Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1586 içerik listeleniyor

  • MÜTASYONLAR ve MÜTAJENLER (Mutations and mutagens)

    Mütasyon canlınım genomunda beliren bir değişmedir. Genomu oluşturanda kromozomlar-daki DNA’ların tamamı olduğuna göre mütasyonu “canlının DNA’sının kantitatif(nicel) ya da ka-litatif (nitel)olarak değişmesidir.” Şeklinde tanımlamak mümkündür.Mütasyonlar çok çeşitlidirler. Ancak, gruplar altında toplanarak incelenebilirler. Önce çok hücrelilerde somatik ve germinatif mütasyon olarak iki kısma ayrılırlar. Somatik mütasyon , canlının vücut...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar-ve-mutajenler-mutations-and-mutagens
  • Dünya'da Organik Tarım Süreci

    İnsanlığın varoluşundan bu yana bilinmekte olan tarım, yüzyıllar boyunca insanoğlu ile birlikte değişime uğramıştır.Tarımdaki değişim, teknolojinin ve sanayinin gelişimi ile hız kazanmıştır. Özellikle hızlı nüfus artışı ile birlikte 1960-70’li yıllarda tarımda yeşil devrim adı verilen değişim başlatılmıştır. Bu amaçla değişimde sadece verim artışı hedeflenmiş, sentetik kimyasal tarım ilaçları ve mineral gübrelerin kullanımı artmıştır....

    https://www.biyologlar.com/dunyada-organik-tarim-sureci
  • MİKROALG KÜLTÜR KOŞULLARI

    Mikroalg kültür sistemlerindeki önemli parametreler kültür ortamı, ışık, pH, havalandırma, tuzluluk ve sıcaklıktır. Çoğu durumda spesifik türler bu değişimlere toleranslı olabilmesine rağmen bu parametrelerin optimal olması gerekir. Ayrıca bu parametreler birbiriyle sıkı bir şekilde bağlıdır. Şartlara göre bir alg türü için optimal olan bir parametre diğer bir alg türü için optimal olmayabilir.(Lawens ve Sorgeloos, 1996). Kültür Ortamı Ticari olarak...

    https://www.biyologlar.com/mikroalg-kultur-kosullari
  • Epidermisin Kökeni ve Yaşam Süresi

    Epidermis gelişen embriyodan periklinal bölünmelerle oluşan protodermden (önderi) ya daapikal meristemin dermatogen gibi yüzeysel tabakasından gelişir. Tunika ve korpus farkl ılaşması belirgin olduğunda epidermis tunikamn en dış tabakasından antiklinal bö­lünmelerle gelişir. Sekonder büyüme göstermeyen organlar çoğunlukla yaşamları süresince epidermislerini korurlar. Ancak bazı gimnospermlerde, dikotil gövde ve köklerinde ve bazı odunlu monokotillerde görülen...

    https://www.biyologlar.com/epidermisin-kokeni-ve-yasam-suresi
  • STOMA (GÖZENEK) NEDİR

    Epidermisin bitkinin dış ortamı ile ilişkili hücre tabakası olduğu kanıtlandıktan sonra yine epidermisle ilgili olan ve gaz alış verişini sağlayan stomaları da incelemek gerekmektedir. Epidermis dokusunda bitkilerin gaz alış verişinde önemli olan, yaprak dokusundan su buharının geçişini hızlandıran (terleme) ve epidermis hücrelerinden ayrımlı olarak klorofiili, böbrek (fasulye) seklindeki iki hücrenin aralarında açıklık bırakarak oluşturdukla­rı yapıya...

    https://www.biyologlar.com/stoma-gozenek-nedir
  • GENEL BİYOLOJİ LABORATUAR RAPOR HAZIRLAMA FORMATI

    Raporun ismi (Raporun ismi çok uzun olmamalı ve laboratuarı kısaca özetler nitelikte olmalı. İyi bir isim, içinde çalışılan konu ile ilgili anahtar kelimeleri barındıran isimdir.) Raporu hazırlayanın ismi (Raporu hazırlayan kişinin ismi Adı ve Soyadı açık olacak şekilde yazılmalı, kısaltma kullanılmamalıdır. Numara tam yazılmalı varsa email adresi eklenmelidir). Özet (Bir özetin amacı, okuyucunun raporun tamamını okumasının kendisine bir yararı olup...

    https://www.biyologlar.com/genel-biyoloji-laboratuar-rapor-hazirlama-formati
  • Biyogaz Nedir Ve Kullanım Alanları

    Araçlarda kullanılan özel yakıtlar •Biyodizel •Biyogaz •Biyoyakıt •Bitkisel yağ yakıtı •Bütanol yakıtı •Etanol yakıtı Biyogaz terimi temel olarak organik atıklardan kullanılabilir gaz üretilmesini ifade eder. Diğer bir ifade ile Oksijensiz ortamda mikrobiyolojik floranın etkisi altında organik maddenin karbondioksit ve ****n gazına dönüştürülmesidir. Biyogaz elde edinimi temel olarak organik maddelerin ayrıştırılmasına dayandığı için temel madde...

    https://www.biyologlar.com/biyogaz-nedir-ve-kullanim-alanlari
  • ARILARIN ÜREMESİ VE SOSYAL DÜZEN

    Bütün arı cinsleri üç aşamadan geçerek ergin arı haline gelir. Bu aşamalar genellikle yumurta, larva (kurtçuk) ve pupa (koza) olarak isimlendirilir. Temelde bütün cinslerin kaynağı ana arının hücrelere bıraktığı yumurtadır. Cinslerin arasındaki farklılığı hücre büyüklüğü, beslenme şekli ve kuluçka süresi belirler. Yalnızca işçi arı ile ana arı döllenmiş yumurtadan, erkek arı ise döllenmemiş yumurtadan çıkar. Petek gözleri, işçi arı gözleri...

    https://www.biyologlar.com/arilarin-uremesi-ve-sosyal-duzen
  • TOHUM

    Tohum, tohumlu bitkilerin çoğalması ve yayılmasında rol oynayan organdır. Döllenmenin ardından, tohum taslaklarının değişimi sonucu meydana gelir. Bilindiği gibi, yumurtalıkta bir veya çok sayıda tohum taslakları (ovulum) bulunmaktadır. Bir tohum taslağı genellikle aşağıdaki kısımları içerir. Funikulus (göbek kordonu, göbek bağı): Tohum taslağını (ovulum) ovarvuma bağlayan ve ovaryumla tohum taslağı arasındaki irtibatı sağlayan uzantıdır. Funikulusun...

    https://www.biyologlar.com/tohum
  • DROSOPHILA BİYOLOJİSİ

    Drosophila melanogaster gelişimleri tam metamorfozlu olan holometabol böcekler grubuna girer. Drosophila sineklerinin döllenme ve zigot oluşumunun ardından embriyonik gelişim ve diğer hayat devreleri süre bakımından ortam sıcaklığına bağımlılık gösterir. Optimum büyüme sıcaklığında (25°C) ortalama 10-15 günde ergin duruma geçerler. Embriyonik gelişim 1 gün Birinci larval instar (L1) 1 gün İkinci larval instar (L2) 1 gün Üçüncü larval instar (L3) 2 gün...

    https://www.biyologlar.com/drosophila-biyolojisi
  • Protostomia - İlkin ağızlılar

    İlkin ağızlılar ya da birincil ağızlılar (Protostomia), Bilateria grubundan çokhücrelilerin ayrıldığı iki alt gruptan biri. İlkin ağızlılarda embriyonik gelişim sırasında blastopor ( = ilkin ağız) bütün yaşam boyunca ağız olarak kalırken, diğer grup olan ikincil ağızlılarda (Deuterostomia) anüse dönüşür; ağız başka yerde oluşur. İlkin ağızlılarda anüs, ağzın tam karşısında, arka bölgedeki ektodermin çökmesiyle gelişir. Yumurtaları spiral...

    https://www.biyologlar.com/protostomia-ilkin-agizlilar
  • FENOLİK BİLEŞİKLER

    Bitkiler, yapısında fenol grubu (aromatik halkasında işlevsel bir hidroksil grup içeren kimyasallar) taşıyan çok çeşitli sekonder ürünler üretirler. Bu kimyasallar fenolik bileşikler olarak sınıflandırılır­lar. Bitkisel fenolik’ler yaklaşık 10.000 çeşit bileşiğin yer aldığı kimyasal olarak heterojen bir gruptur. Bazı­ları sadece organik çözücülerde çözünürken, diğerleri karboksilik asit ve glikozitleri sayesinde suda çözü­nürler. Son grup ise...

    https://www.biyologlar.com/fenolik-bilesikler
  • Sera Gazlarının Ekolojik Denge Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir

    Dünya üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutulur, böylece dünya ısınır Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına da sera etkisi denir Atmosferde bu gazların miktarının artması ısınmayı artırır. Günümüzdeki tehlike, karbondioksit ve diger sera gazlarinin miktarindaki artışın bu dogal sera...

    https://www.biyologlar.com/sera-gazlarinin-ekolojik-denge-uzerindeki-olumsuz-etkileri-nelerdir
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    Bütün organizmalar belirli şekillerini korumak için mekaniksel bir dayanağa gereksin­me duyarlar. Hayvanlarda bu destek iskelettir; bitkilerde ise bütün hücreler “hücre çe­peri” denilen sert bir yapı ile çevrilmiştir. Böylece protoplasmik olmayan çeper varlığı bitki hücrelerini hayvanlardan ayıran önemli bir özelliktir. Çok az bitki hücrelerinde çeper yoktur, az sayıda aşağı organizasyonlu hayvan hücreleri bitki hücrelerinin çeperi ile...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi
  • Zooloji (Zoology)

    Zoo hayvanlar topluluğu logos bilim anlamında kullanılan bir kelime olduğundan Zooloji biyolojinin hayvanları çeşitli yönleriyle inceleyen bir dalıdır demek yanlış olmaz. Eski çağlarda yaşamış ve bugün soyu tükenmiş birçok tür ve günümüzde yaşayan bütün hayvanlar zoolojinin inceleme alanına girmektedir. İnsanların merak ve araştırma eğilimiyle ortaya çıkan zoolojinin insanlık tarihi kadar eski olma olasılığı vardır. İlk olarak Mısır İran ve Yunan...

    https://www.biyologlar.com/zooloji-zoology
  • BİTKİLERDE GÖVDE YAPISI

    Gövde: Bitkilerin genellikle toprak üstünde gelişen, yaprak, dal ve üreme organı gibi yapılan oluşturan ve bunları taşıyan sürgününe gövde denir. Ancak toprak altında gelişen rizom, soğan (bulb), sert soğan (kormuş), yumru (tuber), sürünücü gövde (stolon) gibi toprak altında gelişen gövdeler de bulunur. Bunlara ek olarak sukkulent, sülük ve diken gövdeler de gelişebilir. Gövdelerin yaptığı işleve göre gelişen bütün bu gövde tiplerine metamorfık...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-govde-yapisi
  • Türkiye Faunası ve Tarihi Gelişimi

    Türkiye faunası, hayvanlar âleminin Türkiye sınırları içerisinde yaşayan üyelerinin tümüdür. Birçok farklı hayvan türünü barındırması ile dikkat çeker. Anadolu'nun Asya ile Avrupa arasındaki konumu bunda başlıca etkendir. Farklı iklim özelliklerinde coğrafi bölgelere sahip olduğu için, florasının diğer Orta Doğu ülkelerine göre daha zengin (850 cins altında toplanan 9.000 tür bitki) olması ise diğer önemli etkendir ve bu yüzden, farklı iklim ve besin...

    https://www.biyologlar.com/turkiye-faunasi-ve-tarihi-gelisimi
  • Marfan sendromu

    Marfan sendromu 1896 yılında hastalığı ilk kez 5 yaşında bir kız hastada tarif eden Fransız pediatrist Antoine Marfan'a atıf edilmiş esasta otozomal dominant geçiş gösteren bir bağ doku (connective tissue) hastalığıdır. Bu niteliği ile hastalarda kas-iskelet sistemi, solunum sistemi, göz, kalp ve dolaşım sistemleri başta olmak üzere yaygın olarak bir çok organ ve doku sistemi tutulumu görülür. Ancak tipik olarak Marfan sendromu hastaları beden boyuna nazaran uzun...

    https://www.biyologlar.com/marfan-sendromu
  • HORMONLAR

    Endokrin sistemi, endokrin bezlerden oluşmuştur.Bu bezler hormon adı verilen maddeler salgılayarak doğrudan kana verir. Belirli bir hormona tepki gösteren organa o hormonun hedef organı denir. Bazı hormonlar için bütün organlar hedef organdır. Ör:büyüme ve tiroksin hormonlarının hedef organları bütün vücut hücreleridir. Bir hormonun hedef organının yüzeyinde veya içinde, bu hormonu tanıyan özel reseptör proteinler bulunur. Kimyasal yapılarına göre hormonlar üç...

    https://www.biyologlar.com/hormonlar
  • CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

    Canlıları, benzerlik ve akrabalık derecelerine göre gruplara ayırmaya sınıflandırma denir. 2 tiptir.a) Suni b) Doğal 1)Suni (Ampirik) Sınıflandırma Canlıların dış görünüşlerine ve yaşadığı ortama bakılarak yapılan sınıflandırmadır. Aristo tarafından yapılmıştır. Canlılar Þ Bitkiler Þ a) Otlar b) Çalılar c) Ağaçlar Þ Hayvanlar Þ a) Havada b) Karada c) Suda Yaşayanlar Yaşayanlar Yaşayanlar Dış görünüş dikkate alındığından nitel gözlemlere...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-siniflandirilmasi
  • BİTKİLERDE MEYVA OLUŞUMU VE GELİŞİMİ

    Tohumlu bitkiler aleminde eşeyli üremenin çiçek oluşumundan sonraki ikinci aşaması meyva ve tohumun oluşmasıdır. Yumurtanın döllenmesinin ardından embriyo gelişimi ve tohum oluşumu başlarken, bunu meyva oluşumu takip eder. Meyva, çiçekten veya çiçek kısımlarından oluşan ve genelde tohum taşıyan (şart değil) organdır. Yani tohum oluşturan bitkiler meyva meydana getirirler. Açık tohumlulardan olan Ginkgo biloba ’da döllenmenin ardından erik ya da badem...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-meyva-olusumu-ve-gelisimi
  • Kök Hücre Ve Telomeraz

    Bundan farklı olarak, kök hücrelerin bu şekilde belirlenmiş bir görevleri yoktur. Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşüyorlar. Bunu kontrol eden unsurlarsa genlerdir. Bir kök hücresinin hangi hücreye dönüşeceğini hücre çekirdeğindeki genler belirlemektedir. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüyorlar. Bu işlem sırasında bazı genler daha aktif hale gelirken, bazıları...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-ve-telomeraz-1
  • Organlar Kendini Nasıl Yeniler

    KALP 20 YIL Yıllarca kalp hücrelerinin doğduktan sonra değişmediği sanıldı. Ancak, New York Üniversitesi’nden Dr. Piero Anversa tersini ispatladı ve kalbin kendini 20 yılda yenilediğini belirtti. SAÇLAR 3-6 YIL Yaklaşık 100 bin adet seç telinin her biri ayda 1.25 santimetre uzuyor. Dolayısıyla saçların kaç yaşında olduğu da saçın uzunluğuna göre değişiyor. MİDE DUVARI 3-5 GÜN Midedeki hücrelerin asite dirençli olmadığını belirten İsveç-Karolinska...

    https://www.biyologlar.com/organlar-kendini-nasil-yeniler
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ VE GÖREVLERİ

    Çeper tabakalarının sınıflandırılması: Her bitki hücresinin kendine özgü bir çeperi vardır. Hücre çeperlerinin kalınlıkları ve şekli hücrelerin yaşına ve tipine göre farklılık gösterir. Bir bitki dokusunu oluşturan hücrelerde orta lamel, primer çeper ve sekonder çeper olmak üzere genelde üç kısım ayırt edilebilir. Orta lamel, gelişimi hücre bölünmesini takiben başlar. Bölünmekte olan hücrenin merkezinde iğ ipliklerinin yoğunlaşmasıyla,...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi-ve-gorevleri
  • Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar

    Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar

    Omurgalılar yerleştikleri bütün yaşama ortamlarında egemenlik kurmuştur. Ana özellikleri sırtları boyunca uzanan omurgadır. Bunu dışındaki birçok özellikleriyle de diğer hayvanlardan ayrılırlar.

    https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlar
  • KLONLAMA TEKNOLOJİSİ

    Biyoteknoloji alanında tuhaf bir gelişme olarak algılanan Klonlama konusu ilk defa Şubat 1997’de İskoçya’nın Edinburg kentinde ortaya çıkmış ve "Dünyanın sonu", "Frankenstein" gibi ifadeleri de içeren söylentilerle dünyaya yayılmaya başlamıştır. Aslında pek de ciddiye alınmayacak bu tür söylentilerin bu denli ciddiye alınması, işin içine çeşitli saygın bilim adamlarının ve dergilerin adlarının karışmasıyla olmuştur. Klonlama, temel olarak herhangi...

    https://www.biyologlar.com/klonlama-teknolojisi
  • Klonlama Riskleri Nelerdir

    Yüksek Başarısızlık Oranı Bilinen ve uygulanan teknoloji ile başarı oranı yüzde 0.1 ile yüzde 3 arasında değişmektedir. Başka bir ifadeyle, 100 denemeden 97 ile 99.9’unun başarısızlıkla sonuçlanacağı anlamına gelmektedir. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir: Transfer edilen çekirdekle, ev sahibi yumurta birbiriyle uyumlu olmayabilir, çekirdek eklenmiş ev sahibi yumurta bölünmeye başlamayabilir veya uygun bir şekilde gelişmeyebilir. Embriyonun ev sahipliği...

    https://www.biyologlar.com/klonlama-riskleri-nelerdir
  • TEMA’dan doğa eğitimlerine destek çağrısı

    TEMA’dan doğa eğitimlerine destek çağrısı

    TEMA Vakfı, çocukların yaşamı doğadan öğrenmesi için, tüm Türkiye’yi 3464’e mesaj göndererek "Yaşamı Keşfediyorum" projesini desteklemeye davet etti. Hedef 81 ilde, 400 öğretmen, 10 bin ilkokul öğrencisi.Okul öncesinden liseye kadar eğitim sisteminin her basamağı için doğa eğitim programları geliştiren ve 81 ildeki temsilcileri ve gönüllüleri aracılığıyla uygulayan TEMA Vakfı, “Yaşamı Keşfediyorum” projesi için ulusal yardım kampanyası...

    https://www.biyologlar.com/temadan-doga-egitimlerine-destek-cagrisi
  • Kromozom Nedir?

    Kromozom Nedir?

    Her canlı gibi insan da trilyonlarca hücreden meydana gelir. Hücre, bitkisel ya da hayvansal her türlü yaşam biçiminin en küçük birimidir. Her hücre bir sitoplazma ve çekirdekten meydana gelir.

    https://www.biyologlar.com/kromozom-nedir
  • TEMA Vakfı 2016’da da umut yeşertecek

    TEMA Vakfı 2016’da da umut yeşertecek

    Gönüllülük odaklı bir halk hareketi olan TEMA Vakfı'nın her yıl düzenlediği Saha Koordinasyon Toplantısı İstanbul’da yapıldı. “Bu Topraklarda Umut Yeşertiyoruz” sloganı altında 20-23 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da buluşan 52 ilden 275 TEMA gönüllüsü, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri ve çalışanları geçen yıl (2014-2015) yapılan etkinlikleri değerlendirerek gelecek yılın (2016) planlarını belirledi.Toprak Dede ve Yaprak Dede’den moral...

    https://www.biyologlar.com/tema-vakfi-2016da-da-umut-yesertecek
  • BİTKİLERDE İLETİM DOKUSU

    BİTKİLERDE İLETİM DOKUSU

    İletim dokusu; topraktan alınan su ve suda erimiş tuzları bitkinin toprak üstü organlarına, sentez ve fotosentez sonucu oluşan ürünleri bitkinin diğer kısımlarına taşıyan dokudur. Bitkilerde iletim işini yapan bu doku ham besin suyunu taşıyan ksilem (odun dokusu), fotosentez ve sentez ürünlerini taşıyan floemden (soymuk dokusu) oluşur.

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-iletim-dokusu
  • İletim Doku Demeti Çeşitleri

    Ksilem ve floem dokusunun bitkinin kökünden gövde ucuna kadar oluşturduğu bütüne iletim demeti (vasküler demet) denir. Ksilem ve floemin sıralanışına göre çeşitli demet tipleri ortaya çıkar. Bunlar başlıca -4′e ayrılır. Floemle ksilemin yan yana bulunduğu demet tipine koilateral demet denir. Bu demet tipinde floemle ksilem arasında kambiyum dokusu yoksa kapalı kollateral (tek çenekli bitkilerde böyledir), kambiyum dokusu varsa açık kollateral demet adını alır...

    https://www.biyologlar.com/iletim-doku-demeti-cesitleri
  • ÜREME VE GELİŞME

    Tek bir bireyden çeşitli yollarla yeni yavruların oluşturulmasına eşeysiz üreme denir. Oluşan bireyler birbirleriyle ve ana canlı ile aynı kalıtsal özellik taşır.Eşeysiz üremeyi sağlayan temel olay Mitoz bölünmedir. Eşeysiz üreme şekilleri : 1-) Bölünerek çoğalma :Bakterilerde,mavi yeşil alglerde ve bütün ökaryotik tek hücrelilerde (Protista) görülür.Bölünme mitoz veya amitoz ile gerçekleştirilir.Eninne veya boyuna gerçekleşir.En hızlı üreme...

    https://www.biyologlar.com/ureme-ve-gelisme
  • Spina Bifida Nedir?

    Spina Bifida Nedir?

    Spina bifida ikiye ayrılmış veya açık omurilik demektir. Omuriliğin herhangi bir bölgesinin bozuk gelişimine verilen isimdir: Ana rahminde bebeğin omurgası gelişirken bir yanlışlık sonucu bir ya da daha fazla omur kemiği ve omuriliğin bir kısmı iyi gelişemez, omurilik ve sinir sisteminde değişik derecelerde hasar oluşur. Bacaklara, idrar kesesine ve kalın barsaklara giden sinirlerin çalışmaması nedeni ile yaşam boyu sürecek kısmi bir felç görülür. Spina...

    https://www.biyologlar.com/spina-bifida-nedir
  • Köprücük kemiği (Clavicula)

    Köprücük kemiği (Clavicula)

    Clavicula iskelet yapımızda omuz başlangıcı ve göğüs kemiğinin üst uç kısmında bulunan uzun bir kemiktir. İskelet yapısında clavicula (köprücük kemiği) omuz eklemimizi oluşturan üç ana kemik bölümünden bir tanesidir. Acromion ile sternum (Göğüs kemiği) arasında horizontale yakın olarak yerleşmiş olan bir kemik olup, tüm uzunluğunca deri altından palpe edilebilir. Bu kemik vücut kemiklerinin en yüzeyel yerleşim gösteren ve en kolay kırılabilen ve...

    https://www.biyologlar.com/koprucuk-kemigi-clavicula
  • Tümör Aşısı Nedir?

    Tümör (kanser) aşıları kanseri tedavi etmek veya kanser gelişimini engellemek amacıyla geliştirilmiştir. Tümör aşıları vücudun bağışıklık sistemini tümöre karşı duyarlı hale getirmekte ve bağışıklık sisteminin vücudun diğer hücrelerine zarar vermeksizin kanser hücrelerini öldürmesini kolaylaştırmaktadır. Tümör aşıları koruyucu aşılar ve tedavi edici aşılar olarak iki gruba ayrılır. Tümör aşıları çeşitli kanserlerin tedavisinde yoğun...

    https://www.biyologlar.com/tumor-asisi-nedir
  • Kordon Kanı Toplanması

    Kordon kanı toplanırken anne ve babanın bu konuda yazılı onayının alınması ve kanın kullanım amacının belirtilmesi gereklidir. Toplanan kan doğan bebek için ilerde ortaya çıkabilecek bir gereksinim göz önüne alınarak, hasta bir kardeş veya aile bieyi veya hiç bir akrabalık olmadığı halde uygun bir hasta için kullanılmak üzere saklanabilir. Kordon kanının bebeğin kendi yararına toplanmasını destekleyen bilimsel kaynaklar yetersizdir. Ancak, teknolojik...

    https://www.biyologlar.com/kordon-kani-toplanmasi
  • Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Gen değişimleri, onkogenlerin aşırı ifade edilmesi ve hücre döngüsü düzenleyicileri tümör gelişiminde önemli rol oynayan faktörlerdendir 1. Bunlardan hücre döngüsünün denetimi, çoğu biyolojik sürecin ve kansere yolaçabilen kontrolsüz hücre çoğalmasının anlaşılmasında asıl ilgi odağı durumundadır. Hücre döngüsünü düzenleyen sistemlerin pek çok bileşeninin kanserle bağlantısı olduğundan kanser, bir hücre döngüsü düzensizlik hastalığı...

    https://www.biyologlar.com/hucre-dongusu-ve-polimorfizm
  • HAYVANLARDA GEN AKTARIM NEDENLERİ

    İnsan Terapötik Proteinleri Üretimi Tıp tarihinde, bir yetişkinden alınan gövde hücresi ile klonlanan ilk memeli. Klonlama Edinburgh-İskoçya'daki Roslin Enstitüsü'nde gerçekleştiril-miş ve Dolly burada 6 yaşına kadar yaşamıştır. Bilindiği gibi Dolly adlı kuzunun klonlanması biyoteknoloji alanında çok önemli bir adım olmuştur. Bu klonlama yetişkin bir koyunun meme bezinden bir hücre alınarak gerçekleştirilmiştir. Genetiği değiştirilmiş hayvanlar birçok...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarda-gen-aktarim-nedenleri
  • Köprücük kemiği - Clavicula

    Köprücük kemiği - Clavicula

    Acromion ile sternum (Göğüs kemiği) arasında horizontale yakın olarak yerleşmiş olan bir kemik olup, tüm uzunluğunca deri altından palpe edilebilir. Bu kemik vücut kemiklerinin en yüzeyel yerleşim gösteren ve en kolay kırılabilen ve kemikleşmesi ilk başlayan kemiğimizdir. Clavicula’nın acromion’la eklemleşen arka ucuna extremitas acromialis, sternıum ile eklemleşen ön ucuna extermitas sternalis, iki ucu arasında kalan orta kısmına ise corpus claviculae...

    https://www.biyologlar.com/koprucuk-kemigi-clavicula-1
  • Yapay Yumurta Hücreleri

    Lozan'da yapılan bir konferansta sunulan yeni bir klonlama yöntemi sa­yesinde, yumurta hücresi üretemeyen kadınların da günün birinde kendi ka­lıtsal özelliklerini taşıyan çocukları olabilecek. ABD'deki Cornell Üniver-sitesi'nden araştırmacıların çalışmala­rı henüz kuramsal düzeyde olsa da, kısır kadınlara umut veriyor. Araştır­macıların oluşturduğu yapay yumurta hücrelerinde, anne adayının kromo­zomlarının her birinin tek bir kopyası bulunuyor. Bu...

    https://www.biyologlar.com/yapay-yumurta-hucreleri
  • Organik Tarım Nedir?

    Hiçbir şekilde yapay (kimyasal) gübre, ilaç ve hormon kullanılmaz. Ürün miktarı değil, kalite önceliklidir. Her türlü kaynaktan en ekonomik şekilde yararlanmak amaçlanır. Anlaşmalı üreticiler tarafından uygulanır. Müfettişlerce kontrol edilir. Ürünlerin tüketime sunulması için sertifika alınması mutlaka gereklidir. İngiltere'de organik, Almanya'da ekolojik, Fransa'da biyolojik tarım olarak isimlendirilen, ayrıca alternatif tarım ya da anlaşmalı üretim olarak...

    https://www.biyologlar.com/organik-tarim-nedir-1
  • İnsanlarda Gen Kartı

    Kalıtsal hastalıkların çoğu tek bir bozuk gene bağlıdır. Kromozom araştırma­larının yardımı ile böyle kalıtsal hastalıkların tesbiti için, bozuk (=defekt) genin ye­rinin bilinmesi gerekir. Aynı şekilde tedavi de genetik maddeye, doğrudan doğruya müdahale ile gerçekleşeceğinden, genin bulunduğu lokalitenin tesbiti şarttır. Renkkörlüğü geni, insanda kartı yapılan ilk gendir. Daha 1911 yılında X kro­mozomunda bulunduğu belirlenmiştir. Bugün yeri bilinen...

    https://www.biyologlar.com/insanlarda-gen-karti
  • Belleğin Temel Taşı RNA

    1960'lı yıllarının ortalarında Houston (Texas), Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar ilginç bir seri deneme yapmıştır. Fanus içerisine kapatılan beyaz bir fare, belirli aralıklarla fanusun üzerindeki bir gonkla rahatsız edilmekteydi. Fakat fare alışmaya yatkın bir hayvandır. Günler ve haftalarca devam eden bu gonk sesine belirli bir süre sonra alışmaya başlamıştır. Bu şekilde alıştırılmış yüzlerce farenin beyni dondurularak saklanmış ve...

    https://www.biyologlar.com/bellegin-temel-tasi-rna
  • Organeller ve Görevleri

    Ribozom: Hücre içinde protein sentezi yapar. Zarsızdır. Endoplâzmik retikulum üzerinde dizilmiş hâlde veya sitoplâzma içinde serbest olarak bulunur. • Karaciğer gibi protein sentezinin çokça yapıldığı hücrelerde ribozom sayısı normalden daha fazla olur. Endoplâzmik Retikulum: Sitoplâzma içinde madde iletimini sağlayan kanallar sistemidir. Ayrıca bazı maddeleri depo eder. Üzerinde ribozom bulunan endoplâzmik retikuluma granüllü endoplâzmik retikulum denir. Tek...

    https://www.biyologlar.com/organeller-ve-gorevleri
  • Klonlama Teknolojisinin Gelişimi

    Bu teknolojinin gelişim aşamalarını şöyle özetleyebiliriz; 1.Transgenik Teknolojisi Bu teknoloji ile insandan koyuna, domuza, sığıra ve keçiye gen aktarımı yapılmakta, sütlerinde insan proteini üretilmesi yanısıra organ, doku ve kan üretme imkanı da bulunmaktadır. Bu protein ile emphysema ve cystic fibrosis gibi hastalıklar tedavi edilebilmektedir. 2.Çekirdek Transfer Teknolojisi Bu teknoloji bir hücredeki bütün genomu yani somatik kromozomların bir hücreden...

    https://www.biyologlar.com/klonlama-teknolojisinin-gelisimi-2
  • CİNSİYETİN BELİRLENMESİ

    CİNSİYETİN BELİRLENMESİ

    Tüm karakterlerin oluşmasında genler görev yapar. Benzer şekilde erkek ve dişi cinsiyetin oluşmasında da genler topluluğu olan kromozomlar görev yapar.

    https://www.biyologlar.com/cinsiyetin-belirlenmesi
  • Otizmin Genleri İlk Kez Tespit Edildi

    ABD'li bilim insanlarının gerçekleştirdiği araştırmalar sonucu otizmin genlerin mutasyona uğramasıyla oluştuğu ortaya çıktı Bağımsız çalışan bir grup bilim insanı, tıp dünyasında ilk kez, çocuklarda otizme neden olan birçok genetik mutasyonu tespit ettiklerini açıkladı. Nature dergisinde yayımlanan araştırmalar, geçmişteki sayısız bulguya da göz önüne alarak, beyin gelişiminde yüzlerce, hatta binlerce genetik farklılığın olumsuz rol...

    https://www.biyologlar.com/otizmin-genleri-ilk-kez-tespit-edildi
  • VARYASYON VE MUTASYONLAR

    Karakteristik özellikler Her türün kendine özgü yani karakteristik yapısı vardır. Bu karakteristik özelliklerden yararlanılarak canlılar arasında sınıflandırma yapılmıştır. Aynı ailede bulunan insanlar benzer karakteristik özelliklere sahip olurlar. Örneğin; saç rengi, çilli olup olmamaları gibi. Anne ve babadaki karakterlerin yavruya aktarılmasına kalıtım adı verilir. Genler ile yavruya aktarılan özelliklere ise kalıtsal özellikler denir. Bu özelliklerin...

    https://www.biyologlar.com/varyasyon-ve-mutasyonlar
  • HİPOFİZ BEZİ (Gl.pituitaria)

    Hipotalamus’a bir sapla bağlanan hipofiz bezi, hipotalamus’la ortak bir ünite olarak hareket ederek diğer endokrin bezlerin birçoğunun aktivitelerini düzenler. Yaklaşık 1x1x0.5 cm boyutlarında 0,6-1 gr ağırlığında, kırmızı-gri renk­li oval bir şekildedir. Hipofiz bezi, sifenoid kemiğin cismindeki fossa hypophysialis içine yerleşmiş olup üstten diaphragma sellae ile örtülmüştür. Embriyolojik gelişimindeki kaynak farklılıkları dikkate alınarak hipofiz bezi,...

    https://www.biyologlar.com/hipofiz-bezi-gl-pituitaria
3WTURK CMS v8.1