Amigdalin nedir ve Nerelerde bulunur?
Amigdalin, C20H27NO11 kimyasal formüllü bir glikozittir. Amigdalin ilk olarak Pierre-Jean Robiquet ve Antoine Boutron-Charlard tarafından 1830 yılında, acı badem olarak da bilinen Prunus Dulcis ağacının tohumlarından izole edilerek elde edilmiş bir glikozittir.
Daha sonra 1830'da Justus von Liebig ve Friedrich Wöhler tarafından da incelenmiştir. Kayısı (Prunus armeniaca) ve siyah kiraz (Prunus serotina) dahil, "Prunus" cinsine ait diğer birçok ilgili türü de amigdalin içerir.
ÖNEMLİ AÇIKLAM
"Prunus, gülgiller (Rosaceae) familyasından kiraz, karayemiş, kayısı, şeftali, badem ve erik gibi meyve ağaçlarını içeren bir cinstir.
Prunus cins ismi ilk olarak Linnaeus'un Species Plantarum adlı eserinde kullanılmıştır. Linnaeus 1737 yılındaki çalışmasında modern Prunus'u 4 ayrı cinse ayırdı: Amygdalus, Cerasus, Prunus ve Padus. fakat 1758 yılında Amygdalus ve Prunus'a indirgedi. Linnaeus'un o zamanlarda kullandığı cins adları bugünkü Prunus cinsinin birer alt cinsi olarak kabul edilmektedir."
1950'li yılların başından beri, amigdalinin değiştirilmiş bir formu olan laetril, Vitamin B17 adı altında kanserin çaresi olarak lanse edilmiştir. Gerçekte ne amigdalin ne de laetril gibi türevleri hiçbir anlamda vitamin değildir. Yapılan çalışmalar bu tür bileşiklerin kanser tedavisinde klinik olarak etkisiz olduğu gibi, tehlikeli bir şekilde toksik bulmuştur. Ağız yoluyla alındığında potansiyel olarak öldürücüdür çünkü bazı enzimler (özellikle bağırsakta ve yenilebilir veya yenilemez çeşitli tohumların içinde var olan glukozidas) siyanür etkisi yaratır.
Amigdalinin kimyasal yapısı, leatrilin kimyasal yapısından farklıdır. Leatril Amerika Birleşik Devletleri tarafından patentlenmiştir. Meksika bunu amigdalin adıyla acı bademden elde edilen doğal bir ürün olarak satmaktadır. Bazen B17 vitamini adıyla da satılmaktadır.
Siyanür, sanayide birçok alanda kullanılmaktadır. Sentetik lastik ve bazı kimyasal maddelerin üretimi, dericilik, gübre,fare ve böcek ilaçları üretimi kullanım alanlarıdır. Ayrıca fotoğrafçılık, metalürji ve laboratuvar tekniği alanlarında, dericiliktesertleştirmede, elektrolizle kaplamada çeşitli siyanür bileşiklerinden yararlanılmaktadır. Siyanürün bir başka kaynağı doğada çeşitli meyvelerin (elma, şeftali, kayısı, kiraz, erik,vb) tohumlarında bulunan, “Amigdalin” adlı bir glikoziddir. Amigdalin aşağıda görüldüğü gibi hidrojen siyanüre hidroliz olmaktadır.
Amigdalin + H2O
I
Mandelonitril glikozid + H2O
I
Glukoz + Mandelonitril (β-glikosidaz)
I
Benzaldehit + Hidrojen siyanür
Amigdalin, asit ortamda daha yavaş hidroliz olur. Bu nedenle amigdalin içeren çekirdekler, mideden duodenuma geçerken alkali ortam oluştuğu için hidrolizle birlikte hidrojen siyanür ortaya çıkmaktadır. Siyanür bileşikleri İran-Irak savaşında olduğu gibi kimyasal silah olarak ya da Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı eyaletlerindeki gibi ölüm cezası uygulamasında da kullanılmaktadır. Son yıllarda sıkça gündeme gelmesinin nedeni, altın işletmelerindeki kullanımıdır.
Kayısı tohumunun yenmesi ile alınan amigdalin vücudumuzda HCN?e hidrolize olur ve akut siyanür zehirlenmesine neden olabilir. Yapılan bir araştırmada 13 farklı kükürtsüz kayısı çeşiti (Hacıhaliloğlu, Hasanbey, Kabaaşı, Çöloğlu, Çataloğlu, Soğancı, Şekerpare, Turfanda Eskimalatya, Alyanak, Paviot, Hungarian Best, Ninfa, Roksana) tohumu ve 2 kayısı çeşit (Hacıhaliloğlu, Kabaaşı) tohumunun kükürtlü, kavrulmuş, kükürtlü kavrulmuş şekillerinde HPLC yöntemi ile gram başına düşen mg cinsinden amigdalin miktarı belirlenmiştir.
Çalışmada acı kayısı tohumlarında tatlı tohumlara oranla amigdalin içeriği anlamlı olarak fazla bulunmuş. Acı tohumların ortalama amigdalin içeriği 26,27 ±14,4 mg/g olarak hesaplanmış. Tatlı tohumların ortalama amigdalin miktarı ise 0,16 ±0,09 mg/g olarak tespit edilmiştir. Tüm tohumların içinde Paviot kayısı çeşidinin acı tohumunda amigdalin miktarı en yüksek oranda 44,41 mg/g tespit edilmiştir.
Yine tatlı tohumu bulunan kayısı çeşitlerinin içinde en yüksek amigdalin miktarını 0,4 mg/g olarak sofralık tüketimi fazla olan ve Malatya'da üretimi fazla olan Hasanbey çeşidinde tespit edilmiş. Yapılan çalışmada yine bu çeşitten ortalama 852 adet (yaklaşık 680g) yenmesi ile zehirlenme gözlenebilir. denilmiştir.
Kayısı çekirdekleri amigdalin olarak adlandırılan önemli miktarda siyanür glikozidleri içermektedirler. Türkiye de, çocuklardaki siyanür zehirlenmesinin çoğunluğu kayısı çekirdeği yeme ile ilişkilidir.
Tabiatta birçok bitkide az veya çok miktarda siyanojenik glikozidler bulunmakla birlikte, Türkiye’ deki çocuklarda en sık zehirlenme kayısı çekirdeği yenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.
Kaynaklar:
- Renklidağ, T., Gökmen Karaman, A. Siyanür Zehirlenmesi 2003 cilt 12 sayı 9 sayfa 350 -353
- Poyraz, N. (2013). Malatya yöresinde yetişen kayısı tohumlarında amigdalin miktarının HPLC yöntemiyle belirlenmesi. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi. 1-93 ss.
- Yeşilbaş, O ve Ark. Çocuklar İçin Potansiyel ve Doğal Siyanür Zehiri; Kayısı Çekirdeği DOI: 10.4274/cayd.galenos.2018.25338 J Pediatr Emerg Intensive Care Med 2019;6:109-112 olgu sunumu sayfa 109 - 112
- Wikipedia
Biyolojik Gelişmeler
-
Avustralya fosili, fotosentezin en az 1,75 milyar yıl önce evrimleştiğini öne sürüyor
-
Böcek kanatlarının solungaçlardan evrimleştiğine dair yeni kanıtlar
-
Denizyıldızının Başı Neresi? Tahmininiz Büyük İhtimalle Yanlış
-
Biyoloji bölümü seçenler ve biyolojiye ilgi duyanlar için bazı öneriler
-
Canlıların Gizemli Dünyasını Keşfetmek: Biyologların Gözüyle Doğa, Genetik ve Evrim
-
Biyolojik ve Kimyasal Silahlar Ne Zamandan Beri Var?
-
Filler Gerçekten ‘Asla Unutmaz’ mı?
-
Sibirya’da Bulunan Ayı Mumyası, Mağara Ayısı Değilmiş
-
California Bilimler Akademisi Bilim adamları 2022'de 146 yeni tür tanımladı
-
Yapay zeka hücre hareketini mikroskop altında analiz edebiliyor.
-
Ağaçlardan Önce Yeryüzünde Devasa Mantarlar Vardı
-
Biyoloji Terimleri Sözlüğü Yayımlandı
-
Avcı-Toplayıcılıktan Tarıma Geçiş Tam Olarak Nasıl Gerçekleşti?
-
Kök Hücre Nedir?
-
Tat hücreleri hayvanın yiyecek arama stratejisini nasıl kontrol edebilir?