Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 786 içerik listeleniyor

  • Yayınım - Difüzyon ve Geçişme - Osmoz

    Yayınım olayında ise olayın başladığı ve bittiği veya dengeye vardığında atom ve moleküller arası ilişkileri farklıllık gösterir. Uçucu maddelerin sıvı veya katı formdan gaz faza geçerek yayınması ve suyun buharlaşması buhar basıncı farkı sonucunda başlayıp yürüyen bir yayınım olayıdır ve DH = 0 olduğunda net, gözlenebilir, ölçülebilir yayınım durur. İki kapalı kap arasında yayınımı sağlayacak bir açıklık oluştuğunda gazların bağıl...

    https://www.biyologlar.com/yayinim-difuzyon-ve-gecisme-osmoz-2
  • ph metre çalışma prensibi ve ph metre probları ucunda ki madde NEDİR
  • Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari-1
  • Sinirsel iletimde neden NA ve K kullanılıyor

    Sodyum ve Klor ( Na ve Cl ) Sodyum kas liflerinin uyarılmasında ve sinirlerdeki iletimde önemli rol oynar. Klor mide salgısında bulunur. Klor ayrıca amilaz enziminin aktivatörüdür. Sodyum eksikliğinde deride, gözün bağ dokusunda ve üremede bozukluklar görülür. Klor eksikliğinde sindirim ve büyüme bozuklukları ortaya çıkar. NaCl eksikliğinde, kramplar, baş dönmesi ve baygınlık görülür. Vücut sıvılarının dengesi bozulur. Potasyum ( K ) Sodyum gibi sinirsel...

    https://www.biyologlar.com/sinirsel-iletimde-neden-na-ve-k-kullaniliyor
  • Donnan Dengesi

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir. Görünür serbest alanda dahi iyonların suyla birlikte hareketine engel olur. Sitoplazmik membranlardaki lipidlerin çok yüksek direncinin fosfolipidlerce dengelenmesinde olduğu gibi direnci...

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi-1
  • Görelilik Nedir

    Albert Einstein hiç şüphesiz zamanımızın en büyük dahilerinden biriydi. Yirmi birinci ve otuz sekizinci doğum günleri arasında, bilimde birçok düzeyde büyük yankılar uyandıran bir devrimi tamamladı. İki büyük buluşu, Özel Görelilik Teorisi (1905) ve Genel Görelilik Teorisi (1915) idi. Özel görelilik yüksek hızlarla ilgilidir, genel görelilik ise kütleçekimle. Einstein’ın teorileri, son derece soyut karakterde olmalarına karşın, nihayetinde deneylerden...

    https://www.biyologlar.com/gorelilik-nedir
  • Su ve Mineral Madde Metabolizması

    Bitki hücresine alınan su canlılığı sağlayan tüm olayların yürümesi için gerekli ortamı sağlar. Bilindiği gibi su yarıkovalent, elektron çiftlenmesi ile oluşan O - H bağlarının 105 derecelik açı yapması ve daha çok -2 yüklü oksijene yakın olan elektron çiftlerinden oluşması nedeniyle çift kutuplu, dipol bir moleküldür. Bu nedenle su reverzibl olarak H(3)O +, hidroksonyum ve hidroksil şeklinde iyonlarına ayrılabilir. Mineral iyonları çevrelerine zıt...

    https://www.biyologlar.com/su-ve-mineral-madde-metabolizmasi-1
  • Glokom tehdidi 35 yaşından sonra artıyor.

    Glokom tehdidi 35 yaşından sonra artıyor.

    Halk arasında “göz tansiyonu” diye de bilinen glokom, artan göz içi basıncının göz siniri hücrelerine zarar vermesiyle oluşur ve göz siniri hücreleri öldüğü zaman da kalıcı görme kaybına sebep olabilir. Hastalığın başlangıcında hastalığa ait herhangi bir belirti görülmediğini belirten Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. Can Üstündağ, “Hastalık ilerledikçe görme sinirini etkiler. Görme siniri çok sayıda lif içeren elektrik kablosu gibidir. Bu lifler...

    https://www.biyologlar.com/glokom-tehdidi-35-yasindan-sonra-artiyor-
  • Azot Fiksasyonu

    Atmosferde bol miktarda bulunan moleküler azotun amonyum formlarına indirgenerek yarayışlı duruma geçmesine azot fiksasyonu denir.

    https://www.biyologlar.com/azot-fiksasyonu
  • Boltzmann ve Zaman

    İşaret edilmesi gereken temel sorun şudur: Zaman fiziksel evrenin nesnel bir özelliği midir, yoksa tümüyle öznel bir şey, aklın bir yanılsaması veya gerçek hiçbir ilişkisinin olmadığı şeyleri tanımlamanın uygun bir biçiminden mi ibarettir? Bu sonuncu tutum, hepsi de öznel idealizm felsefesiyle yakından ilişkili bir dizi farklı düşünce ekolü tarafından şu ya da bu ölçüde savunula gelmiştir. Gördüğümüz gibi Mach bu öznelciliği bilime sokmuştu. Bu...

    https://www.biyologlar.com/boltzmann-ve-zaman
  • MİNERAL (İYON) METABOLİZMASI

    Bitkilerin kimyasal kompozisyonu: Bitkilerin % 75 su ve % 25 kuru madde Kuru maddenin % 90’ ı organik % 10’ u inorganik Organik maddelerin başlıcalarını karbonhidrat, yağ ve protein olduğu, yağ ve karbonhidratların C, H, O ve N’ dan oluştuğu yani organik maddelerin 4 temel elementten meydana geldiği bilinmektedir. Bu 4 elementi sırasıyla P, S, K, Ca ve Mg izler. Yapılan analizlerde bitkilerde 60’ dan fazla elementin bulunduğu test edilmiştir. Bunlardan 16 elementin...

    https://www.biyologlar.com/mineral-iyon-metabolizmasi
  • Kuş Göcü Araştırmaları

    Yüzyıllar boyu, doğa olayları arasında insanda en çok hayranlık uyandıranlardan birisi hiç şüphesiz kuş göçü olagelmiş. Kuşların sonbaharda ortadan kaybolup baharda tekrar ortaya çıkmalarının nedenlerini merak edenler birçok teoriler ortaya atmışlar. Bazıları, küçük kuşların havalar soğuduğunda çamurun içinde ya da küçük kovuklarda saklanarak kış uykusuna yattıklarını düşünmüş. Hatta Aristoteles başka bir teori daha ortaya atarak bahar...

    https://www.biyologlar.com/kus-gocu-arastirmalari
  • Işık ve ekolojik etkisi

    İnsanlığın mutluluğu için gelişen uygarlık, bir çelişki olarak, çevre sorunlarını da birlikte getirdi. Son yıllarda ülkemizde çevre ve doğa bilinci gelişti, yaygınlaşıp kökleşti. Kimi zaman, termik santrallerde olduğu gibi, enerji gereksinmemizi karşılamak için seçilen yönteme çevrecilerimiz, ve çevrecilerimizi destekleyen kamuoyu karşı çıktı. Çevreciler tarafından tanınan çevre kirliliği çeşitleri arasında, bildiğimiz kadarıyla, ışık...

    https://www.biyologlar.com/isik-ve-ekolojik-etkisi
  • Sinirbilimciler ışıkla kas hareketlerini kontrol ettiler

    Sinirbilimciler ışıkla kas hareketlerini kontrol ettiler

    Amerikanın dünyaca ünlü bilim ve teknoloji enstitüsü Massachusetts Institute of Technology (MIT)’deki sinirbilimciler ilk kez omurilikte bulunan sinirler arası elektriği kontol etmeyi sağlayan optogenetik teknikler ile kas hareketlerini kontrol etmeyi başardılar.

    https://www.biyologlar.com/sinirbilimciler-isikla-kas-hareketlerini-kontrol-ettiler
  • Deri yoluyla bulaşan hastalıklar

    ŞARBON (ANTRAKS) Hayvandan Hayvana Nasıl Bulaşır? Bulaşma nerdeyse her türlü olabilmektedir.Özellikle bulaşma ağız, solunum ve deri yolu (özellikle derideki yaralardan) ile olmaktadır. Bulaşmanın diğer bir yolu da bulaşık su ve yiyecekler ile olur.Ülkemizde özellikle ölü hayvanların dere kenarlarına sorumsuzca atılması büyük risk oluşturmaktadır. Hastalıktan ölen hayvanların açıkta bırakılmaları ile yırtıcı hayvan ve kuşların parçalaması sonucu...

    https://www.biyologlar.com/deri-yoluyla-bulasan-hastaliklar
  • Bitki Hormonlarının Sınıflandırılması

    Bitki hormonlarına, yapıca benzeyen kimyasal maddeler laboratuvarda sentetik yollarla elde edilmekte ve bunlar bitkiye dıştan uygulandığında bitki hormonu gibi fizyolojik etkiler göstermektedirler. Fakat bunlar, bitkide doğal olarak sentezlenmediğinden ve hormon tanımına girmediğinden büyümeyi düzenleyici maddeler olarak sınıflandırılır. Bitki hormonlarının (fitohormonların) bazı grupları büyümeyi teşvik edici etki gösterirken, bazıları ise engelleyici etki...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hormonlarinin-siniflandirilmasi
  • Pandion heliaaetus- Balık Kartalı
  • Balıkların Örtü Organları ve Pul Tipleri

    Deri Balıklarda deri, diğer omurgalılarda da olduğu gibi, vücudu dış ortam etkilerinden koruyan ve oldukça dayanıklı bulunan bir örtü tabakasıdır. Deri, herşeyden önce koruyan bir tabaka ise de, ayrıca çeşitli fonksiyonları da mevcuttur. Örneğin, bir taraftan içerdiği pigment maddeleriyle balığa renk verirken solunum ve boşaltım olaylarına da yardımcı olmaktadır. Bunların dışında bazı balık türlerine özgü olan korunma, avını yakalama veyahutta...

    https://www.biyologlar.com/baliklarin-ortu-organlari-ve-pul-tipleri
  • Anorganik bileşiklerin tayini II

    Bitkilerdeki anorganik bileşiklerin tayininde kullanılan yöntemlerden biri de kül analizidir. Odun külünde katyon ve anyon aranarak bitkilerdeki anorganik bileşikler tayin edilebilir. Dikkat HCI ve HNO3 ve Kuvvetli asittir! BUHARIDA TEHLİKELİDİR. Odun külünde elde edilecek asitli çözeltiler çeker ocak altında yapılmalı. Yada başka bir ortamda asitlenmiş olan örneklerde deneyler yapılabilir. AgNO3 çözeltisi yada toz ve çözelti halde deri ile temas etmemelidir. ÇOK...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-bilesiklerin-tayini-ii
  • Birleşik Alan Kuramı

    Aynı kuantum alanın kuantumları olan iki özdeş parçacığın ayırt edilmesi mümkün değildir. Çünkü Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre, bu özdeş iki parçacığın uzaydaki yerlerini bir ölçüde bulanık hale getirir ve ikisi birbirine biraz yaklaşıp sonra ayrılırlarsa hangisinin hangisi olduğuna karar verebilmek ilkesel olarak imkânsızlaşır. Bu yüzden de kütle,spin,elektrik yükü,momentum gibi tüm ölçülebilecek özellikleri aynı olan iki özdeş...

    https://www.biyologlar.com/birlesik-alan-kurami
  • Anorganik Bileşiklerin Tayini

    Dikkat HCI ve HNO3 ve Kuvvetli asittir! BUHARIDA TEHLİKELİDİR. Odun külünde elde edilecek asitli çözeltiler çeker ocak altında yapılmalı. Yada başka bir ortamda asitlenmiş olan örneklerde deneyler yapılabilir. AgNO3 çözeltisi ya da toz ve çözelti halde deri ile temas etmemelidir. ÇOK KUVVETLİ BOYAR. Odun külünde katyon aranması : Katyonların (pozitif elektrik yüklü iyonlar) toplamıdır. Bitkideki başlıca katyonlar Ca++, Mg++, K+, NH4+ (Makro) Zn+, Fe++, Mn+,...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-bilesiklerin-tayini
  • Periferik Nöropati

    Periferik Nöropati

    Vücutta sinirsel sistemlerin merkezi olan beyin ve omuriliğe bağlı iletim alan, veren sistemlerdir. Vücudun her yerinde etkisi olan ve her yerine ulaşan bu sistemin parçalarından birinin zedelenmesi hastalığına periferik nöropati denilmektedir.

    https://www.biyologlar.com/periferik-noropati
  • BİYOKİMYA DERSİ ÇALIŞMA SORULARI ( 445 soru )

    1) Biyokimyanın tanımı nasıldır? Canlı hücrelerin kimyasal yapı taşlarını ve bunların katıldığı reaksiyonları inceleyen bilim dalı… 2) Biyokimyanın amacı nedir? Canlı hücrelerle ilgili kimyasal olayların moleküler düzeyde tam olarak anlaşılmasını sağlamak 3) Biyokimyanın konuları nelerdir? Hücre bileşenlerinin doğası hakkındaki bilgilerin toplanması Hücre içinde sürekli olarak meydana gelen kimyasal dönüşümlerin incelenmesi 4) Canlı...

    https://www.biyologlar.com/biyokimya-dersi-calisma-sorulari-445-soru-
  • Bitkilerin Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari
  • Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop (16. yy) Lensler ve büyüteçler, Antik Yunan uygarlığında bile biliniyormuş. Ancak onlar bu lensleri yapmayı değil, sadece ortası kenarlarından daha geniş kristallerin etkilerini biliyormuş.

    https://www.biyologlar.com/mikroskop-tipleri-patolojide-kullanim-alanlari
  • Bakterilerin Beslenmesi

    Genel Bilgiler; Organizmalarin enerji saglayabilmesi, sellüler komponentleri yapabilmesi, gelismesi, çogalmasi ve yasayabilmesi için beslenmesi ve bu nedenle de çesitli gida maddelerini almasi gereklidir. Bu maddelerin bir bölümü dogrudan ortamlardan saglanmasina karsin bir kismi da hücre içinde sentezlenir. Böylece yasam için gerekli olan mikro ve makro moleküller hazirlanir ve gerekli yerlerde kullanilir. Mikroorganizmalarin yapilari incelendiginde, kuru agirliklarinin %95'inden...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-beslenmesi
  • Brugada sendromu nedir

    Brugada sendromu nedir

    Brugada sendromu, kalp içinde elektriksel uyarıların iletilmesi ile ilişkili, ani kalp ölümlerine yol açan bir hastalıktır. İlk olarak 1992 yılında Pedro Brugada ve Josep Brugada kardeşler tarafından tanımlanmıştır.Tanımı ve etkileriKalp dokusu temel olarak miyokard adı verilen ve kasılmayı sağlayan özel kas hücrelerinden oluşmuştur. Miyokard hücrelerinin kasılabilmesi için hücreden hücreye yayılan elektriksel uyarının ritmik olarak bulunması gerekmektedir....

    https://www.biyologlar.com/brugada-sendromu-nedir
  • Kelebekteki 30 milyon yıllık ışık teknolojisi

    LED olarak isimlendirilen ışık yayan diyotlar (tek yöne elektrik akımını ileten bir devre eleman), genellikle elektronik aygıtların göstergelerinde ve arabaların stop lambalarında aydınlatma amacıyla kullanılmaktadır. Ancak normal LED’lerden çıkan ışık ile düzgün bir şekilde aydınlatma yapılamaz. Bilim adamları bunun nedenini ışığın düşük verimle yayılması olarak açıklamaktadırlar. Çatalkuyruklular, doğu ve orta Afrika’da yaşayan bir kelebek...

    https://www.biyologlar.com/kelebekteki-30-milyon-yillik-isik-teknolojisi
  • Su ve Mineral Madde Metabolizması

    Bitki hücresine alınan su canlılığı sağlayan tüm olayların yürümesi için gerekli ortamı sağlar. Bilindiği gibi su yarıkovalent, elektron çiftlenmesi ile oluşan O - H bağlarının 105 derecelik açı yapması ve daha çok -2 yüklü oksijene yakın olan elektron çiftlerinden oluşması nedeniyle çift kutuplu, dipol bir moleküldür. Bu nedenle su reverzibl olarak H(3)O +, hidroksonyum ve hidroksil şeklinde iyonlarına ayrılabilir. Mineral iyonları çevrelerine zıt...

    https://www.biyologlar.com/su-ve-mineral-madde-metabolizmasi-2
  • Dogal Çevreyi Etkileyen Sorunlar

    1. Hava Kirliligi 2. Su Kirliligi 3. Gürültü Kirliligi 4. Görüntü Kirliligi 5. Toprak Kirliligi 6. Hızlı Nüfus Artışı “Tanrı affeder, bazen insanlar da, fakat doga hiçbir şeyi affetmez.” William JAMES 1.Hava Kirliligi: Atmosferdeki toz, gaz, duman, is ve kokunun canlılara zarar verecek boyuta ulaşmasına hava kirliligi denir. Atmosfer; yerden rüzgârla kalkan tozlar, yanan kömür petrol ve odundan çıkan duman, araba egzozlarından çıkan kurşun ve karbon monoksit...

    https://www.biyologlar.com/dogal-cevreyi-etkileyen-sorunlar
  • Gen Klonlanmasında Rekombinant DNA Teknolojisi

    Gen Klonlanmasında Rekombinant DNA Teknolojisi

    Daha önceki bölümlerde aşamalarını anlattığım ve oluşturulan rDNA 'ların hücrelere aktarılması sırasında çeşitli yöntemler kullanılır. Rekombinant DNA moleküllerin hücreye aktarılması sırasında(bu hücreler konak hücrelerdir) rekombinant molekülün aktarılacağı organizmaya bağlı olarak çeşitli aktarım (transfer) yöntemleri mevcut olup, aktarım işlemi, "transformasyon" adını alır. Bu yöntemler; 1)Kimyasal teknikler(kalsiyum-fosfat transfeksiyonu) ...

    https://www.biyologlar.com/gen-klonlanmasinda-rekombinant-dna-teknolojisi
  • Türkiye’nin enerji kaynakları

    Taşkömürü : Ülkemizin en geniş taşkömürü havzası Batı Karadeniz Bölümü’ndedir. Buradaki taşkömürü havzaları I. Jeolojik zamanda oluşmuştur. Demir – Çelik endüstrisinde enerji kaynağı olarak kullanılan taşkömürü, aynı zamanda kimya endüstrisinin de hammaddesidir. Yıllık üretim 4-5 milyon ton dolayındadır. Üretim Türkiye’nin gereksinimini karşılayamaz. Yakın ve Ortadoğu ile Akdeniz ülkeleri arasında en zengin taş kö­mürü yatakları...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-enerji-kaynaklari
  • Nanoteknoloji ve Mikrodünyalardaki Yaratılış

    Nanoteknoloji ve Mikrodünyalardaki Yaratılış

    Teknoloji ilerledikçe kullandığımız araçların boyutları giderek küçülüyor. İlk bilgisayar bir oda kadar büyüktü. Önce bir çalışma masasının, sonra da dizlerin üstüne konabilecek kadar küçüldü.

    https://www.biyologlar.com/nanoteknoloji-ve-mikrodunyalardaki-yaratilis
  • Donnan Dengesi

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir. Görünür serbest alanda dahi iyonların suyla birlikte hareketine engel olur. Sitoplazmik membranlardaki lipidlerin çok yüksek direncinin fosfolipidlerce dengelenmesinde olduğu gibi direnci...

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi
  • Aksiyon Potansiyel Oluşumu

    Aksiyon Potansiyel Oluşumu

    Elektrofizyolojide, aksiyon potansiyel, bir hücrenin elektriksel zar potansiyelinin kısa bir süre içinde aniden yükselmesi ve azalmasıdır.

    https://www.biyologlar.com/aksiyon-potansiyel-olusumu
  • Heterotrof görüşü

    Heterotrof hipotezi’ne göre, ilk canlı heterotrof bir organizma olup, cansız maddelerin uzun bir “kimyasal evrim” geçirmesiyle meydana gelmiştir. Cansız maddelerin bir araya gelerek canlıları nasıl oluşturduğuna ait görüşler, Oparin ve Haldane gibi bazı bilim adamlarının hipotezlerine dayandırılmaktadır. Bu bilim adamları ilk atmosferde serbest oksijenin bulunmadığını, oksijenin su ve oksitlere bağlı olabileceğini iddia etmektedirler. Ayrıca ilk atmosferde...

    https://www.biyologlar.com/heterotrof-gorusu
  • Çevre Görevlisi Sınavında Çıkacak Temel Çevre Konularının Başlıkları

    1.Çevre Kirlenmesi ve Kontrolü 2.Su ve Atıksu Numune Alma Esasları 3.Su Arıtımı 4.Atıksu Arıtımı 5.Su ve Atıksı Arıtımında İleri Arıtma Teknolojileri-Arıtılmış Atıksuların Geri Kullanımı 6.Endüstriyel Atıksı Yönetimi ve Endüstriyel Atıksu Arıtımı 7.İçme Sularının Özellikleri,Kalite Parametreleri ve Kirleticilerin Sağlık Etkileri 8.Evsel Katı Atık Yönetimi 9.Endüstriyel Atık Yönetimi 10.Atık Yönetiminde Biyolojik Prosesler,Organik Atıkların...

    https://www.biyologlar.com/cevre-gorevlisi-sinavinda-cikacak-temel-cevre-konularinin-basliklari
  • Protoplazmanın Hidratürü

    Gram k.ağ başına su miktarını belirten hidrasyonundan farklı bir terimdir ve protoplazma suyunun bağıl termodinamik aktivitesinin ölçüsüdür. Fakat fizyolojik aralıkları olan% 96 - 100 arasında aralarında doğrusal ilişki vardır, yani şişme ile hidratür paralel değişir. Protoplazma hidrasyonunun su potansiyeli - emme potansiyeli - difüzyon basıncı eksikliğine bağlı olduğu ve suya doymuş hücrede maks. olduğu görüşü termodinamik açıdan yanlıştır....

    https://www.biyologlar.com/protoplazmanin-hidraturu-1
  • Isı değişikliklerinin kalp hareketlerine etkisi

    İki küçük kaba fizyolojik su konur. Bunlardan biri buzdolabına diğeri 35-40° etüve konarak amaçlanan ısıya gelmeleri beklenir. Bundan sonra şu deneyler yapılır; Önce soğuk fizyolojik sudan pipet ile alınarak kimografa bağlı kalp üzerine damlatılır. Kalp hareketlerinde bir yavaşlama görülür. Kalp hareketleri yavaşladıktan sonra sıcak sudan pipetle alınarak tekrar kalp üzerine damlatılır. Bu sefer kalp hareketlerinin hızlandığı görülür. Sıcak ve soğuk...

    https://www.biyologlar.com/isi-degisikliklerinin-kalp-hareketlerine-etkisi
  • Cilt Kanseri Nedir?

    Cilt Kanseri Nedir?

    Günümüz modern çağın en büyük sorunlarından ve hastalıklarından birisi olan kanser, özellikle son yıllarda görülme oranı bakımından büyük artış göstermektedir.Kanserin birçok türü olmakla birlikte, özellikle “cilt kanseri” adı verilen kanser türünde bu artış oranı diğer türlere göre oldukça fazladır. Bundaki en büyük neden ise, ultraviyole ışınlara günlük yaşamda oldukça fazla maruz kalmaktır. Cilt kanserinin bir diğer adı da deri...

    https://www.biyologlar.com/cilt-kanseri-nedir
  • DNA, Nükleotit, Kromozom, Gen, Canlılık, Cansızlık - Nedir, Ne Değildir?

    Nükleotitlere bu özel önemi verme ve en önde anlatma sebebimiz, canlılığın sürerliğinin sağlanabilmesi için var olması gereken DNA yapısının temel yapı birimi olmalarıdır. İleride ayrıntısıyla değineceğimiz gibi canlılık en nihayetinde belirli biyokimyasal fonksiyonların DNA tarafından saklandığı ve gelecek nesillere aktarıldığı bir varlık formundan ibarettir. Dolayısıyla DNA'nın oluşabilmesi, canlılığın büyük oranda oluşabilmesini...

    https://www.biyologlar.com/dna-nukleotit-kromozom-gen-canlilik-cansizlik-nedir-ne-degildir
  • Koaservat nedir? İlkin Koaservat Yapıları Nasıl Oluşmuştur? Yağların Canlılık Evrimi'ndeki Önemi...

    Koaservatlar, "cansız" veya inorganik moleküllerden oluşan, ilk "canlı" (organik moleküllerden oluşan kompleks) özellikli moleküllerdir. Yani Dünya üzerinde var olan, olmuş ve olacak her canlının atası, ilkin hücreler olarak düşünebileceğimiz koaservatlardır. Bunlar, günümüz hücrelerinden çok daha ilkeldirler ve sadece bir zırh ile zırh içerisinde hapsolmuş moleküllerden ibarettirler. Ancak bu zırh belli oranda molekül transferine izin vermektedir; dolayısıyla...

    https://www.biyologlar.com/koaservat-nedir-ilkin-koaservat-yapilari-nasil-olusmustur-yaglarin-canlilik-evrimindeki-onemi-
  • Elektrokardiyogram ve Kalp Sesleri

    Kalbimiz, kanı tüm vucutta ve akciğerlerde dolaştıran çift taraflı bir pompadır. Kan, kalbe atriyum denen odalardan düşük basınçla girerken, ventriküllerden daha büyük bir basınçla ayrılır. Bu yüksek arter basıncı, kanın dolaşım sisteminde hareket etmesi için gereken gücü sağlar. Şekil 1'de insan kalbi ve dolaşım sisteminin şematik bir şekli görülmektedir. Temel olarak, vücuttan kalbe dönen kan kalbin sağ yanına ulaşır ve buradan akciğerlere...

    https://www.biyologlar.com/elektrokardiyogram-ve-kalp-sesleri
  • İskelet Kası: Genel Bilgi

    İskeletimiz vücudumuza destek ve eklemleri sağlar. Kemikler de destek elemanları olarak görev yaparken, eklemler kaldıraç noktaları olarak işlev görürler. İskelet kasları veya çizgili kaslar, kemiklere ya doğrudan, yahut da tendon denen yoğun kollajen lif demetleri ile bağlanırlar. İki veya daha fazla kas genellikle karşıt (antagonist) olarak çalışır. Bu düzenleme sayesinde, kasın birinin kasılması, diğerinin gevşemesine ve gerilmesine neden olur İskelet...

    https://www.biyologlar.com/iskelet-kasi-genel-bilgi
  • Chondrichthyes Kıkırdaklı Balıklar

    Kıkırdaklı balıklar ya da Chondrichthyes; karmaşık yapılı çiftleşme organları ve pulları olan balıklardır. Tamamen kıkırdak yapıdaki iskeletleri, dentin kökenli hiçbir eleman içermez. Vücutları yüzmeye yardımcı olmak üzere füze veya mekik şeklinde bir yapı kazanmıştır. Bazı gruplarda vücudun alt-üst yönünde (dorsoventral) yassılaştığı görülür. Derileri bol miktarda mukus bezi içerir. Vücut üzerindeki pullar sert olup, plakoid tiptedir. Tek veya...

    https://www.biyologlar.com/chondrichthyes-kikirdakli-baliklar
  • Elektromiyografi

    İskelet kasları hareket ve iskeletin desteklenmesi işinin büyük çoğunluğunu yürütürler. Her kas demetler (fasiküller) halinde organize olmuş kas lifelerinden (kas hücrelerinden) oluşur Her bir kas lifi bir motor aksonun dalı tarafından sinirlendirilir. Normal koşullarda bir sinir aksiyon potansiyeli o motor nöron ve dalları tarafından uyarılan tüm kas liflerinin kasılmasına neden olur. Bir motor sinir ve uyardığı kas liflerinin tümüne birden "motor birim" adı...

    https://www.biyologlar.com/elektromiyografi
  • Elasmobranchii (Yassısolungaçlılar)

    Subclassis (Alt sınıf): Elasmobranchii (Yassısolungaçlılar) İskeletlerinde kısmen kalkerleşme görülür. Kıkırdak yapıdaki solungaç bölmeleri tam olarak gelişmiştir. Solungaç yarıkları 5-7 adet olup, operkulum kapakçığıyla örtülmez. Yüzme keseleri olmadığı için, sürekli olarak hareket etmek durumundadırlar. Karın kaburgaları körelmiştir. Kloakları bulunur, döllenme çoğunlukla vücut içerisindedir. Torpedinidae (elektrikli vatozlar) ailesinde,...

    https://www.biyologlar.com/elasmobranchii-yassisolungaclilar
  • Kimyasal Evrim Nedir

    Özetle belirtmek gerekirse, yerkürenin oluşumunu izleyen dönemlerle bugünkü atmosfer bileşimi farklıdır. Örneğin eski sediman kayaçlarında, okside olmuş demir ve uranyum minerallerine rastlanmazdı. Bu ise başlangıç dönemlerinde atmosferde oksijenin serbest halde bulunmadığının kanıtıdır. Yerkürenin ilk oluşum dönemini andıran başka gezegenlerin atmosferleri karşılatırılarak, yerkürenin ilk atmosferi ile ilgili bilgiler elde edilebilir. O zamanki atmosfer esas...

    https://www.biyologlar.com/kimyasal-evrim-nedir
  • Türkiye kıkırdaklı balıklar listesi

    1 Köpek balıkları (Pleurotremata) o 1.1 Hexanchidae * Heptranchias perlo * Hexanchus griseus o 1.2 Odontaspididae * Kaplan kum köpek balığı (Carcharias taurus) * Odontaspis ferox o 1.3 Lamnidae * Beyaz köpek balığı (Carcharodon carcharias) * Sivriburun camgöz (Isurus oxyrinchus) * Dikburun harharyas (Lamna nasus) * Pamuk balığı (Prionace glauca) o 1.4 Galeocerdo Kaplan köpek balığı (Galeocerdo cuvier) o 1.5 Cetorhinidae Büyük camgöz (Cetorhinus maximus) o 1.6 Alopiidae...

    https://www.biyologlar.com/turkiye-kikirdakli-baliklar-listesi
  • Hayatın Başlangıcı ile İlgili Görüşler

    İlk canlının oluşumu ve beslenmesi ile ilgili görüşler kendiliğinden oluş,pans permia ototrof ve hetetrof görüşleridir. A.Kendiliğinden oluş(Abiyogenez) hipotezi : Aristo canlının,cansız maddelerden kendiliğinden oluştuğuna inanmaktaydı .Bu görüşe göre döllenmiş yumurtada ,kum tanelerinde,çamurda,havada kısaca her yerde canlılığı ve çeşitliliği sağlayan aktif öz (aktif prensip) bulunmaktaydı. Bu aktif öz hava ile etkileşime girerek uygun koşullarda...

    https://www.biyologlar.com/hayatin-baslangici-ile-ilgili-gorusler-1
3WTURK CMS v8.1