BİYOMİMETİK - Biyolojiden Teknolojiye Bir Ağ
Günümüzde teknoloji her geçen gün ilerlemekte ve böylece teknoloji harikası ürünler hizmetimize sunulabilmektedir. Teknoloji bu ilerlemeler neticesinde çok önemli bir gerçeği görebilme imkanı sunmuştur:canlılardaki olan teknolojiyi.Her canlının teknolojideki harika tasarımlara dahi gölgede bırakacak mühendislik harikası tasarımlara sahiptir.Bunu gören bilim adamları da artık doğayı taklit etmeye başlamışlardır.İlaç sektöründen,tıp,kimya,tekstil,inşaat sektörü ne kadar birçok sektör doğadaki tasarımlardan yararlanarak son derece gelişmiş ürünler meydana koymaktadırlar.Canlılardaki bu üstün tasarımda yeni bir dalın çıkmasına sebep olmuştur:Biyomimetik.Biyomimetik canlıların tasarımlarını detaylı olarak inceleyip bu şekildeki tasarımları taklit ederek insan hayatını mükemmelleştirebilmek için araştırmalar yapar.Böylece biyo-teknolojik materyaller,makineler yapılır ve insanlık hizmetine sunulur.
İnşaat Sektörüne Çığır Açan Sistem-İSKELET SİSTEMİMİZ:
Şimdi doğadan teknoloji ye aktarılan binlerce örnekten birkaçına örnek olarak değinecek olursak eğer, Hem dayanıklı hem de hafifliği ile inşaat sektörüne bir örnek insan iskeleti ve eşsiz tasarımı birçok mimaride halen daha kullanılmakta ve tercih edilmektedir mesela inşaat sektöründen bir örnek olarak Eiffel Kulesini verebiliriz.Son derece güçlü ve sağlam tasarıma sahip olan Eifel Kulesi vücudumuzda bulunan uyluk kemiğinden yola çıkılarak inşa edildi.Anatomist Herman Von Meyer uyluk kemiğindeki kafes şeklindeki iç içe girmiş çubuk sistemini keşfetti ve yapmış olduğu hesaplamalarla bir uyluk kemiğinin dik dururken tam 1 tonluk yükü taşıyabileceğini buldu.Karl Cullman adındaki bir mühendis de bunun inşaat sektöründe sağlamlığı artırabilecek bir tasarım olabileceğini anladı Eifel kulesinin de iç içe giren kafes seklindeki demir çubuklarla yapılmasının böyle dev bir inşaat için en uygun sağlamlığı sağlayacağına bu kule inşasındaki mühendisler karar vererek bu şekilde bir tasarımı uyguladılar.Bu sadece Eifel Kulesi için sınırlı değildir.Günümüzdeki birçok tasarım harikası mimari bu tasarımdan izler taşımaktadır.Bir başka örnek:Böcekler ve onları her dış etkene karşı koruyan kitin tabakası.
Sanayi Sektöründeki Dev Buluş:KİTİN VE KAPLAMA:
Günümüzde böceklerde bulunan kitin maddesi örnek alınarak sanayi sektöründe kullanılmaya başlanmıştır.Kitin dayanıklı,ince ve hafif dışarıdan gelen birçok darbeyi emebilecek kadar esnek ve sağlam yapıya sahiptir.Kesinlikle gerek içten gerekse dışarıdan hiçbir sızıntıya imkan vermeyecek derecede yalıtkan bir maddedir.Radyasyon,ısı farkı,kimyasal etkenler vb. bir madde için zarar verebilecek nitelikteki birçok dış etkene karşı son derece dayanıklıdır.Bunun için kitin örnek alınarak laboratuar koşularında yapılan kaplama materyalleri,sağlamlığa-dayanıklılığa-esnekliğe ve bir o kadar da hafiflik ve inceliğe ihtiyaç duyulan yerlerde kaplama olarak sanayi sektöründe kullanılmakta ve tercih edilmektedir.Bu şekildeki kaplamalarla ürünlerden daha fazla verim elde edilebilmiştir.
Yunusların Deri Yapısısın Bir Deniz Altına Kazandırdıkları:
Yunusların vücutları da teknolojiye örnek olmuş bir başka örnektir.Yunusların derileri sudaki hareketi kolaylaştırıp sürtünmeyi çok aza indirebilecek şekilde üstün bir tasarıma sahiptir.Yunuslar bu şekilde suyun derinliklerinde çok kolay hareket edebilmekte ama buna rağmen çok az bir enerji sarf etmektedirler.Bunu keşfeden bilim adamları da yunusların derilerindeki bu sırrı araştırmalar neticesinde tespit ederek bu ince tasarımın bir benzerini suni olarak laboratuar ortamlarında geliştirip denizatlılarının dış kaplamasında kullanmışlar ve büyük bir ölçüde yakıt tasarrufu sağlayabilmiş ve bunun yanında su altında daha rahat edebilme yeteneğine sahip olabilmişlerdir.
Teknolojiyi Kıskandıran Uzvumuz:ELLERİMİZ
Canlıların her biri birçok harika sistemle ve organla donatılmıştır.Bunlardan biri olan ellerimiz de aslında çok kompleks bir uzvumuzdur.Günlük hayatımızdaki birçok işte ellerimizin rolünü bir anlığına hayatımızdan çıkaralım.Muhtemelen günlük birçok işimizi yapamayacaktık.Böylece çoğu işimiz sekteye uğrayacaktı.Yazı yazabilmemizi,yemek yeyebilmemizi,saçımızı tarayabilmemizi,bir eşyaya kendine özgü olarak tutup taşıyabilmemizi ve hatta düğmelerimizi dahi ilikleyebilmemizi vb. birçok aslında alışılmış--ama detaylı incelersek teknikte çok zor olan -- bunun gibi günlük ve basit işlerimizi hiç zorlanmadan ve düşünmeden yapmaktayız.Bunu ellerimizin üstün tasarımına borçlu olduğumuzu ellerimizin harika yapısına yakından bakarak rahatlıkla görebiliriz.
İnsan eli:kas,27kemik,yağ,tendon ve de son derece hassas liflerden oluşan tasarıma sahiptir.Ellerimizdeki bu sistem,birçok hassas işi veya birtakım günlük-ama bir o kadar da teknik olarak kompleks-işleri yapabilecek derecede koordineli çalışabilmektedir.Büyüklü küçüklü birçok kas,eklem,lif ve tendonlarla birçok kompleks hareket bizim için sıradan işleyişe dönüşmektedir.Ellerimizi ne kadar çok kullandığımız malum.Bir insanın hayatı boyunca ortalama 25.000.000 kez elini açıp kapadığı araştırmalar sonucunda elde edilmiş bir tespittir.Ancak buna rağmen böyle ince işleyişe sahip elimizin kaslarının,liflerinin son derece dayanıklı olabilmesi ve birçok işi--ister hassas isterse ağır--olsun rahatlıkla işin derecesine,esnekliğine göre koordineli bir şekilde hiç zorlanmadan tam bir uyum içinde yapabilmesi de ayrı bir mucizedir.Çünkü bu sistemin herhangi bir noktasındaki küçük bir sekte birtakım günlük--ama bizim açımızdan hayati önem teşkil eden--işlerimizi yapamayacak hasar doğurabilir.
İnsan elinin hayranlık uyandıran bu mekanizmasını Biyomimetik alanında çalışmalar yürüten bilim adamları taklit etmeye ve elin birçok farklı işe aynı beceriyle adapte olabilmesini teknik aletlere uygulamalara çalışmaktalar.Fakat şimdiye kadar üretilmiş hiçbir ele benzer makine ;ne kadar gelişmiş olsa da---bir elin yapabileceği ustalıkta işlere uyum sağlayamamakta ve hatta ancak tek bir işin üstesinden acemice gelebilmektedir.
Elbetteki Biyomimetik deki örnekler bunlarla sınırlı değildir.Burada her birine detayıyla değinmek mümkün olmamakta değerli kardeşlerim.Yusufçuk böceğinin tasarımının helikopterlere örnek alınmasından tutalım da bazı canlılarda bulunan sonar sisteminin birçok üst düzey araçlarda kullanılmasına,göz,kulak,kas,iskelet sistemine kadar daha binlerce biyolojik sistem ve tasarım teknolojiye harika ürünler kazandırmaktadır.Tüm bu tasarımları ve ince hesaplamalarla oluşmuş bu canlı vücudunu yakından incelemek ilim sahibi Rabbimizin tecellilerini görebilmek biz biyologlar için ne güzel bir kısmettir.Her yönüyle canlı bilimine hakim ve 21.yüzyılın bilimi olan Biyoloji de ilim tahsili yapmakta olan bizler ilmen çok şanslıyız.Bu herkese nasip olmaz.Mesleğimize,araştırma alanlarımıza ve de iş sahalarımıza sahip çıkalım artık kardeşlerim.Saygılarımla ve sevgilerimle.
Biy.Murat KÖSEDAĞ
İnşaat Sektörüne Çığır Açan Sistem-İSKELET SİSTEMİMİZ:
Şimdi doğadan teknoloji ye aktarılan binlerce örnekten birkaçına örnek olarak değinecek olursak eğer, Hem dayanıklı hem de hafifliği ile inşaat sektörüne bir örnek insan iskeleti ve eşsiz tasarımı birçok mimaride halen daha kullanılmakta ve tercih edilmektedir mesela inşaat sektöründen bir örnek olarak Eiffel Kulesini verebiliriz.Son derece güçlü ve sağlam tasarıma sahip olan Eifel Kulesi vücudumuzda bulunan uyluk kemiğinden yola çıkılarak inşa edildi.Anatomist Herman Von Meyer uyluk kemiğindeki kafes şeklindeki iç içe girmiş çubuk sistemini keşfetti ve yapmış olduğu hesaplamalarla bir uyluk kemiğinin dik dururken tam 1 tonluk yükü taşıyabileceğini buldu.Karl Cullman adındaki bir mühendis de bunun inşaat sektöründe sağlamlığı artırabilecek bir tasarım olabileceğini anladı Eifel kulesinin de iç içe giren kafes seklindeki demir çubuklarla yapılmasının böyle dev bir inşaat için en uygun sağlamlığı sağlayacağına bu kule inşasındaki mühendisler karar vererek bu şekilde bir tasarımı uyguladılar.Bu sadece Eifel Kulesi için sınırlı değildir.Günümüzdeki birçok tasarım harikası mimari bu tasarımdan izler taşımaktadır.Bir başka örnek:Böcekler ve onları her dış etkene karşı koruyan kitin tabakası.
Sanayi Sektöründeki Dev Buluş:KİTİN VE KAPLAMA:
Günümüzde böceklerde bulunan kitin maddesi örnek alınarak sanayi sektöründe kullanılmaya başlanmıştır.Kitin dayanıklı,ince ve hafif dışarıdan gelen birçok darbeyi emebilecek kadar esnek ve sağlam yapıya sahiptir.Kesinlikle gerek içten gerekse dışarıdan hiçbir sızıntıya imkan vermeyecek derecede yalıtkan bir maddedir.Radyasyon,ısı farkı,kimyasal etkenler vb. bir madde için zarar verebilecek nitelikteki birçok dış etkene karşı son derece dayanıklıdır.Bunun için kitin örnek alınarak laboratuar koşularında yapılan kaplama materyalleri,sağlamlığa-dayanıklılığa-esnekliğe ve bir o kadar da hafiflik ve inceliğe ihtiyaç duyulan yerlerde kaplama olarak sanayi sektöründe kullanılmakta ve tercih edilmektedir.Bu şekildeki kaplamalarla ürünlerden daha fazla verim elde edilebilmiştir.
Yunusların Deri Yapısısın Bir Deniz Altına Kazandırdıkları:
Yunusların vücutları da teknolojiye örnek olmuş bir başka örnektir.Yunusların derileri sudaki hareketi kolaylaştırıp sürtünmeyi çok aza indirebilecek şekilde üstün bir tasarıma sahiptir.Yunuslar bu şekilde suyun derinliklerinde çok kolay hareket edebilmekte ama buna rağmen çok az bir enerji sarf etmektedirler.Bunu keşfeden bilim adamları da yunusların derilerindeki bu sırrı araştırmalar neticesinde tespit ederek bu ince tasarımın bir benzerini suni olarak laboratuar ortamlarında geliştirip denizatlılarının dış kaplamasında kullanmışlar ve büyük bir ölçüde yakıt tasarrufu sağlayabilmiş ve bunun yanında su altında daha rahat edebilme yeteneğine sahip olabilmişlerdir.
Teknolojiyi Kıskandıran Uzvumuz:ELLERİMİZ
Canlıların her biri birçok harika sistemle ve organla donatılmıştır.Bunlardan biri olan ellerimiz de aslında çok kompleks bir uzvumuzdur.Günlük hayatımızdaki birçok işte ellerimizin rolünü bir anlığına hayatımızdan çıkaralım.Muhtemelen günlük birçok işimizi yapamayacaktık.Böylece çoğu işimiz sekteye uğrayacaktı.Yazı yazabilmemizi,yemek yeyebilmemizi,saçımızı tarayabilmemizi,bir eşyaya kendine özgü olarak tutup taşıyabilmemizi ve hatta düğmelerimizi dahi ilikleyebilmemizi vb. birçok aslında alışılmış--ama detaylı incelersek teknikte çok zor olan -- bunun gibi günlük ve basit işlerimizi hiç zorlanmadan ve düşünmeden yapmaktayız.Bunu ellerimizin üstün tasarımına borçlu olduğumuzu ellerimizin harika yapısına yakından bakarak rahatlıkla görebiliriz.
İnsan eli:kas,27kemik,yağ,tendon ve de son derece hassas liflerden oluşan tasarıma sahiptir.Ellerimizdeki bu sistem,birçok hassas işi veya birtakım günlük-ama bir o kadar da teknik olarak kompleks-işleri yapabilecek derecede koordineli çalışabilmektedir.Büyüklü küçüklü birçok kas,eklem,lif ve tendonlarla birçok kompleks hareket bizim için sıradan işleyişe dönüşmektedir.Ellerimizi ne kadar çok kullandığımız malum.Bir insanın hayatı boyunca ortalama 25.000.000 kez elini açıp kapadığı araştırmalar sonucunda elde edilmiş bir tespittir.Ancak buna rağmen böyle ince işleyişe sahip elimizin kaslarının,liflerinin son derece dayanıklı olabilmesi ve birçok işi--ister hassas isterse ağır--olsun rahatlıkla işin derecesine,esnekliğine göre koordineli bir şekilde hiç zorlanmadan tam bir uyum içinde yapabilmesi de ayrı bir mucizedir.Çünkü bu sistemin herhangi bir noktasındaki küçük bir sekte birtakım günlük--ama bizim açımızdan hayati önem teşkil eden--işlerimizi yapamayacak hasar doğurabilir.
İnsan elinin hayranlık uyandıran bu mekanizmasını Biyomimetik alanında çalışmalar yürüten bilim adamları taklit etmeye ve elin birçok farklı işe aynı beceriyle adapte olabilmesini teknik aletlere uygulamalara çalışmaktalar.Fakat şimdiye kadar üretilmiş hiçbir ele benzer makine ;ne kadar gelişmiş olsa da---bir elin yapabileceği ustalıkta işlere uyum sağlayamamakta ve hatta ancak tek bir işin üstesinden acemice gelebilmektedir.
Elbetteki Biyomimetik deki örnekler bunlarla sınırlı değildir.Burada her birine detayıyla değinmek mümkün olmamakta değerli kardeşlerim.Yusufçuk böceğinin tasarımının helikopterlere örnek alınmasından tutalım da bazı canlılarda bulunan sonar sisteminin birçok üst düzey araçlarda kullanılmasına,göz,kulak,kas,iskelet sistemine kadar daha binlerce biyolojik sistem ve tasarım teknolojiye harika ürünler kazandırmaktadır.Tüm bu tasarımları ve ince hesaplamalarla oluşmuş bu canlı vücudunu yakından incelemek ilim sahibi Rabbimizin tecellilerini görebilmek biz biyologlar için ne güzel bir kısmettir.Her yönüyle canlı bilimine hakim ve 21.yüzyılın bilimi olan Biyoloji de ilim tahsili yapmakta olan bizler ilmen çok şanslıyız.Bu herkese nasip olmaz.Mesleğimize,araştırma alanlarımıza ve de iş sahalarımıza sahip çıkalım artık kardeşlerim.Saygılarımla ve sevgilerimle.
Biy.Murat KÖSEDAĞ
loading...
Biyoteknoloji
-
Biyolojik Silah Nedir ve Nasıl Uygulanır ?
-
BİYOLOJİK SİLAH NEDİR ?
-
RETROVİRÜSLER
-
İlaç sektöründe biyoteknoloji
-
Biyoteknolojide Türkiye’nin durumu
-
BİYOTEKNOLOJİ VE MOLEKÜLER BİYOLOJİ ALANINDAKİ GELİŞMELER VE MODERN TIP ALANINA ETKİLERİ
-
Genetik hastaliklarin teşhis ve tedavisinde kullanilan bilimsel ve teknolojik yöntemler nelerdir?
-
Proteinler - Protein Nedir - Protein çeşitleri - Proteinin yapısı
-
Glikoproteinlerin Yapısı ve Fonksiyonları
-
Kimyasal Bağlar
-
Karsinojenezis Mekanizması
-
PROTEİN SAFLAŞTIRMADA ÇÖKTÜRME YÖNTEMİ
-
Moleküler floresans spektroskopisi
-
RAPD-PCR protokolü
-
TRANSLASYON