Temporal lob epilepsisi nedir
Temporal lob epilepsisi ya da kısaca TLE, yetişkin bireyde sıklıkla görülen dirençli durumdaki epilepsi sendromunun adıdır.
Bu sendromun bireylerde tanımlanması sonrasında rezektif cerrahi başarısı ameliyat sonrasında yeni bellek anormalliklerinin ortaya çıkmaması ve nöbetlerin kontrol altına alınması ile ölçülür. Sendrom günümüz tıp dünyasında iyi tanımlanmış bir durumdur ve materyal özgünlüğü Milner ve aradaşlarnın araştırmaları ile ortaya konmuştur.
Kavram genel anlamda sağ ve sol temporal lobların farklı türdeki hafıza materyalini işlemesi olarak tanımlanır. Kurama göre insan belleğinde sözel (verbal) ve görsel (nonverbal) materyalin ayrı olarak işlenmesi esasına ("materyale özgü olan") dayanan sağ ve sol temporal loblar görev ayrımı ile birbirlerini tamamlar. Sağ ve sol temporal loblara ait olan materyale özgü etki, sendroma yakalanan hastaların ameliyat sonrasında ortaya çıkardıkları nöropsikometrik formlarla ortaya konmuştur.
Epilepsi cerrahisi sonrasında ortaya konan araştırma ve çalışmalar ile taraf ve materyal özgünlük özelliği arasındaki anatomik hareket ve ilişkiyi açıklamaya yöneliktir. Cerrahi tedavi uygulanmamış TLE'li hastalarda görülen materyale ait bellek bozuklukları ana nöropsikolojik bozukluklar arasındadır. Bellek bozukluğu oguların hemen hemen hepsinde belirli bir seviyede gösterilmekle beraber özellikle sol mesial temporal sklerozlu (MTS) hastalarda sözel bellek yönünün işlevinde anormallikler görülür. Sözel olmayan bellek işlevinde olan kayıp sağ MTS için bazı araştırmalarla bildirilmektedir fakat diğerine göre daha az belirgindir. Genel olarak yaygın olan girdilere göre epileptik aktivite bellek bozukluklarını süreç içerisinde derinleştirir ve yaygın hale getirir. Günümüzde ilaca dirençli bir yapı gösteren TLE'li hastaların en önemli tedavi seçenekleri arasında epileptik nöbetlere neden olan bölgenin cerrahi müdahale ile çıkarılması vardır. Yapılan cerrahi müdahalenin vereceği olumlu sonuç ise diğer özellikteki fokal epilepsilere oranla yüksektir fakat ameliyat sonrasındaki nöbetlerin devamlı hale gelmesi bellek bozukluğunu artırma riskini içinde barındırır.
TLE tedavisi süresince cerrahi müdahaleye karar verme aşamasında nöropsikometrinin uygulanmasının temeli son yarım yüzyıla kadar gitmektedir. 1950'li yıllarda Scoville ve Milner gibi araştırmacıların öncü nitelikteki çalışmaları günümüzde genel prensiplerine kavuşmuştur. Değerlendirmelerin temeli de günümüzde belleğin hipokampal modeli ve materyal özgünlük kavramından meydana gelmektedir. Epileptik foküs/hipokampal hasarın EEG ve MR ile tespit edilmesi ile bellek testlerinin ortaya koydukları ilişki ve materyallere ait özgübellek bozukluğu arasındaki ilişkili ve uyumlu yapı, ameliyat sonrası süreçte hem nöbetlerin duracağı, hem de belleğe özgü sorunların gelişmeyeceğinin bir ölçütü olarak yorumlanmaktadır. Bunun tam tersi olma durumunda ise temporal lobda gösterilemeyen bir hasarın varlığına işaret edilir. Aynı zamanda bellek bozukluğu ve nöbetlerin devam etmesini ifade eder. Bu mantık materyal aitlik ve özgünlük modeline dayanmaktadır ve ameliyat öncesi karar verme durumunun temelidir.
Temporal Lob Nöbetleri
Beynin diğer loplarına göre temporal lobun epileptojenitesi yüksektir. Temporal lob nöbetleri, genel olarak BPN, KPN veya sekonder jeneralize nöbetler şeklindedir. Temporal lob nöbetleri, iki alt gruba ayrılarak incelenebilir:
- Amigdala-hipokampal nöbetlerle olan ve meziyal temporal lob yapılarından kaynaklanan temporal lob nöbetleri (MTLE)
- Meziyal temporal lob dışında kalan yapılardan kaynaklanan lateral (neokortikal) nöbetlerle birlikte olan temporal lob nöbetleri (LTLE)
MTLN’lerinin objektif bulguları genellikle bilinç bozukluğu ile kendini gösterir. Sıklıkla donakalma ‘motor arrest (donma)’, dalma ve pupiller dilatasyonla başlar. Bu aşamada kalırsa ‘temporal lob absansı’ olarak adlandırılır. Daha sık olarak ise yarı istemli koordine motor aktiviteler (otomatizmler) gelişir. Oroalimenter otomatizmalar MTLN’ne özgü olmamakla beraber oldukça karakteristiktir ve dudak şapırdatma, çiğneme, yalanma, yutkunma ve diş gıcırdatma şeklindedir. Birşeyler toplama şeklinde değişik el hareketleri gibi stereotipik otomatizmalar MTLN’nin diğer sık görülen özellikleridir. Çevresel duruma ve objeye karşı gelişen otomatizmalar da sıktır. Elektroklinik formu MTLE ile benzeşmeyen tüm lokalizasyonla ilişkili epilepsiler LTLE kategorisinde incelenmektedir. Patolojik nedenleri MTLE’ye göre çok çeşitlidir, başlangıç yaşı değişkendir ve nöbetler genellikle hayatın üçüncü dekadında veya daha sonrasında başlar. LTLE’leri tanımlamaya yönelik iktal bulgular belirgin olmasa da yine de bazı özelliklerin varlığı yardımcı olabilir. Örneğin, deneyimsel auralar LTLE’nde daha sıkken, epigastrik aura MTLE’nde daha fazladır. İşitsel, vertijinöz ve kompleks görsel varsanıların sıklıkla lateral temporal bölgeden kaynaklandığı bilinirken, saf MTLE’li hastaların hiçbirinde bu auralara rastlanmamıştır. Klinik özellikleri genellikle geceleri ve uyku sırasında ani olarak ortaya çıkan ve ani olarak sonlanan garip motor hareketleri (aksiyal-pelvik torsiyon, bimanuel-bipedal hareketler), garip postür ve vokalizasyonları (bağırma ve küfür etme gibi), yarı amaçlı şiddet eylemlerini içerir. Başlangıçta kompleks hareketler (örneğin: pedal çevirme, koşma, tekme atma v.b.) şeklinde otomatizmalar sık görülür. Tonik ve postüral olabilen motor belirtiler sıktır (%50-60). Özellikle bilinç korunmuşken tonik baş dönmesi frontal lob nöbeti için tipik kabul edilir. Stereotipik özellikler taşıyan bu nöbetler kısa sürer ancak kümeler halinde peşpeşe gelebilir ve hızla jeneralize olabilir. Frontal lob nöbetlerinde somotosensoryel, otonom, emosyonel ve bilişsel auralar olabilir. Frontal epilepsi nöbetlerinde, status gelişme riskinin yüksek olduğu ve uzamış konfüzyon epizodlarının olabileceği bildirilmektedir. Frontal lob nöbetlerinde EEG % 40-60 oranında normaldir. Meziyal yüz ve orbitofrontal bölgeden kaynaklanan epilepsilerde skalp EEG daha sıklıkla normal bulunur. Lateral frontal lob epilepsilerinde ise interiktal epileptiform deşarjlar daha sık olarak izlenir. Frontal lob nöbetlerinde iktal skalp EEG’si sıklıkla klinik nöbetin yoğun hareket ve motor gösterilerle başlaması nedeniyle bilgi verici olmamaktadır. Kabaca %20 hastada iktal EEG değerlendirilmemektedir.
Görüntüleme yöntemleri:
Temporal lob epilepsisi şüphesi olan tüm hastalara eeg yapılmalıdır. interiktal anomaliler genellikle anterior temporal bölgede ya da bazal temporal elektrodlarda görülür. hastaların üçte birinde bilateral interiktal epileptiform anomaliler vardır. nöbet sırasında temporal lob epilepsili hastalarda ; sfenoidal ve bazal temporal elektrotlarda özellikle belirgin olan 5-7 hz,ritmik keskin teta dalga aktivitesi görülür
intrakraniyal eeg sadece cerrahiye aday hastalarda mr ya da noninvaziv eeg ile odak saptanamiyorsa yapılır.
yeni tanı almış tüm temporal lob epilepsisi hastalarına mr yapılmalıdır. hastaların % 87sinde yüksek çözünürlüklü mrda hipokampal atrofi gösterilmiştir. bu atrofi % 10-15 oranında bilateraldir.
18-flurodeoksiglikoz ile yapılan pet, mrı normal olan cerrahiye aday hastalarda odağın saptanması açısından yararlıdır.
Kaynaklar
- ^ a b c Hanoğlu, Şengül, Erbayat, Özmansur, Keskinkılıç, Demirci, Polat, Yılmaz, Uzan ve Özkara. "Temporal Lob Epilepside Lateralize Edici Bulgu Olarak Materyal Spesifik Bellek Bozukluğu". Türk Epilepsi ile Savaş Derneği. 16 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20170416044745/https://www.journalagent.com/epilepsi/pdfs/JTES-96967-RESEARCH_ARTICLE-HANOGLU.pdf.
- http://www.tiplopedi.com/Temporal_Lob_N%C3%B6betleri
- http://noroloji.blogspot.com.tr/2007/04/temporal-lob-epilepsileri.html
Sağlık Haberleri
-
Uyku apnesi nedir?
-
Narkolepsi Nedir?
-
Çiçek Aşısının Keşfi: Tarihte Bir Dönüm Noktası ve Küresel Sağlık Başarısı
-
Çocukluk Döneminin Meydana Getirdiği Sık Görülen Hastalıklar ve Önleyici Sağlık Tedbirleri
-
Salgınların İzinde: Tarihin Dönüm Noktaları ve İnsanlığın Mücadelesi
-
"Kızamık Aşısının Keşfi: Hastalığın Kontrolünde Bir Dönüm Noktası"
-
Siyah Ve Yeşil Çay İçmenin Sağlığımıza Faydaları
-
Beyin ölümü ne anlama geliyor? Bilim, yaşamın sonunu nasıl tanımlıyor?
-
Virüsler hücreler arası iletişimi bozarak bağışıklık sistemini atlatıyor
-
Bağırsak bakterilerinin kilo almayla ilişkisi var mı?
-
Maymun çiçeği virüsü
-
Akciğer Kanseri
-
Kleefstra sendromu del(9q34)
-
Subtelomerik mikrodelesyon sendromları
-
Langer-Giedion Sendromu - Trikorinofalangeal sendrom