Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 446 içerik listeleniyor

  • Solucanlar; Platyhelminthes ( Yassı ), Anelida (halkalı ), Aschelminthes (yuvarlak solucanlar)

    Solucan sınıfı Platyhelminthes (yassı solucanlar), Anelida (halkalı solucanlar), Aschelminthes (yuvarlak solucanlar) ve Pogonophora (sakallı solucanlar) filumlarını kapsar. Bazen Aschelminthes grubunu oluşturan Nematoda (iplik solucanlar), Rotifera, Gastrotricha, Kinorhyncha ve Pripalida sınıfları filum düzeyine yükseltilerek sınıflandırılmaktadır. Yer solucanları, Oligochaeta sınıfından halkalı solucanların karada yaşayan en tanınmış üyeleridir. Solucanların...

    https://www.biyologlar.com/solucanlar-platyhelminthes-yassi-anelida-halkali-aschelminthes-yuvarlak-solucanlar
  • Transplantasyon immünolojisi

    TRANSPLANTASYON İMMÜNOLOJİSİ VE TARİHÇESİ İmmünoloji İnsan İmmün (Bağışılık) sistemi zararlı olan organizmaları vücuttan uzaklaştırmaktadır. Bu sistem, vücudumuzun yaklaşık iki trilyon hücresini koruyan, antibadi ve sitokinler üreten hareketli askerleridir. Virüs, bakteri ve tümör hücreleri veya transplante edilmiş hücreler gibi yabancı ya da vücuda ait olmayan hücrelerle koordineli bir biçimde hızlıca çok yönlü bir atağa geçmektedir. Her ne...

    https://www.biyologlar.com/transplantasyon-immunolojisi
  • Embriyogenez

    Biyolojinin bütün problemleri arasında en büyüleyici ve en zor olanı embriyogenez yani embriyonun yaratılmasıdır. Embriyogenez; tek hücrenin döllenmiş yumurtanın, hedef aldığı çok hücreli karmaşık organizmaya ulaşırken attığı adımlarla ilgilidir. Bu hedef bütün ince ayrıntılarıyla, gelişme olayının orkestrasyonu üzerine talimatları içeren, DNA'da yazılıdır. Bu harikulade işin nasıl olduğunu henüz anlayamamış olduğumuzu hemen söyleyebilirim, ama en...

    https://www.biyologlar.com/embriyogenez
  • HAYVAN GÖÇLERİ

    Hayvanların bir kısmında bir dizi düzensiz yer değiştirme hareketleriyle, bir başka biyocoğrafik bölgeye kayma görülmektedir. Bunun yanısıra memeli, kuş, balık ve böceklerin zaman zaman göç ettikleri bilinmektedir. Göçün eski çağlarda da ortaya çıktığı, yazılı ve sözlü kaynaklardan anlaşılmaktadır. Örneğin; çekirge, kuş, sıçan ve lemming göçleri gibi. Göçte çok sayıda birey hareket eder. Göçü ortaya çıkaran en önemli nedenlerin başında...

    https://www.biyologlar.com/hayvan-gocleri
  • Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari
  • 1.ULUSAL LİSANS ÜSTÜ KÖK HÜCRE ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU

    1.ULUSAL LİSANS ÜSTÜ KÖK HÜCRE ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi tarafından gerçekleştirilecek olup, disiplinler arası bilgi paylaşımının yetersiz olduğu düşüncesi ile yapılması planlandı. Kongrenin cazibesini artırmak için kök hücre sempozyumu ile birlikte düzenlenmesi istendi ve lisans öğrencisinin katılımının lisansüstü öğrenci ve yaşamını yönlendirebileceğine inanıldı. Kongrenin Çeşme Altın yunus otelinde yapılması daha önceki tecrübelerimiz doğrultusunda tamamı sözlü sunu...

    https://www.biyologlar.com/1-ulusal-lisans-ustu-kok-hucre-ogrenci-sempozyumu
  • Umudun Genleri

    Umudun Genleri, Tunus asıllı Fransız bilimci Daniel Cohen'in(1951-...) kitabının adı. Bir bilimadamının hoş anılarını ve genlerin umudunu açıklayan bu kitaptan ilginç bölümler aktaracağım.Daniel Cohen,1978'den itibaren Profesör Jean Dausset(Nobel,1980) ile birlikte çalışmaya başladı.Daniel Cohen, insanın genetik yap-bozununun ortaya çıkarılma serüvenine katılmış ve bu serüveni bize hoş bir dille anlatıyor. Yeşim Küey'in,çok başarılı bir şekilde...

    https://www.biyologlar.com/umudun-genleri
  • Doğa Tarihi Çalışmaları Kronolojisi

    MÖ 2500-600: Babiller matematik çalışmalarına başlamışlardı. Bir çemberi 360 dereceye bölmüşler, 60 dakika ve 60 saniyeyi belirlemişlerdir. Tarımsal faaliyetlerini düzenlemek için sel baskınlarını hesaplamaya yönelik bir takvim oluşturmuş ve bir yılı 4.5 dakikalık yanılma payı  ile  hesaplamışlardı.  MÖ  2000  e  gelindiğinde  arkeolojik  kayıtlardan  ele  geçen papirüslerde Mısırlıların tedavi yöntemleri geliştirdiklerini görüyoruz....

    https://www.biyologlar.com/doga-tarihi-calismalari-kronolojisi
  • Bitki Fizyolojisi Ders Notları

    Fizyolojinin başlangıçı tohumun çimlenmesiyle başlar.Çünkü bitkilerin hayat devreleri spor ya da tohum faaliyetleriyle başlar.Çimlenme embriyodan ekolojik isteğe göre optimum koşullarda normal bitki yapılarını oluşturma yeteneğidir.Bir tohum gömleğinden radikula belirmesi çimlenmenin en önemli kısmıdır.Bu devrede sert koruyucunun engel olmaktan çıkarılması esnasında ise bir çok fizyolojik olayların başlamasıdır.Çünkü buradaki fizyolojik olayların...

    https://www.biyologlar.com/bitki-fizyolojisi-ders-notlari-1
  • NÜKLEER SANTRALLERİN ÖNEMİ,YARARLARI ve ZARARLARI

    1)Santral Türleri Bir ülke Elektrik enerjisini hemen hemen her alanda kullanır.Bu elektrik enerjisini santrallerden sağlanır.Santraller üç gruba ayrılır. a)Hidroelektrik santralleri b)Termik santraller c)Nükleer santraller Hidroelektrik santrallerde Suyun potansiyel enerjisinden, termik santrallerde yakacaklar yakılmasından ve nükleeer santrallerde Atomun çekirdeğinin parçalanmasından açığa çıkan enerji kullanılılır. 2)Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi Nükleer...

    https://www.biyologlar.com/nukleer-santrallerin-onemiyararlari-ve-zararlari
  • Özel görelilik kuramı

    Özel Görelilik Kuramı ya da İzafiyet teorisi, Albert Einstein tarafından 1905'te Annalen der Physik dergisinde, "Hareketli cisimlerin elektrodinamiği üzerine" adlı 2. makalesinde açıklanmış ve ardından 5. makalesi "Bir cismin atıllığı enerji içeriği ile bağlantılı olabilir mi?" başlıklı makalesiyle pekiştirilen bir fizik kuramıdır. Göreliliğin Özel Teoremi 1905 yılında Albert Einstein tarafından "Hareketli Cisimlerin Elektrodinamiği Üzerine" isimli...

    https://www.biyologlar.com/ozel-gorelilik-kurami
  • Gouldian ispinozları

    Gouldian ispinozları renklere karşı hassastırlar. Yavruların ağızlarının her iki köşesinde de büyük yumrular vardır. Bu yumrular yanardöner yeşil ve mavi renklerdedir. Bu renkler yuvadaki yavrulardan hangisinin besine ihtiyacı olduğunu gösterir. İspinozlardan başka genç Linnetler'in de (güzel öten ve ketenkuşuna benzeyen küçük bir kuş) ağızları, boğazlarının hemen yanından geçen kan damarları nedeniyle kırmızıdır. Fakat yavrulara besin verildiği zaman...

    https://www.biyologlar.com/gouldian-ispinozlari
  • Sivrisineklerin Kökeni ve Evrimi

    Sivrisineklerin kökeni ve evrimsel oluşumu ile ilgili günümüzde ayrıntılı ve yeterli bilgi bulunmamak-tadır. Bununla birlikte, paleantolojik verilere göre çeşitli cinslere bağlı birçok fosil örnek değişik jeolojik katmanlar içerisinde bulunmuşlardır. Ancak, sivrisinek erginlerinin vücut yapılarındaki incelik, elde edilmiş örneklerdeki yapısal bozulmalar, coğrafi konum ve yayılış farklılıkları gibi nedenlerden dolayı, fosil örneklerle bugün varlığı bilinen...

    https://www.biyologlar.com/sivrisineklerin-kokeni-ve-evrimi
  • Donnan Dengesi

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir. Görünür serbest alanda dahi iyonların suyla birlikte hareketine engel olur. Sitoplazmik membranlardaki lipidlerin çok yüksek direncinin fosfolipidlerce dengelenmesinde olduğu gibi direnci...

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi-1
  • Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı Hakkında bilgi

    Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Ülkemizde Halk Sağlığının korunmasına yönelik üretim, kontrol ve tanı ile ilgili temel laboratuvar hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuş Ulusal Referans Laboratuvarıdır. Refik Saydam Hıfzıssıhha Müessesesi 27 Mayıs 1928 gün ve 1267 sayılı yasa tasarısıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'na bağlı olarak kurulmuştur. Daha sonra bu kanun gelişen ihtiyaçlar karşısında değiştirilerek 4 Ocak 1941'de 3959...

    https://www.biyologlar.com/refik-saydam-hifzissihha-merkez-baskanligi-hakkinda-bilgi
  • Görelilik Nedir

    Albert Einstein hiç şüphesiz zamanımızın en büyük dahilerinden biriydi. Yirmi birinci ve otuz sekizinci doğum günleri arasında, bilimde birçok düzeyde büyük yankılar uyandıran bir devrimi tamamladı. İki büyük buluşu, Özel Görelilik Teorisi (1905) ve Genel Görelilik Teorisi (1915) idi. Özel görelilik yüksek hızlarla ilgilidir, genel görelilik ise kütleçekimle. Einstein’ın teorileri, son derece soyut karakterde olmalarına karşın, nihayetinde deneylerden...

    https://www.biyologlar.com/gorelilik-nedir
  • BİTKİLERDE SUYUN TAŞINIMI

    Topraktan alınan suyun toprak üstü organlarına nasıl ulaştığı özellikle 50- 100 m yukarılara nasıl çıktığı konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Ancak bu görüşlerin hepsinin birlikte bu işi yaptığı yani suyun bitkide taşınımının çeşitli kuvvetlerin etkisinde olduğu kabul edilmektedir. Bu görüşler: •1- Vital teori: Trake ve trakeidlerin cansız olmasına rağmen etrafındaki canlı parankima hücrelerinin bunlara destek olduğu ve...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-suyun-tasinimi
  • Çözümlenmemiş Problem

    Özel görelilik teorisi bilimin en büyük başarılarından biriydi. Evrene bakış tarzımızı o denli devrimcileştirmişti ki, ancak dünyanın yuvarlak olduğunun keşfedilmesiyle karşılaştırılabilirdi. Göreliliğin, kısmen yerine geçtiği eski Newton yasalarından çok daha kesin bir ölçüm yöntemi inşa etmesi, devasa ileri adımlar atılmasını da olanaklı kıldı. Ne var ki, zamana ilişkin felsefi sorun Einstein’ın görelilik teorisiyle ortadan kaldırılmış...

    https://www.biyologlar.com/cozumlenmemis-problem
  • Görelilik ve Kara Delikler

    Newton’dan farklı olarak Einstein’a göre, kütleçekim zamanı etkiler, çünkü ışığı etkiler. Eğer bir kara deliğin kenarında hareketsiz tutulan bir ışık parçacığı hayal edilirse, bu parçacık ne ilerler ne de geriler, ne enerji kaybeder ne de kazanır, yalnızca belirsiz bir şekilde askıda kalır. Böyle bir durumda, “zamanın kıpırdamadan durduğunu” ileri sürmek mümkündür. Kara delikleri ve onun niteliklerini savunan görelilikçilerin iddiası budur....

    https://www.biyologlar.com/gorelilik-ve-kara-delikler
  • Bitki Hormonlarının Sınıflandırılması

    Bitki hormonlarına, yapıca benzeyen kimyasal maddeler laboratuvarda sentetik yollarla elde edilmekte ve bunlar bitkiye dıştan uygulandığında bitki hormonu gibi fizyolojik etkiler göstermektedirler. Fakat bunlar, bitkide doğal olarak sentezlenmediğinden ve hormon tanımına girmediğinden büyümeyi düzenleyici maddeler olarak sınıflandırılır. Bitki hormonlarının (fitohormonların) bazı grupları büyümeyi teşvik edici etki gösterirken, bazıları ise engelleyici etki...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hormonlarinin-siniflandirilmasi
  • GİBERELLİNLER : Bitki Boyu Düzenleyicileri

    Giberellinler Japonya’da 2. Dünya Savaşı yıllarında keşfedilmiştir, fakat bu sırada batı ile ilişkiler kopuk olduğundan batı bu keşfi 1950’lerde öğrenmiştir. Yüzyıl önce, Asya‟daki çiftçiler çeltik tarlalarındaki pirinç fidelerinin aşırı ölçüde boylandıklarını ve ince kaldıklarını gözlediler. Bu durumda, fideler olgunlaşmadan ve çiçek oluşturmadan önce, ince ve cılız oluyor ve bu sebepten dik duramayıp erkenden ölüyordu veya verim...

    https://www.biyologlar.com/giberellinler-bitki-boyu-duzenleyicileri
  • Ülkemizdeki Bombus Türleri

    Türkiye’de çeşitli yerlerden toplanan ve tanısı yapılan 100 kadar bombus türü ve alttürü var. Hatta, bombus arılarının tozlama etkinliğinin çok yüksek olduğunu ve Akdeniz ülkelerinde doğal popülasyonlarının yaygın olarak bulunduğunu fark eden ve ticari olarak yaklaşan bazı kimseler bu arıları doğadan toplamaya ve 1987 yılında büyük partiler halinde ülke dışına göndermeye başlamışlardır. O sıralarda Avrupa’da bombus bireylerinin doğadan toplanıp...

    https://www.biyologlar.com/ulkemizdeki-bombus-turleri
  • Enfeksiyon hastalıklarının ilk kez tanınması, etkenlerinin bulunuşu ve/veya üretilmesi konularında tarihsel sıralamalara örnekler veriniz.

    İlk Çaglarda Ilk insanlar, hayatin baslangici, doga, dogal olaylar (yagmur, kar, dolu, simsek, yildirim, gök gürültüsü, zelzele, su taskinlari, vs.), ay, dünya, yildizlar, günes, bulasici hastaliklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuslar, içinde bulundugu veya yakin iliskide olduklari toplumlarin törelerine göre bazi izahlar ve yorumlar yapmislar ve bunlara inanmislardir. Çözümleyemedikleri konularda, bunlari, insan veya doga üstü kuvvetlere, ilâhlara, cinlere...

    https://www.biyologlar.com/enfeksiyon-hastaliklarinin-ilk-kez-taninmasi-etkenlerinin-bulunusu-veveya-uretilmesi-konularinda-tarihsel-siralamalara-ornekler-veriniz-
  • Kuru Distilasyon Yöntemi

    Bitki kısımlarında mevcut maddeler çeşitli yöntemlerle belirlenirler.Çünkü;her elelment belirli deneysel etkilerle kendisini ortaya çıkartır.Bir tüpe buğday ve bezelye taneleri konulur.Tüp üç yıkama şişesine bağlanır. 1.I.şişede,CoCl’ye batırılmış mavi renkli süzgeç kağıdı ile Pb(CH3CO)2 eriyiğine batırılmış veyaz renkli süzgeç kağıdı vardır. 2.II.şişede,Nessler ayıracı bulunur. 3.III.şişede ise,Ba(OH)2 eriyiği mevcuttur. Buğday ve bezelye...

    https://www.biyologlar.com/kuru-distilasyon-yontemi
  • Bakteri ve Virüslerin Karşılaştırılması

    Bakteriler ve Virüsler Monera alemini oluşturan prokaryot canlıların en yaygın ve en çok bilinen grubu bakterilerdir. O kadar yaygındır ki bugün dünyamızda bakterinin bulunmadığı yer yoktur diyebiliriz. En çok organik atıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşarlar. Bununla beraber, -90 0C buzullar içinde ve +80 0C kaplıcalarda yaşayabilen bakteri türleri de vardır. Hava ile ve su damlacıkları ile çok uzak mesafelere taşınabilirler. Deneysel olarak ilk defa...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-ve-viruslerin-karsilastirilmasi
  • BİYOKİMYA DERSİ ÇALIŞMA SORULARI ( 445 soru )

    1) Biyokimyanın tanımı nasıldır? Canlı hücrelerin kimyasal yapı taşlarını ve bunların katıldığı reaksiyonları inceleyen bilim dalı… 2) Biyokimyanın amacı nedir? Canlı hücrelerle ilgili kimyasal olayların moleküler düzeyde tam olarak anlaşılmasını sağlamak 3) Biyokimyanın konuları nelerdir? Hücre bileşenlerinin doğası hakkındaki bilgilerin toplanması Hücre içinde sürekli olarak meydana gelen kimyasal dönüşümlerin incelenmesi 4) Canlı...

    https://www.biyologlar.com/biyokimya-dersi-calisma-sorulari-445-soru-
  • Bitkilerin Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari
  • Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop (16. yy) Lensler ve büyüteçler, Antik Yunan uygarlığında bile biliniyormuş. Ancak onlar bu lensleri yapmayı değil, sadece ortası kenarlarından daha geniş kristallerin etkilerini biliyormuş.

    https://www.biyologlar.com/mikroskop-tipleri-patolojide-kullanim-alanlari
  • Organellerin Evrimsel Gelişimi

    EUKARYOT ( ÇEKİRDEKSİZ HÜCRE )' LERİN EVRİMİ Çekirdekli hücreler adım adım evrimleşerek değil, belirli kademelerde evrimleşmiş diğer hücrelerle simbiyoz yapmak suretiyle organizasyonlarını geliştirmişlerdir.Bunun için birçok kanıt ta vardır.Bu fikri ilk defa 1900 yıllarında Rus Botanikçisi MERESCHKOWSKY ortaya atmıştır. Çekirdekli hücreler, isminden de anlaşılabileceği gibi kalıtsal materyali hücre içinde belirli bir zarla çevrilmiş çekirdeğin...

    https://www.biyologlar.com/organellerin-evrimsel-gelisimi
  • Leishmania ve sağlık yönünden önemi

    Leishmania'lar omurgalı konağın retikulo-endotelial sistemine ait belirli hücrelerde içinde parazitlenen canlılardır. Dokularda, yalnız kamçısız olan Leishmania biçimi bulunur. Taşıyıcı böceklerde ise hücre dışı yaşam gösteren ve kamçılı olan Leptomonas biçimi bulunur. Omurgalı konağın karaciğer, dalak, kemik iliği, lenf düğümleri, damar endotelinde RES hücreleri içinde parazitlenir. Kanda, monositlerde ve makrofajlarda da yerleşir. Parazitlendiği...

    https://www.biyologlar.com/leishmania-ve-saglik-yonunden-onemi
  • Solunum Katsayısının Karbonhidratlarda Deneysel Gösterilmesi

    Yedek besin maddesi olarak karbonhidrat içeren bezelye tohumları kullanılarak karbonhidratlarda solunum katsayısı CO2 = 1 olan ve manometre denilen şekildeki düzenek hazırlanır. O2 Tohumların solunumu sonucunda manometre kollarındaki seviyede ... ......... ...... Çünkü alınan .................... verilen .................. eşittir.

    https://www.biyologlar.com/solunum-katsayisinin-karbonhidratlarda-deneysel-gosterilmesi
  • Evrim bir kuram mı, olgu mu, yoksa bir yasa mıdır?

    Evrimin bir kuram1 mı yoksa bir olgu mu olduğu biyolojik literatürde sıkça rastlanan zor bir sorudur. Bunun nedeni "evrim" deyiminin iki ayrı anlamda kullanılabilmesidir. Birinci kullanım, "evrim olgusu", canlıların popülasyonlarında zamanla görülen ve olmuş olduğu belirgin "gözlemlenebilir" değişiklikler şeklinde yorumlanır. İkinci kullanım, "evrim kuramı", bu değişikliklerin hangi nedenlerle olageldiğinin günümüzdeki bilimsel açıklaması olan "çağdaş...

    https://www.biyologlar.com/evrim-bir-kuram-mi-olgu-mu-yoksa-bir-yasa-midir
  • Donnan Dengesi

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir. Görünür serbest alanda dahi iyonların suyla birlikte hareketine engel olur. Sitoplazmik membranlardaki lipidlerin çok yüksek direncinin fosfolipidlerce dengelenmesinde olduğu gibi direnci...

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi
  • Darwin ve Moleküler Evrim

    Doğal seçilim aslında bir genetik kuramı. Çünkü doğal seçilim süreci genetik çeşitliliğin varlığını gerektiriyor. Bu çeşitlilik ortamında, Darwin'in deyimiyle "varolma mücadelesi"nde, avantajlı özelliklere sahip bireyler varlıklarını sürdürebiliyor ve bu özelliklerini bir sonraki kuşağa aktarabiliyorlar. Ancak Darwin, genetik süreçlerin nasıl işlediğini özelliklerin bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını- bilmiyordu. Ebeveynler ve yavrular...

    https://www.biyologlar.com/darwin-ve-molekuler-evrim
  • Stannius Bağları

    Stannius Bağları

    Medulla spinalis’i tahrip edilmiş bir kurbağa mantar bir levha üzerine sırt üstü olacak şekilde yatırılarak ayaklarından iğnelenir.

    https://www.biyologlar.com/stannius-baglari
  • Kimyasal Evrim Nedir

    Özetle belirtmek gerekirse, yerkürenin oluşumunu izleyen dönemlerle bugünkü atmosfer bileşimi farklıdır. Örneğin eski sediman kayaçlarında, okside olmuş demir ve uranyum minerallerine rastlanmazdı. Bu ise başlangıç dönemlerinde atmosferde oksijenin serbest halde bulunmadığının kanıtıdır. Yerkürenin ilk oluşum dönemini andıran başka gezegenlerin atmosferleri karşılatırılarak, yerkürenin ilk atmosferi ile ilgili bilgiler elde edilebilir. O zamanki atmosfer esas...

    https://www.biyologlar.com/kimyasal-evrim-nedir
  • Jukstaglomerular Apparatus

    Afferent arteriol glomerulusa ulaştığında tunika mediasındaki düz kas hücreleri “epiteloid” karakter kazanırlar. Çekirdekleri yuvarlaklaşır ve sitoplazmalarında granüller oluşur. Granüller sıradan hematoksilen-eozin preperasyonlarında gösterilemezler, fakat PAS, metilen mavisi ve bazik fuksin boyamalarından sonra görülebilirler. Jukstaglomerular (JG) hücreler adını alan bu hücrelerde iyi gelişmiş granüler endoplazmik retikülüm, belirgin bir Golgi apparatus ve...

    https://www.biyologlar.com/jukstaglomerular-apparatus
  • Filtrasyon Bariyeri

    Plazma ve ekstrasellüler sıvı hacminin, kan basıncının ve kardiak outputun kontrolü, glomerülar filtrasyon ile yakından ilişkilidir. Filtrasyon bariyeri, glomerüler kapillerler içerisinde bulunan kanı renal cisimciğin kapsüler boşluğu içerisinde bulunan filtrattan ayıran yapıdır. Filtrasyon bariyeri üç elemandan meydana gelmiştir. 1- Pencereli, düzleşmiş endotel 2- Bazal lamina 3- Podosit’lere ait pedicel’lerdir. Yukarıdaki 3 yapı içerisinde yalnızca bazal...

    https://www.biyologlar.com/filtrasyon-bariyeri
  • Moleküler Kompleksin Evrimi

    ‘Moleküler zaman yolculuğu’ kullanılarak karmaşıklığın evrimi tekrar yaratıldı. Canlı hücrelerin çoğunun yaptıkları işler “moleküler makineler”ce gerçekleştirilir. Bunlar biyolojik bir fonksiyonu yerine getirmek için birlikte çalışan özelleşmiş proteinlerin oluşturdukları fiziksel topluluklardır. Bu yapıların oluşumunu sağlayan evrim basamakları uzun zamandır bilim insanlarını şaşırtıyor ve yaratılışçıların da favori hedefleri oluyordu. 8...

    https://www.biyologlar.com/molekuler-kompleksin-evrimi
  • Jerm Teorisi Nedir

    Mikroorganizmaların bulunmasından sonra, spontan jenerasyon (abiyogenezis) teorisi, yavaş yavaş yerini, bir canlının diğer canlıdan türeyebileceği (biyogenezis) görüşüne bırakmıştır. Viyanalı bir doktor olan Marcus Antonius von Plenciz, 1792'de, "Hastalıklarda Jerm Teorisi" adı altında yayımladığı bir eserinde konu üzerinde görüşlerini açıklamış ve her hastalığın kendine özgü görülmeyen bir nedeni olduğuna dikkati çekmiştir. Louis Pasteur...

    https://www.biyologlar.com/jerm-teorisi-nedir
  • Spontan Generasyon Teorisi (Abiyogenezis)

    Uzun yıllar, canlıların kendiliğinden meydana geldikleri görüşü, oldukça fazla bir taraftar bulmuştu. Bunlara göre, canlılar, çamurdan, dekompoze organik materyallerden, sıcak sulardan ve benzer karakterleri gösteren durumlardan orijin almaktadır. Van Helmont (1477-1544), farelerin meydana gelebilmesi için, toprak içeren bir tülbent içine buğday ve biraz da peynir konulduktan sonra ahır veya benzer bir yerde hiç dokunulmadan uygun bir süre bekletilmesinin yeterli...

    https://www.biyologlar.com/spontan-generasyon-teorisi-abiyogenezis
  • Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?

    Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir
  • Bitkilerde virüs hastalıkları

    SERALARDA GÖRÜLEN ÖNEMLİ VİRÜS HASTALIKLARI Yrd. Doç. Dr. Mustafa GÜMÜŞ Prof. Dr. Ülkü YORGANCI Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Domates Mozayığı Tütün Mozayık Virüsü’nün domatese özelleşmiş ırkları neden olmaktadır. Bitkilerde hafif ve orta şiddette çalılaşma gözlenir. Virüs, yeşil ırk grubuyla bulaşınca, açık ve koyu yeşil bir mozayık meydana gelir. Yapraklarda uzama, dişlilik artması gibi şekil bozuklukları...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-virus-hastaliklari
  • 3R İlkesini Açıklayınız

    www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&cd...1Aob3F6gROCx7pQVy9Gg Bu adreste Bir sunum var onu incelersen işine yarayacaktır. 3 R : Burch tarafından 1959’da geliştirilen ve baş harflerinden dolayı 3R’ler olarak anılan Replacement: Yerine Koyma, Reduction: Azaltma Refinement: Arındırma ilkelerini ifade eder. Deney hayvanları ile yapılan çalışmalarda yapılan mevzuata bakarsanız ulaşabilirsiniz. Hayvan deneylerinde etik ile ilgili konulara bakarsanız...

    https://www.biyologlar.com/3r-ilkesini-aciklayiniz
  • İnfeksiyonun Mekanizması

    Doğada çok yaygın olarak bulunan mikroorganizmalardan ancak çok az bir bölümü insan ve hayvanlar için hastalık yapıcı niteliktedirler (patojenik mikroorganizmalar). Geri kalan büyük bir bölümü ise infeksiyon veya hastalık oluşturamamaktadırlar (apatojenik mikroorganizmalar). Ancak, genellikle hastalık oluşturmadığı bilinen bazı etkenler de, fazla stres nedeniyle konakçının direncinin kırıldığı hallerde veya bazı özel durumlarda, (immun yetmezlik...

    https://www.biyologlar.com/infeksiyonun-mekanizmasi
  • Güneş Sisteminin Oluşumu ve Atmosferin Kısa Bir Tarihi

    Bu yazımızda sizlere kısaca Güneş sisteminin oluşumundan ve Dünya atmosferinin ilk oluşumundan günümüze kadar süre gelen tarihinden bahsetmek istiyoruz. Bu yazımızda Dünyanın ilkel atmosferinin nasıl tespit edildiğini, hangi gazlardan oluştuğunu ve nasıl değişim geçirdiğini daha iyi anlayacağınızı umuyoruz. Önce güneş sistemimizin nasıl meydana geldiğini anlamak için yazımıza başlayalım. Güneş Sistemi'nin Oluşumu Güneş sistemi, yaklaşık 4.57...

    https://www.biyologlar.com/gunes-sisteminin-olusumu-ve-atmosferin-kisa-bir-tarihi
  • Atom Altı Parçacıklar Bölüm 2

    ''Lepton'' da ne şimdi? Hele ki bu sıcakta?! Kimimizin aklına Lipton'un soğuk şeftalili meyve suyunun, kimimizin aklına ise direkt olarak kuantum fiziğinin geldiğini düşünüyoruz. Neden bundan bahsetmeliyiz; çünkü atomların karakteristiklerini belirleyen ve bize bir periyodik tablonun sunulmasında rol oynayan elektronlar ve yakın zamanda ışık hızını geçtiklerinden şüphelenilen, ancak bu şüphelerin yersiz olduğu, üzerlerinde yapılan detaylı araştırmalardan...

    https://www.biyologlar.com/atom-alti-parcaciklar-bolum-2
  • Antijen – Antikor ve İmmünbiyoloji

    Kızamık tipik bir çocuk hastalığıdır. Bu hastalık bir virüs tarafından öksürükle taşınır. Virüs vücut hücrelerini enfekte edip onları tahrip eder. Vücut sıcaklığının artıp deride kırmızı lekelerin görülmesi, hastalığın semptomudur. Birkaç gün sonra ateş düşer ve semptomlar kaybolur. Virüs, bakteri ve mantarlar, organizmaları sürekli olarak tehdit eder. Aşağı or-ganizasyonlu hayvanlar, yiyici hücrelerin Fagositoz özellikleri ile mikroplan yok...

    https://www.biyologlar.com/antijen-antikor-ve-immunbiyoloji
  • Canlılık nerede ve nasıl meydana gelmiş olabilir

    Canlı, değişen ve kendiliğinden çoğalan yapı olarak tanımlanabilir. Bu tanım, onların işlevleri dikkate alınarak yapılmıştır. Çünkü, yan yana getirilen bir canlı ile cansız arasında kimyasal ve fiziksel özellikleri bakımından önemli bir fark yoktur. Yani, canlılar, cansız yapılarda bulunmayan bir element içermezler ve cansızlar için geçerli olan fizik kanunları canlılar için de geçerlidir. Aralarındaki fark, canlılarda yukarıdaki işlevleri yapılabilir...

    https://www.biyologlar.com/canlilik-nerede-ve-nasil-meydana-gelmis-olabilir
  • Karaciğer Transplantasyonu

    İnsanda karaciğer transplantasyonu ilk kez 1963 yılında Amerika’da Starzl tarafından Denver-Cora-lado’da gerçekleştirilmiş ve başarısız olan bu girişi­mi yine başarısız bir dizi vaka izlemiştir. Bu ilk va­kaların başarısız olması çalışmaların deneysel alan­da yoğnulaştırılmasma ve böylece immnolojik bir dizi olayın anlaşılmasına, organ alımı ve organ prezervasyonunun (saklanması) ve tekniğin geliştiril­mesine neden olmuştur. Bu çabaların sonucu...

    https://www.biyologlar.com/karaciger-transplantasyonu
3WTURK CMS v8.1