Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 982 içerik listeleniyor

  • T. Submukoza

    Kollajenöz, retiküler ve elastik lifleri içeren fibröz bağ dokusundan meydana gelmiş olan bu tabaka kasılmış midede görülen rugae veya longitidünal katlantılara kadar uzanır. Fibroblast, makrofaj, plazma hücreleri ve lenfositlere ilaveten genellikle birkaç da yağ hücresi bulunur. Tabaka içerisinde kan ve lenf kapillerleri, submukozal (Meissner’s) sinir pleksuslarının periferal sinirleri görülür. Muskularis mukozayı ve kan damarlarını innerve...

    https://www.biyologlar.com/t-submukoza
  • T. Seroza

    Tunika muskularisin dışında yer alan ve periton (mezotelyal tabaka) ile örtülü olan tunika seroza gevşek areolar bağ dokusu tabakasıdır. İçerisinde damar ve sinirler bulunur. Midenin küçük ve büyük kurvaturlarında bu tabaka büyük ve küçük mesenterler (omentumlar) ile devam eder. Büyük omentum, büyük kurvatura asılı durumda aşağı doğru uzanır ve periton ile örtülüdür. Büyük omentum areolar bağ dokusundan oluşmuştur. Bu bağ dokusu yaşlanmayla beraber...

    https://www.biyologlar.com/t-seroza
  • Kırmızı Algler ve Mantarlar

    Kırmızı algler ya da Rhodophyta, (Yunancada rhodos ve phytos = kırmızı bitki); deniz alglerinin büyük bir kısmını oluşturan bir Protista âlemi şubesidir. Bu alem, yediğimiz şapkalı mantarları ve diğer organizmalarla birlikte yaşayan cıvık mantarları içerir. Bazı mantarlar, alglerle bir araya gelerek “liken” adı verilen toplulukları oluştururlar. Bazı türler de, bitkilerin köklerinde simbiyont olarak yaşarlar. Bitkilerin %90′ı, köklerinde simbiyont mantar...

    https://www.biyologlar.com/kirmizi-algler-ve-mantarlar
  • Balıkların Fizyolojik, anatomik ve morfoloji yapıları sindirim, üreme,

    Suda yaşayan, solungaçlarla solunum yapan ve yüzgeçleri bulunan omurgalı hayvanların genel adı. Balıkların yüzgeçleri iki çeşittir. Yanlarda çift olarak dizilmiş yüzgeçler, karada yaşayan omurgalıların ön ve arka üyelerine denktir: Solungaç kapaklarının arkasında gövdeye bağlanmış olan birinci çift, ön üyeleri karşılar ve göğüs yüzgeçleri diye adlandırılır. Karın çevresi kemiklerine bağlanan ikinci çiftse arka üyeleri karşılar ve karın...

    https://www.biyologlar.com/baliklarin-fizyolojik-anatomik-ve-morfoloji-yapilari-sindirim-ureme
  • İnce Barsak Mukozal Yüzey Özelleşmeleri

    1- Sirküler Plikalar (Plicae Circulares, Kerckring Kapakçıkları) Submukoza ile birlikte mukozanın kalıcı, sirküler veya spiral katlantılarıdır. Bu katlantılar barsak çevresinin 2/3 veya daha fazlasına kadar uzanır, ender olarak da bütün lümeni çevirebilir. Bazı plikalarda dallanma görülebilir. Plikalar duodenumda pilorusa 5-6 cm kadar uzaklıkta başlar, maksimum gelişmesine terminal duodenum ve proksimal jejunumda ulaşır, sonradan azalarak ileumun distal yarısında...

    https://www.biyologlar.com/ince-barsak-mukozal-yuzey-ozellesmeleri
  • Brunner’in Duodenal Bezleri

    Duodenumun submukozal bezleri bileşik tübüler veya tubuloalveolar tip olup koyu, düzleşmiş, bazal çekirdek ve berrak, vakuollü sitoplazmaya sahip uzun, kübik hücrelerden meydana gelmiştir. Bezsel kısım alçak boylu kübik hücreler ile döşenmiş duktuslar ile devam eder. Duktuslar muskularis mukozayı delerek intestinal bezlere açılır. Muskularis mukoza çoğunlukla bezlerin üzerinde bütün bir tabaka oluşturmaz ve düz kas şeritleri glandular ünitler arasındaki bağ...

    https://www.biyologlar.com/brunnerin-duodenal-bezleri
  • Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Son on yılda biyokimya, moleküler biyoloji ve bakteriyolojideki ilerlemeler, bakterilerin antikanser ajan olarak kullanımının yanı sıra, antikanser ilaçların verilmesinde kemoterapiye duyarlı ajan ve gen tedavisi için vektör olarak kullanımına kadar kullanışlı bir çok yönlerini ortaya koymuştur.

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-biyoteknolojide-kullanim-alanlari
  • LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Yrd.Dç.Dr. Kürşat FIRAT & Şahin SAKA Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Su ürünleri yetiştirme teknolojisinin gelişimi ile beraber levrek kültürü üzerindeki çalışmalarda yoğunlaşmıştır. Ülkemizde önceleri çipura balığının besiye alınması ve daha sonrada larva üretimine geçilmesini takiben, levrek larvalarının kültür çalışmalarında yoğun artışlar...

    https://www.biyologlar.com/levrek-dicentrarchus-labrax-lin-1758-baliginin-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Çekum, Kolon ve Rektum

    Kalın barsaklarda bulunan intestinal bezler ince barsaklardakine oranla daha fazla bir derinliğe sahiptir ve daha sıkı şekilde biraraya gelmişlerdir. Bezlerin derinliği rektumda artarak 0,75 mm’ye ulaşır, kolonda 0,5 mm’dir. Goblet hücreleri oldukça fazladır, enterokromaffin hücrelere ender olarak rastlanır. Paneth hücreleri genellikle yetişkin insanda bulunmaz. Bezlerin derinliği boyunca görülen hücrelerin çoğunluğu süratli mitozise uğrayan undifferansiye epitelyal...

    https://www.biyologlar.com/cekum-kolon-ve-rektum
  • MİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-Izmir Mollusca filumunun Bivalvia klasisi içinde yer alan Mytilidae familyası geniş bir yayılım alanına sahiptir. Bu familyanın en önemli türleri ise Mytilus galloprovincialis (kara midye veya Akdeniz midyesi) ve Mytilus edulis (mavi midye veya Avrupa midyesi), Modiolus barbatus (at midyesi) ve Perna sp., (Afrika midyesi)’dir. Ülkemiz sularında ise Mytilidae familyasının ekonomik olarak...

    https://www.biyologlar.com/midye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • İSTİRİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK - Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-izmir Mollusca bireylerinin tüketimi insanoğlunun tarihi ile yakından ilgilidir. Bugün arkeolojik verilerden de anlaşılacağı gibi, deniz kıyısında yerleşim alanları oluşturmuş insanların balık avlamadan önce bu sabit canlıları tükettikleri bilinmektedir. Mağaralarda çok miktarda yenmiş midye ve istridye kabukları bulunmuş; ve bunların bir kısmından kolye yapılmışlardır....

    https://www.biyologlar.com/istiridye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    Büyük, yassı bir organ olan pankreas duedonumun konkavitesi içerisinde yerleşmiştir. Posterior abdominal duvar peritonu arkasında sola doğru dalağın hilumuna ulaşacak şekilde uzanır

    https://www.biyologlar.com/pankreasin-histolojik-yapisi
  • ANTİBİYOTİK KULLANIMINDA GENEL PRENSİPLER

    Antibiyotikler tedavide en çok kullanılan ve kullanımında en çok hata yapılan bir ilaç grubudur. İnsan vücudunun her organında enfeksiyon gelişebileceğinden her daldaki hekimin antibiyotik kullanımını iyi bilmesi gerekir. Antibiyotiklere direnç gelişimi ve tedaviye yeni antibiyotiklerin girmesi gibi nedenlerle de bilgilerin devamlı yenilenmesi zorunludur. Antibiyotik kullanımında dikkat edilmesi gereken kuralları şöyle sıralayabiliriz.1. Antibiyotik kullanma...

    https://www.biyologlar.com/antibiyotik-kullaniminda-genel-prensipler
  • Elektrikli Yılan Balığı (Electrophorus electricus)

    Bazısı denizde, bazısı tatlı sularda yaşayan yüzlerce tür elek­trikli balığın ortak yanı, geliştirdikleri savun­ma ve avlanma yöntemidir. Bu balıklar düş­manlarından korunmak ya da avlarını etkisiz duruma getirmek için vücutlarında ürettikleri elektrik akımına güvenirler. Kas ve sinir dokusundan oluşmuş özel organlarca üretilen bu elektrik akımı çoğu kez iğne batması gibi hafif bir etki yaratacak kadar zayıftır. Oysa bazı türler insanı bile...

    https://www.biyologlar.com/elektrikli-yilan-baligi-electrophorus-electricus
  • KARACİĞERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Yumuşak kıvamlı olan karaciğer vücutta bulunan en ağır bezdir. Ağırlığı 1,5 kg veya daha fazla olabilen karaciğer üst abdomende, diaframın altında yerleşmiştir. Taze iken koyu kırmızı veya kırmızımsı kahverengidir; bu renkten başlıca karaciğere olan zengin kan akımı sorumludur. Karaciğer kanını çölyak (celiac) arterden köken alan arterlerden ve portal ven yolu ile intestinal yollardan alır. Venöz boşaltım inferior vena kavaya olduğundan karaciğer...

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-histolojik-yapisi
  • EKSTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI

    Ekstrahepatik Duktuslar Ekstrahepatik duktuslar müküs salgılayan uzun prizmatik epitel ile döşelidir. Altında elastik liflerin çoğunlukta olduğu ve belirgin lenfoid yatkınlığa sahip bir subepitelyal bağ dokusu tabakası bulunmaktadır. Epitelden lümene göç eden pek çok lenfositler ve ender olarak da granülositler görülmektedir. Subepitelyal tabakada tubuloasinar bez kümelerine rastlanabilir, bu bezlerin çoğunluğu müköz tiptir. Bu tabakada kan damarları ve sinirler...

    https://www.biyologlar.com/ekstrahepatik-safra-yollari
  • Kurbağaların Özellikleri

    Amphibia iki taraflı yaşayışı olanlar anlamına gelir [amphi: İki taraflı, bios: yaşam, hayat]. Derileri çıplaktır ve nemli kalması için bol salgı bezi içerir. Gelişmeleri genel olarak metamorfoz iledir. Erginlerin ekserisi etçildir. Kuraklık ve tuzluluğa tahammülleri yoktur. Bu sınıfın kapsamına, birbirinden oldukça farklı görünümde olan ve günümüzde yaşayan 3 tip hayvan dahildir: Bunlar: Kuyruksuz Kurbağalar (Anura= Salientia), Kuyruklu Kurbağalar...

    https://www.biyologlar.com/kurbagalarin-ozellikleri
  • SAFRA KESESİNİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Safra kesesi kendisinin sistik duktusu ile bağlandığı ana hepatik duktusun kör, armut şeklinde bir divertikülümüdür. Bazen, Luşka duktusları olarak adalandırılan embriyonik safra duktus kalıntıları da bağ dokusunda görülmektedir. Bunlar karaciğerin safra duktusuna açılır. Bu embriyonik kalıntılar bu organın lümeni ile ilişki kurmazlar. Safra kesesi yaklaşık 8 cm uzunlukta ve 4 cm çapındadır, oldukça fazla genişleyebilme özelliğine sahiptir. Duvarı 3...

    https://www.biyologlar.com/safra-kesesinin-histolojik-yapisi
  • TESTİSLERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Testis ekzokrin ve endokrin salgılama görevlerinden dolayı karışık bir bezdir. Ekzokrin ürünü, başlıca seks hücreleridir ve bu nedenle testis sitogenik bez olarak kabul edilebilir. Endokrin ürünü belirli, özelleşmiş hücreler tarafından sentez edilen bir iç salgı maddesidir. Testisler normal spermatogenez için gerekli olan 34°C-35°C’yi sağlamak amacıyla karın boşluğu dışında, vücut ısısından 2°C-3°C daha düşük ısıda olan skrotum içerisinde yer...

    https://www.biyologlar.com/testislerin-histolojik-yapisi
  • Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Classis: Reptilia (Sürüngenler) Sürüngenlerin Başlıca Özellikleri: Bugün yaşayanlar göz önüne alınırsa sürüngenlerin genel özellikleri şöyle özetlenebilir: 1. Sürüngenler, Omurgalıların “Tetrapoda” denen “4 bacaklılar” yahut “kara omurgalıları” grubunun 2’nci sınıfını teşkil ederler. Her bir bacakta 5 parmak ve parmak uçlarında keratin yapısında tırnaklar bulunur. Fakat yılanlarda, fosil formlar da dahil olmak üzere ayak bulunmaz. Grubun...

    https://www.biyologlar.com/surungenlerin-genel-ozellikleri
  • Seminiferöz Tübüller (Tübülüs Seminiferous)

    Her bir seminiferöz tübül oldukça kıvrıntılıdır ve yaklaşık 150-200 µm çapa, 30-80 cm uzunluğa sahiptir. Tübüller serbest kör uçlar veya anastomoz gösteren büklüntüler şeklinde başlar. Anostomozlaşma ya aynı lobülde komşu tübüller ile ya da daha az sıklıkla olmak üzere komşu lobüle ait tübüller ile olur. Her lobülün apeksinde tübül kıvrıntılı özelliğini kaybeder ve düz tübül haline geçer. Seminiferöz tübül kompleks bir germinal ya da...

    https://www.biyologlar.com/seminiferoz-tubuller-tubulus-seminiferous
  • Bitki Hücresi

    Proteinlerin temel yapıtaşı aminoasit denen moleküllerdir ve ayrı ayrı yapılarda 20 amino­asit vardır. Değişik aminoasitlerin değişik bir sıraya göre dizilerek birleşmesiyle, birbirin­den farklı binlerce protein oluşabilir. Nitekim her canlının yapısındaki proteinler farklı ol­duğundan, her hücre hem canlının yapısına, hem de kendi özel işlevine uygun proteinleri üretmek zorundadır. Örneğin buğday proteinlerindeki aminoasitler kendine özgü biçim­de...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucresi
  • Çeşitli Toprak Parametrelerinin Mikroorganizmalarla İlişkisi

    1. Toprak nemi Yağmur suları topraktan yıkandıktan sonra toprak porları yeniden havayla dolar. Drenajı takiben toprak nemi, toprak partiküllerinin tutma kuvveti ile yerçekimi arasında oluşan denge sonucu daha stabil hale gelir. Gerek bitki gerekse mikroorganizmaların ideal nem koşullarını gösteren bu denge düzeyine tarla kapasitesi denir. Toprak kurudukça içerdiği nem, bitki ve pek çok mikroorganimanın yararlanamayacağı bir düzeye kadar azalır ki bu noktaya solma...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-toprak-parametrelerinin-mikroorganizmalarla-iliskisi
  • TOHUM ve MEYVE OLUŞUMU

    Tohum oluşumu Bitkilerde tohum ve meyvenin oluşabilmesi için tozlaşma ve döllenme olaylarının gerçekleşmesi gerekir. Tohum taslağında bulunan embriyo kesesi döllenmeden sonra tohum haline dönüşür. Dişi organın yumurtalığında bulunan, embriyo, çenek (besin deposu=endosperm) ve koruyucu kabuktan oluşan ve çimlenerek yeni bir bitkiyi meydana getiren yapıya tohum denir. Tohum oluşumu Tozlaşma ve döllenme olayları sonucunda dişi organın yumurtalığındaki tohum...

    https://www.biyologlar.com/tohum-ve-meyve-olusumu
  • Akarlar (Kırmızı örümcekler)(Acarina)

    a) Akdiken akarı [Tetranychus viennensis Zacher(Tetranychidae)] b) İkinoktalı kırmızıörümcek[Tetranychus urticae Koch.(Tetranychidae)] c) Avrupa kırmızıörümceği[Panonychus ulmi Koch. (Tetranychidae)] d) Kahverengi örümcek [Bryobia rubrioculus(Scheut.) (Tetranychidae)] e) Yassıakar [Cenopalpus pulcher (C.-F.) (Tenuipalpidae)] Akarlar, çıplak gözle zor görülecek kadar küçük zararlılardır. Vücutları yumurta veya armut şeklindedir. Vücutlarında, değişik...

    https://www.biyologlar.com/akarlar-kirmizi-orumcekleracarina
  • Tubuli Rekti

    Seminiferöz tübüller her lobülün apeksinde düz tübülü meydana getirmek üzere birleşirler. Kısa olan düz tübül kıvrıntı ve büklüntülerden yoksundur. Yaklaşık 25 mikron çapa sahiptir. Tubuli rektinin seminiferöz tübüllerden başladığı yerden itibaren tubuli rektide spermatogenik hücreler kaybolur. Yalnızca Sertoli hücreleri görülür. Sertoli hücreleri tubuli rektinin basit prizmatik epitelini oluşturur. Bu hücreler yağ damlacıklarından zengindir. Epitel...

    https://www.biyologlar.com/tubuli-rekti
  • Rete Testis

    Düz tübüller mediastinum testisin dens bağ dokusu içerisine doğru seyreder ve burada anostomoz gösteren kanallar halinde bir ağ oluşturulur. Buna rete testis denir. Düzensiz boşluklar görünümünde olan rete testis basit kübik veya yassı epitel ile döşelidir. Bazı epitel hücreleri tek bir silyuma ve kısa mikrovilluslara sahiptir. Tubuli rekti ve rete testis lümenlerinde spermatozoonların nadiren görülmeleri bu hücrelerin bu yollardan süratle geçtiklerin...

    https://www.biyologlar.com/rete-testis
  • Duktuli Efferentes

    Testisin posterior sınırının superior kısmında sayıları yaklaşık olarak 20 kadar olan efferent duktuliler görülür. Bunlar rete testisten ayrılır ve epididimis lobüllerini oluştururlar. Efferent duktuliler spiral şeklinde örülmüş bir görünümdedir. Her bir duktuli yaklaşık 6-8 cm uzunluğa ve 0.05 mm çapa sahiptir. Duktuliler bağ dokusu ile çevrelenmiştir ve her biri sirküler düzenlenmiş düz kas liflerinden oluşan ince bir tabaka ile sarılmıştır; hep...

    https://www.biyologlar.com/duktuli-efferentes
  •  Physalis alkekengi (Güvey Feneri)
  • Duktus Epididimis

    Efferent duktuliler birleşerek tek bir duktus epididimisi meydana getirir. Bağ dokusu ile çevrelenmiş olan bu duktus oldukça kıvrıntılıdır ve epididimis başının kalan kısmını, gövde ve kuyruk kısmını oluşturur. Duktus epididimis 5-6 metre uzunluktaki bir depo duktusudur, spermatozoonlar hareketlilik ve optimal fertilizasyon kabiliyetini kazanırlar. Epididimiste meydana gelen değişiklikler; • Nuklear DNA yoğunlaşması. Sperm başı boyutunda azalma. • Sitoplazma...

    https://www.biyologlar.com/duktus-epididimis
  • Sarı kertenkele (Eumeces schneideri)
  • Duktus Deferens

    Duktus epididimis sonlandığı yerde düzleşir ve duktus deferens olarak devam eder. Skrotumdan inguinal bölgeye çıkar, inguinal kanalı geçer ve retroperitoneal olarak pelvisin yan duvarlarından aşağı inerek uretraya doğru seyreder. Diğer duktuslara oranla duvarı kalındır ve dar bir lümene sahiptir. Skrotum ve inguinal kanalda, duktus deferens spermatik kord içerisinde yer alır ve kalın duvarından dolayı kolaylıkla palpe edilebilir. Spermatik kord içerisinde duktusa...

    https://www.biyologlar.com/duktus-deferens
  • Ejekülator Duktus

    Her bir genital duktus sisteminin kısa, terminal bölümüdür. Ampulla ve seminal vesikülün boşaltıcı duktusunun birbirleriyle birleşmesiyle oluşur. Ejekülator duktus yaklaşık 1 cm uzunluğundadır; prostat bezini delerek geçer ve prostatik utrikulanın hemen yanında, üretraya açılır. Ejekülator duktus basit prizmatik veya psödostratifiye epitel ile döşenmiştir ve sarı pigment granüllerine sahiptirler. Epitel muhtemelen salgılama kapasitesine sahiptir. Burada da...

    https://www.biyologlar.com/ejekulator-duktus
  • YARDIMCI GENİTAL BEZLER

    Testislerin duktus sistemleri ile ilişkili olan bezler seminal vesiküller, prostat ve bulbouretral bezlerdir (Cowper bezleri). Seminal Vesiküller Seminal veziküller, ampullar bölgede mezonefrik (Wolffian) kanalın evaginasyonuyla gelişir. Prostat bezinin posteriorunda yerleşim gösteren seminal vesiküllerin her biri duktus deferensin sonlanma kısmı olan ampullar bölgeye paralel seyreden, kıvrıntılı, ince, uzun bir divertikülümdür. Vesikülün alt kısmı dar, düz bir duktus...

    https://www.biyologlar.com/yardimci-genital-bezler
  • ENDOKRİN SİSTEM

    Endokrin sistem, başlıca köken aldıkları epitel ile ilişkilerini kaybetmiş bezlerden meydana gelmiştir. Bu bezlerin duktusları olmayıp salgılarını (hormonlar) direkt olarak ya kan ya da lenf dolaşımına boşaltırlar; dolayısı ile bu tip bezlere duktussuz bezler veya iç salgı bezleri denir. Vücudun endokrin salgı yapan dokuları üç ayrı şekilde görülür: 1- Bağımsız ayrı bezler halinde; bu tip bezler saf endokrin fonksiyona sahiptirler. Örneğin hipofiz, tiroid,...

    https://www.biyologlar.com/endokrin-sistem
  • Örümceğimsiler ( Arachnida )

    Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta örümcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz böcekleri olmak üzere, 70 bin kadar etçil ve karada yaşayan omurgasız türüdür.. Arachnida üyelerinin en belirgin özellikleri, iyi gelişmiş bir baş bölümü ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bölütlü gövde yapısı ve çift sayıdaki eklemli gövde uzantılarıdır. Büyüme sürecinde birkaç kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların...

    https://www.biyologlar.com/orumcegimsiler-arachnida-
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • Nörohipofiz

    Nörohipofiz; tuber cinereuma ait median eminence, infundibular stem ve infundibular uzantıyı (pars nervosa) içerir. Her üç kısım da aynı karekterdeki hücrelere, aynı sinirlere ve kan akımına sahip olup aynı aktif hormonal prensipleri gösterir. Hypotalamohipofiziyal traktusu meydana getiren miyelinsiz sinir lifleri ve yüz bin kadar bu nöroksekretuar nöronlara ait sinir sonlanmaları nörohipofizde yer alır. Bu sinir liflerinin perikaryonları hypothalamusta supraoptik ve...

    https://www.biyologlar.com/norohipofiz
  • EPİFİZ (KORPUS PİNEALİS)

    Korpus pinealis, diğer adıyla epifizis serebri 5-8 mm boyunda, 5mm çapında ve 100-200mg ağırlığında küçük, koni şekilli bir cisimcik olup bir sap ile 3. ventrikül tavanına bağlanmıştır. Bağlantı yeri dışında bez pia mater ile sarılmıştır. Pia mater’den oluşan kapsül bol damarlıdır. İnce bir kapsül şeklini almış olan pia materden ayrılan septumlar organ içerisine girer ve organı tam olmayan lobüllere ayırır. Lobüller Pinealosit (ya da epiteloid...

    https://www.biyologlar.com/epifiz-korpus-pinealis
  • Genetik Kopyalama - GENETIC CLONNIG

    Döllenmemiş yumurta hücre çekirdeğinin (n) somatik dokudaki hücre çekirdeği (2n) ile yer değiştirilmesi Genetik Klonlama veya Kopyalama olarak bilinmektedir. Son yıllarda genetik kopyalama ile ilgili bilim dünyasında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Klonlamanın faydası ve zararı ile ilgili yapılan açıklamalar gündemi uzun süre işgal etmiştir. Bu makalede genetik klonlama ile yapılan çalışmaların ve elde edilen sonuçların aktarılmasına...

    https://www.biyologlar.com/genetik-kopyalama-genetic-clonnig
  • Bitki Hücre Çeperinde Meydana Gelen Değişiklikler

    1) Odunlasma: Selüloz miselleri arasına lignin birikmesi sonucu çeper odunlasır. 2) Kütinlesme: Kütin birikmesiyle olur. Kütin, havayla temasta bulunan epiderma dokusunun üzerinde devamlı bir tabaka olusturur. Buna "kütikula" denir. 3) Mantarlasma: Ölü hücrelerde süberin maddesinin birikmesiyle olusur. 4) Silislesme: Selüloz miselleri arasına silisyum dioksit toplanmasıyla olusur. Silislesme, bitkiye diklik ve direnç sağlar. 5) Kireçlesme: Kalsiyum karbonat toplanmasıyla...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperinde-meydana-gelen-degisiklikler
  • TİROİD BEZİ

    Boynun ön bölgesinde yer alan tiroid bezi birbirleri ile dar olan isthmus aracılığı ile birleşmiş iki lateral lobdan meydana gelmiştir. İsthmus 2. ve 4. trakeal kıkırdaklar arasında yer alır. Yaklaşık 5 cm boyunda 2,5 cm genişliğinde 20-30 gr ağırlığında olan lateral loblar ise trakenin üst kısmı ile larinksin inferioru arasında yerleşim gösterirler. Çoğunlukla bu iki tiroid yan loblarına ilaveten bir üçüncü piramidal lobdan bahsedilir. Bu 3. lob isthmusun...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi
  • Gen Aktarım Teknikleri

    Gen tedavisinde, etkin bir gen aktarimi en onemli bir kosuldur. Genleri istenilen hucrelere tasiyabilmek icin kullanilan yontemler genel olarak iki kategoride toplanmaktadir: Fiziksel yontemler ve biyolojik vektorler: Fiziksel yontemler, DNA'nin dogrudan dogruya enjeksiyonu, lipozom formulasyonlari ve balistik gen enjeksiyonu yontemlerini icerir. Dogrudan DNA enjeksiyonunda ilgili gen DNA'sini tasiyan plazmit, dogrudan dogruya, ornegin kas icine, enjekte edilir. Yontem basit olmasina karsin...

    https://www.biyologlar.com/gen-aktarim-teknikleri
  • Bitki Dokuları

    Aynı menseyden gelen, belirli bir görevi yapmak üzere toplu bir sistem olusturan, aynı sekil ve yapıdaki hücre gruplarına "doku" denir. Baslıca 2 ana gruba ayrılır: A ) Meristem Doku: Bölünme yeteneği olan hücrelerden olusmustur. Primer meristem ve sekonder meristem olmak üzere iki sekilde meydana gelir. B ) Sürekli Doku: Meristem hücrelerinin gelismesi ve farklılasması sonucu meydana gelir. Hücrelerin çeperleri değisik sekillerde kalınlasmıstır. Sürekli doku...

    https://www.biyologlar.com/bitki-dokulari
  • PARATİROİD BEZLERİ

    İnsanlarda genellikle iki çift (4 adet) paratiroid bezi bulunur fakat sıklıkla bunlara yardımcı bezlere de rastlanır. Küçük, kahverengimsi ve oval cisimcikler şeklinde olan paratiroid bezleri tiroid bezine yakın yerleşim gösterir. Üst paratiroidler tiroidin posterior yüzünde lobların üst ve alt kutupları arasında, orta kısımda yer alır. Alt paratiroidler ise tiroid loblarının alt kutuplarına yakın bulunurlar. Paratiroid bezleri faringeal ceplerin (kesecikler)...

    https://www.biyologlar.com/paratiroid-bezleri
  • BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER, SUPRARENAL BEZLER)

    Her bir böbreğin üst kutbuna birer adet olarak yerleşen, yağ doku içine gömülmüş suprarenal ya da adrenal bezler kabaca piramit şekilli yassılaşmış organlardır. Her biri 5 cm. uzunluğunda, 3 cm. genişliğinde ve 1 cm’den daha az kalınlıkta ve 7-10 gr. ağırlıktadır. Adrenal bezler steroid hormonları ve kateşolaminleri salgılarlar. Organın arterior yüzeyinde içeri doğru çöküntü şeklinde hilum görülür. Taze bir organın enine kesitinde iki bölge ayırt...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezleri-adrenal-bezler-suprarenal-bezler
  • Böbrek Üstü Bezlerinin Fonksiyonları

    Korteks ve medulla fonksiyonel yönden belirgin bir şekilde birbirlerinden farklıdır. Korteks hayatın devamı için esasidir. Tüberkülosise bağlı olarak kortikal dejenerasyon (Addison hastalığı) veya korteksin çıkarılması halinde kortikal öz verilemez ise ölümle sonuçlanır. İnsanda korteks çeşitli esasi fonksiyonların devamı için şarttır. Korteks vücutta su ve elekrolit dengesini sağlar. Korteks yıkımını takiben vücutta plazma konsantrasyonu, aşırı sodyum...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezlerinin-fonksiyonlari
  • PARAGANGLİONLAR (KROMAFFİN SİSTEM)

    Paraganglionlar terimi pek çok yönden suprarenal bezlerin medullar hücrelerine benzeyen ve dağınık vaziyette bulunan hücre gruplarını kapsar. Hücre grupları çoğunlukla retroperitoneal yerleşmiştir ve sıklıkla sempatetik ganglionlar ile ilişkilidir. En büyük paraganglion hücre grubu çift veya birleşmiş halde bulunan Zuckerkandl’ın paraaortik cisimcikleridir. Bu cisimcik abdominal aortanın bifurkasyon yaptığı bölgede yerleşmiştir. Buna benzer hücre toplulukları...

    https://www.biyologlar.com/paraganglionlar-kromaffin-sistem
  • Türkiye'nin Doğal Bitki Örtüsü

    Türkiye ana çizgileri ile iklim özelliklerine bağlı olmak üzere çevresine nazaran çok değişik bir doğal bitki örtüsüne sahiptir. Toprak ve reliyef şartları yanında insan faktörünün de etkisiyle ülkemiz doğal bitki örtüsü farklı coğrafi bölgelerimizde farklı özellikler içinde farklı biçimde karşımıza çıkar. Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini takip ettiği süre...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-dogal-bitki-ortusu
  • LANGERHANS ADACIKLARI (PANKREASIN ENDOKRİN KISMI)

    Büyük, yassı bir organ olan pankreas duedonumun konkavitesi içerisinde yerleşmiştir. Posterior abdominal duvar peritonu arkasında sola doğru dalağın hilumuna ulaşacak şekilde uzanır. Pankreas hem ekzokrin ve hem de endokrin bir organdır. Bu iki fonksiyon farklı hücreler tarafından üstlenilmiştir. Organ taze halde soluk pembe veya beyaz renktedir. Belirgin bir fibröz kapsüle sahip olmayıp ince, areolar bir doku ile sarılmıştır. Buradan köken alan ince septumlar organı...

    https://www.biyologlar.com/langerhans-adaciklari-pankreasin-endokrin-kismi
3WTURK CMS v8.1