Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

Beş olumlu doğal hayatı koruma hikayesi

---

2019 yılı vahşi yaşamın korunması açısından oldukça çalkantılı bir yıl oldu. Malezya'nın hayatta kalan tek Sumatran gergedanı öldü, daha sonraki dönemlerde en az bir milyon hayvan ve bitki türünün yok olma tehdidi altında olduğuna dair raporlar karşımıza çıktı. 2019 yılındaki yaban hayatı haberlerinin hepside kötü değildi. 2019 yılında meydana gelen beş olumlu doğal hayatı koruma hikayesiyle 2019 yılını artık geride bırakmak istiyoruz.

1 - Coelacanth Görüntüleri

Coelacanth - 1938'de yeniden keşfine kadar soyu tükendiğine inanılan bir derin deniz balığı türüydü. Her ne kadar türler dikkate değer bir geri dönüş yapsalar da, coelacanth'ların inanılmaz derecede nadir olduğuna inanılıyor ve sadece 34 birey oldukları biliniyordu. 

İlk görüntü 2019 Mayıs ayında elde edildi. Uzaktan kumandalı bir araç olan (ROV) yardımıyla iSimangaliso Sulak Alan Parkı'nda, su yüzeyinin 125 metre altına yerleştirilen kamera ile çekim gerçekleşetirildi. Güney Afrika Ulusal Biyoçeşitlilik Enstitüsü'nden (SANBI) Dr Kerry Sink, o zaman News24'e verdiği demeçte, “Çok sağlıklı olduğu için mutluyuz dedi.

Belki de daha heyecan verici olan, Kasım ayında Güney Afrika'nın doğu sahilindeki Pumula yakınlarında bir coelacanth'ın keşfi idi. Bu bölgedeki nadir balıkların anekdotsal kanıtları olmasına rağmen, hiçbir dalgıç veya araştırmacı tarafından videoya alınmamıştı. Yeni keşif, bölgede daha fazla araştırma yapılması için kapıları açmış oldu.

 

2- Fare-Geyiği yeniden görüntülendi

Fotoğraf: SIE/GWC/LEIBNIZ-IZW/NCNP

Nesli tükendiği düşünülen bir Fare geyiği türü (Tragulus versicolor) 30 yıl aradan sonra yeniden görüntülendi. Vietnam'da bilim insanları tarafından yürütülen bir çalışmada Gümüş sırtlı chevrotain (Tragulus versicolor) olarak bilinen ve 30 yıldır görülmeyen küçük bir geyik türü bulundu ve fotoğraflandı.

Türe ait bilinen son kayıt, 1990'yılında avcılar tarafından öldürülen bir örnekti.

 

3- Kaplan Populasyonu Yükseliyor

Kaplanlarla ilgili olumlu haberlere çok nadiren rastlanılır. Bu yıl Temmuz ayında yapılan bir araştırmaya gör Hindistan'ın yaklaşık 3,000 civarında vahşi kaplana ev sahipliği yaptığı ve dört yıl önce yapılan sayımdan bu yana tür sayısının % 30'dan fazla bir artış gösterdiği ortaya konuldu. Açıklamayı yapan Başbakan Narendra Modi "En son rakamlardaki artışı Hindistan'ın büyük kedi nüfusu için "tarihi bir başarı" olarak nitelendirdi.

Narendra Modi, raporu yayınlarken "Kaplanları korumaya olan bağlılığımızı yeniliyoruz." dedi. "Yaklaşık 15 yıl önce, kaplan nüfusundaki düşüş konusunda ciddi endişelerimiz vardı. Bu durum bizim için oldukça zordu, ama kararlılıkla hedeflerimize ulaşmayı başardık." dedi.

"Tabii ki, büyük kedilerin ihtiyaç duydukları korumayı sağlamak için hala yapılması gereken çok şey var. Hindistan'ın bazı güvenli bölgelerindeki yerleşik kaplan popülasyonları artarken, yalnız yaşayan veya kaplan habitatının uç kısımlarında yer alan daha küçük popülasyonlar zorluklarla mücadele etmeye devam ediyor." Newcastle Üniversitesi'nden Doçent Doktor Matt Hayward, "Bu, izole nüfus arasındaki bağlantıyı geliştirmeye odaklanmak için koruma çabalarının gerekliliğini ortaya koymamız gerekiyor." dedi.

 

4- Derin deniz köpekbalıkları etiketlendi.

Bluntnose sixgill, okyanusun en yaygın yırtıcılarından biridir, ancak denizin derinliklerinde yaşamaları ve gece hareket etme alışkanlıkları bu türler üzerindeki bilimsel çalışmaları oldukça zorlaştırır. Bu yılın başlarında, OceanX ve Cape Eleuthera Enstitüsü'nden bir ekip, doğal ortamlarında  Bluntnose sixgill köpekbalığına bir uydu cihazı yerleştirme arayışını başlattı.

Ekip hedeflerine ulaşmak için derin deniz canlılarını yemleme istasyonu ve uydu takip cihazı yüklü bir zıpkın ile özel bir teçhizat inşa etti. İnşa edilen bu teçhizat, okyanus tabanına yönlendirilerek monte edildi. Bu cesur plan birkaç girişimden sonra doğru ve başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Ekibin çabaları sadece Bluntnose sixgill türünün sırlarını ortaya koymakla kalmayıp, aynı zamanda doğal ortamlarında derin deniz sakinlerini etiketlemenin mümkün olduğunu gösterdi. Bu teknoloji ve metodoloji, okyanus derinliklerinde yaşayan yırtıcılar ve diğer canlılar hakkında kapsamlı bir bilgi toplayabilecek şekilde özelliklere sahiptir.

 

5-Dünyanın en yalnız su kurbağasına eş bulundu.

2019'yılının başlarında duyurulan favori başarı öykülerinden biride türünün son örneklerinden biri olan Sehuencas su kurbağasına, 10 yıl süren aramaların ardından nihayet bir eş bulundu.

Bolivya ormanlarında 10 yıl önce keşfedilen erkek kurbağaya yanlız olduğu için Romeo adı verilmişti, eşi bulunamayan erkek su kurbağası, Cochabamba Doğal Tarih Müzesi’ndeki yaşamına tek başına devam ediyordu. Erkek kurbağanın yalnızlığına son vermek için uğraşan araştırma ekibi, Romeo’nun da bulunduğu Bolivya ormanlarında Sehuencas türüne ait 5 kurbağa daha bulduğunu açıkladı. Yeni bulunan bireylerden dişi olanına "Juliet" adı verilirken. Yeni kurbağalar, “chytridiomycosis” olarak bilinen mantar hastalığına karşın karantina altına alındı.

Tüm bu güzel haberlere karşın, Bolivya, Ekvador ve Peru'da iklim değişikliği, habitat tahribatı ve istilacı alabalık türlerinin bölgeye girişi gibi tehditler nedeniyle su kurbağalarının populasyonu hızla azalmaya devam ediyor.

Kaynak:

https://www.earthtouchnews.com/conservation/success-stories/good-news-5-positive-conservation-stories-from-2019/

© Biyologlar.com

---