Öğrenme ve Hafızaya Bağışıklık Hücrelerinin Etkisi Nasıldır?
Tiroyaone Brombacher adlı araştırmacı, suyla dolu bir metre genişliğindeki bir küvetin etrafında yüzen bir albino farenin videosunu izliyordu. Bu farenin interlökin 13 (IL-13) adlı bağışıklık proteini yoktu.
Yüzen fare en sonunda dinlenmek için bir yer arıyordu fakat havuzun bir ucundaki, su yüzeyinin hemen altında duran şeffaf pleksiglas standı bulamıyordu. Tekrar tekrar yüzüp denemesine rağmen üzerinde duracağı platformun yerini öğrenemedi. Bunun yanında yabani tip fareler aynı küvette aynı platformun yerini daha hızlı öğrendiler ve tekrar tekrar platforma yüzdüler. Bunun üzerine Brombacher, “IL-13’ü çıkardığımızda fareler öğrenemiyor” ifadesini kullandı.
Neler olup bittiğini merak eden Brombacher, farelerin beyinlerini ve sinir dokusunu kafatasından ayıran “meninks” adlı süngerimsi zarları incelemeye karar verdi. Sinir sistemi ve bağışıklık sisteminin IL-13 gibi proteinler kullanarak iletişim kurup kurmadığını bilmek istedi. IL-13 bulunmayan farelerin meninkslerinde sitokin bulunmazken, vahşi tip farelerin (IL-13 bulunan farelerin) meninkslerinin sitokinle dolu olduğunu gözlemledi. Sonuç olarak Brombacher, beynin hemen dışında bulunan bağışıklık proteininin öğrenme ve hafızada kritik bir rol oynadığı sonucuna vardı.
Bu sonuçtan sonra Brombacher ve arkadaşları sinir sistemi ile bağışıklık sistemi arasındaki iletişimin nasıl gerçekleştiğini araştırmaya başladılar. Moleküler görüntüleme yöntemiyle, floresanla etiketlenmiş proteinlerin, “astrosit” adı verilen nöronal destek hücrelerinin bir çıkıntısından (ya da ayaklarından) akabileceğini ortaya çıkardı. Astrositler, nöral ve meninks dokuların sınırında ve beynin kan damarları boyunca yer alan yıldız şeklindeki hücrelerdir. Astrositlerin bu ayak dediğimiz çıkıntıları da beyni ve omuriliği saran beyin omurilik sıvısını (BOS), merkezi sinir sisteminin nöronlarından ayıran bir bariyerdir. Bilim insanları, bu floresan etiketli moleküller astrosit katmanını geçebiliyorsa, BOS bazlı bağışıklık sistemi proteinlerinin de bu katmanı geçebileceğini düşündüler.
Deneyler ayrıca kandaki sitokinlerin, kan-beyin bariyerini (BBB, astrositler hariç beynin damar sistemini çevreleyen endotelyal hücre tabakası) geçip nöronları etkileyebileceğini göstermiştir. Brombacher, üçüncü bir iletişim biçiminin, bağışıklık sitokinlerinin astrositlerle etkileşimleri yoluyla olduğunu belirtiyor.
Bu çalışma dizisi, sinir sisteminin normal işlev sırasında bağışıklık hücrelerini nasıl etkilediğini ve bu etkileşimin öğrenme, hafızada nasıl bir rol oynadığını anlamaya odaklanan büyüyen bir araştırma alanı olan nöroimmünolojide hızlı gelişmelere yol açmıştır. Hatta bazı araştırmacılar, bağışıklık sisteminin bazı bozulmuş biliş biçimlerini tedavi etmenin anahtarı olabileceğini öne sürüyorlar.
Çeeviren ve Derleyen: Gizem Yatkın
Kaynak: https://www.the-scientist.com/features/t-cells-and-neurons-talk-to-each-other67973
Biyolojik Gelişmeler
-
Karmaşık Yaşam, Düşünülenden 1,5 Milyar Yıl Önce Başlamış
-
Tarak denizanası okyanus tabanındaki basınçlı yaşama nasıl uyum sağladı?
-
Arkeologlar Korunmuş İnsan Beyinleri Bulmaya Devam Ediyor
-
Yapay Zeka istilacı Asya eşekarılarını tespit etmeye yardımcı oluyor.
-
Avustralya fosili, fotosentezin en az 1,75 milyar yıl önce evrimleştiğini öne sürüyor
-
Böcek kanatlarının solungaçlardan evrimleştiğine dair yeni kanıtlar
-
Denizyıldızının Başı Neresi? Tahmininiz Büyük İhtimalle Yanlış
-
Biyoloji bölümü seçenler ve biyolojiye ilgi duyanlar için bazı öneriler
-
Canlıların Gizemli Dünyasını Keşfetmek: Biyologların Gözüyle Doğa, Genetik ve Evrim
-
Biyolojik ve Kimyasal Silahlar Ne Zamandan Beri Var?
-
Filler Gerçekten ‘Asla Unutmaz’ mı?
-
Sibirya’da Bulunan Ayı Mumyası, Mağara Ayısı Değilmiş
-
California Bilimler Akademisi Bilim adamları 2022'de 146 yeni tür tanımladı
-
Yapay zeka hücre hareketini mikroskop altında analiz edebiliyor.
-
Ağaçlardan Önce Yeryüzünde Devasa Mantarlar Vardı