Parkinson Hastalığı Gençlerde de Görülüyor
Parkinson hastalığının toplumda binde 2-3 oranında görüldüğünü ancak bu oranın 70 yaş üzerine çıkıldığında % 0.5-2 arasına ulaştığını belirten Prof. Dr. Ali Zırh, gençlerde görülen Parkinson hastalığı ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
MT: Parkinson neden olur?
Parkinson Hastalığı beyinde “substansiya nigra” denilen bir alanda yer alan ve “dopamin” üreten nöronların kaybedilmesi ve buna bağlı olarak bu maddenin azalması sonucunda ortaya çıkan bir hastalık. Beyin bu hücrelerin %50-80’ini kaybettiğinde hastalık bulguları ortaya çıkmaya başlamakta.
MT: Parkinson yaşlılık hastalığı olarak bilinir ama genç yaşta da parkinson olur mu?
Parkinson hastalığının ortalama tanı konulma yaşı 62-65 yaş cıvarındadır. Bir kişiye 40 yaşından önce Parkinson hastalığı tanısı konulursa “Genç yaşta görülen Parkinson Hastalığı” adı verilir. Bu olgulara neden olabildiği bilinen gen alt tipleri mevcut. (LRRK-2 geni ve Parkin 9 geni başta olmak üzere). Genç yaşta görülen Parkinson hastalığı olgularının %50’ye yakınında bu genler başta olmak üzere bazı genlerin varlığı gösterilmekte.
MT: Juvenil Parkinson diye birşey var mı?
Çok nadir olgularda, Parkinson benzeri bulgular çocuklarda ve genç adölesanlarda da görülebilir. 20 yaş altı görülen olgular bazen “Juvenil Parkinson” adı ile de anılabiliyorlar.
MT: Türkiye’de gençlerde ne kadar görülüyor, yaygın mı? Yurt dışında durum nasıl?
Yurt dışında yapılan çalışmalar Parkinson hasalığı tanısı alan kişilerin %10-20’sinin 50 yaş altında olduğunu, bunların da yarısının 40 yaş altında tanı aldığını göstermekte. Ancak ülkemizde bu oranları ortaya koyabilecek yayımlanmış bir çalışma henüz yok. Gene Avrupa’da yapılmış bir çalışmada 40 yaş altındaki Parkinson hastalığı bulgularının %50’sinde, 20 yaş altındaki olguların %80’inde genetik mutasyon varlığı gösterilmiş.
MT: Hangi gençler risk altında?
Ailesinde genç yaşta görülen Parkinson hastalığı bulunan bireyler eğer hasta olmuş kişi genetik problem taşıyor ise kalıtsal risk altındalar demektir. Bu genlerin çoğunluğu çekinik (resesif) kalıtsal geçici özellik göstermektedir. Çekinik genlerle taşınan kalıtsal hastalıklarda hastalık görülme riski dominant genlerle taşınan kalıtsal hastalıklara göre daha azdır.
MT: Nasıl belirtiler veriyor?
Bulgular hemen tamamen ileri yaşta ortaya çıkan Parkinson hastalığı bulguları ile aynı. Hareketlerde yavaşlama, yüz mimiklerinde donuklaşma ve “maske yüz” diye ifade edilen görünüm,vücudun bir yanında istirahat halinde ön planda ortaya çıkan “para sayar” tarzda titreme, küçük adımlarla ve öne eğik olarak yürüme, yürüken bir kolun vücut salınımına iştirak etmemesi ilk göze çarpan belirtiler olmakta. Titreme genelde ilk bulgu olarak ortaya çıkmakta, el ve ayakta, bazen de çenede gözlemlenebilmekte. Bunlara ilave olarak genç yaşta görülen Parkinson hastalığında bazı hastaların nörolojik muayenelerinde refleksler daha canlı olarak saptanabilmekte ve bu hastalarda özellikle bacaklarda hakim “distoni” adını verdiğimiz aşırı vücut kasılmaları ileri yaşta ortaya çıkan Parkinson hastalarına göre daha yüksek oranda izlenebilmekte.
MT: Erken farketmek mümkün mü? Erken teşhis işe yarıyor mu?
Erken veya geç yaşta ortaya çıkan Parkinson hastalığında tedavinin gecikmesinin bir iltahap veya kanser hastalığı gibi ilave yarattığı riskler bulunmamakta. Ancak hastalar ne kadar erken tedaviye başlarlar ise yaşam kaliteleri de o oranda erken olarak daha iyi koşullara dönüyor. Ancak genelde Parkinson hastalığı ileri yaş hastalığı olarak bilindiğinden bu tanı muayene eden hekimlerin aklına ilk planda gelmeyebiliyor, bu hastalara tanı konulması gecikebiliyor. Bu da tedaviye başlamadan geçen zamandaki yaşam kalitesini olumsuz etkilemiş oluyor.
MT: Gençlerde daha hızlı mı ilerler, yaşlılarda görülen Parkinson’dan farkı var mı?
Genç yaşta görülen Parkinson hastalığı genelde ileri yaşlarda ortaya çıkan Parkinson hastalığına göre daha ılımlı ve yavaş olarak ilerlemekte ve bu hastalarda yaşlılarda görülen Parkinson hastalığı bulgularından farklı olarak bunama, hafıza bozukluğu ve denge bozukluğu görülme oranları daha az.
MT: Başka hastalıklarla karışıyor mu?
Genç hastalarda bazen dopamine cevap veren ve aşırı vücut kasılmaları ile seyreden “Dopamine cevap veren distoni” diyebileceğimiz bir başka hastalık ile başlangıç aşamasında karıştırılması mümkün olabilir. Buna ilave olarak genç hastalarda bazen vücutta bakır metabolizması bozukluğuna bağlı olarak veya bazı psikiyatrik ilaçların uzun süreli kullanımına ikincil olarak ortaya çıkan, bazen de geçirilmiş beyin iltahapları sonrasında gelişen benzer klinik tablolar ortaya çıkabilir. Bu olgular nadir olup ayrıntılı muayene bulguları veya laboratuar tetkikleri ile ayırd edilebilirler.
MT: Nasıl tedavi ediliyor? Bu hastaların ilaçla tedavisinde dikkat edilmesi gereken noktalar var mı?
Bu hastalarda ilaç tedavisindeki en önemli husus tedavi süresinin hastanın yaşına bağlı olarak çok uzun süreli olması. Bu da uzun süreli dopamin kullanımına bağlı başta istenmeyen hareketler tarzındaki motor yan etkilerin ve sık açılıp kapanmaların erken dönemde karşımıza gelme ihtimalinin yüksek olması anlamına gelmekte. Bu nedenle bu hastalarda esas eksik madde olan dopaminin tedaviye mümkün olduğunca geç dahil edilmesinin (bir çeşit savaş alanına en son sürülecek en güçlü kolordu gibi düşünebiliriz) daha uygun olacağı. Bu nedenle bu hastalarda öncelikle “sempomatik tedavi ilaçları” diyebileceğimiz hastanın mevcut bulgularını daha az hissetmesini sağlayacak ilaçların ve “dopamimetik ilaçlar” diyebileceğimiz; vücudun kalan dopamini daha etkili kullanmasını sağlayabilecek veya dopamin benzeri etki yaparak hastalık bulgularını azaltabilecek ilaçların öncelikle başlanması daha uygun olacaktır. Ancak bu ilaçların yeterince etki etmediği durumlarda dopamin tedavisine başlanılması uygun olacaktır. Ancak burada akılda bulundurulması gereken önemli bir nokta da ileride karşımıza gelebilecek yan etki risklerinden uzak kalabilmek amacı ile hastaları eksik doz ilaçla tedavi etmenin de doğru olmayacağıdır. Unutulmamalıdır ki bu genç hastaların hastalıklarının başındaki bu ilk yılları; aktif yaşamlarını yaşadıkları, çalıştıkları ve üretken oldukları yıllarıdır. Bu kaliteli yaşam düzeyini kazanmak ve korumak için eğer hasta yüksek doz ilaç tedavisine ihtiyaç duyuyor ve yaşı da çok genç ise beyin pili tedavisinin de erken dönemde gözönünde bulundurulması gerekebilir.
MT: Gençlere de beyin pili takılıyor mu?
Evet genç hastalara da beyin pili takıyoruz. Bu hastalarda özellikle yüksek doz dopamin kullanımına ihtiyaç varsa bu durum kısa sürede yoğun ilaç yan etkileri ile karşılaşma olasılığını da arttırıyor. Bu durumdaki hastalarda beyin pili uygulaması ilaç benzeri etki yaptığından hastaların kullandıkları ilaç dozlarının önemli derecede azalmasını sağlıyor ve uzun dönemde ilaç yan etkilerinin görülme riskini de önemli derecede azaltıyor. Bu nedenle her ne kadar bir fikir birliği oluşmuş değilse de genç hastalarda daha erken dönemlerde beyin pili uygulanması giderek yaygınlaşan bir görüş haline gelmekte. Zaten erken dönemde takılmazsa da birkaç sene ilaç kullandıktan sonra ortaya çıkan biraz önce bahsettiğimiz ilaç yan etkileri nedeni ile cerrahi girişim gerekliliği gündeme gelmekte ve bu gerekçe ile ameliyat ettiğimiz ve sağlığına kavuşturduğumuz birçok hastamız mevcut.
http://www.medical-tribune.com.tr
Biyolojik Gelişmeler
-
Arkeologlar Korunmuş İnsan Beyinleri Bulmaya Devam Ediyor
-
Yapay Zeka istilacı Asya eşekarılarını tespit etmeye yardımcı oluyor.
-
Avustralya fosili, fotosentezin en az 1,75 milyar yıl önce evrimleştiğini öne sürüyor
-
Böcek kanatlarının solungaçlardan evrimleştiğine dair yeni kanıtlar
-
Denizyıldızının Başı Neresi? Tahmininiz Büyük İhtimalle Yanlış
-
Biyoloji bölümü seçenler ve biyolojiye ilgi duyanlar için bazı öneriler
-
Canlıların Gizemli Dünyasını Keşfetmek: Biyologların Gözüyle Doğa, Genetik ve Evrim
-
Biyolojik ve Kimyasal Silahlar Ne Zamandan Beri Var?
-
Filler Gerçekten ‘Asla Unutmaz’ mı?
-
Sibirya’da Bulunan Ayı Mumyası, Mağara Ayısı Değilmiş
-
California Bilimler Akademisi Bilim adamları 2022'de 146 yeni tür tanımladı
-
Yapay zeka hücre hareketini mikroskop altında analiz edebiliyor.
-
Ağaçlardan Önce Yeryüzünde Devasa Mantarlar Vardı
-
Biyoloji Terimleri Sözlüğü Yayımlandı
-
Avcı-Toplayıcılıktan Tarıma Geçiş Tam Olarak Nasıl Gerçekleşti?