https://www.biyologlar.com/kavram-olarak-ekoturizm
  • Hücrelerin saflaştırılması (izolasyonu)

    Hücreler dokulardan ex vivo olarak birkaç günde saflaştırılabilir, ayrıştırılabilir. Hücreler kandan kolayca elde edilebilir; ancak sadece beyaz kan hücreleri kültürde üreme yeteneğine sahiplerdir. Tek çekirdekli hücreler, hücredışı maddeyi bozan kollajenaz, tripsin ya da pronaz gibi enzimatik sindirim yapan enzimler tarafından yumuşak dokulardan salınabilirler. Farklı olarak, doku parçaları büyüme ortamına (besiyeri ya da medyum) konulabilir ve hücreler bu...

    https://www.biyologlar.com/hucrelerin-saflastirilmasi-izolasyonu
  • GENLER VE İNSANOĞLU

    İnsan genleri 1990’lı yılların sonuna doğru hemen tamamen deşifre edilmiştir. “Human Genome” projesi kapsamında yapılan çalışmalar, genlerimizin yaklaşık 3 milyon baz çiftinden oluştuğunu ortaya çıkardı. İşin en heyecanlı ve şaşırtıcı tarafı burası değildi tabii ki... bilim dünyası uzun zamandır, insan vücudundaki hücresel faaliyetlerin devamı (aslında canlılığın devamı) için yaklaşık 100.000 gen ve yine yaklaşık her bir genin kodladığı...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-insanoglu
  • Populasyon ve Populasyon Genetiği

    Populasyon Nedir? Popülasyon, her türlü canlı varlığın sayısal yoğunluk ve dağılımı. Sözcük dilimize Fransızcadan geçmiştir. Türkçe karşılığı nüfus olmasına rağmen biyoloji ve toplumbilim terimi olarak sıklıkla kullanılır. Populasyon: Belirli bir bölgede yaşayan aynı türe ait bireyler topluluğudur. Tür : Ortak bir atadan gelen çiftleştiklerinde verimli döller meydana getirebilen bireylerdir. Komünite:Belirli bir bölgede yaşayan populasyonların...

    https://www.biyologlar.com/populasyon-ve-populasyon-genetigi
  • DNA TAMİR BOZUKLUĞU HASTALIKLARI

    DNA TAMİR BOZUKLUĞU HASTALIKLARI

    1.Kseroderma Pigmentosum Kseroderma Pigmentosum, ender görülen ve otozomal resesif olarak kalıtılan bir hastalıktır. XP hastaları güneş ışığına aşırı derecede duyarlıdır. Bu nedenle, bu hastaların güneşe maruz kalan bölgelerinde deri kanseri gelişme riski artar. Ek olarak, XP hastaları nörolojik anomaliler ile de karakterizedir. XP hastalığında tanımlanan 7 komplementasyon grubundan (XPA-XPG) her biri NER mekanizmasının farklı basamaklarında hasara neden...

    https://www.biyologlar.com/dna-tamir-bozuklugu-hastaliklari
  • Genetik Araştırma ve Uygulama Alanları - Genetik tanı -teşhis

     Genetik tanı (teşhis) Belli bir hastalıktan sorumlu bir gende bireyin gen kusuru (mutasyon) taşıyıp taşımadığının dolaylı ya da doğrudan araştırılmasıdır. Bu birçok amaca yönelik olarak yapılabilir: 1. Hastada genetik tanı Genetik tanı moleküler incelemeyle hastalıktan sorumlu olabilecek gen(ler)de kusurun (mutasyon) aranması ya da kusurlu genin kalıtıldığının dolaylı olarak belirlenmesidir. Ailesinde belli bir kalıtsal hastalık bulunan bireyler ile bir...

    https://www.biyologlar.com/genetik-arastirma-ve-uygulama-alanlari-genetik-tani-teshis
  • Gen Terapi

    Gen terapisi hastalıklarla mücadele etmek için tıbbın üzerinde çalıştığı yeni bir yöntem. Temelinde, hasta kişinin genlerini, iyileştirici proteinler üretecek şekilde değiştirmek yatıyor. Gen terapisi denilince ilk akla gelen, ölümcül hastalıkları ve çeşitli bedensel sakatlıkları iyileştirmek olduğu halde hastalıklardan korunmak da, gen terapisi ile mümkün olacağı öngörülen hedeflerden biri. Gen terapisi henüz emekleme aşamasında. Halen bir kaç temel...

    https://www.biyologlar.com/gen-terapi
  • Genlerin Vücuda Sokulma Yöntemleri ve İlk Gen Terapisi

    Genleri vücuda sokmanın çeşitli yolları vardır: Ex vivo, in vivo ve in situ. Ex vivo gen terapisinde, hastadan alınan hücreler laboratuar ortamında çoğaltılır ve vektör aracılığıyla iyileştirici genler bu hücrelere nakledilir. Daha sonra, başarılı bir şekilde genleri içine almış hücreler seçilir ve çoğaltılır. Son aşamadaysa, çoğaltılan bu hücreler tekrar hastaya verilir. In vivo ve in situ gen terapisindeyse, genleri taşıyan virüsler doğrudan doğruya...

    https://www.biyologlar.com/genlerin-vucuda-sokulma-yontemleri-ve-ilk-gen-terapisi
  • Akıllı Gen Nedir ? Akıllı DNA'lar

    Akıllı DNA'lar zekânın kalıtım yoluyla nasıl geçtiğine ışık tutuyor.İnsan zekâsının ne kadarının kalıtsal, ne kadarının çevresel koşullar tarafından belirlendiği tartışması tüm şiddetiyle sürerken bir küçük nokta gözden kaçıyor:Bugüne dek zekâyı etkileyen herhangi bir gen (geri zekâya yol açan gen hariç) henüz bulunmadı. Başını Londra Psikiyatri Enstitüsü'nden Robert Plomin 'in çektiği bir grup araştırmacı zekâdan sorumlu geni bulmak...

    https://www.biyologlar.com/akilli-gen-nedir-akilli-dnalar
  • DNA Onarımı ve Polimorfizm

    DNA onarımında görev alan OGG1, ERCC1, XRCC1, XRCC2, XRCC3, XPC, XPD, XPF, BRCA2, MRE11, NBS1, Ku70/80, LIG4, RAD…vb. genlerin polimorfizmleri, proteinlerin işlevini ve bireylerin hasarlı DNA’yı onarma kapasitesini değiştirebilmektedir. Eksik onarım kapasitesi de genetik kararsızlığa ve dolayısıyla kanser oluşumuna neden olabilmektedir69. Ancak, DNA onarım genlerindeki polimorfizmler tek başlarına kanser risk çeşitliliğini açıklamak için yeterli değildir. Kanserle...

    https://www.biyologlar.com/dna-onarimi-ve-polimorfizm
3WTURK CMS v8.1