Arı Türlerimizi koruyalım!
Dünyadaki balarısı türlerinin beşte biri Türkiye’de yaşıyor.
Her balarısı ırkı ve ekotipi, morfolojik ve çevresel davranışlarını yansıtır. Bir bölgenin arısını başka bir bölgeye, ülkeye, coğrafyaya taşımak, o türün saflığını tehdit eder ve hastalıkların yayılması riskini taşır – tıpkı atalık tohumlarda olduğu gibi… Günümüzde Edirne’de bir arıcı, Kafkas ana arısı satın alıp arıcılık yapabiliyor oysa Kafkas arısı o yörenin iklim geçişlerine, çiçeklenme zamanlarına, bitki örtüsüne uyum sağlamayabiliyor. Aynı şekilde, kontrolsüz gezici arıcılık, saf arı türlerinin hibritleşmesine sebep oluyor. Arı odaklı arıcılıkta, yöreye ve iklime uygun arı tür ve ekotiplerinin kullanılmasını önemsiyoruz.
Türkiye, çok çeşitli topografik ve iklimsel özelliklere sahip olduğundan, yerli bal arısı ekotiplerinin yüzde yirmisinin Anadolu’da olduğu tahmin ediliyor. Bunlar Kafkas Arısı (Apis mellifera caucasia), İran Arısı (Apis mellifera meda), Suriye Arısı (Apis mellifera Syriaca), Karniyol Arısı (Apis mellifera carnica), Anadolu Arısı (Apis mellifera anatolica) ve bunların ekotipleri örneğin Muğla, Gökçeada, Yığılca ve Giresun’dur.
Apis mellifera meda ve Apis mellifera syriaca Anadolu’nun güneydoğu kesiminde, A. m. caucasica Türkiye’nin kuzeydoğu bölgesinde, Gürcistan sınırında, A. m. anatoliaca Muğla, Giresun ve Yığılca gibi yerel olarak uyarlanmış ekotipleriyle Anadolu’nun Kuzeyi’nde, Güneyi’nde, Doğusu’nda ve Batısı’nda; “Karniyol tipi” ise Trakya’da bulunur. [1]
Kafkas Arısı verimliliği ve uysallığı ile dünya çapında dikkat çekmiş ve saf bir ırk olarak koruma altına alınmıştır. Kafkas arıları koyu gri renklidir ve düşük oğul eğilimli, nazik ve üretken arılardır. Ayrıca yaylalara ve ılıman iklim koşullarına adapte oldukları için yüksek düzeyde propolis toplarlar. İlkbahar gelişimi diğer ırklardan daha yavaştır, ancak yaz boyunca güçlü koloniler kurarak yüksek miktarda bal üretirler. Zayıf kolonileri yağmalama eğilimlidirler. Diğer türlere kıyasla 0,2 milimetre daha uzun dilleri vardır, bu nedenle arıların çiçek pistilinin altına erişmesi ve başka arıların ulaşamadığı yerden nektar alması daha kolaydır.
Anadolu Balarısı Anadolu’nun en yaygın arı ırkıdır. Farklı bölgelere adapte olmuş, vücut rengi, üretkenlik ve belirli morfolojik ve fizyolojik özellikler bakımından büyük farklılıklar gösteren birçok ekotipe sahiptir. Muğla arısı, Anadolu balarısının en iyi bilinen ekotipidir.
Güneydoğu Anadolu’nun yöresel balarısı, Apis mellifera syriaca veya Apis mellifera meda olabilir. Güneydoğu Anadolu’da balarılarının genel karakterleri küçük koloniler, nispeten az miktarda bal deposudur; diğer balarısı veya Türkiye ekotiplerine göre daha saldırganlardır ve kolayca oğul verirler. Bu karakterler yaşadıkları dalgalı sıcak koşullara çok uygundur, ancak arıcılık sektörü için uygun değildir.
- Kandemir, I., Kence, M., & Kence, A. (2005). Morphometric and electrophoretic variation in different honey bee (Apis mellifera L.) populations. Turk J Vet Anim Sci, 29, 885-890.
Bugday.org "Arı Türlerimizi koruyalım!"
KAYNAK : http://www.bugday.org/blog/ari-turlerimizi-koruyalim/
Zooloji Haberleri
-
Komodo Dişleri, Theropod Dinozorların Dişleriyle Çok Benziyor
-
Biyologlar yeni kaplan böceği türünü ortaya çıkarıyor: Eunota houstoniana
-
Bilim insanları yeni bir geko türünü ortaya çıkardı
-
CT taramalarında ortaya çıkan tuhaf yılan benzeri solucanların sırları
-
Dev kaplumbağalar yok edildikten 600 yıl sonra Madagaskar'a geri döndü
-
Hindistan kaplanları iklim ve insan baskısı arttıkça yükseklere tırmanıyor
-
Kitlesel Yok Oluşlardan Kurtulan Memeliler, ‘Genel Yiyici’ Değildi
-
Avrupa’da Bilinen Son Timsah 4,5 Milyon Yıl Önce Yaşamıştı
-
Ağaç kesimi ve iklim değişikliği dağ kuşlarını tehdit ediyor
-
Biyologlar, istilacı, etobur kurbağaların artık Georgia'da ürediğini söylüyor
-
Myanmar'da yeni bir çukur engereği türü keşfedildi.
-
Çin'de yeni bir iguana türü keşfedildi
-
Dev Dinozor Leşleri, Yırtıcılar İçin Önemli Bir Besin Kaynağıydı
-
Yarasalar 50 Milyon Yıl Önce de Ekolokasyon Kullanıyordu
-
Anadolu parsı aylar sonra yeniden görüntülendi