İnce Bağırsak Epiteli
İntestinal mukoza epiteli basit prizmatik tiptir, fakat bir hücre tipinden daha fazla hücre içerdiği için mide yüzey epitelinden farklıdır. İntestinal mukoza epitelini çizgili kenarlı absorptif prizmatik hücreler, paneth hücreleri, goblet hücreleri, enterokromaffin hücreler ve diğerleri oluşturur.
a- Prizmatik Absorptif Hücreler – Enterositler: İnce bir bazal lamina üzerine oturmuş olan uzun, silindirik hücrelerdir. Çekirdek ince-uzun ve ovoid olup, tabana yakın yerleşim gösterir. Apikal sitoplazma geniştir. Belirgin terminal barlar ve terminal ağ görülür ve her bir hücre çizgili (fırçamsı) kenara sahiptir. Çizgili kenar pek çok sayıda, sıkıca bir araya gelmiş ve birbirlerine paralel mikrovilluslar tarafından oluşturulmuştur. Mikrovilluslar hücrelerde bir villusun uç kısmına yakın yerlerde, tabana yakın olanlara oranla daha uzundur. Her bir mikrovillus vertikal düzenlenmiş aktin mikrofilamentlerinden oluşmuş bir demet içerir. Mikrofilamentler apikal sitoplazmaya geçerek terminal ağa dahil olurlar. Terminal ağın kontraksiyonuyla mikrovilluslar yayılarak absorbsiyon yüzeyini artırır. Mikrovilluslar arasında ve mikrovillusların tabanında silindir şeklinde çukurlar ya da hücre yüzeyi invaginasyonları bulunur. Bu çukurlar kaveola intrasellulares ya da pinositotik vesiküller ile ilişkilidir. Bu yapıların hepsi de özellikle makromoleküller olmak üzere emilim (absorbsiyon) ile ilgilidir. Prizmatik hücrelerin her tarafında mitokondriyonlar yaygın olarak görülür. Özellikle yaşlı hücrelerde olmak üzere villus uçlarına yakın yerlerde lizozomlar bulunur. Granüler endoplazmik retikulum, çekirdeğin üst kısımlarında yerleşim gösterirler. Yüzeyel prizmatik hücreler kendileri tarafından yapılan glikokaliks ile örtülüdürler. Glikokaliks proteolitik ve mukolitik ajanlara karşı dirençlidir ve Glikokoliks lipaz, peptidaz, sükraz, laktaz, alkalen fosfataz gibi glikoprotein enzimlerini içerir. Pankreatik enzimler lümenden emilir. Ayrıca lümenden hidrolize olan karbonhidrat ve proteinleri de absorbe ederler.
Prizmatik yüzey hücrelerinin diğer bir fonksiyonu da lipid absorbsiyonudur. Lipid sindirimi pankreatik enzimler ve safranın etkisiyle gerçekleşir. Lipidler safra tuzlarının lümen içi miçelleriyle alınır. Hidrolize olan ürünler monogliseridler ve yağ asitleri olarak hücre membranından diffüze olur. 12'nin üzerinde karbon içeren yağ asitleri hücre apeksindeki SER enzimleriyle trigliseride dönüştürülür. Bunlar Golgi kompleksindeki apoproteine bağlanır. Lipoprotein damlacıklar (şilomikron) intersellüler boşluğa geçerek bazal laminayı kat eder ve lamina propriadaki lenfatik damarlara (lakteal) girer. En etkin lipid emilimi duedonum ve jejunumun üst bölümünde villöz prizmatik hücrelerinde gerçekleşir. Enterositler bağlantı kompleksleriyle diğer hücrelere bağlanırlar.
b- Undifferansiye Hücreler: İntestinal bezlerin (kripta) tabanında bulunurlar ve kripta ile villuslardaki diğer hücrelerin yenilenme kaynağıdır. Bu hücreler prizmatik olmakla beraber düzensiz şekle sahiptir. Pek çok serbest ribozomlar içerir ve sık mitoz gösterirler. Yeni oluşan hücreler kriptalara ve villuslara göç ederek goblet hücreleri veya absorptif hücreler haline geçerler. Villusların absorptif hücrelerine benzerler, fakat kripta içerisinde iken daha ince ve uzundur, daha az organellere, daha az ve daha kısa mikrovilluslara sahiptir. Bir kripta içerisindeki prizmatik hücreler mitozis kapasitesine sahiptir, fakat villus bünyesindeki prizmatik hücreler mitoz göstermezler. Radioautografik teknikler kripta prizmatik hücrelerinin bir villus ucuna yaklaşık 3 günde ulaştıklarını ve sonradan da koptuklarını göstermiştir. İntestinal bezlerin tabanından villuslara doğru devamlı bir hücre göçü ve devamlı bir intestinal epitel yenilenmesi görülür.
c- Paneth Hücreleri: Bütün ince barsaklar boyunca görülen paneth hücreleri undifferansiye hücrelerin arasında dağılmış olarak intestinal bezlerin yalnızca tabanlarında bulunurlar. Kalın barsaklarda görülmezler. Paneth hücreleri piramidal şekilli olup dar bir apekse ve bazal lamina üzerine oturmuş geniş bir tabana sahiptir. Ekzokrin (protein) salgılamanın bütün özelliklerini gösterirler. Bu hücrelerde gelişmiş granüler endoplazmik retikulum bazalde, büyük olan Golgi apparatus supranüklear bölgede ve salgı damlacıkları ya da granülleri de apikalde yerleşim gösterirler. Salgı granülleri hematoksilen eozin ile parlak pembe boyanırlar, böylelikle kolay ayırt edilirler. Salgı granülleri antibakteriyel bir enzimler olan lizozim, α-defensinler, diğer glikoproteinler, arjininden zengin bir protein ve çinko içerirler. Lizozim bazı bakterilerin hücre duvarını sindirir. α-Defensinler sitotoksik CD8+ T lenfositlerde mediatör olarak fonksiyon gören peptidlerin homoloğudur. Bu antibakteriyel hareketleri ile bazı bakteri ve protozoaları fagosite edebilme yetenekleri nedeniyle Paneth hücreleri normal bakteriyel floranın düzenlenmesinde rol oynarlar. Salgılama beslenmeden sonra hızlanır. Her bir intestinal bezin tabanında yalnızca birkaç Paneth hücresi bulunmasına karşın Paneth hücreleri ince barsaklarda toplam olarak nispeten geniş bir hücreler topluluğunu oluştururlar. Yaklaşık olarak 4 haftada yenilenirler.
d- Müköz (Goblet) Hücreler: İntestinal villuslarda goblet hücreleri prizmatik hücrelerin arasında dağılmışlardır ve sayıları duodenumdan terminal ileuma doğru giderek artar. İntestinal bezlerin tabanlarında, Paneth hücrelerinin bulundukları bölgelerde, oligomüköz hücreler adını alırlar. Başlıca fomksiyonları barsak yüzeyini korumak ve kayganlaştırmak için mukus üretmektir. Bu hücreler undifferansiye hücrelerin bazılarının differansiye olması sonucu meydana gelirler ve belirgin bir Golgi apparatusa ve birkaç müköz damlacığa sahiptir. Muhtemelen bu safhada bölünebilirler, fakat müköz damlacıklarının artması ile mitoz yeteneği kaybolur. Bezlere ve villuslara göç ettikçe daha çok müköz damlacıklarına sahip olur ve hücrelerin apikal kısmı genişler, bazal kısımları dar olarak kalır ve kadeh şeklini alırlar. Müsin suda çözünebildiği için rutin H.E. kesitlerinde müsinojen granüllerinin içleri boş görülür. TEM’de ise apikal sitoplazmalarında geniş müsinojen granül kümeleri izlenir. Bazal kısımları heterokromatik bir çekirdek, yaygın GER ve serbest ribozomları içermeleri nedeni ile histolojik preperasyonda bazofil görülürler. Mitokondriyonlar da bazal sitoplazmada toplanmışlardır. Prizmatik hücreler gibi müköz hücreler de villus uçlarından dökülür. Fakat yenilenme hızları prizmatik hücrelere oranla daha yavaştır ve yaklaşık 4-6 gün sürer.
e- Endokrin (Enterokromaffin- Enteroendokrin) Hücreler: Fundik (gastrik) bezlerle ilişkili olarak daha önce tanımlanan bu hücreler hem intestinal bezlerde ve hem de villuslarda bulunurlar. Sferikal veya piramidal şekillidir, bazal granüllere sahiptir. Bazıları lümene kadar uzanan ince-uzun apikal uzantılara sahiptir. Çeşitli tipleri sekretin (ekzokrin pankreası stimüle eden bir hormon), kolesistokinin (safra salgısını stimüle eder), motilin (Gastrik ve intestinal motiliteyi stimüle eder), gastrik inhibitör peptid (GIP-Gastrik asit sekresyonunu inhibe eder), vasoaktif inhibitör peptid (VIP-Pankreatik enzim sekresyonunu ve intestinal sekresyonu stimüle eder, düz kas kontraksiyonunu inhibe eder.) sentezlerler ve parakrin hormon olarak bilinen somatostatin (Gastrin salınımını ve gastrik asit sekresyonunu inhibe eder.) ve histamin (Gastrik asit sekresyonunu stimüle eder.) nörokrin hormon olarak bilinen vasoaktif inhibitör peptid (VIP-Pankreatik enzim sekresyonunu ve intestinal sekresyonu stimüle eder, düz kas kontraksiyonunu inhibe eder.) bombesin ve enkephalin salgılarlar.
f- Kaveollü Hücreler: Kaveollü hücreler ender rastlanan tip olup kalın, apikal mikrovilluslara sahiptir. Bu hücreler sitoplazmalarında düzensiz tübüllerin bulunmasıyla ve mikrovilluslar ile karakterizedir. Mikrovilluslar filamanlardan oluşmuş kalın bandlar içerir, filamanlar sitoplazma içine, derinlere doğru uzanır. Düzensiz tübüller (kaveolalar) mikrovilluslar arasında apikal yüzeyden invaginasyonlar olarak uzanır. Bu hücrelere ince ve kalın barsak villus ve kriptasında, mide ve solunum yollarında da (alveoller ve küçük tüplerde) rastlanır. Her ne kadar kemoreseptör oldukları düşünülürse de, fonksiyonları henüz bilinmemektedir.
g- Göç Edici Hücreler: Lenfositler ve kan kökenli diğer hücreler yaygın olarak intestinal epitel boyunca göç ederler.
h- M (Mikrofold) Hücreleri: Peyer yamalarının ve diğer büyük lenfatik nodüllerin üzerini örten epitelde bulunan özelleşmiş epitel hücreleridir, antijen taşırlar. Apikal yüzeylerinde mikrokatlantılara sahip olan bu hücreler lümendeki makromoleküllleri ve mikroorganizmaları endositik veziküller içerisine alarak sitoplazmaları boyunca taşırlar. Bu veziküllerin içeriklerini bazolateral bölgeden T lenfositlerin yakınındaki epitelyal intersellüler boşluğa boşaltırlar. Böylece lümendeki zararlı maddelere karşı immün cevap başlatılmış olur. M hücrelerin antijen taşıyıcı hücrelerdir.
Histoloji
-
Endosülfan ve okratoksin-A’nın birlikte sıçanlarda toksisitesi: histopatolojik değişiklikleri
-
Histoloji Pdf Ders Notları
-
DEKALSİFİYE EDİLMEMİŞ KESİTLERİN HAZIRLANIŞI
-
DEKALSİFİKASYONU TEST ETMEK
-
KELATLAMA AJANLARI
-
ELEKTROLİTİK DEKALSİFİKASYON
-
ASİT DEKALSİFİKASYON SIVILARI
-
Histopatoloji nedir ?
-
KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON
-
MSS’DE DEJENERE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
MARKSCHE’DEN BOYASI (Spielmayer, Benda)
-
MSS‘DE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
KARIŞIK OLAN TEKNİK
-
BİELSCHOWSKY TEKNİĞİ
-
GÜMÜŞ ÇÖKTÜRME YÖNTEMLERİ