TUNDRA
Kutuplarda, toprakları sürekli don olan dağların yüksek kesimlerinde ve yaz aylarında kısa bir vejetasyon dönemine sahip olan bölgelerde görülür. Sıcaklık 0°C'lik bir izoterm gösterir; arktik yani alpinik vejetasyon (likenler, yosunlar ve bodur çalılıklar) yaygındır; ağaçlar sürekli büyüme yeteneğini yitirmişlerdir.
Soğuk ve berrak sular, bu donmuş topraklarda derinlere süzülüp akamadıklarından, gölet, turba ve bataklıklar oluştururlar.
Aşırı iklim şartları (biyosönötiğin ikinci kuralına göre) tür bakımından fakir kommünitelerin oluşumuna neden olur. Öncelikle Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'nın kuzey kıyılarını içine alan arktik tundralarda, ren geyikleri (Rangifer), kutup tilkisi (Alopex lagopus), kartavşanları ya da kutuptavşanları (Lepus timidus ve Lepus articus), misköküzü (Ovibos, bugün sadece Grönland'da yaşar), lemmingler (Lemmus) ve birkaç tür kazıcı fare gibi az sayıda memeli hayvan türü bulunmaktadır. Bunlara kıtaların buzul kenarındaki kutupayıları (Thalarctos) ve arktik deniz memelileri de dahildir. Tundralar, kuş ve böcek faunası bakımından da fakirdir. Bu hayvanların tipik özellikleri, soğuğa dayanıklılık, yaz döneminde gece ve gündüz işlerliği, vücut renklerinin açık renkli olması olarak sayılabilir.
Arktik ve antarktik tundralarla karşılaştırılabilen yüksek dağ biyotopları "Oreal", alpinik bir formasyon olarak ağaç sınırının üst yarısında görülür. Ada biçimindeki bu küçük bölgelerin özel memeli faunası oluşmamış; fakat tundralardaki gibi tipik kuşlar ve böcekler meydana gelmiştir. Özellikle ülkemizin yüksek dağlarında tipik bir böcek faunasına rastlanır.
Tundralar, özünde bir buzul relikti olan ekosistemlerdir. Buzul dönemlerde, tundralar önemli ölçüde genişlemiştir. Bu genişleme sırasında faunanın bir kısmının (örneğin mamut ve yünlü gergedanların) soyu tükenmiş, diğer türler de (misköküzü, rengeyikleri ve kutupayısı) iyice azalmıştır. Yaşamaya uygun olmayan aşırı iklim koşulları, kommünitenin az sayıda üyesine ve özellikle insan müdahalesine karşı büyük ölçüde duyarlı olan canlılara etkili olmuştur.
Sivrisineklerin çok büyük miktarlarda bulunması tundralar içinde tipiktir. Çünkü larvalar için çok sayıda uygun su birikintileri bulunur. Ancak buralarda sivrisineklerin kan emmesi (dişilerin) ve bununla ilişkili olarak bitki özsuyu (erkek) ile beslenme zorunluluğu, sınırlayıcı bir durum oluşturur.
Biyocoğrafya
-
Arazi Biyomları: Tundralar
-
Ülkemizde Görülen İklim Tipleri Nelerdir ?
-
Marmara Bölgesi İklimi Hakkında Bilgi
-
Ülkemizdeki Kıvrım Dağlar Nelerdir?
-
İklimi etkileyen faktörler nedir
-
Akdeniz İklimi Hakkında Bilgi
-
HAYVAN COĞRAFYASI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER.
-
Yurdumuzda dağılış gösteren bazı omurgalı hayvan cinsleri
-
Hayvanların Anadolu'ya Giriş Kapıları (Harita)
-
Ülkemizde Hayvanların Yayılışlarını Önleyen Önemli Bariyerler
-
HAYVANLARIN YAYILIŞI VE İNSAN
-
3- Zoocoğrafyanın Yönlendirilmesinde İnsan Etkisi
-
YURDUMUZA FAUNA GİRİŞ KAPILARI İLE GEÇİŞLERİ ÖNLEYEN ÖNEMLİ BARİYERLER
-
DENİZLERİN ZOOCOĞRAFYASI
-
HAYVAN GÖÇLERİ