Organik Tarım - Toprak Organik Maddelerinin Devamlılığı ve Korunabilirliği
Doğal koşullar altında toprağa karışan ve ayrışan organik madde arasındaki denge bozulur. Bu sebeple organik madde azalmaya başlar. Fakat daha sonra yeni bir denge kurulur.
Organik tarımda toprağın organik maddesi ne kadar önemli ise, bu organik maddenin uzun yıllar itibariyle kullanabilirliği yani korunumu da o derecede önemlidir. Topraklara ait birçok fiziksel, kimyasal ve biyolojik olaylar üzerine direkt veya dolaylı yollarla etkili olan organik madde, ülkemiz mineral topraklarında pek yüksek düzeylerde bulunmamaktadır. Toprağa ait her horizonun organik madde veya humus içeriği de ayrımlı toprak gruplarında olduğu gibi geniş sınırlar içinde dağılım gösterir. Sürekli çayır bitkilerini içeren toprakların en üst horizonlarında %15’lere çıkan organik madde, tarla topraklarında % 1,5-4 düzeylerine geriler. Turba yataklarında ise yer yer %100’lere ulaşabilir. Bitki örtüsünün çeşidi yanında, miktarına ve iklim-toprak koşullarına da bağımlı olan organik maddenin büyük bir kısmı hızla mineralizasyona uğrarken bir kısmı da humifikasyona girer. Daha önceki konularda da değindiğimiz gibi çeşitli faktörlerin etkilemesi sonucu organik maddenin parçalanıp, ayrışması bazı koşullarda ise yıkanarak kaybolması söz konusudur. Bu nedenle toprağa kazandırılan organik maddenin korunması amacına yönelik bazı önlemlerin alınması ve uygulanması zorunludur. Bunları kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:
- Toprakta organik maddenin birikmesi her şeyden önce bir nitrojen sorunudur. Teorik olarak, topraktaki nitrojen oranını yükseltmedikçe toprak organik maddesinde bir fazlalaşma sağlanamaz. Çünkü topraktaki organik madde miktarı ile nitrojen miktarı arasında sabit ve sıkı bir ilişki vardır. Bu sebeple toprağın organik maddesinin arttırılmasında en fazla önem toprağa nitrojen sağlanmasına verilmelidir. Toprağa verilen bitki artıklarından organik madde sağlanması için toprağa ilave nitrojen verilmelidir. Toprağa verilen organik materyalin humus oluşturma gücü nitrojen miktarı ile yakından ilgilidir.
- Organik maddesi az olan topraklarda bunu sağlamak için toprağa nitrojenden başka, iyi bitki gelişmesi elde edebilmek için fosfor (P), potasyum (K), kalsiyum (Ca) gibi diğer elementlerin de sağlanması gerekir. Zira toprağa dönecek organik maddenin en büyük kaynağı toprağın bizzat üzerinde yetişen bitki artıklarıdır.
- Topraktaki organik madde miktarı, toprak işlenmesiyle direkt ilişki hâlindedir. Toprağın işlenmesi organik maddenin ayrışmasını hızlandırır. Bu nedenle topraktaki organik madde düzeyinin düşmesini önlemek gerekir. Toprağın organik madde içeriğini yeniden arttırmak hem zor hem de pahalıdır. Toprakların yüzeysel işlenmesi veya daha az işlenmesi demek, toprağa daha az oksijen girmesi demektir. Bu da organik materyalin kısa sürede ayrışması işlemini geciktirecektir. Bu konuda yapılan birçok araştırma bulunmaktadır. ABD’de yapılan bir çalışmada on yıllık bir süreç de hiç sürülmemiş bir tarla toprağı ile klasik sürüm işlemlerinin uygulandığı aynı tarla toprağının organik madde içerikleri karşılaştırıldığında, hiç sürüm yapılmayan toprağın ilk 5 cm’de %4,5-5 organik madde bulunurken işlenen toprakta bu değer %2-2,5’lere inmiştir. Özellikle toprak yüzeyine yakın derinliklerde (15-20 cm) belirgin bir organik madde farklılığı saptanmıştır.
- Ürünün hasadından sonra bitkilerin toprakta kalan kısımları organik madde kaynağı olarak önem taşımaktadır. Ürün artıklarının en büyük avantajı araziye taşınması için işgücünün gerekli olmamasıdır. Organik madde sağlanması için hububat sapları, mısır ve pamuk sapları ve diğer bitkilerin artıkları toprağa verilmelidir.
- Toprağa verilecek organik materyalin toprak yüzeyine serpilmesi yerine, bitki kökleri civarına ve belli bir derinliğe (25-30 cm) gömülmesi, pratik olarak güç olsa da idealdir.
- Yeşil gübre bitkileri toprakta yetiştirilip belli bir devrede toprağa gömülür. Bunlar toprakta ayrışarak toprağa organik madde sağlarlar. Baklagil bitkileri kullanıldığı zaman toprağın azot içeriğini arttırır ve bu sebeple baklagiller organik madde kaynağı olarak ön planda düşünülür.
- Ülkemizde de geniş yataklar hâlinde bulunan ve ticari olarak da satılan torf ve turba türü zengin organik madde içeren artıkların da topraklara ilavesi olumludur.
- Ahır gübresi veya çiftlik gübresi organik madde kazanımında iyi bir kaynaktır. Bitki besin maddeleri ve özellikle de zengin olan ahır gübresinin toprakta yine özellikle uygun toprak işleme ile korunumu da önemlidir.
- Çeşitli doğal kökenli atıklar olan, mezbaha atıkları, tütün fabrikası atıkları, pamuk küspesi, prina, cibre, kemik tozu, kan tozu, tarımsal ürün işleyen fabrika atıkları gibi atıklar laboratuvar analizleri ve hatta tarla kalibrasyon çalışmaları sonucuna göre toprağa organik madde kazandırmada kullanılabilir.
- Kompostlar; yaprak, saman, mısır sapları, ot artıkları ve yabancı otlar gibi bitki artıklarının uygun nem, sıcaklık ve havalandırma şartları altında çürütülmesiyle elde edilebilir. Bunlar toprak için uygun organik madde kaynağıdırlar.
- Ekim nöbetinin organik maddesinin devam ettirilmesindeki rolü önemlidir. Çayır, mera bitkileri ve baklagiller toprakta organik maddenin birikmesini kolaylaştırırlar. Bu, gerek bu bitkilerin toprağa fazla organik madde bırakmaları ve gerekse ayrışmanın nispeten yavaş olmasından ileri gelmektedir. Baklagillerin toprağa nitrojen sağladığı daha önce ifade etmiştik. Humusun oluşumu ancak toprakta organik nitrojen bulunduğu zaman mümkün olabilmektedir. Diğer taraftan çapa bitkileri topraktan fazla miktarda nitrojen kaldırırlar. Ayrıca çapa bitkilerinin yetiştirilmesi fazla miktarda toprak işlemesini gerektirir. Bu da toprak organik maddesinin hızla ayrışmasına ve mineralize olmasına sebep olur. Tahıllar nitrojen kaldırmak bakımından orta derecededir. Kültür bitkilerinin bu durumları göz önünde tutularak ekim nöbetinde baklagiller, tahıllar ve çapa bitkileri iyi bir sıraya konursa organik madde kaybı önlenmiş olur.
- Erozyon kontrolünün organik maddenin korunabilirliği önemlidir. Özellikle eğimli arazide üst toprak tabakası erozyonla devamlı olarak taşınmaktadır. Organik madde daha çok toprağın A horizonunda toplanmıştır. Tesviye eğrilerine paralel ekim sistemi, teraslama gibi önlemlerle üst toprak ve organik madde kaybı önlenebilir.
http://www.megep.meb.gov.tr/
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar