Deniz Eriştelerini Neden Korumalıyız
Bugünlerde sahile gidildiğinde, plajların kumlu bölgelerinde dalgalarla birlikte denizden gelerek kıyıda biriken kümeler görülmektedir.
Birçok kişi tarafından kirlilik olarak değerlendirilen bu kümeler, adını Yunan Mitolojisi’ndeki deniz tanrısı Poseidon’dan alan Posidonia oceanica adı verilen Akdenize özgü endemik bir bitki türü olan deniz erişteleridir.
Halk arasında yanlış bir şekilde yosun olarak değerlendirilen, yüzerken vücuda değdiğinde korkulan ve yıllarca kıyılarda bazı araçlarla deniz dibi taranarak söz de temizliği yapılan bu deniz bitkisinin, aslında Akdeniz’in ormanları olduğu bilinmelidir.
Deniz ekosistemi için çok önemli olan ve bulunduğu kıyılardaki denizel biyoçeşitliliğin zengin olmasına yol açan Posidonia oceanica’ların bulunduğu alanlarda yaşayanların aslında mutlu olması gerekir.
Sadece kumluk alanlarda yaşayan deniz erişteleri, kumu tutarak denizaltı erozyonunu önlemektedir. Deniz eriştelerinin sık yaprakları arasında, pek çok Akdeniz canlısı barınmakta, beslenmekte ve üremektedir.
Akdeniz dışında dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmaması ve önemli yararları nedeniyle, ülke olarak bizim de imza koyduğumuz Bern Sözleşmesi kapsamında korunması gereken önemli bir türdür.
Kuşadası Körfezi’ndeki denizel biyoçeşitliliğin zengin olmasının en önemli nedeni Posidonia oceanica’lardır.
Yuvalama alanları genellikle Doğu Akdeniz ve Güney kıyıları olan Chelionia mydas türü otçul Yeşil Deniz Kaplumbağalarının, beslenme ve kışlama için Kuşadası Körfezi’nde yoğun olarak bulunmasının nedeni, körfezdeki zengin deniz eriştesi kaynaklarıdır.
Bölgemizde denizdeki ekolojik yaşamın devamlılığı bu bitkilere bağlıdır. Balık popülasyonunu arttırması, balıkçılığın gelişmesini sağlaması, dalış turizmine katkı yapması gibi pek çok yararı da bulunmaktadır.
Geçmiş tarihte yapılan bir uygulama dalış turizmi için çok önemli olan Ada Bango çevresindeki deniz eriştelerine büyük zarar vermiştir. Gemi limanının inşaatı sırasında denizden çıkarılan çamurlar bilinçsiz bir şekilde Ada bangoya dökülerek, hem erişteleri hem de dalış turizmi yapanları olumsuz etkilemiştir.
Kuşadası kıyılarının hemen her alanında görebildiğimiz deniz eriştelerinin, özellikle Yavansu bölgesinde derinlik limitinin az olması ve sürekli akan bir tatlı su kaynağının bulunması nedeniyle adeta erişte tarlası halinde olduğu, su yüzeyinden bile net bir şekilde görülmektedir. Ancak denize atılan katı atıkların bu bölgede toplanması bitkiye olumsuz etkilediği de görülmektedir.
Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda bulunan Alçak Su Adası’nın etrafının sığ su olması ve koyun doğu bölgesinden gelen tatlı su kaynaklarının deniz eriştelerini sağlıklı olmasını ve birçok deniz canlısının burada barınmasını sağladığı görülmektedir. Burada atık kirliliği görülmemekte ancak koya demirleyen teknelerin çapaları eriştelere zarar vermektedir. Bu bölgede dünyanın birçok yerinde uygulanan yüzer şamandıra modeli uygulanmalıdır.
Deniz eriştelerine deniz trafiğinin yoğun olduğu yaz aylarında teknelerden atılan çapalar, kıyılardan atılan demir ve beton aksamlar, katı atıklar ve ışık geçirgenliğini engelleyen kanalizasyon atıkları ve çevreden salınan organik maddeler, karasal ortamdan salınan sediment taşınımı gibi çevresel faktörler olumsuz etkilemektedir.
Akdeniz’in ormanları olan deniz eriştelerinin tahribatı insan kaynaklıdır. Korunmaları da duyarlı insanların çoğalmasına bağlıdır. Körfezin ormanları yok olmadan her türlü tedbiri alıp, tüm kurumların ve sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle deniz erişteleri korunmalıdır.
Bahattin Sürücü
Makale kaynağı: Bahattin Sürücü ( Facebook)
Hidrobiyoloji Haberleri
-
NOAA araştırmacıları yeni balık türleri keşfetti
-
Amazon’da 16 Milyon Yıllık Devasa Bir Yunus Kafatası Bulundu
-
Artan yağışlar İngiltere'deki deniz kestanelerini tehdit ediyor
-
En son DNA barkodlama teknolojisiyle İsrail'in tatlı su balık türleri listesinin yeniden gözden geçirilmesi
-
Çin’de 250 Milyon Yıllık Zırhlı Deniz Sürüngeni Ortaya Çıkarıldı
-
Bazı fener balığı türleri tüm yaşamlarını baş aşağı yüzerek geçirebilir
-
2100 yılı için sığ kıyı ekosistemlerinin kaderini tahmin etmek
-
Sıradan ahtapotun genetiğine dair yeni bilgiler: Kromozom düzeyindeki genomun kodu çözüldü
-
Büyük Bariyer Resifi'nde yeni balık türleri bulundu
-
Midyeler, denizdeki sıcak hava dalgalarıyla başa çıkabilmek için kalp atış hızını ayarlayabiliyor.
-
Ahtapotlar ve muhteşem renk değiştirme yetenekleri
-
Aslan Balıkları: Denizlerin Görkemli ve Gizemli Avcıları
-
Deniz aslanlarının gizemli dünyaları
-
Örümcek yengeçlerini daha ayrıntılı bir şekilde tanıyalım
-
Bafa Gölünün Balerinleri