Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 78 içerik listeleniyor

  • Kserofitlik ve Su Ekonomisi Ökofizyolojisi

    Protoplazmanın susuzluğa dayanıklılığı özellikle likenler, yosunlar, eğreltiler ve ciğerotlarında görülürse de yüksek bitkilerde susuz koşullara karşı geliştirilmiş olan daha karmaşık mekanizmalar etkili olur. Grup olarak bazı otsular, koniferler ve sklerofillerde yüksek dayanıklılık görülür. Susuzluk toleransı varyete ve genotipler düzeyinde bile büyük açılımlar gösterebilir. Örneğin ciğer otları türlerinde aynı düzeydeki su eksikliğine dayanma...

    https://www.biyologlar.com/kserofitlik-ve-su-ekonomisi-okofizyolojisi
  • SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ

    Solunum kelimesi iki anlamda kullanılabilir. Hücresel düzeyde, hücresel oksidatif Matabolizma anlamındadır. Organizma düzeyinde ise, gaz değişim yüzeylerinin, yani akciğerlerin atmosfer havası ile havalanması demektir. Solunum sistemi, dolaşım sisteminin atmosferle olan bağlantısını sağlar. Amfibian denilen kurbağa gibi hem karada hem de suda yasayan canlılarda ¤¤¤¤bolizma düşük olduğu için cilt solunumu yeterlidir. Eğer insanlarda kurbağalar gibi cilt solunumu...

    https://www.biyologlar.com/solunum-sistemi-fizyolojisi
  • Besiyeri Hazırlanmasında Kullanılan Maddeler

    Besiyeri bileşimine giren maddeler gelişme açısından; a) Gelişme için gerekli olanlar, b) inhibitörler olarak 2 gruba ayrılabilir. Gelişme için gerekli olan maddeler doğrudan mikroorganizmaların beslenme şekilleri ile ilgilidir ve bu maddeler besiyeri içinde bir anlamda zorunlu olarak bulunurlar. İnhibitörler ise gelişmesi istenmeyen mikroorganizmalar için gerektiğinde selektif besiyerlerine ilave edilirler. Besiyerlerine giren kimyasal maddeler hakkında aşağıda kısaca...

    https://www.biyologlar.com/besiyeri-hazirlanmasinda-kullanilan-maddeler
  • PROBİYOTİKLER HAKKINDA BİLGİ

    Değişik sebeplerden ileri gelen ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan farklı oluşumlara karşı uzun yıllardan beri değişik antibiyotikler kullanılmıştır. Antibiyotiklerin belli periyotlarda ve belli dozlardaki kullanımı neticesinde, metabolizmada gözlenen rahatsızlıklar tedavi edilebilmiştir. Ancak zaman içerisinde kullanılan antibiyotik türleri ve bunların tedavideki dozlarının insan metabolizmasında yararlı faaliyetleri olan (özellikle de intestinal...

    https://www.biyologlar.com/probiyotikler-hakkinda-bilgi
  • Histolojide Kullanılan Yöntemler

    1-Preparasyon Yöntemleri Taze hücre ve dokular: Kan ve lenf gibi sıvısal örnek hücreleri, derialtı bağ dokusu hücreler direkt olarak incelenebilir. Doku kalın veya katı bir organ halindeyse tuz çözeltisi içinde diderek veya ayırarak hücrelerin birbirinden ayrılması sağlanır. Taze preparatlarda hücreler gerçek morfolojilerini yitirmeden incelenir. Ancak kontrast azlığından dolayı vital boyama uygulanmalı ya da faz-kontrast mikroskop kullanarak incelenmelidir.Canlı ve...

    https://www.biyologlar.com/histolojide-kullanilan-yontemler-1
  • Histolojide Kullanılan Yöntemler

    1-Preparasyon Yöntemleri Taze hücre ve dokular: Kan ve lenf gibi sıvısal örnek hücreleri, derialtı bağ dokusu hücreler direkt olarak incelenebilir. Doku kalın veya katı bir organ halindeyse tuz çözeltisi içinde diderek veya ayırarak hücrelerin birbirinden ayrılması sağlanır. Taze preparatlarda hücreler gerçek morfolojilerini yitirmeden incelenir. Ancak kontrast azlığından dolayı vital boyama uygulanmalı ya da faz-kontrast mikroskop kullanarak incelenmelidir.Canlı...

    https://www.biyologlar.com/histolojide-kullanilan-yontemler
  • Vitamin üreten bakteriler

    Değişik sebeplerden ileri gelen ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan farklı oluşumlara karşı uzun yıllardan beri değişik antibiyotikler kullanılmıştır. Antibiyotiklerin belli periyotlarda ve belli dozlardaki kullanımı neticesinde, metabolizmada gözlenen rahatsızlıklar tedavi edilebilmiştir. Ancak zaman içerisinde kullanılan antibiyotik türleri ve bunların tedavideki dozlarının insan metabolizmasında yararlı faaliyetleri olan (özellikle de intestinal...

    https://www.biyologlar.com/vitamin-ureten-bakteriler
  • Toprak Faunasının Katkıları

    Orman ekosistemlerinde uygun iklim ve edafik koşullarda döküntü katmanının şiddetle ayrışarak hızlı bir şekilde toprağa karışmasıyla, MULL denilen humus şekli oluşur. MODER (ya da MOOR) orta derecede mikroorganizma aktivitesi bulunan bir humus formudur. Bu nedenle humus tabakası toprağa yavaş karışır. HAM HUMUS ise mineral toprak üzerinde ayrışmaksızın duran kalın organik döküntüdür. Biyolojik aktivite yok denecek kadar az olduğundan mineral toprağa karışma...

    https://www.biyologlar.com/toprak-faunasinin-katkilari
  • Çernobil Nükleer Reaktörü Kazası ve Türkiye üzerindeki etkileri

    Ukrayna’daki Çernobil nükleer güç santralındaki kaza, reaktör güvenliği ile ilgili bir test sırasında gerçekleşmişti. Yapılan test, bu tür reaktörlerin kararlı çalışamadığı çok düşük güç seviyesindeydi ve bu seviyede reaktörün güvenlik sistemlerinin devreye girmemesi için, sorumlu operatörler, normalde yapmamaları gerektiği halde acil durum kapama sistemini devre dışı bırakmışlardı. Deney sırasında kalp içi sıcaklıklar güvenli seviyenin...

    https://www.biyologlar.com/cernobil-nukleer-reaktoru-kazasi-ve-turkiye-uzerindeki-etkileri
  • Karbon Döngüsünde Toprak Ayrıştırıcıları

    CO2 yeryüzündeki karasal ekosstemlerde ototrof yüksek bitkiler ve su sitemlerinde algler tarafından organik karbona dönüştürülür (immobilizasyon). Böylece heterotrofik canlılar için gerekli organik substratlar sağlanmış olur. Atmosfer karbonunun sürekli olarak fotosentetik organizmalar tarafından organik karbon şekline dönüştürülmesi, ekosistemlerin bileşenlerinin dengesini bozduğundan dengenin oluşabilmesi için bu karbonlu bileşiklerin parçalanmaları ve CO2’in...

    https://www.biyologlar.com/karbon-dongusunde-toprak-ayristiricilari
  • BİTKİLERDE İÇTEN VE DIŞTAN GELEN SİNYALLERE VERİLEN YANITLAR

    Bitki yaşamının her evresinde, çevreye duyarlılık ve yanıtlarında koordinasyon vardır. Bitkinin bir kısmından, diğer kısımlarına sinyaller gönderilebilmektedir. Örneğin; bir sürgün ucundaki tepe tomurcuğu birkaç metre uzaklıktaki yanal tomurcukların büyümesini baskı altına alabilir. Bitkiler, zamanı günlük ve yıllık olarak izlemektedirler. Yer çekimini ve ışığın yönünü algılarlar. Bitkinin morfolojisi ve fizyolojisi, çevresindeki değişkenlere göre...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-icten-ve-distan-gelen-sinyallere-verilen-yanitlar
  • Kserofitlik ve Su Ekonomisi Ökofizyolojisi

    Protoplazmanın susuzluğa dayanıklılığı özellikle likenler, yosunlar, eğreltiler ve ciğerotlarında görülürse de yüksek bitkilerde susuz koşullara karşı geliştirilmiş olan daha karmaşık mekanizmalar etkili olur. Grup olarak bazı otsular, koniferler ve sklerofillerde yüksek dayanıklılık görülür. Susuzluk toleransı varyete ve genotipler düzeyinde bile büyük açılımlar gösterebilir. Örneğin ciğer otları türlerinde aynı düzeydeki su eksikliğine dayanma...

    https://www.biyologlar.com/kserofitlik-ve-su-ekonomisi-okofizyolojisi-1
  • Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?

    Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir
  • Yağların Canlılardaki Önemi ve İlk Koaservat Yapılarının Oluşumu

    Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve bildiğimiz kadarıyla yaşayacak olan her canlının atası olan koaservatlar (ilk hücre öncesi formları) ve bunların oluşumlarını inceleyeceğiz. Önceki yazılarımızda da açıkladığımız gibi "canlı" dediğimiz varlık formunun oluşabilmesi, bazı biyokimyasal tepkimelerin gerçekleştirilebilmesine ve sürerliliğine bağlıdır. İşte bu yazımızda bu sürerliliğin adım adım nasıl kazanıldığını görecek ve dıştan...

    https://www.biyologlar.com/yaglarin-canlilardaki-onemi-ve-ilk-koaservat-yapilarinin-olusumu
  • Kedilerde Üreme

    Dişinin kızgınlık ya da dönem olarak da adlandırılan bu ilk östrusu hayvanın ırkına va mevsime bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yavru kedilerin çoğu ilk kızgınlıklarını 2.3-2.5 kg vücut ağırlığına ulaştıklarında gösterirler ve bu yaklaşık 7. ay civarında görülmektedir fakat bazı olgularda cinsel olgunluk 3 ay gibi kısa bir zamanda görülmekte ve İran kedileri gibi bazı uzun tüylü safkanlarda 12-18 aya kadar puberta görülmemektedir. Dişide...

    https://www.biyologlar.com/kedilerde-ureme
  • Aminoglikozidler

    Duyarlı organizmalara karşı konsantrasyona bağlı bakterisidal aktivite gösterirler.Bazısı P.aeriginosa ve diğer Gr(-) basillere,bazısı Mycobakterilere etkilidir.Paramomisin kolonun protozea enfeksiyonlarında,Spektinomisin N.gonorhae tedavisinde kullanılmıştır.Aerob Gr(-) basil ve Gr(+) koklara etkisi Penisilinler veya Sefalosporinlerle additif veya sinerjistik olabilir.Rezistans az düzeydedir ve tedavi sırasında ortaya çıkışı nadirdir. Nefrotoksisite,ototoksisite ve...

    https://www.biyologlar.com/aminoglikozidler
  • Çeşitli Toprak Parametrelerinin Mikroorganizmalarla İlişkisi

    1. Toprak nemi Yağmur suları topraktan yıkandıktan sonra toprak porları yeniden havayla dolar. Drenajı takiben toprak nemi, toprak partiküllerinin tutma kuvveti ile yerçekimi arasında oluşan denge sonucu daha stabil hale gelir. Gerek bitki gerekse mikroorganizmaların ideal nem koşullarını gösteren bu denge düzeyine tarla kapasitesi denir. Toprak kurudukça içerdiği nem, bitki ve pek çok mikroorganimanın yararlanamayacağı bir düzeye kadar azalır ki bu noktaya solma...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-toprak-parametrelerinin-mikroorganizmalarla-iliskisi
  • Toprak Mikroorganizma Faaliyeti

    Toprak mikroorganizmaları'nın büyük bir bölümü için optimum sıcaklık 10 C ile 35 C arasındadır.80 C'nin üstündeki sıcaklık toprak canlılarının büyük bir kısmını öldürür. Buna karşın bakterilerin endosporları ve mantar sporları daha yüksek sıcaklıklara dayanabilirler. Soguğa karşı özellikle bakteriler ve mantarlar çok dayanıklıdır. Sıcaklığı sevenler aktinomisetler ve asperqillus ile tlrichoderma cinslerine ait mantarlardır; buna karşılık...

    https://www.biyologlar.com/toprak-mikroorganizma-faaliyeti
  • Tiroid Bezi Fonksiyonları

    Gebelik döneminde T3 ve T4 plasental bariyeri geçer ve beyin gelişiminde önemli rol oynar. Fetal tiroid bezi fonksiyonuna gestasyonun 14. haftasında başlar. Fetal gelişim sırasında tiroid hormon yetersizliği MSS’de geri dönüşümsüz hasara neden olur. Nöron sayısında azalma, myelinizasyonda hata ve zeka geriliği gözlenir. Eğer maternal tiroid yetersizliği fetal tiroid bezinin gelişimden önce olursa ciddi bir zeka geriliği gerçekleşir. Son çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi-fonksiyonlari
  • Kök Hücre ve Telomeraz

    Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşüyorlar. Bunu kontrol eden unsurlarsa genlerdir. Bir kök hücresinin hangi hücreye dönüşeceğini hücre çekirdeğindeki genler belirlemektedir. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüyorlar. Bu işlem sırasında bazı genler daha aktif hale gelirken, bazıları da baskılanmaktadır. Kendisini yenileme gücüne sahip olan kök hücreler, bir...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-ve-telomeraz
  • Kirlenmiş Suda Bulunan Maddelerin Etkileri ve Toksikolojisi

    Kirli sulara çeşitli kaynaklardan karışması muhtemel kirleticilerin türleri ve canlılara olan sınır konsantrasyonları belirtilmiştir. Oksijen eksikliğinin nedeni olarak kolay ayrışabilir organik maddeler Kolay ayrışan organik maddece zenginleşmiş sularda oksijen yetmezliği ortaya çıkabilir. Asimilasyonun yetersiz kalması halinde alglerde solunum ile oksijen azalmasına neden olurlar. Oksijenin suda çözünürlüğü ve suda yaşayan canlıların oksijen gereksinimi...

    https://www.biyologlar.com/kirlenmis-suda-bulunan-maddelerin-etkileri-ve-toksikolojisi
  • KASLAR VE ÖZELLİKLERİ

    Kas dokusu, hücrelerinde kasılma dediğimiz canlılık olayının ileri derecede geliştiği bir dokudur. İskelete bağlı kasların kasılması sonucunda vücudun bir bütün olarak duruşunun korunması ve anlamlı hareketleri sağlanır. Kalbin devamlı çalışması, solunum, bağırsakların hareketleri gibi yaşam önemi olan birçok olay da kas hücrelerinin kasılmasıyla sağlanır. Kas hücrelerinde, kimyasal enerjinin mekanik işe dönüştürülerek belli bir yönde kısalma...

    https://www.biyologlar.com/kaslar-ve-ozellikleri
  • İSKELET KASI

    Bu doku vertebralı vücüdünda en fazla görülen doku olup kas olarak bildiğimiz yapıları oluştururlar. İsteğimiz dahilinde hareketler yapmamızı sağlarlar. İskelet kasının ışık mikroskobu ile de görülebilen birim yapısı ince uzun biçimi nedeniyle kas lifi de denen çok çekirdekli kas hücresidir. Birbirine paralel olarak düzenlenen fazla sayıda lif , çıplak gözle görülebilen fasikülleri oluşturmak üzere gruplar yapar. Fasiküller de bir araya gelerek kasın...

    https://www.biyologlar.com/iskelet-kasi
  • GENEL BİYOLOJİ LABORATUAR RAPOR HAZIRLAMA FORMATI

    Raporun ismi (Raporun ismi çok uzun olmamalı ve laboratuarı kısaca özetler nitelikte olmalı. İyi bir isim, içinde çalışılan konu ile ilgili anahtar kelimeleri barındıran isimdir.) Raporu hazırlayanın ismi (Raporu hazırlayan kişinin ismi Adı ve Soyadı açık olacak şekilde yazılmalı, kısaltma kullanılmamalıdır. Numara tam yazılmalı varsa email adresi eklenmelidir). Özet (Bir özetin amacı, okuyucunun raporun tamamını okumasının kendisine bir yararı olup...

    https://www.biyologlar.com/genel-biyoloji-laboratuar-rapor-hazirlama-formati
  • Kök Hücre Ve Telomeraz

    Bundan farklı olarak, kök hücrelerin bu şekilde belirlenmiş bir görevleri yoktur. Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşüyorlar. Bunu kontrol eden unsurlarsa genlerdir. Bir kök hücresinin hangi hücreye dönüşeceğini hücre çekirdeğindeki genler belirlemektedir. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüyorlar. Bu işlem sırasında bazı genler daha aktif hale gelirken, bazıları...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-ve-telomeraz-1
  • FAGOSİTOZ ve FAGOSİTİK AKTİVİTENİN BELİRLENMESİ

    Fagositoz sözlük manasıyla Hücre yemesi demektir. Hayvansal hücrelerin katı besin maddelerini vezikül oluşturacak biçimde sitoplazmalarına almaları. Fagositoz hayvansal hücrelerin kendilerine gerekli maddeleri almalarında en önemli yollardan birisidir. Vücudun tabii müdafaa sisteminin üyeleri olan bazı hücrelerin dışarıdan giren bakteriyi içlerine alıp öldürmeleri. Bu hücrelerin en mühim olanları parçalı çekirdekli akyuvarlar ve monositlerdir. Gerçekte Fagositoz...

    https://www.biyologlar.com/fagositoz-ve-fagositik-aktivitenin-belirlenmesi
  • Manyetik Alanın İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi

    İnsan vücudunun manyetik alanla olan dengesini bozan etkenlerden birisi de kimyasal kirleticiler, haberleşme frekansları, elektrik güç taşımalarından gelen sinyallerle çevrenin kirlenmesiyle ortaya çıkar. Toksik madde radyasyon gibi kirleticilerden gelen sinyaller canlının elektromanyetik dengesini bozmaktadır, (Widgery, 2002). Araştırmacıların insan tarafından yapılan elektromanyetik kirlilik veya smog olarak bilinen elektromanyetik alanın birikimli olduğunu ve genel...

    https://www.biyologlar.com/manyetik-alanin-insan-sagligi-uzerindeki-etkisi
  • 27. yılında Çernobil Nükleer Felaketi

    27. yılında Çernobil Nükleer Felaketi

    Takvimler 26 Nisan 1986’yı gösterdiğinde, dünyanın bugüne dek gördüğü en büyük nükleer felaket yaşandı: Çernobil.

    https://www.biyologlar.com/27-yilinda-cernobil-nukleer-felaketi
  • Sivrisinekler insanları neden seçer ?

    Dünya genelindeki insanların yüzde 20'ye yakın bir kısmının sivrisinekler için daha "çekici" olduğu ortaya çıktı. Japonya'da yapılan bir araştırmaya göre, sivrisineklerin kan grubu 0 olan kişileri ısırma ihtimali, kan grubu A olanları ısırma ihtimalinden iki kat daha yüksek. Araştırmacılar, sivrisineklerin 0 grubu kanı daha "lezzetli" bulduğunu belirtiyor. Sivrisinekler, kişinin hangi kan grubundan olduğunu ise, insan vücudunun salgıladığı bazı maddeler...

    https://www.biyologlar.com/sivrisinekler-insanlari-neden-secer-
  • Hücre görüntüleme teknikleri

    Temel tıp bilimleri ve biyolojide sistem, organ ve doku fonksiyonu hakkında bugün eriştiğimiz bilgi düzeyinin temeli, fonksiyonel birim olan hücre ve yapıları hakkındaki bilgilerimiz nedeniyledir. Bu nedenle bilim insanları tarih boyunca, gözle göremedikleri bu mikro evrendeki yapıları görünür hale getirip, deneysel bilgiler toplayabilmek için farklı büyütme araçları, mikroskoplar üretme çabasında olmuşlardır. Her ne kadar Janssen’in 16. yüzyılda ürettiği...

    https://www.biyologlar.com/hucre-goruntuleme-teknikleri
  • Elektromiyografi Deneyi

    İskelet kasları hareket ve iskeletin desteklenmesi işinin büyük çoğunluğunu yürütürler. Her kas demetler (fasiküller) halinde organize olmuş kas lifelerinden (kas hücrelerinden) oluşur (Şekil-1). Her bir kas lifi bir motor aksonun dalı tarafından sinirlendirilir. Normal koşullarda bir sinir aksiyon potansiyeli o motor nöron ve dalları tarafından uyarılan tüm kas liflerinin kasılmasına neden olur. Bir motor sinir ve uyardığı kas liflerinin tümüne birden "motor...

    https://www.biyologlar.com/elektromiyografi-deneyi
  • RETROVİRÜSLER

    Konukçu kromozomu içinde ekleme Alanı 4 ~ 6 bp oluşturmak için ise bir virüs, konak hücre kromozomu, LTR U5'in U3 ve 3 'uçları arasında 5'LTR sol ucunda bir retrovirüs DNA sağ, 2 bp kayıp sırası tekrar edilmesi. Ev sahibi kromozom odağı entegre retroviral genomik DNA rastgele. Her enfekte hücreleri genellikle proviral kopya 1 ile 10 parça var. Viral RNA retroviral DNA kopyası entegrasyonu gerekli bir aşamadır. Retroviral genom DNA sırasında hücre bölünmesi enfekte...

    https://www.biyologlar.com/retrovirusler
  • Kök Hücre

    Farklı hücre tiplerine dönüşebilme potansiyeline ve kendisini yenileyebilme gücüne sahip olan hücrelere "kök hücre" deniyor. Vücudumuzdaki kas, cilt, karaciğer hücreleri gibi hücrelerin belli bir hedefi var ve bölündüklerinde yine kendileri gibi bir hücre oluşturuyorlar. Yani karaciğer hücresi bölününce yeni bir karaciğer hücresi oluşuyor. Bundan Farklı olarak, kök hücrelerin bu şekilde belirlenmiş bir görevleri yoktur. Aldıkları sinyale göre farklı hücre...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre
  • Yüksek kolesterol tedavisi nasıl olmalıdır?

    Kolesterol düşürücü tedavinin anlamı mümkün olduğunca LDL (kötü) kolesterol miktarında azaltma yapma anlamına gelmektedir. Ne kadar hedef sınırlarda LDL (kötü) kolesterol düzeyine sahip olursanız kalp hastalıkları riskini azaltmış olursunuz. Kolesterol düşürme 2 yolla mümkün olabilmektedir. Birincisi Yaşam Boyu İyileştirici Değişiklik (Therapeutic Lifestyle Changes – TLC): Bu tedavi şekli kilonun normal sınırlarda devamlılığını sağlamak, düzenli...

    https://www.biyologlar.com/yuksek-kolesterol-tedavisi-nasil-olmalidir
  • LABORATUAR TESTLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

    Klinik laboratuarlar sağlık hizmetlerinin sunumunda önemli bileşenlerden biridir. Klinik laboratuarların başlıca fonksiyonu klinisyenlere hastaların teşhis, tedavi ve takiplerinde önemli bilgiler sağlamaktır. Bu bilgilerin doğru, güvenilir, en kısa sürede ve en az maliyetle elde edilmesi istenir. Doğru ve güvenilir test sonuçları elde etmek için örnek alma öncesinden başlayarak sonuçların raporlanıp klinisyene ulaşmasına kadar geçen süreçteki değişkenlerin ve...

    https://www.biyologlar.com/laboratuar-testlerini-etkileyen-faktorler
  • KAS DOKUSUNUN BİYOKİMYASI

    Son derece önemli bir doku olan ve potansiyel enerjiyi, kinetik enerjiye (mekanik enerji)dönüştüren kas dokusu, biyokimyasal bir motor görevini gerçekleştirmektedir. Vücut dokuları arsında en yüksek oranda bulunan kas dokusu toplam vücut ağırlığının doğum sonrasında  %25, gençlerde %40 ve yetişkinlerde %30 kadarını oluşturmaktadır.    Bu kimyasal- mekanik dönüştürücünün, omurgalı kasında bulunan ATP ve kreatin fosfat gibi sürekli bir kimyasal enerji...

    https://www.biyologlar.com/kas-dokusunun-biyokimyasi
  • Yara İyileşmesi Hakkında Bilgi

    Normal yara iyileşmesi, birçok hücresel aktivitenin düzenli ve ard arda çalış¬ması ile gerçekleşir. Bu aktiviteler arasında; 1. Fagositoz; Polimorf nüveli lökositler ve makrofajlar, primer fagositik hücrelerdir. 2. Kemotaksis; Kemotaksis hücrelerin bir en¬gele karşı göçü olup inflamatuar hücreler, fibroblast ve anjiogenezde rol oynayan hücreleri etkile¬yen kemotaktik ajanlar, iyileşme olayına katkıda bulunur. 3. Mitogenez; Mitogenezi uyaran ajanlar yara iyileşmesi...

    https://www.biyologlar.com/yara-iyilesmesi-hakkinda-bilgi
  • Enzim Saflaştırılması ve nitelendirilmesi

    Enzim, biyolojik katalizördür. Biyokimyasal reaksiyonları katalizleme görevini yerine getirir. Enzimin saflaştırılması ve nitelendirilmesi diğer çalışmalar için bir ön basamak niteliği taşımaktadır. Tabii ki bu işlemler için de bir planlamanın olması gerekiyor. Belirli kriterlere göre saflaştırma stratejisi belirlenmelidir. Temel kriter en düşük maliyetle, en yüksek saflık ve enzim aktivitesi elde etmektir. Bunlara göre de diğer basamaklar düzenlenir. ENZİM...

    https://www.biyologlar.com/enzim-saflastirilmasi-ve-nitelendirilmesi
  • Hipotalamusun davranışta etkisi

    •Memelilerin beyin merkezlerini birbirine bağlar. •Vücudumuzun ısı dengesini sağlar. •Sempatik sinir sistemini denetler.Sempatik sinir sistemi stresli olduğumuz bir anda vücudun gerilmesini meydana getirir. •Hipofizi kontrolünü sağlar. •İnsanların susadığının ve acıktığının farkına varmasını hipotalamus sağlar. •Kan basıncını kontrol eder. •Vücudumuzun iç balansını sağlar. •Vücudumuzdaki karbonhidrat-protein ve yağ üçlüsünü dengeden tutar...

    https://www.biyologlar.com/hipotalamusun-davranista-etkisi
  • OTONOM SİNİR SİSTEMİ VE HİPOTALAMUS

    Korktuğumunda kalp hızımız ve solunumumuz hızlanır ve yüzeyelleşir, ağzımız kurur, kaslarımız gerginleşir, avuç içlerimiz terler, ve belki koşmak isteyebiliriz. Bu vücutsal değişikliklere otonom sinir sistemi aracılık eder. Otonom sinir sistemi kalp kası, düz kas ve dış salgı bezlerini kontrol eder. Hipotalamus, iç ortamın sürdürülmesi olan hemostasizi sağlayacak vücutsal yanıtları düzenler. Hipotalamus, otonom sinir sistemi, endokrin sistem ve motivasyonla...

    https://www.biyologlar.com/otonom-sinir-sistemi-ve-hipotalamus
  • Hipertansiyon ve Yaşam Tarzı Değişikliği

    Hipertansiyon ve Yaşam Tarzı Değişikliği

    Sanayileşmiş ülkelerde en sık ölüm nedeni kardiyovasküler hastalıklardır. Kardiyovasküler risk faktörleri iyi bilindiğinde, bu ölümlerin çoğu önlenebilmektedir. Obezitekardiyovasküler hastalıklar için bağımsız bir risk faktörü olmasının yanı sıra hipertansiyon gibi kardiyovasküler risk oluşturacak hastalıklara da yol açabilmektedir. Epidemiyolojik çalışmalar obezite ile kardiyovasküler risk faktörleri arasında güçlü bir ilişki olduğunu...

    https://www.biyologlar.com/hipertansiyon-ve-yasam-tarzi-degisikligi
  • Kolesterol İlaçlarını Kullanmaya Devam Edelim mi?

    Kolesterol İlaçlarını Kullanmaya Devam Edelim mi?

    Ulusal Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi Antalya’da gerçekleşti. Kolesterol ve trigliserit yükseklikleri konusunda bilgi veren Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Üyesi Prof. Dr. Sait Gönen, kolesterolün yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir madde olduğunu anlatarak, D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerinin kolesterol tarafından üretildiğini ve bu işlemler için de kanda çok az miktarda bulunmasının yeterli olduğunu...

    https://www.biyologlar.com/kolesterol-ilaclarini-kullanmaya-devam-edelim-mi
  • Ötücü Kuşların Ses Kasları İnsanlarınki Gibi Çalışıyor

    Ötücü Kuşların Ses Kasları İnsanlarınki Gibi Çalışıyor

    Journal of Neuroscience‘da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre; ötücü kuşların ses kasları tıpkı insanlarınki gibi çalışıyor. ‘Bengalese finch’ ya da ‘Society finch’ olarak bilinen kuşlar üzerinde yapılan araştırmanın bulguları, bu kuşların her bir ses kasının fonksiyonunu değiştirerek değişik ölçütlerde ses üretmeyi sağlayabildiklerini gösteriyor. Bu duruma çok benzer bir sürecin, insanlarda da görüldüğünü söyleyebiliriz.Araştırmanın...

    https://www.biyologlar.com/otucu-kuslarin-ses-kaslari-insanlarinki-gibi-calisiyor
  • Montana dağlarında iz peşinde: Milyar yıllık mikrofosiller, Belt topluluğu ve astrobiyoloji üzerine

    Montana dağlarında iz peşinde: Milyar yıllık mikrofosiller, Belt topluluğu ve astrobiyoloji üzerine

    Betül KacarAraştırmacı, Harvard Üniversitesi Organizma ve Evrim Bilimleri Bölümü Bilim Koordinatörü, EON, Tokyo Teknoloji EnstitüsüDaha önce baktığım hiç bir yere benzemiyor karşımdaki manzara. Birbiri ardına dizilmiş kocaman, heybetli dağlar, erimiş buzulların kendilerine sabırla yer açtığı göller; bu göllerde, bu dağlarda çoluk çocuk rahatça dolaşan, sayıları eskiye göre epey azalmış iri kıyım vahşi geyikler, boz ayıları, bizonlar, hemen...

    https://www.biyologlar.com/montana-daglarinda-iz-pesinde-milyar-yillik-mikrofosiller-belt-toplulugu-ve-astrobiyoloji-uzerine
  • Radyoaktif Kirliliğin Etkileri Nelerdir

    Radyoaktif Kirliliğin Etkileri Nelerdir

    Radyoaktif kirlilik, çok tehlikeli olmakla birlikte günümüzdeki nükleer senaryolar dahilinde büyük bir endişe konusudur. İnsan eliyle ya da doğal olarak, nükleer reaksiyonlar sonucu oluşan radyoaktif yan ürünlerin çevreye veya insanların yerleşim alanlarına yakın dolaylara atılması sonucu radyoaktif kirlilik oluşur. İnsan ürünü radyoaktif atıkların büyük kısmını nükleer güç ve araştırma istasyonları meydana getirmektedir. Bu tesisler, araştırma ya da...

    https://www.biyologlar.com/radyoaktif-kirliligin-etkileri-nelerdir-1
  • Radyoaktif Kirliliğin Etkileri Nelerdir?

    Radyoaktif Kirliliğin Etkileri Nelerdir?

    Radyoaktif kirlilik, çok tehlikeli olmakla birlikte günümüzdeki nükleer senaryolar dahilinde büyük bir endişe konusudur. İnsan eliyle ya da doğal olarak, nükleer reaksiyonlar sonucu oluşan radyoaktif yan ürünlerin çevreye veya insanların yerleşim alanlarına yakın dolaylara atılması sonucu radyoaktif kirlilik oluşur.İnsan ürünü radyoaktif atıkların büyük kısmını nükleer güç ve araştırma istasyonları meydana getirmektedir. Bu tesisler, araştırma ya da...

    https://www.biyologlar.com/radyoaktif-kirliligin-etkileri-nelerdir
  • Ötücü Kuşların Ses Kasları İnsanlarınki Gibi Çalışıyor

    Ötücü Kuşların Ses Kasları İnsanlarınki Gibi Çalışıyor

    Journal of Neuroscience‘da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre; ötücü kuşların ses kasları tıpkı insanlarınki gibi çalışıyor.

    https://www.biyologlar.com/otucu-kuslarin-ses-kaslari-insanlarinki-gibi-calisiyor-1
  • Lenfoma Türkiye ve Dünyada artıyor

    Lenfoma Türkiye ve Dünyada artıyor

    Hastalığın gelişimi ve tedavi yöntemlerinin ele alındığı ve Sheraton Ankara Hotel’de düzenlenen basın toplantısına

    https://www.biyologlar.com/lenfoma-turkiye-ve-dunyada-artiyor
  • Alzheimer'ın 10 işareti

    Alzheimer'ın 10 işareti

    Korkuların en başında da bellek kaybı (bunama), özellikle de Alzheimer hastalığı gelir. Sözü fazla uzatmadan “Alzheimer’ın erken işaretleri hangileri” sorusuna cevap arayalım...

    https://www.biyologlar.com/alzheimerin-10-isareti
  • Beyin İstek Doğrultusunda Bilinçli ve Bilinçsiz Yapılabiliyor

    Beyin İstek Doğrultusunda Bilinçli ve Bilinçsiz Yapılabiliyor

    Eşsiz bir çalışma beynin uyanıklık ve kendinde olmama (bilinçsizlik) hali arasındaki geçişi nasıl yaptığını ortaya çıkardı.

    https://www.biyologlar.com/beyin-istek-dogrultusunda-bilincli-ve-bilincsiz-yapilabiliyor
3WTURK CMS v8.1