Extra sellüler- İntra sellüler sıvılar
İntrasellüler sıvı (intracellular fluid) hücreler içerisinde bulunan sıvı anlamına gelmektedir.
Total vücut sıvısı başlıca iki kompartımanda bulunur .
İntrasellüler (hücre içi) sıvı
Ekstrasellüler (hücre dışı) sıvı
a) İntersellüler (hücreler arası) sıvı - İnterstisyel (dokular arası) sıvı
b) İntravasküler sıvı (kan plazması)
Fizyolojistler tarafından kullanılan homeostaz teriminin anlamı, internal çevrenin sabit veya statik (dengede duran) koşullarda korunmasıdır. Vücut sıvılarında homeostaz öncelikle böbreklerde sağlanır ve birbiriyle ilişkili çok sayıda fizyolojik mekanizma ile denetim altında tutulur. Suyun vücuttan ayrılmasında başlıca yol; böbrekler, gastrointestinal traktüs, akciğer ve deridir. Aşırı terleme ve zorlu solunumla veya mide- barsak yoluyla anormal sıvı kayıpları(diyare) söz konusu olduğunda, böbreğin düzenleyici mekanizmaları işe karışarak su kaybını kısıtlar. Sıvı hacmının böbrek tarafından düzenlenmesinde iki yol vardır.
1) Böbrek tubülülerinden su geri emilimini sağlayan hormon, antidiüretik hormondur (ADH). Diğer adı vasopressin olan bu hormon, nörohipofizden (arka hipofiz) salgılanır. Su alımı azaldığında, ADH salgısı artar ve su glomerüllerden geri emilip kana verilir. Su vücut içinde kalmış olur. Aşırı miktarda su alındığında, ADH üretimi durur. Böbrek toplayıcı kanallarında su geri emilmez, vücut dışına atılır.
2) Böbreküstü salgılığının (bezi) korteksinden salgılanan steroid hormonlar, özellikle aldosteron, böbrek tubülülerinden sodyum iyonu (Na+) ve onunla birlikte suyun geri emilimini (su retansiyonu) sağlar. Aldosteron salgılanması daha çok, renin- anjiyotensin mekanizması ile düzenlenir. Renin, böbrekte oluşturulan bir enzimdir. Böbrek arterlerine gelen kan akımının ve hacmının düşmesi, renin salgılanmasını arttırır. Renin, anjiyotensinojeni, dolaşım sisteminde anjiotensin I ve daha sonra da aktif formu olan, anjiyotensin II ye dönüştürür. Aldosteron salgılanmasını arttıran anjiyotensin, güçlü bir vasokonstriktördür. Damarlarda vasokonstriksiyona neden olarak kan basıncını arttırır.
Kalb yetmezliğinde, böbrekteki kan akımının azalması (hipovolemi), böbrekteki yetersiz perfüzyona neden olarak renin- anjiotensin- aldosteron mekanizması uyarılır. Sonuç olarak sodyum ve su tutulumu ile ödem meydana gelir.
ÖDEM
Vücut ağırlığının ortalama %60’ı sudur. Bu suyun %40’ı İntrasellüler, %20’si ekstrasellüler alanda yer alır. Ödem terimi; hücreler arası aralık veya vücut boşluklarında anormal oranda sıvı birikimini anlatır. İki tip ödem mevcuttur. İltihabi ödem ve iltihabi olmayan ödem(hemodinamik ödem). Ödem; yaygın (sistemik- genel) veya lokalize (yerel- fokal) bir olay olarak ortaya çıkar. Anazarka terimi, tüm vücudu tutan derialtı bağ dokusunda belirgin şişme yapan, şiddetli ve yaygın ödem için kullanılan bir terimdir. Çeşitli seröz boşluklarda ödem birikimine hidrotoraks (plevra), hidroperikardium (perikard) ve hidroperitoneum (periton) gibi, özel adlar verilir. Peritonda sıvı birikimi “assit” olarak da adlandırılır. Beyin ventriküllerinde sıvı birikimine “hidrosefalis” adı verilir.
İltihabi olmayan ödem sıvısı, düşük protein ve kolloid içerir, transüda (nonenflamatuvariltihabi olmayan ödem sıvısı) olarak adlandırılır. Örneğin sol kalb yetmezliğine bağlı akciğer ödemi. Özgül ağırlığı 1.012 nin altında olan sıvı birikimidir. İltihabi sıvı birikimi, proteinden ve hücreden zengindir, eksuda (enflamatuvar- iltihabi ödem sıvısı) adını alır. Örnek akut iltihaptaki eksuda. Bu proteinli sıvının özgül ağırlığı 1.020 den yukarı olan sıvı birikimi tipidir. Ödemin mikroskopik görünümü, doku boşluklarının genişlemesi şeklindedir. Hücreler birbirinden bir derece uzaklaşmıştır. Doku gevşek bir görünümdedir.
Ödem, intravasküler kompartmandan intertisyel sıvıya doğru hareket ettiren güçlerin artması sonucu oluşur. Starling Kanunlarına göre normal sıvı değişimi, damar içi ve dışı hidrostatik ve osmotik basınçlarla düzenlenir. Damar içi hidrostatik basınç ile plazma kolloidal osmotik basıncın birbirine zıt etkiler, ödem patogenezindeki başlıca faktördür. Bu etkenlerden herhangi birinin bozulması ödeme yol açar.
Normalde arteriolar uçtan çıkan sıvı, venüler uçtan tekrar dolaşıma katılır. Bu damar dışı olan sıvının tamamı interstisyel alandan tekrar venüllere dönemez. Bir kısmı lenfatiklerle direne olur ve indirekt yolla torasik kanal aracılığıyla dolaşıma katılır. İltihabi olmayan ödemin oluşumu şu şekillerde özetlenebilir.
1- İntravasküler alandaki hidrostatik basınç artışı
2- Plasmadaki kolloidal osmotik basıncın azalması
3- Lenfatik akımın bozulması
4- Böbreklerde tuz ve su retansiyonu
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar