Parupeneus forsskali - Kızıldeniz Tekiri
Fotoğraf: Prof.Dr. Ahmet Karataş
KIZILDENİZ TEKİRİ (Parupeneus forsskali)
Mersin (İçel): Silifke; 16.09.2018
Bugünün güzellerini ilk görünce Parupeneus barberinus sandım. Ancak bunun kuyruğunda sarılık olmadığından; buna çok benzeyen Kızıldeniz Tekiri'nde karar kıldım. Bu tür de ERYTHREAN GÖÇMEN, diğer ifade ile LESEPSİYAN GÖÇMENİ. Pek çok türden İNVAZİF (invasive) veya ALIENİ kelimelerini hatırlar; hatta bilirsiniz. İnvazif, taşıma tür, yani insanın bilerek bilmeyerek taşıdıkları iken; alieni, yabancı, yerli olmayan türdür. Yukarıdaki Erythrean ve Lesepsiyan (Lessepsian) da taşıma ve yabancı türler kapsamındadır ve bunların özel bir tipidir. Erythrean, kızıl, al demektir (alyuvar=eritrosit'teki gibi). Etrafındaki kızıl topraklardan biz Kızıldeniz derken; Latince (keza ingilizce ve diğer bazı Avrupa dilleri) erythrean (denizi) demişlerdir. Habeşistan'dan ayrılma Eritre ülkesi de aynı (kızıl) kökten adını alır. Lessepsiyan (Lessepsli)* ise adını Süveyş Kanalı'nın proje yürütücüsü Ferdinand de Lesseps'ten alır ve 1869'da kanalın açılması ile daha çok (Hint Okyanusu'ndan ve) Kızıldeniz'den Akdeniz'e; bazen de tersine göçen türlere verilen addır.
*Lessepsli veya Lessepsiyan denince aklıma hep Ertan ağabeyim (Prof.Dr. Ertan TAŞKAVAK-Ege Üniv. SÜFAK) gelir. Terimlerde veya ifade şeklinde hata varsa düzeltecektir.
Kanalın yapımcısı o zaman Mısır'a hakim olan Osmanlı İmparatorluğu olup; bugün ABD'nin sembolü olan Özgürlük Anıtı (Heykeli), yine Osmanlı tarafından Süveyş Kanalı'nın girişine dikilmek üzere yaptırılmış; rivayete göre sonradan heykel diye tepki gelebileceği düşünülerek bundan vazgeçilmiştir. Murat Bardakçı kaynaklı bilgiye göre Mısır Hidivi Sait Halim Paşa tarafından siparişi verilmiş; parasının bir kısmı Sultan Abdülaziz tarafından ödemiştir. Bir süre depoda kalan Özgürlük Anıtı daha sonra 100. kuruluş yıldönümü nedeniyle ABD'ye hediye edilmiştir. Singer dikiş makinalarının sahibinin duş eşinin bu heykele modellik yaptığı yazılsa da bazı rivayetlere göre heykeltraş annesinin yüzünü bu anıta işlemiş diye sözleri bitireyim.
Cennet vatan, o kadar kötü kullanılıyor ki invazif türler çoğu zaman masum kalır. Bugün Boğsak sularında balıktan çok bira, şarap şişesi, mısır koçanından, saç tokasına her şeyi gördüm. Akdeniz de giderek Karadeniz gibi ölüyor. Umarım dünkü dünya çöp toplama gününün de etkisiyle birileri bir şeyler yapar.
Sucul Canlılar
-
Türk semenderi - Salamandra infraimmaculta
-
Parupeneus forsskali - Kızıldeniz Tekiri
-
Afrika Boğa Kurbağası - Pyxicephalus adspersus
-
Deniz Fili Hakkında Bilgi
-
Caretta Carettalar Hakkında Bilgi
-
Rana macrocnemis - Uludağ kurbağası
-
Hayalet Yengeç - Ocypode cursor
-
Duttaphrynus melanostictus - Sunda Karakurbağası
-
Kaloula pulchra - Bantlı Öküz Kurbağası
-
Boleophthalmus boddarti - Mavibenekli Çamurzıpzıpı
-
Uca cf. rosea - Kemancı Yengeç
-
Boynuzlu Kurbağa "Xenophrys longipes"
-
Deniz alabalığı (Salmo trutta trutta)
-
Hamsi (Engraulis encrasicolus)
-
Çaça (Sprattus sprattus)