Antik Mısır’daki Evcil Hayvanların Yaşam Koşulları
Antik Mısır’da egzotik canlı hayvan koleksiyonu sahip olmak güç ve zenginlik göstergesiydi. Nil nehrinin kenarında bulunan 5000 yıllık bir mezarda bulunan babun, hipopotam ve diğer hayvanlara ait kemikler yüksek statüye sahip olmamın karanlık tarafını gözler önüne sermekte. Mezarların birinde bulunan babun el ve ayak kemikleri, bu hayvanın açık bir şekilde dövülmüş olduğunu söylemekte. Babunlardan en az iki tanesinin el kemikleri kafasına vurulan darbeleri engellerken oluştuğu tahmin ediliyor. Bunun dışında, mezarda, muhtemelen kendine bağlanan ipten kurtulmaya çalışırken oluşmuş bir hipopotam bacak kemiğine, antilop kemiğine ve inek kemiğine de rastlandı. Zoo arkeolog Wim Van Neer’in yaptığı açıklamaya göre, hayvan bakıcıları egzotik hayvanları zapt etmekte oldukça zorlanıyorlardı dolayısı ile kemikler onları zapt etmek isterken oluşmuş olabilir. Antik Mısır Krallığı birleşmeden çok önce ortaya çıkmış bir şehir olan Hierakonpolis isimli kentte, güçlü ve zengin elitlerin gömüldüğü bir mezarda iki fil, bir leopar, iki timsah ve daha dokuz egzotik hayvanın da birlikte gömüldüğü bir mezarlık bulundu. Mısır’da egzotik hayvan çeşitliliği bakımından başka bir örneği olmayan mezardaki hayvanların sahiplerinin ölümünden sonra kurban edildiği sanılmaktadır. Antik Mısır insanları için sahip olunan her hayvan değişik bir anlam ifade ediyordu. Bir hipopotam gibi güçlü ve tahrip edici bir hayvana sahip olmak, doğanın kaotik gücünü kontrol etme anlamı taşırken, file sahip olmak, onun gücüne öykünüldüğünü gösteriyordu. Hayvanların kemiklerinde rastlanan hasarlarda iyileşme izlerine rastlamış bulunmakta. Bu durum hayvanların kötü muamele gördükten sonra kurban edilmediğini, en az birkaç hafta hayatta kaldıklarını ortaya koymakta. Hasarların hayvanlar yakalanırken veya terbiye etmeye çalışırken oluştuğu düşünülüyor.
Kaynak: http://news.nationalgeographic.com/2015/05/150525-ancient-egypt-zoo-pets-hierakonpolis-baboons-archaeology/
Paleontoloji / Antropoloji / Evrim Haberleri
-
Şimdiye Kadar Keşfedilen En Küçük Penguenlerden Biri ile Tanışın
-
Bir Arada Ölmüş Yılanların 38 Milyon Yıllık Nadir Fosilleri Bulundu
-
Wight Adası’nda Yeni Bir Otçul Dinozor Türü Keşfedildi
-
İlk Sıcakkanlı Dinozorlar 180 Milyon Yıl Önce Ortaya Çıkmış
-
Eğer Kuşlar Dinozorsa Neden Soğukkanlı Değiller?
-
Dünyadaki Son Tüylü Mamutlar 4.000 Yıl Önceye Kadar Yaşamış!
-
Homo sapiens Neden Afrika’da Ortaya Çıktı?
-
Reçine İçinde Karıncaları Taklit Eden Örümcek Fosili Bulundu
-
Hindistan’da Bilinen En Büyük Yılanın Fosili Bulundu
-
Fas’ta Hançer Biçimli Dişleri Olan Deniz Sürüngeni Keşfedildi
-
12 Milyon Yıllık Salyangoz Kabuğunda Canlı Renkler Bulundu
-
ABD’de 65 Milyon Yıllık Yeni Bir Köpekbalığı Türü Keşfedildi
-
Charles Darwin'in Kütüphanesinin Tamamı Online Olarak Erişime Açıldı
-
İngiltere’de 200 Milyon Yıllık Uçan Sürüngen Fosili Keşfedildi
-
Yeni Dinozor Türü, T. rex’in Bilinen En Yakın Akrabası Olabilir