Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1805 içerik listeleniyor

  • Postnatal Sitogenetik

    POSTNATAL SİTOGENETİK Venöz periferik kan, kemik iliği ve biyopsi materyallerinden kromozom analizinin çalışıldığı departmandır. Belirtilen örnekler kromozomların yapıları ve sayıları bakımından incelenmektedir. Kromozom Analizi İçin Klinik Endikasyonlar 1.Erken Dönemde Büyüme ve Gelişme Sorunları Gelişme eksikliği ve gecikmesi, dismorfik yüz görünümü, çok sayıda malformasyon, boy kısalığı, ambigius genitalya ve mental retardasyon kromozom anomalileri...

    https://www.biyologlar.com/postnatal-sitogenetik
  • Wolf-Hirschhorn Sendromu

    Wolf-Hirschhorn Sendromu

    1960’lı yıllardan beri bilinen bu hastalığın 1/50.000-100.000 gibi bir sıklıkta görüldüğü tahmin edilmektedir. Prenatal ve postnatal büyüme geriliği, mikrosefali, ciddi gelişme geriliği, hipotoni ve nöbetler ile birlikte yüzde yüksek alın, belirgin alın, hipertelorizm, strabismus, belirgin burun kökü ve kısa filtrum nedeniyle ortaya çıkan “Yunan miğferi” profili karakteristiktir. Kaşlar yay şeklinde ve medialde seyrek, üst dudak kalın ve ortası...

    https://www.biyologlar.com/wolf-hirschhorn-sendromu
  • Williams-Beuren Sendromu (7q11.2)

    Williams-Beuren Sendromu (7q11.2)

    Williams sendromu 7q11.23 bölgesinde 21 geni içeren yaklaşık 1.5 Mb büyüklüğündeki mikrodelesyonla ortaya çıkan ve 10.000’de bir görülen bir hastalıktır.

    https://www.biyologlar.com/williams-beuren-sendromu-7q11-2
  • Williams-Beuren Sendromu (7q11.2)

    Williams-Beuren Sendromu (7q11.2)

    Williams sendromu 7q11.23 bölgesinde 21 geni içeren yaklaşık 1.5 Mb büyüklüğündeki mikrodelesyonla ortaya çıkan ve 10.000’de bir görülen bir hastalıktır.

    https://www.biyologlar.com/williams-beuren-sendromu-7q11-2
  • SOTOS Sendromu (Del 5q35)

    SOTOS Sendromu (Del 5q35)

    Sotos sendromu; çocukluk çağında aşırı büyüme, makrosefali, belirgin yüz yapısı, çeşitli derecede öğrenme güçlüğü gibi kardinal özellikler ile karakterize edilmektedir. Literatürde yüzlerce vaka rapor edilmiş olmasına karşın kesin prevalansı halen belirlenememiştir. Doğumdan sonra gözlenen aşırı boy ve oksipitofrontal çevre (OFC) artışı, ilerlemiş kemik yaşı, hipotoni ve beslenme zorlukları gibi neonatal komplikasyonlar Sotos sendromu için klinik...

    https://www.biyologlar.com/sotos-sendromu-del-5q35
  • SOTOS Sendromu (Del 5q35)

    SOTOS Sendromu (Del 5q35)

    Sotos sendromu; çocukluk çağında aşırı büyüme, makrosefali, belirgin yüz yapısı, çeşitli derecede öğrenme güçlüğü gibi kardinal özellikler ile karakterize edilmektedir. Literatürde yüzlerce vaka rapor edilmiş olmasına karşın kesin prevalansı halen belirlenememiştir. Doğumdan sonra gözlenen aşırı boy ve oksipitofrontal çevre (OFC) artışı, ilerlemiş kemik yaşı, hipotoni ve beslenme zorlukları gibi neonatal komplikasyonlar Sotos sendromu için klinik...

    https://www.biyologlar.com/sotos-sendromu-del-5q35
  • Kan analizlerinde hangi değerler incelenir?

    Vücudumuzda oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri (eritrositler) ile hastalıklara karşı savunmamızı sağlayan beyaz kan hücreleri (lökositler) sayılmakta ve büyüklükleri incelenmektedir. Bildiğiniz gibi kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin proteinleri bulunur. Oksijeni taşıyan protein hemoglobindir. Hemoglobin miktarı düşerse oksijen taşınamaz. Kırmızı kan hücreleri RBC (red blood cells): Oksijen taşıyan hücrelerin miktarını verir. Düşükse anemi...

    https://www.biyologlar.com/kan-analizlerinde-hangi-degerler-incelenir
  • Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (SMS); mental retardasyon, kraniofasial ve iskelet anomalileri ile uyku düzensizliği, ağrı duyusunda azalma, çevre ile uyum problemleri gibi davranış anormalliklerini içeren kompleks bir hastalıktır. Klinik fenotip olgulara göre oldukça farklılık gösterebilmekte ve tanının kesinleşmesi için moleküler analiz gerekmektedir.RAI1 geni; Smith-Magenis Sendromu ile ilişkili tek gen olup, sendromun kliniğinden sorumlu olduğu bilinmektedir. RAI1 geninde...

    https://www.biyologlar.com/smith-magenis-sendromu-del-17p11-2
  • Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (SMS); mental retardasyon, kraniofasial ve iskelet anomalileri ile uyku düzensizliği, ağrı duyusunda azalma, çevre ile uyum problemleri gibi davranış anormalliklerini içeren kompleks bir hastalıktır. Klinik fenotip olgulara göre oldukça farklılık gösterebilmekte ve tanının kesinleşmesi için moleküler analiz gerekmektedir.RAI1 geni; Smith-Magenis Sendromu ile ilişkili tek gen olup, sendromun kliniğinden sorumlu olduğu bilinmektedir. RAI1 geninde...

    https://www.biyologlar.com/smith-magenis-sendromu-del-17p11-2
  • Rubinstein-Taybi Sendromu (Del 16p13.3)

    Rubinstein-Taybi Sendromu (Del 16p13.3)

    Rubinstein-Taybi sendromu; otozomal dominant geçişli mental retardasyon, geniş el ve ayak baş parmağı, palpebral fissürlerin aşağı doğru çekik olması, hipoplastik maksilla, belirgin burun ve konjenital kalp hastalığı ile karakterize multipl konjenital anomali ve mental retardasyon sendromudur. Bununla birlikte oküler anomaliler, kutanöz belirtiler ve iskelet anomalileri de Rubinstein-Taybi sendromu ile birlikte görülebilmektedir. Sık görülen oftalmolojik bulgular...

    https://www.biyologlar.com/rubinstein-taybi-sendromu-del-16p13-3
  • Rubinstein-Taybi Sendromu (Del 16p13.3)

    Rubinstein-Taybi Sendromu (Del 16p13.3)

    Rubinstein-Taybi sendromu; otozomal dominant geçişli mental retardasyon, geniş el ve ayak baş parmağı, palpebral fissürlerin aşağı doğru çekik olması, hipoplastik maksilla, belirgin burun ve konjenital kalp hastalığı ile karakterize multipl konjenital anomali ve mental retardasyon sendromudur. Bununla birlikte oküler anomaliler, kutanöz belirtiler ve iskelet anomalileri de Rubinstein-Taybi sendromu ile birlikte görülebilmektedir. Sık görülen oftalmolojik bulgular...

    https://www.biyologlar.com/rubinstein-taybi-sendromu-del-16p13-3
  • Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi sendromu babadan kalıtılan kromozomun 15q11-13 bölgesindeki mikrodelesyon sonucu ortaya çıkar. Sıklığı canlı doğumda 1/10.000 kadardır. Obesitenin en sık görülen genetik şekli olarak bilinen bu hastalık 10.000-15.000’de bir görülmektedir.

    https://www.biyologlar.com/prader-willi-sendromu-15q11-q13
  • Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi sendromu babadan kalıtılan kromozomun 15q11-13 bölgesindeki mikrodelesyon sonucu ortaya çıkar. Sıklığı canlı doğumda 1/10.000 kadardır. Obesitenin en sık görülen genetik şekli olarak bilinen bu hastalık 10.000-15.000’de bir görülmektedir.

    https://www.biyologlar.com/prader-willi-sendromu-15q11-q13
  • Nörofibromatozis Tip 1 (Del 17q11.2)

    Nörofibromatozis Tip 1 (NF1, Von Recklinghausen Hastalığı); 2500-3000 canlı doğumda bir gözlenen "cafe-au-lait" lekeleri, Lish nodülü (iris hamartomu), fibromatöz tümörlerle karakterize bir hastalıktır. NF1 otozomal dominant kalıtım göstermekte ve hasta bireylerin %50’sinde de novo mutasyon oluşmaktadır. Nörofibromlar, pleksiform nörofibromlar, aksiller ve inguinal çillenme, optik gliyom, parankimal gliyom ve T2A manyetik rezonans görüntülemede (MRG) serebellum, pons,...

    https://www.biyologlar.com/norofibromatozis-tip-1-del-17q11-2
  • Miller  Dieker Sendromu (Del 17p13.3)

    Miller Dieker Sendromu (Del 17p13.3)

    Miller-Dieker Sendromu, beyin morfogenez geninin (LIS1) delesyonundan kaynaklanan lizensefali sendromudur. Gerçek insidansı bilinmeyen bu sendromun %80'i de novo gerçekleşmekte, %20'si ise anne ya da babadaki dengeli translokasyon taşıyıcılığı veya inversiyondan kaynaklanmaktadır. Bu sendromda belirgin alın, iki taraflı temporal basıklık, kısa burun, mikrognati, mikrosefali, kulak anomalileri gibi fasiyal dismorfik bulgular bulunabilmektedir. Bazı hastalarda septum pellisidum...

    https://www.biyologlar.com/miller-dieker-sendromu-del-17p13-3
  • Miller  Dieker Sendromu (Del 17p13.3)

    Miller Dieker Sendromu (Del 17p13.3)

    Miller-Dieker Sendromu, beyin morfogenez geninin (LIS1) delesyonundan kaynaklanan lizensefali sendromudur. Gerçek insidansı bilinmeyen bu sendromun %80'i de novo gerçekleşmekte, %20'si ise anne ya da babadaki dengeli translokasyon taşıyıcılığı veya inversiyondan kaynaklanmaktadır. Bu sendromda belirgin alın, iki taraflı temporal basıklık, kısa burun, mikrognati, mikrosefali, kulak anomalileri gibi fasiyal dismorfik bulgular bulunabilmektedir. Bazı hastalarda septum pellisidum...

    https://www.biyologlar.com/miller-dieker-sendromu-del-17p13-3
  • Kallmann Sendromu  (Del Xp22.3)

    Kallmann Sendromu (Del Xp22.3)

    Kallmann sendromu anosmi veya hiposminin eşlik ettiği konjenital hipogonadotropik hipogonadizmin bir formu olarak tanımlanmaktadır. X’e bağlı, otozomal resesif veya otozomal dominant geçiş gösterebilen bu sendromun insidansı erkeklerde 1/10.000, kızlarda ise 1/50.000 olarak bildirilmektedir. İnfertilite, sekonder sex karakter gelişimi yokluğuna bazı vakalarda fasiyal asimetri, yarık damak, renk körlüğü, sağırlık, inmemiş testis, renal anomali, kardiyak anomali,...

    https://www.biyologlar.com/kallmann-sendromu-del-xp22-3
  • Kallmann Sendromu  (Del Xp22.3)

    Kallmann Sendromu (Del Xp22.3)

    Kallmann sendromu anosmi veya hiposminin eşlik ettiği konjenital hipogonadotropik hipogonadizmin bir formu olarak tanımlanmaktadır. X’e bağlı, otozomal resesif veya otozomal dominant geçiş gösterebilen bu sendromun insidansı erkeklerde 1/10.000, kızlarda ise 1/50.000 olarak bildirilmektedir. İnfertilite, sekonder sex karakter gelişimi yokluğuna bazı vakalarda fasiyal asimetri, yarık damak, renk körlüğü, sağırlık, inmemiş testis, renal anomali, kardiyak anomali,...

    https://www.biyologlar.com/kallmann-sendromu-del-xp22-3
  • Del 22q11.2  Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    Del 22q11.2 Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    22. kromozomun delesyonu, yaklaşık 5000 canlı doğumda bir gözlenen kardiyak, kraniyofasiyal ve gelişimsel anomaliler ile karakterize en yaygın kromozom delesyonudur. 22q11.2’deki interstisyel kromozomal delesyonlar; velokardiyofasyal sendromlu bireylerin %83’ünde, DiGeorge sendromlu olguların %94’ünde bulunmuştur. Di George sendromu sıklıkla de-novo olarak gelişmektedir, fakat otozomal dominant kalıtım da bildirilmiştir.Di George sendromu genellikle 22. kromozomdaki...

    https://www.biyologlar.com/del-22q11-2-digeorge-sendromu-velokardiyofasyal-sendrom
  • Del 22q11.2  Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    Del 22q11.2 Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    22. kromozomun delesyonu, yaklaşık 5000 canlı doğumda bir gözlenen kardiyak, kraniyofasiyal ve gelişimsel anomaliler ile karakterize en yaygın kromozom delesyonudur. 22q11.2’deki interstisyel kromozomal delesyonlar; velokardiyofasyal sendromlu bireylerin %83’ünde, DiGeorge sendromlu olguların %94’ünde bulunmuştur. Di George sendromu sıklıkla de-novo olarak gelişmektedir, fakat otozomal dominant kalıtım da bildirilmiştir.Di George sendromu genellikle 22. kromozomdaki...

    https://www.biyologlar.com/del-22q11-2-digeorge-sendromu-velokardiyofasyal-sendrom
  • Cri du Chat Sendromu (Del 5p15.2)

    Cri du Chat Sendromu (Del 5p15.2)

    Cri du Chat sendromunda, karakteristik fenotipik özellikler 5. kromozomun kısa kolunda bulunan parsiyel delesyondan kaynaklanmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/cri-du-chat-sendromu-del-5p15-2
  • Cri du Chat Sendromu (Del 5p15.2)

    Cri du Chat Sendromu (Del 5p15.2)

    Cri du Chat sendromunda, karakteristik fenotipik özellikler 5. kromozomun kısa kolunda bulunan parsiyel delesyondan kaynaklanmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/cri-du-chat-sendromu-del-5p15-2
  • Charcot Marie Tooth Nöropati Tip 1A (17p11.2)

    Charcot-Marie-Tooth Nöropatisi 1/2500 insidansla en sık gözlenen herediter nöropatidir. Genellikle ilk dekadlarda başlamakta ve yavaş progresyon göstermektedir. Klinik tablo, aynı aile içinde ki farklı hastalar arasında değişkenlik gösterebilmektedir. Distal kasların zayıflaması, atrofi, his kaybı, hiporefleksi-arefleksi, ayaklarda pes kavus ve çekiç parmak, şiddetli vakalarda pençe el deformitesi klinik tabloya hakimdir. Düşük sinir ileti hızlarıyla seyreden, sinir...

    https://www.biyologlar.com/charcot-marie-tooth-noropati-tip-1a-17p11-2
  • Beckwith Wiedemann Sendromu (11p15)

    Beckwith Wiedemann Sendromu (11p15)

    Beckwith-Wiedemann sendromu (BWS), 13700 canlı doğumda bir görülen %85’i sporadik, %15’inde ise ailesel otozomal dominant geçişin bulunduğu nadir gözlenen bir aşırı büyüme sendromu olarak tanımlanmıştır. Beckwith-Wiedemann (BWS) sendromlu bireyler hamileliğin 2. yarısında ve hayatlarının ilk birkaç yılında hızlı büyüme göstermekte, ancak erişkinlerin boyu genellikle normal aralıkta kalmaktadır. Anormal büyüme, hemihipertrofi ve/veya makroglosi...

    https://www.biyologlar.com/beckwith-wiedemann-sendromu-11p15
  • Beckwith Wiedemann Sendromu (11p15)

    Beckwith Wiedemann Sendromu (11p15)

    Beckwith-Wiedemann sendromu (BWS), 13700 canlı doğumda bir görülen %85’i sporadik, %15’inde ise ailesel otozomal dominant geçişin bulunduğu nadir gözlenen bir aşırı büyüme sendromu olarak tanımlanmıştır. Beckwith-Wiedemann (BWS) sendromlu bireyler hamileliğin 2. yarısında ve hayatlarının ilk birkaç yılında hızlı büyüme göstermekte, ancak erişkinlerin boyu genellikle normal aralıkta kalmaktadır. Anormal büyüme, hemihipertrofi ve/veya makroglosi...

    https://www.biyologlar.com/beckwith-wiedemann-sendromu-11p15
  • Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    İngiliz doktor Harry Angelman tarafından 1965'te tanımlanan, "Angelman sendromu" olarak da bilinen hastalık, genel olarak sinir sistemini etkileyen genetik bir hastalıktır.

    https://www.biyologlar.com/angelman-sendromu-del-15q11-q13
  • Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    İngiliz doktor Harry Angelman tarafından 1965'te tanımlanan, "Angelman sendromu" olarak da bilinen hastalık, genel olarak sinir sistemini etkileyen genetik bir hastalıktır.

    https://www.biyologlar.com/angelman-sendromu-del-15q11-q13
  • Alagille Sendromu (Del 20p11.2)

    Alagille Sendromu (Del 20p11.2)

    Alagille Sendromu yüksek oranda hepatik, kardiak ve renal tutulumun gözlendiği kompleks multisistemik bir hastalıktır. Otozomal dominant kalıtım gösteren Alagille sendromu 100.000 canlı doğumda bir gözlenmektedir ve olgular genellikle ilk altı aydan sonra semptomatik hale gelmektedir. Klinik özelliklerin aynı aile içerisinde dahi yüksek oranda değişkenlik gösterebildiği bu sendromda en sık gözlenen klinik tablo kolestazdır. İntrakardiak lezyonlarla da birlikte...

    https://www.biyologlar.com/alagille-sendromu-del-20p11-2
  • Alagille Sendromu (Del 20p11.2)

    Alagille Sendromu (Del 20p11.2)

    Alagille Sendromu yüksek oranda hepatik, kardiak ve renal tutulumun gözlendiği kompleks multisistemik bir hastalıktır. Otozomal dominant kalıtım gösteren Alagille sendromu 100.000 canlı doğumda bir gözlenmektedir ve olgular genellikle ilk altı aydan sonra semptomatik hale gelmektedir. Klinik özelliklerin aynı aile içerisinde dahi yüksek oranda değişkenlik gösterebildiği bu sendromda en sık gözlenen klinik tablo kolestazdır. İntrakardiak lezyonlarla da birlikte...

    https://www.biyologlar.com/alagille-sendromu-del-20p11-2
  • Genital herpes (genital uçuk) nedir?

    Genital herpes, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan olup, hastalığa DNA virüsu olan herpes simpleks virüs tip-1 (HSV-1) ve tip-2 (HSV-2) neden olmaktadır (Şekil 1). Hastalık bulaşan bireylerin çoğunda; hiç belirti gözlenmemekte veya hafif semptomlarla seyredebilmektedir. Semptomatik vakalarda; genellikle genital bölgede veya rektum çevresinde bir veya birkaç uçuk oluşmaktadır.1 Genital herpes (genital uçuk) nasıl bulaşır? HSV-1 genital herpese neden olabilmekte, ancak...

    https://www.biyologlar.com/genital-herpes-genital-ucuk-nedir
  • Kistik Fibrozis

    Kistik Fibrozis, CFTR (cystic fibrosis transmembrane conductance regulator) genindeki mutasyonlara bağlı olarak gelişen, otozomal resesif geçişli genetik bir hastalıktır. Hastalık salgı sistemini bozarak birçok farklı sistemde patolojilere yol açmaktadır (Şekil-1).1 İnsidans Kistik fibrozis, 1960’lı yıllardan bu yana genetik hastalıklar içinde en popüler olanıdır. Beyaz ırkta 1:2500-3000 oranında görülme ve 1:25 taşıyıcı sıklığı ile en sık rastlanan ve...

    https://www.biyologlar.com/kistik-fibrozis
  • Human Papilloma Virus

    HPV, genital bölge ve mukoza enfeksiyonları yapan, "condyloma acuminatum" adı verilen siğil şeklinde lezyonların oluşumuna neden olan ve servikal kanserle ilişkili olduğu kesin olarak saptanmış bir virüstür. Yaklaşık 100 farklı genotipi bulunan bu virüs vücuda girdiğinde hücre içine yerleşmekte ve immün sistemin zayıfladığı dönemlerde ortaya çıkmaktadır. HPV Moleküler Genetiği Papovavirüs ailesinden olan HPV, 72 kapsomerli, 45-50 nm boyutlarında, ikosahedral...

    https://www.biyologlar.com/human-papilloma-virus
  • Genetik Bilgi Taşıyan Moleküller

    DNA: Nucleik asitlerin hücre hayatı için önemi A-Oswgld Avery’nin yaptığı çalışmalar ve sonuçları Kapsülsüz pneumococlar farelerde hastalık oluşturmaz. Kapsüllü pneumococlar farelerde hasalık oluşturur. Kapsüllü pneumococlar ısıtılıp öldürülürse hastalık oluşturmaz. Isıtılıp öldürülmüş kapsüllü pneumococlarla canlı kapsülsüz pneumococlar birlikte farelerde hastalık oluşturur. Ölmüş kapsüllü pneumococların özütü ile canlı kapsülsüz...

    https://www.biyologlar.com/genetik-bilgi-tasiyan-molekuller
  • Her yönü ile renal hücreli karsinom

    20. Ulusal Kanser Kongresi çerçevesinde, 20 Nisan’da Prof. Dr Şuayib Yalçın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “360 derece RCC” adlı oturumda renal hücreli karsinom (RCC) ele alındı.Pfizer’in davetlisi olan konuşmacılar Hollanda Kanser Enstitüsü Üroloji Departmanı’ndan Prof. Axel Bex ve Viyana Üniversitesi’nde Renal Hücreli Karsinom Program Direktörlüğünü yürütmekte olan medikal onkolog Prof. Manuela Schmidinger, teşhis anından tedavinin her...

    https://www.biyologlar.com/her-yonu-ile-renal-hucreli-karsinom
  • Memedeki Saatli Bomba BRCA Geni

    Bundan birkaç ay önce, sinema dünyasının ünlü isimlerinden Angelina Jolie, The New York Times gazetesi için hakkında oldukça çok konuşulacak bir makale kaleme aldı. 14 Mayıs 2013 tarihinde yayınlanan bu makalede Jolie, BRCA1 geni taşıdığını öğrenmesinin ardından, kanserden korunma amacı ile sağlıklı olmalarına rağmen iki memesini de aldırarak yerine protez taktırdığını kamuoyuna açıkladı.“Çocuklarımla konuşurken, onlara sıklıkla anneannelerinde...

    https://www.biyologlar.com/memedeki-saatli-bomba-brca-geni
  • Selüloz nedir?

    Kara bitkilerindeki hücre çeperlerinin esas maddesi. Pamuk ipliklerinin % 90’dan fazlası, odunun kabaca % 50’si, samanın % 30’u selülozdur. Bazı plastik ve kumaşların üretiminde de kullanılmakla beraber, selülozun en büyük kullanma sahası kağıt sanayiidirselüloz Yapısı: Selülozun yapılan analizinde % 44 karbon, % 6,2 hidrojen ve % 49 oksijen ihtiva ettiği görülür. Bu bileşim C 6 H 10 O 5 bileşimine karşılık gelir. Saf selüloz hidroliz edildiğinde takribi...

    https://www.biyologlar.com/seluloz-nedir
  • RESTRİKSİYON ENDONÜKLEAZLAR NERELERDE KULLANILIR?

    Dna haritası çıkartılmasında Popülasyon polimorfizminin analizinde DNA molekülünün yeniden düzenlenmesinde Probların hazırlanmasında Mutant organizmaların meydana getirilmesinde DNA’nın modifikasyon statülerinin analizinde Plazmit DNA’sına ilgilenilen DNA fragmentinin yerleştirilmesi.

    https://www.biyologlar.com/restriksiyon-endonukleazlar-nerelerde-kullanilir
  • Biyoteknolojinin Uygulama Alanları

    Hastalıkların erken tanısı, tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi DNA, sentetik peptid, rekombinant aşı endüstrisinin gelişmesi Biyoteknoloji ile üretilen ilaçların geliştirilmesi Tedavi amaçlı yapay hücre, doku, organların klonlama yöntemi ile yapılarak saklanması. Genetik hastalıkların önlenmesi ve azaltılması için kök hücrelerin saklanması Gen tedavisi uygulamalarının geliştirilmesi Bitkilere tarım ürünlerinde verimi etkileyen biyolojik ajanlara karşı...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojinin-uygulama-alanlari
  • BİYOTEKNOLOJİ VE MOLEKÜLER BİYOLOJİ ALANINDAKİ GELİŞMELER

    Biyoteknolojinin Günümüz ve Yakın Geleceğin Tıbbi Uygulamalarına Etkileri Biyoteknoloji, tek veya çok hücreli canlıların, organ doku veya hücrelerin ekonomik değeri olanürünlerin elde edilmesinde kullanılmasıdır. Aslında biyoteknoloji yoğurt, şarap, maya gibitüketim maddelerinin üretiminde geleneksel olarak kullanıla gelmektedir. Günümüzde modern biyoteknoloji belli bir ürünü ticari miktarlarda elde etmek amacıyla genetik olarak değiştirilmişcanlıları...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-ve-molekuler-biyoloji-alanindaki-gelismeler
  • İnsan DNA’sı ve Genetik

    İnsan DNA’sı ve Genetik

    Deoksiribonükleik Asit (DNA), tüm canlı organizmaların ve virüslerin kalıtsal bilgilerini taşıyan ve gelecek nesillere taşıyan(aktaran) nükleik asittir. DNA,hücrelerdeki kromozomlarda bulunur ve canlıya ait bütün özellikleri taşır ve aktarır. Bölünme sırasında kromozomlar bölünürken, DNA’’larda eşleşirler. DNA, çift sarmallı bir yapıya sahiptir.DNA nükleotit adı verilen 2 polimerden oluşur. Bir DNA zinciri 2,2 ile 2,6 nanometre (metrenin milyarda biri) kadar...

    https://www.biyologlar.com/insan-dnasi-ve-genetik-1
  • Gen yalıtımı nedir

    Gen yalıtımı veya izolasyonu, rekombinant DNA teknolojisinde, bir canlıya herhangi bir genin istenilen yön ve biçimde yeni bir düzenleme içine sokulmasındaki ilk aşamadır. Bu yöntemle ilgilenilen geni taşıyan DNA parçaları elde edilir. İşlem için değişik yollar kullanılabilir. Bu yöntemler şu şekilde sıralanabilir: 1. Genellikle kullanılan yöntemlerden biri, bir canlıdan yalıtılan ve saflaştırılan DNA moleküllerini, çift zincirli yapılarını bozmadan...

    https://www.biyologlar.com/gen-yalitimi-nedir
  • GELECEĞİN MİMARI "BİYOTEKNOLOJİ"

    GENETİK MÜHENDİSLİĞİ İstenilen özellikte organizma yaratmak amacıyla istenilen genleri kromozomlara ekleme yöntemlerini kapsayan uğraşların tümü, genetik mühendisliği çatısı altında toplanmaktadır. Gregor Mendel'in özellikle bezelye bitkileri üzerinde yaptığı çaprazlama çalışmalarının amacı temel genetik kurallarını keşfetmekti. Elde edilecek bulgularla doğanın imkan verdici en üstün kalitedeki ürünü çok sayıda elde fikrine de hizmet ediyordu....

    https://www.biyologlar.com/gelecegin-mimari-biyoteknoloji
  • BİYOTEKNOLOJİNİN TARİHÇESİ

    Milattan Önce (M Ö) 1750 Sümerler birayı mayaladı 500 Çinliler küflenmiş soya fasulyesini antibiyotik olarak yanıkların tedavi etmek için kullandı 250 Yunanlılar hasat döngüsünü deneyerek ürün verimliliğini arttırdı 100 Çinliler toz haline getirilmiş krizantemi böcek ilacı olarak kullanmaya başladı Milattan Sonra 20. Yüzyıldan Önce 1590 Mikroskobun Janssen tarafından bulunması 1663 Hücrelerin Hooke tarafından ilk kez tanımlanması 1675 Leeuwenhoek`un...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojinin-tarihcesi
  • Biyoinformatik ve dna dizi analizi

    Biyoinformatik, biyolojik bilgilerin yaratılması ve saklanması için veritabanlarının oluşturulmasıdır.Bu konudaki çalışmaların çoğu biyolojik verilerin analizi ile ilgilidir. Artan sayıdaki projelerde biyolojik bilgilerin organizasyonu gerekmektedir. Bu alanda oluşturulan veritabanlarının büyük bir kısmını nükleik asitler oluşturmaktadır. Milyonlarca nükleotidin depolanması ve organizasyonu için veritabanlarının oluşturulması, araştırıcıların bu...

    https://www.biyologlar.com/biyoinformatik-ve-dna-dizi-analizi-1
  • Hayatı Keşfeden Biyologlar ( HARVARD’DA BİYOLOG AYSU UYGUR )

    Hayatı Keşfeden Biyologlar ( HARVARD’DA BİYOLOG AYSU UYGUR )

    Harvard Üniversite Genetik departmanında Dr. Cliff Tabin’in laboratuvarında doktorasını yapan Biyolog Aysu Uygur,  Gelişim biyolojisi ve evrim biyolojisi alanındaki çalışmaları,  ve bir doktora öğrencisi olarak araştırma yapmanın değişik yönleri hakkında bilgi verdi.Amerika’da gelişim biyolojisi önemli bir alan, çünkü hem kök hücreden organ yapma ve doku mühendisliği konularıyla direkt bağlantısı var, hem de genetik hastalıkların anne karnındaki...

    https://www.biyologlar.com/hayati-kesfeden-biyologlar-harvardda-biyolog-aysu-uygur-
  • Biyoteknoloji Teknikleri

    Biyoteknoloji; Hücre, doku ve organ kültürü, moleküler biyoloji, fizyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, moleküler genetik gibi doğa bilimleri ile temel mühendislik ve bilgisayar bilimlerinden yararlanarak, genetik ve moleküler DNA teknikleriyle bitki, canlıların genetik haritalarını çıkartmak, çoğaltmak, ıslah etmek, değiştirmek, geliştirmek, yeni ve az bulunan ürünleri yine canlılara (organizma, hücre ve dokulara) ürettirmek veya bunların daha fazla elde etmek için...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-teknikleri
  • Türk İnsanın Genetik Şifresi Çözüldü

    Türk İnsanın Genetik Şifresi Çözüldü

    İstanbul Bilgi Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Otu liderliğindeki ekip Türk insanının genetik şifresini çözdü. Yaklaşık üç yıl süren araştırma sonuçları dünyanın saygın bilim dergilerinden PLOS ONE’da yayınlandı. PLOS ONE dergisinde yayınlanan makale, Türk popülasyonundan örnek bir kişinin tüm DNA dizisini gösterip detaylı analizini içeriyor. İnsan genomu 23 kromozom üzerinde bulunan 3.2 milyar...

    https://www.biyologlar.com/turk-insanin-genetik-sifresi-cozuldu
  • Genetik hastalık

    Bilinen tüm genetik hastalıklar üç tipten birine sınıflandırılabilir: tek gen bozuklukları, kromozom anormalileri ve poligenik hastalıklar. Tek gen bozuklukları bir otozom, bir seks kromozomu ve mitokondriyel DNA’daki tek bir gendeki mutasyon sebebi ile açığa çıkarlar. Mutasyonlar, dominant veya resesif ne olursa olsun, belirgin ve karakteristik pedigree paternleri gösterirler. Herhangi bir belirli tek gen bozukluğu tüm populasyonda nadir olabilir ama toplu halde...

    https://www.biyologlar.com/genetik-hastalik
  • Yüzde Sıfır Faizle Biyolojik Bankacılık

    Yüzde Sıfır Faizle Biyolojik Bankacılık

    Günümüzde insanoğlu hastalıklarla mücadelesini genetik platformda sürdürüyor. En yaygın, başımızı en çok derde sokan hastalıkların genetik temellerini anlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar kaçınılmaz olarak çok sayıda uygun biyolojik örneğe ihtiyaç duyuyor. İşte tam da bu noktada bu yükü biyobankalar sırtlanıyor. Bildiğiniz bankaları unutun. Burada düşük faizli ihtiyaç kredileri yok. Yaşamın ta kendisi var.Ortaya çıkma sebebinden de anlaşılacağı...

    https://www.biyologlar.com/yuzde-sifir-faizle-biyolojik-bankacilik
  • Tek gen bozukluklarının tespiti

    Mutasyonlar iki tip olabilir: nükleotid substitüsyonları ve nükleotidlerin daha geniş parçalarını içeren mutasyonlar, yani insersiyonlar ve delesyonların sebep olduğu nokta mutasyonları. Bunların örnekleri tablo 4.1’de gösterilmiştir. Delesyonların bazılarının bitişik genlere uzandığı ve kesinlikle bunların sebep olduğu hastalıkların tek gen bozukluğu olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bir gendeki tek nükleotid değişikliklerinin tümü fenotipik...

    https://www.biyologlar.com/tek-gen-bozukluklarinin-tespiti
3WTURK CMS v8.1