Dev timsahlar ve ilginç özellikleri
Bugün hayatta olan yaklaşık 23 timsah türü mevcuttur. Timsahlar çoğunlukla Amerika, Afrika, Madagaskar, Güney ve Doğu Asya ile Orta Avustralya'da yayılış gösterirler. Fotoğraf © LS Luecke / Shutterstock.
Tatlı ve tuzlu sularda yaşayan türleri mevcuttur. Nil timsahının anayurdu Nil Nehri olduğundan bu adla anılır. Eski Mısırlılar bu sürüngenlerden korktukları için bu canlıları kutsal varlıklar olarak görürlerdi. Bu sürüngenlerin uzunluğu 7 metreye kadar ulaşabilir ve ağırlıkları 1500 kg. kadar ulaşabilir.
Timsahlar, güçlü çeneleri, kaslı kuyrukları, koruyucu pullu derileri, keskin dişleri, aerodinamik gövdesi ve başlarının üstünde konumlandırılmış gözler ve burun delikleri olan yırtıcı sürüngenlerdir.
Timsahlar aşağıdaki taksonomik hiyerarşide sınıflandırılırlar
Hayvanlar> Kordatlar> Omurgalılar> Tetrapodlar> Sürüngenler> Timsahlar
Timsahlar (Latince: Crocodilia), sıcak bölgelerde bataklıklar ve su kenarlarında yaşayan vücudu kemiksi sert pullarla örtülü sürüngenleri içeren bir takımdır. Bu takımın familyaları Alligatoridae (Aligatorgiller), Crocodylidae (Timsahgiller) ve Gavialidae (Gavyaller)'dir.
Crocodilia takımı, Kretase döneminin sonlarında, yaklaşık 84 milyon yıl önce ortaya çıkmış iri sürüngenlerdir. Kuşların yaşayan en yakın akrabalarıdır. Kuşlar ve timsahlar, Archosauria grubunun yaşayan son üyeleridir. Crocodilia takımı, 220 milyon yıl önce Trias Döneminde ortaya çıkmış olan ve Mezozoik dönemde çok çeşitli şekillere ayrılan Crurotarsi grubunun üyelerindendir.
Uzaktan bakıldığında kertenkeleye benzerler. Vücutlarının üzeri, sert kemiksi plakalarla örtülüdür. Ön ayaklarında beşer, arka ayaklarında dörder parmak bulunur. Parmak araları tamamen veya kısmen perdelidir. Uzun, yandan basık kuyrukları suda kürek ve dümen vazifesi görür. Güçlü dişlerle bezenmiş, çok kuvvetli çeneleri vardır. Yalnız üst çene açılır. Etli dil, alt damağa yapışıktır. Gözleri, burunları ve kulakları başlarının üst kısmında bulunur. Suda yüzerken rahatça etraflarını görür, işitir ve solunum yaparlar. Karada vücutlarını zor taşımalarına rağmen, suda çok iyi yüzerler. Gündüzleri dinlenir, çoğunlukla gece avlanırlar. Gözbebekleri dikey olduğundan gece de iyi görürler. Timsahlar renk körüdür ve dillerini dışarı çıkaramazlar.
Balıklar, kuşlar ve suya gelen büyük ve küçük baş memelilerle beslenirler. Zaman zaman insanlara da saldıranları vardır. Timsahlar avına saldırmadan önce avlarının 2 metrelik bir alana gelmesini beklerler. Avı saldırabileceği kadar yakına gelen timsah, yaklaşık 12 m/s bir hız ile avını yakalar. Bu hıza; vücutlarının yapısı, arka bacakları ve de en önemlisi kaslı kuyrukları sayesinde ulaşırlar. Avlarını güçlü çeneleri arasına sıkıştırıp suya çekerek boğarlar. Kendilerinden büyük olan avlarını 200 kg bir kuvvet uygulayabildikleri ve avını ağzı ile kavrayıp kendi etrafında birkaç kez dönerek gerçekleştirdikleri ölüm dönüşü adı verilen yöntemle daha küçük parçalara ayırırlar. Çeneleri sağa sola hareket etmediği için besinlerini çiğneyemeden büyük parçalar halinde yutarlar. Sindirim için çakıl ve taş da yutarlar. Sonra dişlerinin arasındaki artıkları dışarı çıkarırlar. Dişlerinin arasında sıkışan atıkları atamadıklarında ağızlarını açık tutarlar. Bu sayede bazı kuş türleri ağza konar ve atıkları yer ve buna Protokooperasyon denir.. Taze etin sindirimi zor olduğu için bazı türler avlarını gömerek çürümelerini bekler.
Gözleri üç perdelidir. Suya daldıkları zaman burun ve kulak delikleri birer kapakla örtülür. Ağız gerisinde bulunan bir kıvrımı damaklarına yapıştırarak soluk ve yemek borularını birbirinden ayırabildiklerinden su altında bile ısırıp yiyebilirler. Konik yapılı dişler aşındıkça yenileri sürer.
Kalpleri dört gözlüdür. Aort kökleri Panizza kanalı vasıtasıyla birleştiklerinden vücutlarında kirli kan dolaşır. Diğer sürüngenler gibi soğukkanlı hayvanlardır. Vücut ısıları çevre ısısına göre değişir.
Yumurtayla çoğalırlar. Çiftleşmeden sonra dişi, kıyıdaki bir kumlukta açtığı çukur içine 50 kadar yumurta bırakır. Yumurtaların üzerini kumla örterek yumurtladıkları bölgenin yakınlarında nöbet tutarlar. Bazen bu süre üç ayı bulur. Dişi bu sürede hiçbir şey yemediğinden kilo kaybeder. Zaman zaman erkek de dişinin yakınına gelir. Ama dişisini beslemeyi akıl edemez. Yavrular, yumurta kabuğunu kırmaya hazır olunca 20 metre kadar uzaklıktan duyulan sesler çıkararak annelerini yardıma çağırırlar. Dişi, kumları açarak yumurtalardan yavruların çıkmasına yardım eder. İnce derili yavrular büyük bir titizlikle tek tek annenin ağzında su kıyısına taşınır. Bakıma muhtaç yavrular altı ile sekiz haftalık bir süre içinde anne ve baba tarafından dış tehlikelerden büyük bir dikkatle korunur. Yırtıcı kuşlar ve vahşi memeliler timsah yavrularının düşmalarıdır.
Yavrular kendilerine bakacak duruma gelince anne ve babalarından uzaklaşarak kendilerine av sahaları ararlar. Büyük timsahlardan uzak olmak zorundadırlar. Hatta bazen sonraki karşılaşmalarda anne ve babalar yavrularını tanıyamamakta, onlara av gözüyle bakmaktadır. Yavrular, balık yumurtaları, salyangoz ve su böcekleriyle beslenirler.
Timsahlar insanlara da saldırabilir. Amerikan timsahının (Crocodylus acutus) boyu 50 cm - 3.8 m arasında değişir. 4 metre olanları da vurulmuştur. Ağırlık olarak da 2000 kg a kadar ulaşabilirler. Denizde de yaşayabilir ve insan için tehlikelidir. Hindistan ve Sri Lanka'da yaygın olan Hint timsahı tatlı suda yaşar. Uzunluğu 5 metre kadar olabilir. Çoğunlukla balıkla beslenir. İnsana nadir saldırır. ABD'nin güneydoğusundaki bataklık, göl ve ırmaklarda yaşayan Amerika aligatorunun (Alligator misisipiensis) derileri ayakkabı ve valiz yapımında değerli sayılır. En çok Florida bataklıklarında yaşar. Üreme dönemlerinde avlanmaları yasaklanmıştır. Boyları 3-4 metreye ulaşabilir. Timsahlar yok edilmediği takdirde uzun süre yaşayabilmektedir. Hayvanat bahçelerinde 80 yaşını aşanlar vardır.
Kaynaklar :
http://animals.about.com/od/reptiles/p/crocodilia.htm
https://tr.wikipedia.org/wiki/Timsahlar
Zooloji Haberleri
-
39 Milyon Yıl Önce Asya’da Yaşayan Bir Timsah Türü Keşfedildi
-
240 Milyon Yıllık Dev Timsah, Türünün En Büyüğüydü
-
Fosil Bulgularına Göre Ahtapotlar, Dinozorlardan Önce de Vardı
-
Akrepler Geceleri Neden Parlar?
-
Pestisitler mavi meyve bahçesi arılarında doğurganlığı azaltıyor
-
Türkiye’de Yeni Bir Akrep Türü Keşfedildi "Androctonus turkiyensis"
-
Sonunda Kuşlar da Çarpılmaya Başlandı
-
Karıncalar Sosyal Bağ Kurmak için Birbirlerinin Ağzına Kusuyor
-
İnsanlar 18.000 Yıl Önce Cassowary Civcivlerini Yetiştiriyordu
-
Kediler kaç ay hamile kalır
-
Türkiye’den bilim dünyası için yeni bir böcek türü: Phytocoris iyribozi
-
WWF-Türkiye’den uyarı: Tehlikedeki tür sayısı 10 yılda dört kat arttı
-
Son 50.000 Yılda Birçok Kuş Türü İnsanlar Yüzünden Yok Oldu
-
Hayvanlarda asimetrik vücut gelişimi
-
Nadir bulunan Bombay kan grubu nedir?