Türkiye’de İlaç Sektörü Büyüyecek
Son 5 yılın en fazla büyüyen firması Bilim ilaç, yaptığı sürdürülebilir gelecek çalışmaları ile çevreye ve gelecek nesillere saygıya dikkat çekiyor. En büyük hedeflerinin sağlıklı büyümek olduğunu belirten Bilim İlaç Genel Müdürü Dr. Erhan Baş, Medical Tribune’ün sorularını yanıtladı.
MT: Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1960 doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdim. Boğaziçi Üniversitesi'nde biyomedikal mühendisliği mastırı yaptım. Sonra genetik üzerine çalışma yapmak için ilk koyunun klonlandığı ekibin yanına gidecektim ama o dönem devlet burslarının kapandığı bir dönemdi. Türkiye’nin Bulgaristan'dan büyük göç aldığı dönem benim hayatımı değiştirdi. İlaç sektörüne yöneldim. Ben hep eğitime inanan biriyim. Harvard Business School'da, London Business School'da Genel Müdürlük eğitimleri aldım. Hala her yılın en az 15 gününü yurtdışında eğitime ayırmaya devam ederim.
MT: Bilim İlaç'ta sürdürülebilir gelecekle ilgili çalışmalarınız var. Bu çalışmalardan behsedebilir misiniz?
Sürdürülebilirlik konusunda lider şirketlerden biri olduğumuzu düşünüyorum. Geçtiğimiz haftalarda Sürdürülebilir Markalar Konferansı’nda sürdürülebilir marka ödülünün sahibi olduk. Geçen yıl EFQM modelinde sürdürülebilir çalışmalarımızdan dolayı Avrupa Kalite Büyük Ödülü aldık. Türkiye'de ilk karbon ayak izini ölçen firmalardan biri biziz. Karbon ayak izimizi ölçüyoruz ve bunu düşürmek için sürekli çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bunun dışında Global Compact'ı imzalayan ilk şirketiz. Kurumsal sorumluluk raporu yayınlayarak, yaptığımız tüm çalışmaları paydaşlarımızla paylaşıyoruz. Bu rapor ile CRI'dan tüm sektörler içinde A seviye onay aldık. Bu çalışmalarımızla paralel bireysel olarak kar amacı gütmeyen birçok organizasyonda (Özel Sektör Gönüllüler Derneği , Sürdürülebilir Kalkınma Derneği, KALDER, Etik İtibar Derneği) yönetim kurulu üyesiyim. En önemli değerlerimizden bir tanesinin gelecek nesillere saygı olduğunu düşünüyorum. Bilim İlaç olarak bu doğrultuda çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.
MT: Buradaki üretim teknolojisi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Dünyadaki diğer üreticilerle kıyasladığınızda Türkiye sizce hangi noktada?
Teknolojik olarak Türkiye çok üst seviyede. Regülasyonlar açısından bakarsanız Avrupa'nın bütün regülasyonları burada uygulanıyor. Bilim İlaç’a ait iki fabrika var. Birinci fabrikamız Çerkezköy'de Almanya onaylı, Gebze’deki fabrikamız ise İngiltere onaylı. Bu bütün Avrupa'ya ilaç satabildiğimiz anlamına geliyor. Tesislerimiz için Avrupa'daki en iyi 3-4 tesisten biri olduğunu söyleyebilirim.
MT: Son zamanlarda sektörede bazı satın almalar ve şirket birleşmeleri yaşandı. Bilim ilacın bu anlamda bir projesi var mı?
Bilim İlaç %100 ulusal bir firma, en önemli özelliğimiz bütün markaların kendi markamız olması. Son 5 yılın en fazla büyüyen firması Bilim İlaç. 300 firma arasında 3. sıradayız. Bize çok büyük teklifler var ama genel olarak bu tür tekliflere kapalıyız. Belki ufak bir firmayı biz satın alabiliriz.
MT: Bazı yabancı ilaç firmaları birtakım ilaçları Türkiye'ye getiremediklerini söylüyorlar. Sizin bu konuya bakışınız nasıl?
Son 2 yılda toplam %45 oranında bir iskonto oldu. Gerçekten karsız duruma geldi sektör. Ben yeni çıkacak ürünlerin fizibilite çalışmalarını yaptırıyorum. Hepsi zarar çıkıyor ve karar veremiyorum bu ürünleri pazara verelim mi yoksa vermeyelim mi diye. Kritik bir noktaya geldik. İlaç fiyatları Hindistan'daki fiyatlara çok yaklaştı.
Artık ilacın ciro fiyatını düşürmek ya da iskontoyu artırmak gibi bir çözüm olmaması gerekiyor. Akılcı ilaç kullanımına yönelik bir çözüm bulunması gerekiyor. Aksi takdirde Türk ilaç sektörü giderek zayıflar.
MT: Şu an üzerinde çalıştığınız ilaçlar var mı?
Biz yılda yaklaşık 30 ürünü ruhsatlandırıyoruz. Türkiye’deki 4 ar-ge merkezinden bir tanesi bizim. Hindistan'la işbirliği yapıyoruz. Sadece Türkiye'ye yönelik değil çalışmalarımız 40 milyon dolarlık ihracatımız var ve bu her sene artıyor. 5 ülkede (Bosna, Gürcistan, Irak, Moldova, Arnavutluk) satış teşkilatımız var.
İlaç sektörünün en büyük hedefinin ihracat olması gerektiğini düşünüyorum. İç piyasadaki karlılık çok azaldı. Tsunami etkisi gibi önce bölgesel pazarlara girip sonra genişlemeniz gerekiyor.
MT: İlaç üretiminde özellikle odaklandığınız bölümler var mı?
Biz ilaçta akut hastalıklar bölümünün lideriyiz. Antibiyotikler, solunum sistemi ilaçları, gastrointestinal sistemlerde çok güçlü ekiplerimiz var. 2004'den itibaren kronik pazarlara girdik. Diyabet pazarının lideriyiz, astımda çok büyük bir pazar payımız var. MSS ve Kardiyo pazarına girdik. Türkiye'nin yaşlandığını, ömrün uzadığını, yaşlanmayla birlikte kronik hastalıkların artacağını görerek çok net bir şekilde stratejimizi bunlara doğru yönelttik. Hem akut hem de kronik pazarda büyümeye devam edeceğiz.
MT: Artık endüstri çağının bitip dijital çağın geldiği söyleniyor. Siz hekimlere ulaşmada ne gibi yenilikçi yöntemleri benimsediniz?
En büyük problemlerden biri hekime ulaşmak. Ziyaret kısıtlaması, tıbbi mümessil sayısının fazlalığı, doktorun ayıracak zamanının çok az olması bizi alternatif tanıtım yöntemlerine götürüyor. Bu yüzden dijital pazarlama konusuna odaklanıyoruz. İyi CRM uygulamaları yapmak gerekiyor. Ipad kullanıyor olmak dijital olmak anlamına gelmiyor. Farklı projeler, sanal kongreler gibi birçok uygulamayla alternatif kanallar kullanarak hekimi etkilemek gerekiyor. Bunda da alınacak çok yol olduğunu düşünüyorum. Yeni kuşaktan çalışanlar ve dışarıdan aldığımız danışmanlarla beraber bu konuya ciddi zaman ayırıyoruz. Bu çalışmalara pilot ve basit uygulamalarla girmek, giderek yaygınlaştırmak gerekiyor. Türkiye'de bu işi gerçekten bilen çok kişinin olduğuna inanmıyorum. Ayrıca böyle bir dijital pazarlama sadece pazarlamanın konusu değil. Bunun içinde IT'de var, insan kaynakları da var, diğer bütün departmanların da işin içinde olacağı altyapıyı kurmak gerekiyor.
MT: İlaç kullanımında artış olmasına rağmen cirolarda artış olmadığını söylediniz. Siz Bilim İlaç olarak artan maliyetleri kontrol altına almak için ne gibi önlemler aldınız?
Mc Kenzie’nin bizim için hazırladığı bir raporda, son 10 yılda kutu başına ilaç kullanımında %143 artış var ama ciro olarak %26 artmış. Son iki yılda yapılan iskontolarla karlılığın ne kadar azaldığını bu rapor açıklıyor. Diğer sektörlerle kıyaslandığında bizim maliyetlerimiz çok yüksek. Bizim aldığımız önlemler ise, insan kaynağının ve ekip yapısının optimal bir ekip yapısı olması için çalışmalar yapıyoruz. Mal fazlalarımızı çok azalttık, daha verimli, daha karlı olacağımız ürünlere odaklandık. Daha sağlıklı büyümeyi hedefliyoruz.
MT: Karekod uygulaması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bu uygulama hızımızı çok düşürdü. Bilim ilaç ayda yaklaşık 11 -12 milyon kutu üretiyor. Günlük üretimi 400-450 bin kutu. Hem hızımızı hem maliyetimizi yükseltti ama kaçak ilaçı önlemek adına iyi bir uygulama. İnşallah bu uygulama ile birlikte hiç sahte ilaç kalmaz.
MT: Türkiye’de ilaç sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
İlaç sektörü büyümeye devam edecek. Bir ülkede her yıl 1 milyon kişi doğuyorsa, yaşam süresi uzuyorsa, doktora ulaşmak çok kolay olmuşsa, dünyadaki hiçbir ülkede görülmeyecek kadar geri ödeme (%90'dan fazla) varsa, 10 milyondan fazla yeşil kartlının olduğu bir ortamda ilaç sektörünün büyümeyeceğini düşünmek hata olur. Otoritenin fiyat düşürmek yerine akılcı ilaç kullanımını teşviki ve tedavi trendlerini doğru kurması ile ilaç sektörü de sağlıklı büyüyecektir.
MT: Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Ben sağlıklı büyümeyi esas büyük hedef olarak görüyorum. 2014'de vizyonumuzda 2.'lik hedefi var ama sağlıklı, karlı ürünlerle bunu gerçekleştireceğimizi düşünüyorum. Türkiye'nin en fazla ihracat yapan ulusal firması olmak da hedeflerimizden biri. Eskiden pazarlamadaki insanlar çok önemliydi şimdi ar-ge'deki, insanlar çok önemli. Ne kadar çok ürünü rakiplerimizden önce pazara verirsek o kadar hızlı büyürüz. İlaç sektörünün geleceğini ar-ge'de, verimlilikte, bazı aşırılıkların törpülenmesinde daha sağlıklı büyümeye odaklanılmasında ve sürdürülebilir başarı odaklı olmakta görüyorum. Sürdürülebilir gelecek çalışmalarımıza da devam edeceğiz.
http://www.medical-tribune.com.tr
Biyolojik Gelişmeler
-
Avustralya fosili, fotosentezin en az 1,75 milyar yıl önce evrimleştiğini öne sürüyor
-
Böcek kanatlarının solungaçlardan evrimleştiğine dair yeni kanıtlar
-
Denizyıldızının Başı Neresi? Tahmininiz Büyük İhtimalle Yanlış
-
Biyoloji bölümü seçenler ve biyolojiye ilgi duyanlar için bazı öneriler
-
Canlıların Gizemli Dünyasını Keşfetmek: Biyologların Gözüyle Doğa, Genetik ve Evrim
-
Biyolojik ve Kimyasal Silahlar Ne Zamandan Beri Var?
-
Filler Gerçekten ‘Asla Unutmaz’ mı?
-
Sibirya’da Bulunan Ayı Mumyası, Mağara Ayısı Değilmiş
-
California Bilimler Akademisi Bilim adamları 2022'de 146 yeni tür tanımladı
-
Yapay zeka hücre hareketini mikroskop altında analiz edebiliyor.
-
Ağaçlardan Önce Yeryüzünde Devasa Mantarlar Vardı
-
Biyoloji Terimleri Sözlüğü Yayımlandı
-
Avcı-Toplayıcılıktan Tarıma Geçiş Tam Olarak Nasıl Gerçekleşti?
-
Kök Hücre Nedir?
-
Tat hücreleri hayvanın yiyecek arama stratejisini nasıl kontrol edebilir?