Ebola Genetiği ve Evrimi Üzerinde Çalışıp Hastalığı Yok Etmeye Çalışan 5 Bilim İnsanını Ebola Virüsü Öldürdü!
2014 ortalarından beri tüm Dünya'yı kasıp kavuran Ebola virüsü, Batı Afrika'da çalışan sağlık işçilerini (doktorları, hemşireleri, araştırmacıları, bilim insanlarını) öldürmeyi sürdürüyor.
Bugüne kadar 240'tan fazlasına bu hastalık bulaştı ve 120 tanesi öldü. Sierra Leone'de bulunan Kenema Devlet Hastanesi'nde (ki ilk Ebola vakası burada tanımlanmıştı) 2 düzineden fazla hemşire, doktor ve destek ekibi Ebola nedeniyle hayatını kaybetti. Kenema Devlet Hastanesi, 28 Ağustos 2014'te Science dergisinde yayımlanan "Genomik inceleme Ebola virüsünün 2014'teki salgın sırasındaki kökenini ve yayılımını aydınlatıyor" başlıklı makalede veri olarak kullanılan örneklerin çoğunu barındıran yerdi. Ne yazık ki bu makalenin 58 yazarından 5 tanesi Ebola virüsü nedeniyle, 1 tanesi ise virüs bulaşmamış olmasına rağmen çalışmalar sırasında, makalenin basılmasından önce yaşamını yitirdi! Makalenin sonunda şöyle bir not düşülmüş:
"Anısına: Trajik bir şekilde, Sierra Leone'deki halk sağlığına ve araştırma çabalarına müthiş katkılarda bulunmuş 5 eş yazarımız, çalışmaları sırasında Ebola Virüsü Hastalığı'na yakalanarak, bizler bu makeleyi henüz yayınlayamamışken, hastalıkla mücadelelerini kaybetmişlerdir. Bu makaleyi onlara adıyoruz."
Hayatını kaybedenler arasında Mbalu Fonnie (hemşire), Alex Moigboi (10 yıllık deneyime sahip hemşire), Alice Kovoma (6 yıllık deneyime sahip hemşire), Mohamed Fullah (Doğu Politeknik Üniversitesi'nde 10 yılı aşkın süredir hizmet veren laboratuvar teknisyeni),, Sheik Humarr Khan (Lassa Sıtması programı ulusal direktörü ve viral ateş uzmanı) ve Sidiki Saffa (20 yıl deneyimli laboratuvar teknisyeni) bulunuyor. Bu kişileri Evrim Ağacı olarak saygıyla anıyor ve insanlığa yaptıkları katkılardan ötürü yürekten teşekkür ediyoruz. Ayrıca sadece anılarını yad etmek yerine, hayatlarını verdikleri bu araştırmanın da evrimsel biyoloji ile yakından ilgisini anlatarak, yaptıkları işi biraz daha yakından anlamanızı istiyoruz:
Bu araştırmada da yine, Evrimsel Biyoloji'nin insanlığa müthiş faydalarından birisini görüyoruz. Çünkü bu kadar ölümcül bir hastalık virüsünün kökenini ve yayılmaya başladıktan sonraki evrimini anlamak, çözüm bulmamıza ve gelecekte ne tür evrimsel yolaklara gireceğini öngörmemize yarıyor. Bu sayede, hastalığın önüne bir an önce geçebilmek için gerekli yol haritaları hazırlanıyor. Bir virüsün evrimini incelemeden bulmaya çalışacağınız her çözüm, hiç tanımadığınız bir şehirde, bilmediğiniz sokaklarda hareket eden bir cismi arayıp, bulup, yakalamaya benzetilebilir. Bir hastalığın evrimini çalışmak, o hastalıkla ilgili bize yol haritasını ve kovaladığınız şeyin geçtiği yolları gösteriyor. Böylece hastalığın bir sonraki adımlarını sonsuz olasılıklar evreninden belli başlı olasılıklara indirgeyebiliyoruz. Yani evrim, bilim insanlarının araştırma sırasında kullandıkları duyu organları ve haritaları oluyor. Aynı hastalığın daha önceki salgınlarını ve o salgınlarda izlediği yolları inceleyerek, bu salgınla ilgili çıkarımlar yapabilmemizi sağlıyor. Makalede, uzmanlar bu konuyla paralel olarak şunları söylüyorlar:
"Daha önceki salgınlardan toplanan 20 genomun filogenetik analizi, 2014 Batı Afrika virüsünün muhtemelen Orta Afrika'dan, son 10 yıl içerisinde yayıldığını gösteriyor. Diğer ebolavirüs genomları ile ıraksamayı kullanarak bir filogeni haritası çıkarmak sıkıntılıdır. Ancak en eski ebola salgınlarının kökenlerini çıkardığımızda, örnekleme zamanıyla kökten uca mesafe arasında güçlü bir ilişki olduğu ortaya çıkmaktadır. Salgının yer değişme tipi mutasyon oranı her yıl nükleotit bölgesi başına 8x10-4'tür. Bu da, en son yayılan 3 salgının hepsinin ortak bir atadan, muhtemelen yaklaşık olarak 2004 yılında yayıldığını göstermektedir. Bu durum, her bir salgının kendi doğal rezervuarı içerisindeki viral popülasyon içerisindeki aynı genetik varyasyondan, birbirinden bağımsız zoonotik olaylar olduğu hipotezini desteklemektedir."
Görülebileceği gibi Science dergisinde yayımlanan bu önemli çalışmada yapılan, Ebola virüsünün bugüne kadar olan salgınlarının evrimsel analizini yapmak ve bir evrim ağacı çıkarmaktır. Bu sayede şu anda hızla yayılan virüsün evrimsel kökeni ve ne tür bir evrim patikası içerisinde olduğu anlaşılabilecek ve önüne geçilebilecektir. Evrimsel biyoloji olmaksızın, kör bir şekilde tedavi bulma çabaları çok daha uzun, çok daha masraflı ve çok daha ölümcül olacaktır. Bu durum, evrimsel biyolojinin insanlık için önemine harika bir örnektir.
Tekrardan, insanlık için hayatlarını veren tüm bilim insanlarını derin bir üzüntü ama aynı zamanda yürekten bir onur ile anıyoruz.
Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)
Görsel: Araştırma sonucunda tarihte farklı ebola salgınlarına neden olan virüslerin evrim ağacını ve akrabalık ilişkilerini görüyoruz.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
HASTALIKLAR
-
Cushing sendromu
-
Glossopalatine ankylosis Sendromu
-
Rett Sendromu
-
Bardet-Biedl Sendromu
-
Koolen-de Vries sendromu
-
Delesyon Sendromu - del(16p11.2)
-
Phelan-McDermid Sendromu - del(22q13.3)
-
Kleefstra sendromu del(9q34)
-
Subtelomerik mikrodelesyon sendromları
-
Langer-Giedion Sendromu - Trikorinofalangeal sendrom
-
WAGR sendromu
-
Angelman sendromu - del(15q11)
-
Prader Willi sendromu - del(15q11q13)
-
Lowe sendromu
-
Greig sefalopolisindaktili Sendromu