Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 413 içerik listeleniyor

  • BİTKİSEL DOKULAR

    I ) BİTKİSEL DOKULAR: A-) BÖLÜNÜR DOKU= Hücreleri küçük, çekirdekleri büyük, sitoplazmaları fazla, kofulları küçük ve az sayıda, hücre arası boşluk yok, hücre çeperleri ince, devamlı bölünebilen hücrelerdir, metabolizmaları hızlıdır. 1- Birincil Bölünür Doku (Primer Meristerm): Bitkinin kök ve gövde ucunda bulunur. Boyuna uzamayı sağlar. Kökte kaliptra, gövdede genç yapraklar tarafından korunur. Bölünür doku geliştikçe dermatojenden epidermis,...

    https://www.biyologlar.com/bitkisel-dokular-1
  • Hücre biyolojisi ve tıp alanında kök hücrelerle ilgili önemli gelişmelerin kronolojisi

    1950’ler Kurbağa klonlama çalışmaları 1969 İlk kemik iliği nakli 1970’ler Kemik iliği stromasında fibroblastik hücrelerin belirlenmesi 1978 İlk IVF (tüp) bebeğin doğumu 1981 Fare embriyonik kök hücrelerin blastokistin iç hücre kütlesinden ayrıştırılması 1987 Embriyonik kök hücre temelli gen hedefleme teknolojisinin geliştirilmesi 1988 İlk göbek kordon kanı nakli 1989 Hematopoietik kök hücrelerin FACS yöntemiyle ayrıştırılması 1996 Somatik hücre...

    https://www.biyologlar.com/hucre-biyolojisi-ve-tip-alaninda-kok-hucrelerle-ilgili-onemli-gelismelerin-kronolojisi
  • Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Vücudumuzda yaşlanan ve ölen hücrelerin yerlerine yenileri oluşturulmaktadır. Bununla birlikte, yabancı antijenlerle savaşmak için vücut özel savunma hücreleri de üretmektedir. Gözümüzdeki hücreler görme, pankreastaki hücreler salgı, akciğerdeki hücreler solunum için farklılaşmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/tedavide-kok-hucre
  • Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Vücudumuzda yaşlanan ve ölen hücrelerin yerlerine yenileri oluşturulmaktadır. Bununla birlikte, yabancı antijenlerle savaşmak için vücut özel savunma hücreleri de üretmektedir. Gözümüzdeki hücreler görme, pankreastaki hücreler salgı, akciğerdeki hücreler solunum için farklılaşmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/tedavide-kok-hucre
  • Kök Hücre Nedir?

    Kök Hücre Nedir?

    Kök hücre, mitoz bölünmeyle özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilen ve daha fazla kök hücre üretmek için kendini yenileme yeteneğine sahip olan, bütün çok hücreli canlıların doku ve organlarını oluşturan ana hücre türleridir.

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-nedir-2
  • Kök Hücre Nedir?

    Kök Hücre Nedir?

    Kök hücre, mitoz bölünmeyle özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilen ve daha fazla kök hücre üretmek için kendini yenileme yeteneğine sahip olan, bütün çok hücreli canlıların doku ve organlarını oluşturan ana hücre türleridir.

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-nedir-2
  • KÖK HÜCRELERE BAKIŞ:TANIMLAR, KAVRAMLAR ve SINIFLANDIRMALAR

    KÖK HÜCRELERE BAKIŞ:TANIMLAR, KAVRAMLAR ve SINIFLANDIRMALAR

    İki binli yıllarla beraber kök hücrelerin rejeneratif tıp (yenileyici tıp) alanındaki öneminin giderek arttığını ve tıbbın geleceğini şekillendirme potansiyelini gözlemlemekteyiz.

    https://www.biyologlar.com/kok-hucrelere-bakistanimlar-kavramlar-ve-siniflandirmalar
  • GENETİK KOPYALAMA

    İşçilerin tulumları beyazdı; ellerinde soğuk, kadavra rengi kauçuk eldivenler vardı. Işık donuktu, ölüydü: Bir hayalet sanki!.. Yalnız mikroskopların sarı borularından zengin ve canlı bir öz akıyor, bir baştan bir başa uzanan çalışma masalarının üzerinde tatlı çizgiler yaratarak, parlatılmış tüpler boyunca tereyağ gibi yayılıyordu. "Bu da" dedi Müdür kapıyı açarak, "döllenme odası işte..." Doğal olarak, ilkin döllenmenin cerrahlığa dayanan...

    https://www.biyologlar.com/genetik-kopyalama
  • Bitkilerde Virüs hastalıkları Tanımı ve Mücadelesi

    Bitkilerde Virüs hastalıkları Tanımı ve Mücadelesi

    Virüs, kelime olarak “Zehir” anlamına gelmektedir. 17. ve 18. yüzyılda yanlış olarak, sebebi bilinmeyen bütün hastalıklar için kullanılmıştır.

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-virus-hastaliklari-tanimi-ve-mucadelesi
  • Mutasyonlar

    Mutasyon, DNA içindeki dört tür nükleotid halkasından bir veya daha fazlasında değişmedir. Bir tek halkada bile değişiklik anımsayacağınız gibi DNA mesajında bir harfin değişmesi demektir.DNA’dan kopya alan mesajcı RNA değişikliği içerecektir ve protein yapmakta olan makine tarafından farklı okunacaktır. Ortaya değişmiş bir protein çıkacak ve amino asit zincirinde bir halka farklı olacak, sonuç olarak da proteinin işlevi değişecektir. Mutasyonların en...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar
  • Yassı Solucanların Anatomisi

    Polycclad Yassı Solucanların Anatomisi İsmininin de önerdiği gibi, serbest yaşayan solucanlar dorso-ventrally yassılanmış olup birkaç milimetreden daha kalın değildirler Boyutlar bir milimetreden daha azdan balar ve 30 cm nin üzerine kadar uzanır. Çoğu polycladler son derece hassastırlar ve tipik olarak düz bir dorsal yüzey içeren ve/veya oval şekillerine sahiptirler. Bununlar birlikte, dorsal papillae (Acanthozoan, Thysomozoan) sergilerler. Solucanların...

    https://www.biyologlar.com/yassi-solucanlarin-anatomisi
  • Fotosentez

    Dünya, canlı yaşamına en uygun olacak şekilde, özel olarak tasarlanmış bir gezegendir. Atmosferindeki gazların oranından, güneşe olan uzaklığına, dağların varlığından, suyun içilebilir olmasına, bitkilerin çeşitliliğinden yeryüzünün sıcaklığına kadar kurulmuş olan pek çok hassas denge sayesinde dünya yaşanabilir bir ortamdır. Yaşamı oluşturan öğelerin devamlılığının sağlanabilmesi için de hem fiziksel şartların hem de bazı biyokimyasal...

    https://www.biyologlar.com/fotosentez
  • Canlılarda Üreme ve Çoğalma

    Üreme:Canlıların soylarının devamı için kendilerine benzer yavrular meydana getirmelerine denir.Eşeyli ve eşeysiz olarak iki şekilde olur. Eşeysiz üreme:Eşey hücrelerine gerek olmadan yapılan üreme şeklidir. Yavrular tamamen ana bireye benzerler. Eşeysiz üreme çeşitleri: 1.Bölünme:Monera, protista ve mantarlarda görülür. 2.Tomurcuklanma:Maya hücrelerinde ve bazı protistlerde görülür. 3.Sporlanma:Parazit bir hücreli, mantar ve bazı ilkel bitkilerde...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-ureme-ve-cogalma
  • SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ

    Solunum kelimesi iki anlamda kullanılabilir. Hücresel düzeyde, hücresel oksidatif Matabolizma anlamındadır. Organizma düzeyinde ise, gaz değişim yüzeylerinin, yani akciğerlerin atmosfer havası ile havalanması demektir. Solunum sistemi, dolaşım sisteminin atmosferle olan bağlantısını sağlar. Amfibian denilen kurbağa gibi hem karada hem de suda yasayan canlılarda ¤¤¤¤bolizma düşük olduğu için cilt solunumu yeterlidir. Eğer insanlarda kurbağalar gibi cilt solunumu...

    https://www.biyologlar.com/solunum-sistemi-fizyolojisi
  • Antikorlar: Mutasyonlara Hiç Bu Kadar İhtiyaç Duyulmamıştı

    İnsanoğlu tarihi boyunca hastalıklardan pek çok sıkıntı çektiği gibi, hala bu sıkıntıları aşmak için yollar aramakta. Kimi zaman ciddi enfeksiyonlar, kimi zamanda basit enfeksiyonlar geçirsek de, hepimiz hemfikiriz ki; hastalıklar can sıkıcıdır! Peki bizim için can sıkıcı bu sürece sebep olan virüsler ve bakteriler gibi dış etmenleri vücudumuz nasıl önce nasıl tanıyor ve nasıl hafızasında tutuyor? Hastalıklar konusunda büyük bir avantajımız var ki,...

    https://www.biyologlar.com/antikorlar-mutasyonlara-hic-bu-kadar-ihtiyac-duyulmamisti
  • Kimerler, Kediler ve Diğer Genetik Tuhaflıklar

    Kimerler, Kediler ve Diğer Genetik Tuhaflıklar

    Hayır, bu bir fotoğraf hilesi değil. Bu gördüğünüz kedicik, aslında bir Kimer olmayan, ama bu yazıyı yazmak için bana esin kaynağı olan Venüs. (Kaynak: Facebook)

    https://www.biyologlar.com/kimerler-kediler-ve-diger-genetik-tuhafliklar
  • Stomaların Çalışma Mekanizması

    Stomalardan gaz değişiminin sağlanması stomaların açılıp kapanmasıyla gerçek-leştirilir. Bu mekanizmanın çalışmasıhem stoma hücrelerinin hem de çevrelerinde-ki epidermis ve mezofil hücrelerinin turgor durumuna bağlıdır. Bu hücrelerdeki os-motik konsantrasyonun değişmesi ile oluşan difüzyon farkına bağlı olarak su, yastoma hücrelerine doğru ya da stoma hücrelerinden komşu epiderma hücrelerinedoğru hareket eder. Su komşu epidermis hücrelerinden stoma...

    https://www.biyologlar.com/stomalarin-calisma-mekanizmasi
  • Kanser Tedavisinde Yeni Silahlar

    Kanser Tedavisinde Yeni Silahlar

    İnsanlık, bildiğimiz kadarı ile, yazılı tarih boyunca kendi tarihi kadar eski ve bir o kadar da ürkütücü kanserle mücadele etmiş ve hala bu mücadelesine devam etmekte. M.Ö. 3000 yıllarında yazıldığı tahmin edilen eski Mısır metinlerinde meme ülserlerinin (o zaman henüz kanser kelimesi literatürde yoktu) koterle yakılarak alındığı anlatılıyor. Günümüzde ise kanser hastaları radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi müdahaleler ile tedavi edilmeye çalışılmakta....

    https://www.biyologlar.com/kanser-tedavisinde-yeni-silahlar
  • PROBİYOTİKLER HAKKINDA BİLGİ

    Değişik sebeplerden ileri gelen ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan farklı oluşumlara karşı uzun yıllardan beri değişik antibiyotikler kullanılmıştır. Antibiyotiklerin belli periyotlarda ve belli dozlardaki kullanımı neticesinde, metabolizmada gözlenen rahatsızlıklar tedavi edilebilmiştir. Ancak zaman içerisinde kullanılan antibiyotik türleri ve bunların tedavideki dozlarının insan metabolizmasında yararlı faaliyetleri olan (özellikle de intestinal...

    https://www.biyologlar.com/probiyotikler-hakkinda-bilgi
  • Alglerin Ekolojik Önemi

    Algler, gerek yapisal olarak gerekse de dis görünüsleri bakimindan oldukça farkli görünümdedirler. Yapisal olarak eukaryotik (gelismis hücre tipi) ve prokaryotik (basit yapili hücre tipi) olmak üzere iki büyük gruba ayrilirlar. Buna göre Mavi-Yesil algler göstermis olduklari hücre organizasyonlari bakimindan prokaryot hücre özelligi tasimaktadirlar. Belirgin bir hücre çekirdeginin olmamasi ve çok basit olan kromatofor yapisindaki pigmentlerin dagilimi ve prokaryotik hücre...

    https://www.biyologlar.com/alglerin-ekolojik-onemi-1
  • ALGLERİN EKOLOJİK VE EKONOMİK ÖNEMLERİ

    Algler, gerek yapısal olarak gerekse de dış görünüşleri bakımından oldukça farklı görünümdedirler. Yapısal olarak eukaryotik (gelişmiş hücre tipi) ve prokaryotik (basit yapılı hücre tipi) olmak üzere iki büyük gruba ayrılırlar. Buna göre Mavi-Yeşil algler göstermiş oldukları hücre organizasyonları bakımından prokaryot hücre özelliği taşımaktadırlar. Belirgin bir hücre çekirdeğinin olmaması ve çok basit olan kromatofor yapısındaki pigmentlerin...

    https://www.biyologlar.com/alglerin-ekolojik-ve-ekonomik-onemleri
  • YAĞ DOKUSU HAKKINDA BİLGİ

    Yağ dokusu, yağ hücrelerinden (adipositler) oluşan zengin kan damarı ve sinir içeren bir dokudur. Erkeklerde vücut ağırlığının % 15-20’ sini, dişilerde % 20-25’ ini oluşturur. Yağ hücreleri, nötral yağların depolanması ve ısı üretilmesi için özelleşmiş hücrelerdir. Memelilerde beslenme aralıklı, enerji tüketimi sürekli olduğundan enerji deposu olarak önemli fonksiyon üstlenir. Travmalara karşı yastık görevi yanısıra ısı yalıtımını da...

    https://www.biyologlar.com/yag-dokusu-hakkinda-bilgi
  • ENDOKRİN SİSTEM VE HORMONLAR

    ...Denetleyici ve düzenleyici sistemlerden biri olan endokrin(iç salgı) sistem ,endokrin bezler denilen ve hormon üreten yapılardan meydana gelir. ...Hayvanlarda görevli olan hormonlar hedef dokularına kan yoluyla taşınırlar. ...Kanla her tarafa götürülseler de sadece hedef dokularını etkilerler. ...Hormonlar kanda çok az miktarda bile olsalar mutlaka etki gösterirler. ...Normalden az yada çok salınmaları durumunda çeşitli metabolik bozukluk ve hastalıkların oluşumuna...

    https://www.biyologlar.com/endokrin-sistem-ve-hormonlar
  • Bitki Kökleri Elementleri Nasıl Ayırt Ediyor

    Bitki kökleri toprakta karışık halde bulunan demir, kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi elementleri bir seferde ve hatasız bir şekilde birbirinden nasıl ayırt edebilir? Doğada çeşitli şekillerde bulunduğunu bildiğimiz elementleri, mineralleri birbirlerinden ayırmak için ne gibi işlemler yapmak gerekir? Bitkiler toprağın altına yayılmış halde bulunan kökleri ile toprakta bulunan elementleri tanır, birbirlerinden ayrıştırır ve ihtiyaçları olan miktarlarda su ve...

    https://www.biyologlar.com/bitki-kokleri-elementleri-nasil-ayirt-ediyor
  • Ascaris Lumbricoides (solucan) Enfestasyonu

    Tüm dünyada yaygındır. Günde 200.000 yumurta bırakır. Yumurta­ların hastalık oluşturabilmesi için toprak veya dışkıda 30 gün kadar kalması gerekli­dir. Sadece insanlarda parazit özelliği var­dır (parazitlik yapar). Daha çok uygun ko­şullarda hazırlanmamış dışkı bulaşı olan gı­dalardan ve sulardan bulaşır. Ağızdan alın­dıktan sonra, larva formu bağırsaklarda or­taya çıkar oradan kan yoluyla karaciğer, kalp, akciğerleri geçer, akciğer keselerine...

    https://www.biyologlar.com/ascaris-lumbricoides-solucan-enfestasyonu
  • HANGİ HORMON NEREDEN SALGILANIR

    HORMON                               SALGILANDIĞI YER                              FİZYOLOJİK ETKİLERİ Tiroksin Tiroit bezi Bazal metabolizmayı artırır Triiyodotironin Tiroit bezi Bazal metabolizmayı artırır. Parathormon Paratiroit bezi Kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenler Kalsitonin Tiroit’in C hücrelerinden Kalsiyum ve fosforu düzenler (parathormonun...

    https://www.biyologlar.com/hangi-hormon-nereden-salgilanir
  • MSS’nin Sitolojik Yapısı

    Medulla Spinalis Omurga kanalı içinde, foramen magnumdan ikinci bel omuru hizasına kadar uzanır. Ortasında dar bir kanal bulunan uzun bir boru biçimindedir. Enine kesitte medulla spinalisin oval bir şekle sahip olduğu görülür. Posteriorda, dorsal median septum vasıtası ile medulla spinalis iki eşit parçaya ayrılır, anteriorda ise anterior (ventral) median fissura adında derin longitidünal bir yarık bulunur. Medulla spinalis tümüyle pia mater ile sarılmıştır. Pia mater...

    https://www.biyologlar.com/mssnin-sitolojik-yapisi
  • Böceklede sindirim sistemi

    Sindirim sistemi, sindirim kanali ve buna dogrudan yada dolayli olarak baglanan çesitli bezlerden meydana gelir. Bu bezler yardimci bezler tükrük bezleri, kör barsak (çekumlar, Caecum: pl caeca) ve malpigi tüpleridir. Sindirim kanali: Sindirim kanali önde agiz ve arkada anüs açikligi olan, vücudu bastan sona kateden bir boru seklindedir. Ön, orta ve art olmak üzere üç kisma ayrilir. Genel olarak bu bölgeler sirasiyla stomadeum, mesenteron, proctodeum ismini alir. Çogunlukla...

    https://www.biyologlar.com/boceklede-sindirim-sistemi
  • Vitamin üreten bakteriler

    Değişik sebeplerden ileri gelen ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan farklı oluşumlara karşı uzun yıllardan beri değişik antibiyotikler kullanılmıştır. Antibiyotiklerin belli periyotlarda ve belli dozlardaki kullanımı neticesinde, metabolizmada gözlenen rahatsızlıklar tedavi edilebilmiştir. Ancak zaman içerisinde kullanılan antibiyotik türleri ve bunların tedavideki dozlarının insan metabolizmasında yararlı faaliyetleri olan (özellikle de intestinal...

    https://www.biyologlar.com/vitamin-ureten-bakteriler
  • HÜCRE KÜLTÜRLERİNİN KORUNMASI SAKLANMASI VE TAŞINMASI

    Hücre Kültürü yöntemleri-virüsün hücre kültüründe izole edilmesi İnfeksiyon hastalıklarının etkeni olan mikro-organizmaların, Beslenme ve üremeleri için gerekli temel maddelere Ve çevre faktörlerine gereksinimleri vardır. Zorunlu Parazit şeklinde yaşayan viruslar üreyebilmek için mutlaka Canlı ortama gereksinim duyarlar. Virusların etken olduğu hastalıkların erken ve doğru tanımlanması, Epidemiyoloji, prognoz ve halk sağlığı açısından Çok önemlidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-kulturlerinin-korunmasi-saklanmasi-ve-tasinmasi
  • Solucanlar; Platyhelminthes ( Yassı ), Anelida (halkalı ), Aschelminthes (yuvarlak solucanlar)

    Solucan sınıfı Platyhelminthes (yassı solucanlar), Anelida (halkalı solucanlar), Aschelminthes (yuvarlak solucanlar) ve Pogonophora (sakallı solucanlar) filumlarını kapsar. Bazen Aschelminthes grubunu oluşturan Nematoda (iplik solucanlar), Rotifera, Gastrotricha, Kinorhyncha ve Pripalida sınıfları filum düzeyine yükseltilerek sınıflandırılmaktadır. Yer solucanları, Oligochaeta sınıfından halkalı solucanların karada yaşayan en tanınmış üyeleridir. Solucanların...

    https://www.biyologlar.com/solucanlar-platyhelminthes-yassi-anelida-halkali-aschelminthes-yuvarlak-solucanlar
  • BİTKİ ANATOMİSİ ÇALIŞMA NOTLARI

    1-Çimlenmekte olan bitkinin besin gereksinimi kotiledonlarda yada özel dokularda depolanan besinlerden sağlanır. 2-Kök ve gövdenin büyümesi büyüme noktalarındaki meristamatik dokuların yeni hücrelerin oluşması ve büyüme ve farklılaşması ile olur. 3-Yapraksız ve köksüz yapraksı yapıya tallus denir.Bu tür bitkilere detallafita gurubu denir. 4-Tohumlu bir bitki dallanmış eksen içeren bir yapı gösterirse yaprak kök ve gövdeden oluşan yapıya kormus denir.Bu tür...

    https://www.biyologlar.com/bitki-anatomisi-calisma-notlari
  • Fungusların yararlı ve zararlı faaliyetleri nelerdir?

    Hayvansal ve bitkisel atıkların çürütülmesinde, bu yapılarda bulunan azot, fosfor, potasyum, sülfür, demir ve kalsiyum gibi elementlerin serbest bırakılmasında, bazı peynir tiplerinin (Rokufort, Kamembert) eldesinde, antibiyotik (penisilin) eldesinde, thiamin, biyotin, riboflavin gibi bazı vitaminlerin, amilaz, pektolaz gibi enzimlerin ve gibberellin gibi hormonların eldesinde funguslardan yararlanılır. Bir fungus grubu olan mayalar ekmekçilikte ve şarap, bira gibi fermente...

    https://www.biyologlar.com/funguslarin-yararli-ve-zararli-faaliyetleri-nelerdir
  • Embriyogenez

    Biyolojinin bütün problemleri arasında en büyüleyici ve en zor olanı embriyogenez yani embriyonun yaratılmasıdır. Embriyogenez; tek hücrenin döllenmiş yumurtanın, hedef aldığı çok hücreli karmaşık organizmaya ulaşırken attığı adımlarla ilgilidir. Bu hedef bütün ince ayrıntılarıyla, gelişme olayının orkestrasyonu üzerine talimatları içeren, DNA'da yazılıdır. Bu harikulade işin nasıl olduğunu henüz anlayamamış olduğumuzu hemen söyleyebilirim, ama en...

    https://www.biyologlar.com/embriyogenez
  • BİTKİNİN KISIMLARI

    1. Kök * Topraktaki su ve minarelerin alınmasında kökte bulunan emici tüyler görevlidir. Emici tüyler kökteki epidermis hücrelerinin farklılaşarak dışa doğru uzamasıyla meydana gelen kısa ömürlü yapılardır. * Emici tüylerdeki organik madde yoğunluğu toprak suyundaki çözünmüş madde yoğunluğundan büyüktür. Böylece toprak emici tüy hücrelerine göre hipotonik kalır. * Su çok yoğun olan topraktan az yoğun olan emici tüylere osmos ile geçer ve kabuk...

    https://www.biyologlar.com/bitkinin-kisimlari
  • Dokular ile ilgili Soru Bankası

    1-‘’ Hücreleri birbirine sitoplazmik uzantılarla bağlantılı olup sertleşen ara maddesi içerisinde çeşitli iyon ve tuzlar bulunur.’’ Yukarıdaki verilen özellikler hangi dokuya aittir? A) Epitel doku B ) Bağ dokusu C) Kıkırdak dokusu D) Kemik dokusu E) Kas dokusu 2-Alyuvarlar, vücutta sayılarını artırırken aşağıdakilerden hangisi görülmez? A) Kırmızı ilikte hücre çoğalmasının hızlanması B ) Protein sentezinin artması C) Hemoglobin sentezinin artması...

    https://www.biyologlar.com/dokular-ile-ilgili-soru-bankasi
  • TALASEMİ: Ülkemizde bir buçuk milyon taşıyıcı var

    TALASEMİ: Ülkemizde bir buçuk milyon taşıyıcı var

    Talasemi (Akdeniz anemisi) kalıtsal bir kan hastalığı ve ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz ülkelerinde önemli bir halk sağlığı sorunu. Anne-babadan çocuklarına geçen farklılaşmış bir gen nedeniyle, hasta çocuklar ömür boyu kan almak zorunda. Talasemi genini çocuklarına geçiren anne-babalarda (talasemi taşıyıcıları) ise hafif kansızlık dışında hiçbir hastalık belirtisi olmaz. Hastalık oluşması için iki hastalık geninin yanyana gelmesi gerekir....

    https://www.biyologlar.com/talasemi-ulkemizde-bir-bucuk-milyon-tasiyici-var
  • cyanobacteria(mavi yeşil algler) hakkında genel bilgilere ihtiyacım var

    Algler Alg ya da Yosun; büyük çoğunluğu fotosentetik olmasına karşın, bitkiler alemiyle yakın akraba olmayan bir gruptur. Bitkilere benzeyen, sucul canlılardır. Deniz kenarında algler Deniz kenarında algler Fotosentez ürünlerini nişasta formunda depolamazlar. Kloroplastları, sitoplazma içerisinde serbest olarak değil, granüler endoplazmik retikulum üzerinde bulunur. Klorofil-c taşırlar ve bitkilerde bulunmayan başka pigment maddeleri bulundurular. Çeşitli gruplara...

    https://www.biyologlar.com/cyanobacteriamavi-yesil-algler-hakkinda-genel-bilgilere-ihtiyacim-var
  • Kısırlık ve Genetik

    İnfertilite (Kısırlık) konusunda genetik sebepler nelerdir ve ne gibi tedavilersöz konusudur; bu konuda sıkça sorulan soruları ve yanıtlarını bir kez de burada vermek istedim. Erkek kısırlığında genetik incelemenin önemi Son yıllarda genetik alanında ilerlemeler erkek kısırlığının nedenleri hakkında çok önemli bilgiler elde etmemizi sağlamıştır. Seks kromozomlarından Y kromozomu üzerindeki genlerdeki silinmeler vücut yapısı ve fonksiyonları normal...

    https://www.biyologlar.com/kisirlik-ve-genetik
  • Hayvan Fizyolojisi Soruları

    1. Aşağıdaki kan gruplarının hangisinde alfa-aglutinin bulunur? a)A Rh (+) b)A Rh (-) c)AB Rh(+) d)AB Rh(-) e)0 Rh(+) 2. Aşağıdakilerden kişilerin hangisinde eritrosit üretiminin artması beklenmez? a) Yüksek yerlerde yaşayanlarda b) Eritrosit hemolizinde c) Kanama olanlarda d) Testesteron tedavisi alanlarda e) Ostrojen Tedavisi alanlarda 3. Hemotokrit tanımını aşağıdakilerden hangisi en iyi tanımlar? a) Kandaki kırmızı kan hücrelerinin yüzdesi b) Kan plazmasının...

    https://www.biyologlar.com/hayvan-fizyolojisi-sorulari
  • Hıv Virüsünün Yapısı (AIDS)

    Hıv Virüsünün Yapısı (AIDS)

    1983 yilinda Galla ve Monagnier AIDS etkeni HIV(Human immunodeficiency virüs)'yi tanimladilar. 1986 yilinda Bati Afrika'da HIV2 adinda bu virüsün yeni bir tipi bulundu. AIDS'in kelime anlami: Edinilmis bagisiklik yetmezligi sendromudur. AIDS'e neden olan HIV retrovirideae grubunun Lentivirineae ailesinde yer alir. HIV disindaki lentiviruslar diger canlilari enfekte ederler. FIV(feline immunodeficiency virüs)kedileri, SIV(simian immunodeficiency virüs) insan olmayan primatlari enfekte eder....

    https://www.biyologlar.com/hiv-virusunun-yapisi-aids
  • Hayvansal Dokular

    Hayvansal dokular, yapısına,görevlerine göre epitel doku,bağ ve destek doku,kas doku,sinir doku olmak üzere dört bölümde incelenir. A.Epitel Doku * Vücudun iç ve dış yüzeyini örter. * Hücreleri sık dizilişli, hücreler arasında çok az ara madde var. * Bütün doku,bağ dokusundan yapılmış taban zarı üzerine oturur. * Kan damarları taşımaz.Beslenme ,bağ dokusu aracılığı ile difüzyon ile olur. * Epitelyum dokunun başlıca görevleri şunlardır. Koruma: Vücudu...

    https://www.biyologlar.com/hayvansal-dokular-4
  • Tohumlu Bitkiler Soruları

    S.1)İlkel vasküler bitkileri tanımlatınız. C.1)Algler,mantarlar,ciğerotları ve karayosunlarında gerçek iletim demeti yoktur.Gerçek iletim demetlerine sahip bitkiler ilkel vasküler bitkiler olarak tanımlanır.Bu bitkilerin sporofitleri topraktan alınan su ve mineral maddeleri ,sentezlenen besinleri taşıyan bir iletim sistemine sahiptir. S.2)Vasküler bitkiler kaç divisiodan meydana gelir? C.2)Vasküler bitkiler 7 divisioda incelenir.Bunlardan...

    https://www.biyologlar.com/tohumlu-bitkiler-sorulari
  • BİTKİSEL DOKULAR

    Bir hücreli canlılarda hayatsal olayların sürdürülmesinde, organel adı verilen yapılar görev alır.Çok hücreli canlılarda ise belirli görevleri yapmak üzere özelleşmiş hücre toplulukları vardır.Organizmada belirli görevlerini yapan özelleşmiş hücre topluluklarına doku denir.Dokularda özelleşme çok özelleşmiştir.Dokuları inceleyen bilim dalına doku bilimi (Histoloji) denir. Dokular, bitkisel ve hayvansal olmak üzere iki bölümde incelenir. 1.Bitkisel Dokular:...

    https://www.biyologlar.com/bitkisel-dokular-3
  • BİTKİLERDE BESİNİN TAŞINMASI

    Yapraklarda,fotosentez ile oluşturulan glikoz,köklerde oluşturulan aminoasit gibi organik besinler bitkinin diğer bölümlerine soymuk boruları ile taşınır.Soymuk borularında taşınma bitkinin farklı kısımlarındaki sıvı basıncının farklı olması esasına dayanmaktadır. Yaprakta, fotosentez sonucu meydana gelen şeker ve diğer organik maddeler Soymuk hücrelerine girer.Bu durumda hücrenin yoğunluğu artaçağından hücrenin içerisine su molekülerlide ğirer.Diğer...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-besinin-tasinmasi
  • BÖCEKLERDE TRAKE SOLUNUMU

    Stigma dudağının hemen altında trake sitemi başlar. Filogenetik olarak her segment kendi otonom stigmasına sahiptir. Bununla beraber bazı ilkel böceklerde ve gelişmiş böceklerin çoğunda, her segment bir çift stigma taşımaz. Ektodermin, stigmaların bulunduğu yerden içeriye çökmesiyle oluşurlar. Şekil 28.47/a’da basit ilkel bir trake sistemi şematize edilmiştir. Her stigmadan uzanan kısa bir dal yatay olarak vücut içerisine girerek bir dorsal, bir visceral ve bir de...

    https://www.biyologlar.com/boceklerde-trake-solunumu
  • Sinirsel iletimde neden NA ve K kullanılıyor

    Sodyum ve Klor ( Na ve Cl ) Sodyum kas liflerinin uyarılmasında ve sinirlerdeki iletimde önemli rol oynar. Klor mide salgısında bulunur. Klor ayrıca amilaz enziminin aktivatörüdür. Sodyum eksikliğinde deride, gözün bağ dokusunda ve üremede bozukluklar görülür. Klor eksikliğinde sindirim ve büyüme bozuklukları ortaya çıkar. NaCl eksikliğinde, kramplar, baş dönmesi ve baygınlık görülür. Vücut sıvılarının dengesi bozulur. Potasyum ( K ) Sodyum gibi sinirsel...

    https://www.biyologlar.com/sinirsel-iletimde-neden-na-ve-k-kullaniliyor
  • BİTKİLERDE SU ALINIMI

    Su bitkileri tüm yüzeyden osmosla su alırken, kara bitkileri kökleriyle su almaktadırlar. Kara bitkilerinde su alınımının nasıl gerçekleştiği bu bölümde izah edilmeye çalışılacaktır. •Kökler toprak içinde suyun bulunduğu derinliğe ve yöne göre uzama gösterirler. Kök uçları kaliptra sayesinde toprak içinde rahatlıkla ilerleyip ihtiyaca cevap verecek suyu bulmaktadır. •Kök sisteminde suyun en çok alındığı bölge emici tüylerin bulunduğu kısımdır....

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-su-alinimi
  • BİTKİLERDE SU KAYBI

    1- Buhar Halinde Su Kaybı (Transpirasyon): Bitkiler topraktan aldıkları suyun büyük bir kısmını transpirasyon ile buhar halinde dışarı vermek zorundadır. Çünkü güneşin yakıcı etkisinden korunması, pasif su alınımının devam etmesi, iyon alınımı ve taşınımı gib olaylar başka bir ifadeyle beslenme transpirasyonun bir sonucudur. •hf Transpirasyon esas olarak stomalarda geçekleşir. Bunun yanında bir miktar su çıkışı da kutikula (kutikular transpirasyon),...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-su-kaybi
  • GİBERELLİNLER : Bitki Boyu Düzenleyicileri

    Giberellinler Japonya’da 2. Dünya Savaşı yıllarında keşfedilmiştir, fakat bu sırada batı ile ilişkiler kopuk olduğundan batı bu keşfi 1950’lerde öğrenmiştir. Yüzyıl önce, Asya‟daki çiftçiler çeltik tarlalarındaki pirinç fidelerinin aşırı ölçüde boylandıklarını ve ince kaldıklarını gözlediler. Bu durumda, fideler olgunlaşmadan ve çiçek oluşturmadan önce, ince ve cılız oluyor ve bu sebepten dik duramayıp erkenden ölüyordu veya verim...

    https://www.biyologlar.com/giberellinler-bitki-boyu-duzenleyicileri
3WTURK CMS v8.1