GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ GIDALAR - GDG
Rekombinant DNA teknolojisi, doğada kendiliğinden oluşması mümkün olmayan, çoğunlukla farklı biyolojik türlerden elde edilen DNA moleküllerinin, genetik mühendislik teknolojisiyle kesilmesine ve elde edilen farklı DNA parçalarının birleştirilmesi işlemlerini kapsayan bir teknolojidir.
Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesinden dolayı gen teknolojiside hızla gelişerek kendine birçok uygulama alanı bulmuştur. Bu teknoloji sayesinde elde edilen gıdalar hem dünya pazarında hemde bilimsel ve siyasal tartışma ortamlarında önemini gün geçtikçe artırmaktadır.
Genetik modikasyon hayvan, bitki ve bakteri gibi canlıların genetik yapısını değiştiren bir dizi özel teknolojiyi ifade eder ve farklı canlıların genlerinin bir araya getirilmesi de “rekombinant DNA teknolojisi” olarak adlandırılmaktadır.
Genetik olarak değiştirilmiş ya da trasngenik olarak isimlendirilen organizmalar değişik canlılardan alınan genlerin farklı şekillerde birleştirilmesiyle oluşur.
Günümüzde üretilmekte olan GDG’ler;
• Gıdalardaki patojen bakterileri öldürmeye yönelik olarak geliştirilmiş transgenik virüslerin kullanımıyla, zehirlilik potansiyeli azaltılmış GDG’ler
• Herbisid ve insektisidlere dirençli soya fasulyesi, mısır, pamuk cinsleri.
• Asya ülkelerinde görülen kronik beslenme yoksunluğuna yönelik demir ve vitaminlerden zenginleştirilmiş pirinç.
• Afrika’da ürünlere zarar veren bir virüse karşı dirençli hale getirilmiş tatlı bir patates türü.
• İklim koşullarındaki aşırı değişimlere dirençli çeşitli bitki türleri (Filazi ve İnce, 2006, s.22).
Transgenik bitkilerde üretilen aşılar, hayvansal sistemlerdeki üretime göre patojenlerle (örneğin AIDS veya Hepatit virüsleri, BSE ve toksinler) bulaşma tehlikesi daha azdır.
Geliştirilmekte olan bazı GDG’ler ise;
• Bulaşıcı hastalıklara karşı insan aşıları içeren muzlar; GDO’lar hem gıda hem de ilaç olarak etki edecek ürünler halinde tüketilebilirler. Özellikle olgunlaştığı zaman çiğ olarak tüketilen muz gibi bazı tropikal ürünler; hepatit, kuduz, dizanteri, kolera ve ishal ile gelişmekte olan ülkelerde yaygın olan diğer bağırsak enfeksiyonlarına karşı kullanılabilen proteinleri üretmek için genetik olarak değiştirilebilmektedir. Yenilebilir ürünlerdeki bu aşılar, bu ürünlerin yetiştirildiği ve düşük maliyetle dağıtıldığı ve özellikle aşı üretimi için kaynağın ve tıbbi alt yapının yetersiz olduğu gelişmekte olan ülkelerde çocuklar için faydalı olacaktır (Çelik ve Turgut-Balık, 2007, s.17-18).
• Normal olgunlaşma sürecinden hızlı gelişen balıklar; Sucul organizmalarda yapılan gen transferi çalışmalarında kullanılan hedef gen, alerjik etkiye neden olabilecek genel antimikrobiyal proteinleri kodlayan genlerin transfer edildiği bitkilerin aksine, genelde balık türlerine ait büyüme hormonunu kodlayan genlerdir. Şu ana kadar üretilen birçok transgenik balık prototipi ekstra büyüme hormonu geni transfer edilmiş canlılardır. Bu da, balıkta sadece biraz daha fazla büyüme hormonu salgılanmasını sağlamaktadır. Büyüme hormonu dışarıdan alınan proteini indirgeyen bir hormondur. Büyüme hormonu transfer edilmiş balık etinin insan gıdası olarak tüketilmesi tamamıyla güvenlidir. Ancak yine de büyüme hormonu geni transfer edilmiş balığı tüketip tüketmemeye tüketiciler karar vereceklerdir (Akhan ve Canyurt, 2008, s.289).
• Erken ürün veren çeşitli meyve ve sebze türleridir.
Genetik
-
İnsanlarda Kaç Kromozom Vardır?
-
Sık görülen mikrodelesyon sendromları nelerdir?
-
Bilim insanları kromozomları nasıl inceler?
-
Arkea'da Kromozomlar ve DNA Replikasyonu
-
DNA Onarım Mekanizmaları Nelerdir?
-
DNA hasarına neden olan etkenler nelerdir?
-
XYY Süper Erkek Sendromu - JACOB’S, Sendromu
-
Bitki doku kültürü çalışmaları ile haploid bitkiler elde edilebilir
-
Gram pozitif bakterilerden genomik DNA izolasyon protokolü
-
E. coli bakterisinden genomik DNA izolasyon protokolü
-
DNA’nın Keşfi
-
İnsan Genom Projesi Nedir ? Amaçları Nelerdir ?
-
Genomik mikrodizilimlerle ikilenme teşhisi yöntemi
-
Gen duplikasyonu ve amplifikasyonu nedir?
-
DNA ile RNA Arasndaki Farklar ve Benzerlikler Nelerdir