Makilikler niçin korunmalı?
Makilikler Akdeniz bölgesinin en önemli bitki formasyonudur. Doğal süksesyon yoluyla gelişebildikleri gibi kızılçam ormanlarının tahribi ile de oluşmuşlardır. Makilikler; oldukça çeşitli özelliklere sahip alanlardır.
Çeşitli özelliklere, öğelere ve canlı türlerine sahip olan bir doğa parçası, tekdüze yapıda bir doğa parçasına göre daha güzel, daha renkli, daha zengin, daha dirençli, daha istikrarlıdır. Doğada çeşitlilik, ekosisteme direnç ve istikrar kazandıran, güç ve canlılık veren, sistemde barınan canlıların uyum esnekliğini artıran, canlıların nesillerinin sürdürülebilmesi için farklı seçenekler sunan dinamik bir özelliktir. Bu nedenle türler, o türlerin taşıdıkları genler ve o türlerin yaşadıkları ortamlar korunmalı ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmelidir.
Amaçlanan bir türü korumak için sadece o türün bizzat kendisini korumak yetmez. Onların, ait oldukları ekosistemlerle birlikte korunmalıdır. Makilikler de, orada barınan türlerle birlikte korunması gerekli olan alanlardan biridir. Çünkü kendi türümüz insan türü dahil, her hangi bir canlı türünün yaşaması (beslenmesi, saklanması, üremesi, yavrularını saklayıp koruması) ve birçok diğer ekolojik olaylar ancak gelişip evrimleştiği kendi doğal ekosistemi içinde gerçekleşir. O doğal ekosistem ortadan kalkınca, diğer olaylar, etkileşimler ve hedef seçilen tür de yavaş ya da hızlı, er ya da geç ortadan kalkar.
Makilikler; su kaynaklarımızın korunmasında ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesinde uzun süreli ve hayati önemde etkilere sahiptir. Makiliklere, üzerinden kısa süre içinde rant kazanılacak arazi parçaları olarak bakılmamalıdır. Makilikler; su kaynaklarımızın yaz ya da kış demeden ve bizden hiçbir ücret talep etmeden nöbet tutan sadık bekçileri ve biyolojik çeşitliliğin ve biyolojik zenginliklerimizin sigortası olarak görülmelidir. Maki vejetasyonu ve oradaki çalı-çırpı diye nitelendirilen bitki türleri, yüzbinlerce yıldan beri, kurak ve sert koşullara uyumun ve güçlüklere dayanıp çözüm üretmenin sembolü ve modeli olarak orada durmaktadır.
Yüzbinlerce yıldan beri hem insanlarla hem de diğer canlılarla birlikte varlığını sürdürebilmiş olan bu biyolojik mirasımız, insanoğlunun sadece son elli yıldan beri kontrol altına alınamayan kısa süreli çıkarları uğruna yok edilmiştir. Makiliklerin yok oluşu; insanlığa sağlanan ve bedeli para ile ölçülemeyen uzun süreli ekolojik hizmetlerin yerine getirilememesine yol açacaktır. Bu hizmetlerini sürdürebilmeleri için makiliklerin bizden beklediği tek karşılık, onlara "gölge etmemek" ve onların "kökünü kurutmamaktır".
Ayhan Küyük
Botanik Haberleri
-
Tarımın Teknolojik Geleceği
-
Dünyanın en zehirli ağaçlarından biri "Manşinel" ağacı
-
Yeni Kaledonya Eğrelti Otu Türü Yaşayan Herhangi Bir Organizmanın En Büyük Genomuna Sahiptir
-
Uzun Zamandır Kayıp Olan Mür Türleri 1.000 Yıllık Tohumdan Diriltildi
-
Bilim İnsanları Bitkilerde DNA Metilasyonunun İç İşleyişini Araştırıyor
-
Goji beri Türleri ve Kullanım Alanları Nelerdir ?
-
Aronia türleri ve özellikleri nelerdir?
-
Buğdayın Önemi ve Buğday Çeşitleri Nelerdir?
-
Antalya'da keşfedilen yeni yabani soğan türü literatüre kazandırıldı
-
Fritillaria yalcinii sp. nova /Çermik Lalesi Türkiye florasına hayırlı olsun.
-
Araştırmacılar mısırın topraktaki arsenik toksisitesini azalttığını keşfetti
-
Sadece Bitkileri Enfekte Ettiği Sanılan Viroidler Kimdir?
-
Bilim insanları ilk kez en yaygın tropik ağaç türlerini isimlendirdi
-
Kurumaya dayanıklı bitkiler için genom veritabanı yayınlandı
-
Kahverengi Kokarca (Halyomorpha halys) İçin Kamu Spotu Hazırlandı