Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1602 içerik listeleniyor

  • EVRİMİN KANITLARI

    Temel bilimlerin önemli karakteri, ortaya atılan bir düşünce ya da teorinin bilimsel yöntemlere dayalı olarak yapılan gözlemlerle kanıtlanmasıdır. Buna göre, bir temel bilim olan biyolojide de teorik olarak verilen bilgilerin, laboratuvar koşullarında yapılan bilimsel gözlemlerle doğrulanması gerekmektedir. Ancak, evrimin süreklilik göstermesi ve çok yavaş ilerlemesi, bu konuda ortaya atılan teorilerin gözlemlerinin yapılmasını; bir başka deyişle evrimin...

    https://www.biyologlar.com/evrimin-kanitlari
  • DAMAK (PALATE)

    Damak olarak bilinen ağız boşluğu tavanı aynı zamanda nazal boşluğun tabanıdır. Sert damak olarak adlandırılan anterior kısım kemiklere sahiptir (maksillanın palatin çıkıntıları ve palatin kemikler) ve dolayısı ile rijid bir yapıdadır. Yumuşak damak adındaki posterior kısım ise kuvvetli fibröz doku özüne sahip olduğundan hareket edebilme yeteneğindedir. Sert damak dile karşıt sert bir yüzey oluşturduğundan (dil kuvvetli bir muskuler organdır) gıda...

    https://www.biyologlar.com/damak-palate
  • ÇEŞİTLİ BİTKİLERDEN ELDE EDİLEN ÇÖZELTİLERİN SENTETİK HORMON OLARAK KULLANILMASI

    Çeşitli Bitkilerden Elde Edilen Çözeltilerin Sentetik Hormon Olarak Kullanılabilirliğinin Araştırılması PROJENİN AMACI Son yıllarda gerek tarımsal ilaçların gerekse gübrelerin kullanılmasıyla bitkisel üretimde artış meydana gelmiştir. Bununla birlikte gübrelerin ve tarımsal ilaçların bilinçsizce kullanılması insan sağlığını tehdit edecek ürünlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tarımsal gübrelerin bilinçsizce kullanımı nedeniyle toprağın...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-bitkilerden-elde-edilen-cozeltilerin-sentetik-hormon-olarak-kullanilmasi
  • Kemikli Balıklar ( OSTEICHTYES )

    Bunlarda iskelet, en azindan belli kisimlarda kemik yapida oldugundan, kemikli baliklar anl..... gelen Osteichtyes adi verilmistir. Vücutlari dermis tabakasindan meydana getirilmis pullarla örtülüdür. Vücut çok degisik sekillerde olabilir. Yüzgeçleriyle yüzer, solungaçlariyla da solunum yaparlar. Tatli, tuzlu, aci, çok soguk ve çok sicak olmak üzere degisik su artamlarinda yasamlarini sürdürürler. Bazi zooloji kitaplarinda, kikirdakli baliklarin daha ilkel oldugu ve kemikli...

    https://www.biyologlar.com/kemikli-baliklar-osteichtyes-
  • İki Yaşamlılar - Amphibia

    Hem suda hem de karada yasadiklarindan iki yasamlilar anl..... Amphibia adi verilmistir. Gerek anatomi ve gerekse fizyolojik açidan baliklarla sürüngenler arasinda bir özellik gösteren Amphibia sinifi, omurgalilarin su disinda yasayan ilk grubunu olusturmaktadir. Devonien'in sonlarina dogru meydana gelen kuraklik nedeniyle, akcigerli baliklarin bazi populasyonlari yasadiklari ortamlardan çikarak karadan diger sulara geçmislerdir. Daha sonra da tüm sularin kurumasiyla zamanlarinin...

    https://www.biyologlar.com/iki-yasamlilar-amphibia
  • Hayvansal Dokular

    Bu bölümde hayvan dokusuna kısaca değinilecektir. Çok hücrelilerde hücrelerin bir araya gelip özelleştiği ve bunların da, organizmada belli görevleri üstlenen dokuları oluşturdukları görülür Her hücre birliğinin görevi farklıdır. Buna göre EPİTEL, BAĞ, DESTEK (KEMİK ve KIKIRDAK), KAS ve SİNİR Dokuları ayrılır. Dokular organların yapısal maddeleridir. Hayvan vücudu da, bitkilerdeki gibi, dışa doğru bir doku ile sarılır. Bu dokuya örtü dokusu veya...

    https://www.biyologlar.com/hayvansal-dokular-2
  • Omurgalıların evrimi

    Bugün için, canlıların evrimsel gelişiminin, zaman içinde düz bir çizgi üzerinde değişmeleri sonunda meydana geldiği şeklinde düşünülmemektedir. “Doğal derecelenme” olarak tanımlanan bu eski görüş Darwin tarafından değiştirilerek, evrimsel gelişmenin dallanma şeklinde meydana gelen bir çeşitlenme sonunda oluştuğu ileri sürülmüştür. Bu düşünce, halen biyologlar arasında yaygın olarak benimsenmektedir. Buna bağlı olarak, omurgalı hayvanların da,...

    https://www.biyologlar.com/omurgalilarin-evrimi
  • Omurgalıların karaya geçişi

    Canlıların evriminde önemli basamaklardan biri hiç kuşkusuz onların, kara ortamına da uyum sağlayarak yaşama alanlarını genişletmiş olmalarıdır. Ancak, kara ortamına uyma konusunda canlıların önemli problemlerle karşılaşmış olmaları gerekmektedir. Çünkü, su ortamının kaldırma kuvveti olarak bilinen avantajına karşılık, karada yaşayan canlılar ağırlıklarını taşımak zorunda kalmışlardır. Bu nedenle, karasal organizmalar sucul organizmalara oranla...

    https://www.biyologlar.com/omurgalilarin-karaya-gecisi
  • Primatların Evrimi

    Bu süreçde meydana gelen ilk memeli formlarından biri de primatlardır. Uzun kuyruklu maymunlar; gibbon, orangutan, goril ve şempanze gibi kuyruksuz maymunlar ve insanın içinde yer aldığı primatların atasının, bugün yaşayan ve ilkel bir insektivor olan Tupaia (Şekil 53) ya benzer bir canlı olduğu ileri sürülmektedir. Çünkü bu hayvanda dişler primatlarda olduğu gibi, kesici, köpek, ön ve arka öğütücü şeklinde farklılaşmıştır (heterodonti), üyeleri 5...

    https://www.biyologlar.com/primatlarin-evrimi
  • İki ayak üzerinde yürümenin gelişmesi

    İki ayak üzerinde yürümenin Australopithecus ile başladığı bilinmektedir. Ancak, hangi nedenle ortaya çıktığı konusunda değişik görüşler bulunmaktadır. Bu konuda, iki ayak üzerinde yürümenin sağladığı avantajları gözden geçirmek yararlı olacaktır. 1) Vücut ısısının düşürülmesi amacıyla, yere paralel olan ve hem güneşten gelen; hem de yerden yansıyan ışınlara maruz kalan gövde dik duruma gelerek, bir tarafdan daha fazla rüzgar alması temin...

    https://www.biyologlar.com/iki-ayak-uzerinde-yurumenin-gelismesi
  • Balıkların Fizyolojik, anatomik ve morfoloji yapıları sindirim, üreme,

    Suda yaşayan, solungaçlarla solunum yapan ve yüzgeçleri bulunan omurgalı hayvanların genel adı. Balıkların yüzgeçleri iki çeşittir. Yanlarda çift olarak dizilmiş yüzgeçler, karada yaşayan omurgalıların ön ve arka üyelerine denktir: Solungaç kapaklarının arkasında gövdeye bağlanmış olan birinci çift, ön üyeleri karşılar ve göğüs yüzgeçleri diye adlandırılır. Karın çevresi kemiklerine bağlanan ikinci çiftse arka üyeleri karşılar ve karın...

    https://www.biyologlar.com/baliklarin-fizyolojik-anatomik-ve-morfoloji-yapilari-sindirim-ureme
  • YILAN BALIĞI BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRİCİLİĞİ

    Yılan balıkları eski yıllardan beri insanların ilgisini çekmiştir. Su bulunan bir çok yerde yılan balığına rastlandığı halde yumurtlama ve yavrulama sırasında izlenememesi, yumurtalı veya karnında yavru bulunan bir balığa rastlanamaması bu ilginin çok eskiden beri doğmasına neden olmuştur. Dünyadaki toplam yılan balığı istihsali; Avrupa yılan balığı (Anguilla anguilla ) (1990-1991) 23 950 ton, Japon yılan balığı ( Anguilla japonica ) 109 100 ton, Amerikan...

    https://www.biyologlar.com/yilan-baligi-biyolojisi-ve-yetistiriciligi
  • ALABALIK BİYOLOJİSİ ve YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    A.Ü. Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü. 06110 ANKARA Yaşam ortamı bakımından berrak, temiz, serin ve oksijen yönünden zengin suları tercih eden alabalık halkımız tarafından özel likle etinin lezzetli oluşuyla anımsanan balıklar arasında bulunmaktadır. Alabalık türleri sistematikte Salmonidae familyasında yer alırlar. Morfolojik bakımdan yağ yüzgeci ile karakterizedirler. Salmonidae familyasında ekonomik yetiştiricilik ve doğal suların balıklandırılması...

    https://www.biyologlar.com/alabalik-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Son on yılda biyokimya, moleküler biyoloji ve bakteriyolojideki ilerlemeler, bakterilerin antikanser ajan olarak kullanımının yanı sıra, antikanser ilaçların verilmesinde kemoterapiye duyarlı ajan ve gen tedavisi için vektör olarak kullanımına kadar kullanışlı bir çok yönlerini ortaya koymuştur.

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-biyoteknolojide-kullanim-alanlari
  • Sazan Balığı Biyolojisi ve Yetiştirme Teknikleri

    Ilıman iklim bölgelerinin ekonomik öneme sahip türü olan sazan (Cyprinus carpio Linnaeus, 1758), sıcağı sevmesinin yanında soğuğa da dayanıklı olup, entansif yetiştiricilik için çok uygundur. Az miktarda oksijene gereksinim duyması ve yetiştirme sırasında boylama, kepçeyle yakalanma ve tartım gibi işlemlere duyarlı değildir ve kolayca yaralanmaz.4-30°C arasındaki su sıcaklığı değişimlerine kısa sürede uyum sağlar (1). Sazan müstesna bir çevre toleransına...

    https://www.biyologlar.com/sazan-baligi-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Yrd.Dç.Dr. Kürşat FIRAT & Şahin SAKA Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Su ürünleri yetiştirme teknolojisinin gelişimi ile beraber levrek kültürü üzerindeki çalışmalarda yoğunlaşmıştır. Ülkemizde önceleri çipura balığının besiye alınması ve daha sonrada larva üretimine geçilmesini takiben, levrek larvalarının kültür çalışmalarında yoğun artışlar...

    https://www.biyologlar.com/levrek-dicentrarchus-labrax-lin-1758-baliginin-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Mozaik Evrime Örnekleri ve Mozaik Türler

    Bahsettiğimiz gibi mozaik evrim, türlerin bazı atasal özelliklerinin, vücutlarının geri kalanı farklılaşırken, olduğu gibi kalması veya genele oranla çok az değişmesidir. Bu sebeple, bu atalardan evrimleşen yeni türler, atasal özelliklerini net bir şekilde taşırlar ve canlılar arası geçişi açık bir şekilde gösterirler. Bunların bazı tipik örnekleri şöyledir: 1) Australopithecus Türlerinde İki Ayak Üzerinde Yürümenin (Bipedalizm) Evrimi Australopithecus...

    https://www.biyologlar.com/mozaik-evrime-ornekleri-ve-mozaik-turler
  • ANTİBİYOTİK KULLANIMINDA GENEL PRENSİPLER

    Antibiyotikler tedavide en çok kullanılan ve kullanımında en çok hata yapılan bir ilaç grubudur. İnsan vücudunun her organında enfeksiyon gelişebileceğinden her daldaki hekimin antibiyotik kullanımını iyi bilmesi gerekir. Antibiyotiklere direnç gelişimi ve tedaviye yeni antibiyotiklerin girmesi gibi nedenlerle de bilgilerin devamlı yenilenmesi zorunludur. Antibiyotik kullanımında dikkat edilmesi gereken kuralları şöyle sıralayabiliriz.1. Antibiyotik kullanma...

    https://www.biyologlar.com/antibiyotik-kullaniminda-genel-prensipler
  • KARACİĞERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Yumuşak kıvamlı olan karaciğer vücutta bulunan en ağır bezdir. Ağırlığı 1,5 kg veya daha fazla olabilen karaciğer üst abdomende, diaframın altında yerleşmiştir. Taze iken koyu kırmızı veya kırmızımsı kahverengidir; bu renkten başlıca karaciğere olan zengin kan akımı sorumludur. Karaciğer kanını çölyak (celiac) arterden köken alan arterlerden ve portal ven yolu ile intestinal yollardan alır. Venöz boşaltım inferior vena kavaya olduğundan karaciğer...

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-histolojik-yapisi
  • İnsanların Etçil mi Yoksa Otçul mu Olduklarının Kanıtları Nelerdir?

    İnsanlar tür olarak aslında otçul veya etçil değil omnivor yani her şeyi yiyebilen, herşeyobur veya herşeycil bir türdür.. Bunun kanıtları: 1 Diş yapısı: Dişlerimiz her ikisini, hem et hem de bitki yemek ve öğütmek için evrilmiştir. 2 Sindirim sistemi: Hem et hem de bitkileri sindirmeyi tolere edecek, çoğu bitki ve hayvansal kaynaklardan besin elde edebilecek şekildedir. İstisnalar ise selüloz ve kitindir. Bunları sindiremeyiz. 3 Primat araştırmaları: Diğer...

    https://www.biyologlar.com/insanlarin-etcil-mi-yoksa-otcul-mu-olduklarinin-kanitlari-nelerdir
  • Apoda (Gymnophiona, Coecilia) (Bacaksız Kurbağalar)

    Vücutları silindir şeklinde ve halkalıdır. Ekstremiteleri, hatta bunların bağlandığı omuz (göğüs) ve kalça kemerleri de yoktur. Kafatası kemik bir çatıya sahiptir. Toprak altındaki yuvalarda gizlenme açısından modifiye olmuşlardır. Omur sayısı fazla ve kaburgaları oldukça uzundur. Derileri düz ve enine halkalıdır. Gerek mukus, gerekse irrite eden bir sıvı çıkaran zehir bezleri bulunur. Dış görünüşleri bakımından küçük bir yılan ve solucana benzerler...

    https://www.biyologlar.com/apoda-gymnophiona-coecilia-bacaksiz-kurbagalar
  • Kurbağaların Özellikleri

    Amphibia iki taraflı yaşayışı olanlar anlamına gelir [amphi: İki taraflı, bios: yaşam, hayat]. Derileri çıplaktır ve nemli kalması için bol salgı bezi içerir. Gelişmeleri genel olarak metamorfoz iledir. Erginlerin ekserisi etçildir. Kuraklık ve tuzluluğa tahammülleri yoktur. Bu sınıfın kapsamına, birbirinden oldukça farklı görünümde olan ve günümüzde yaşayan 3 tip hayvan dahildir: Bunlar: Kuyruksuz Kurbağalar (Anura= Salientia), Kuyruklu Kurbağalar...

    https://www.biyologlar.com/kurbagalarin-ozellikleri
  • Evrim Kuramını Destekleyen Bir Yığın KANIT Var.

    Doğal şeçilim yoluyla evrim, Darwin’in yaşamını adadığı çalışmanın belkemiğini oluşturan kavram, bir kuram. Yeryüzündeki canlılar arasındaki uyum, karmaşıklık ve çeşitliliğin kökenine ilişkin bir kuram. Bu anlamda, Albert Einstein’ın tanımladığı şekliyle görelilik de bir kuram. Kopernik’in 1543′te ortaya attığı, Güneş’in Dünya’nın değil, Dünya’nın Güneş etrafında döndüğü yolundaki görüş bir kuram. Kıtaların kayması bir...

    https://www.biyologlar.com/evrim-kuramini-destekleyen-bir-yigin-kanit-var-
  • Kertenkelelerin Özellikleri - Sauria (=Lacertilia)

    Subordo 1: Sauria (=Lacertilia) (Kertenkeleler) Başlıca özellikleri: 1. Alt çenenin iki yarımı, ön tarafta birbirleriyle kaynaşmıştır. Kafatasını oluşturan kemikler, özellikle de yüz elementleri (Viscerocranium) yılanlardaki gibi oynak değildir. 2. Çoğu türü 4 bacaklıdır. Bazen arka bacaklar veya bazen de yılanlarda olduğu gibi hiçbir üye bulunmaz ve vücut uzundur (örneğin Oluklu Kertenkele, Pseudopus apodus= Ophisaurus apodus). 3. Çoğunda göz kapakları,...

    https://www.biyologlar.com/kertenkelelerin-ozellikleri-sauria-lacertilia
  • Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Classis: Reptilia (Sürüngenler) Sürüngenlerin Başlıca Özellikleri: Bugün yaşayanlar göz önüne alınırsa sürüngenlerin genel özellikleri şöyle özetlenebilir: 1. Sürüngenler, Omurgalıların “Tetrapoda” denen “4 bacaklılar” yahut “kara omurgalıları” grubunun 2’nci sınıfını teşkil ederler. Her bir bacakta 5 parmak ve parmak uçlarında keratin yapısında tırnaklar bulunur. Fakat yılanlarda, fosil formlar da dahil olmak üzere ayak bulunmaz. Grubun...

    https://www.biyologlar.com/surungenlerin-genel-ozellikleri
  • Kuyruksuz Kurbağalar

    Ordo 3: Anura (=Salientia, Ecaudata) (Kuyruksuz Kurbağalar) Kozmopolit bir gruptur, dünyanın her tarafında bulunur. Vücut genişce yapılı olup, baş ile gövde arasında, boyun kısmı bulunmaz. Kafatası ince ve sert olmayıp oldukça indirgenmiştir. Az sayıda kemik içerir. Omurgada omur sayısı azdır. Omurganın sonunda çok sayıda omurun birleşmesi ile şekillenmiş uzunca yapılı bir Urostil (Urostyl) Kemiği bulunur. Kaburgalar indirgenmiş yahut hiç yoktur....

    https://www.biyologlar.com/kuyruksuz-kurbagalar
  • Kaplumbağalar ve özellikleri

    Ordo 2: Chelonia (=Testudinata) (Kaplumbağalar) Mesozoik’in Permien döneminden günümüze kadar gelmiş olan bu takımın 14 kadar ailesi ve 350 kadar türü bulunur. Aktüel kaplumbağalar ile geçmiş jeolojik devirlerde yaşayanlar arasında büyük bir fark yoktur. Çok uzun ömürlüdürler. 20-100 yıl hatta bazı karasal türlerde olduğu gibi 200 yıl kadar yaşayanları (Örneğin Galapagos kaplumbağası, Testudo elephantopus) da vardır. Kaplumbağalar, diğer sürüngenlerden...

    https://www.biyologlar.com/kaplumbagalar-ve-ozellikleri
  • Bitki Hücresi

    Proteinlerin temel yapıtaşı aminoasit denen moleküllerdir ve ayrı ayrı yapılarda 20 amino­asit vardır. Değişik aminoasitlerin değişik bir sıraya göre dizilerek birleşmesiyle, birbirin­den farklı binlerce protein oluşabilir. Nitekim her canlının yapısındaki proteinler farklı ol­duğundan, her hücre hem canlının yapısına, hem de kendi özel işlevine uygun proteinleri üretmek zorundadır. Örneğin buğday proteinlerindeki aminoasitler kendine özgü biçim­de...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucresi
  • Kaplumbağalar ve özellikleri

    Ordo 2: Chelonia (=Testudinata) (Kaplumbağalar) Mesozoik’in Permien döneminden günümüze kadar gelmiş olan bu takımın 14 kadar ailesi ve 350 kadar türü bulunur. Aktüel kaplumbağalar ile geçmiş jeolojik devirlerde yaşayanlar arasında büyük bir fark yoktur. Çok uzun ömürlüdürler. 20-100 yıl hatta bazı karasal türlerde olduğu gibi 200 yıl kadar yaşayanları (Örneğin Galapagos kaplumbağası, Testudo elephantopus) da vardır. Kaplumbağalar, diğer...

    https://www.biyologlar.com/kaplumbagalar-ve-ozellikleri-1
  • Timsahlar ve Başlıca Özellikleri

    Timsahlar ve Başlıca Özellikleri

    Ordo 3: Crocodilia (Timsahlar) Başlıca özellikleri: 1. Sucul olan bu sürüngen grubu, nehirler bataklık ve göllerde yaşar. Bazı türler denize de girer. Yüzmede bilhassa kuyruk etkilidir. Vücutları uzunca yapılı, kuyruk yüzmeye uygun olarak yanlardan basıktır. kaide tarafında kalın ve konik, geriye doğru yanlardan basıktır. Yanlardan yassılaşmış olan kuyrukları dümen görevi yapar. 2. Kalın olan derileri, altta dermal (kemik, Osteoderm) ve üstte epidermik...

    https://www.biyologlar.com/timsahlar-ve-baslica-ozellikleri
  • Kör Kertenkeleler ve Genel Özellikleri

    Kör Kertenkeleler (=Halkalı Kertenkeleler) - Amphisbaenia Subordo 2: Amphisbaenia (Kör Kertenkeleler, Halkalı Kertenkeleler) Vücut dıştan bariz halkalı ve silindirik şekillidir. Halkalar halinde dizilmiş pullara sahip yumuşak bir deri ile örtülüdür. Bacaklar ve kemerler körelmiş yahut yoktur. Çoğu türde bacak bulunmaz. Bazı küçük boyutlu türler dış görünüşleri ile toprak solucanını andırırlar. Bu nedenle bazen “Solucan Kertenkeleler” diye de bilinirler....

    https://www.biyologlar.com/kor-kertenkeleler-ve-genel-ozellikleri
  • Biyologlar kedilerin büyük sırrını açıkladı.

    Kedilerin en dikat çekici özellikleri, şüphesiz çok yükseklerden düşmelerine rağmen sadece ufak yaralanmalarla hayatta kalabilmeleri. ABD’nin Boston kentinde haftasonu bir gökdelenin 19’uncu katından düşen ama göğsüne aldığı ufak yaralarla kurtulan Sugar adlı kedi, bu gerçeğin en son örneklerinden biri. Kedilerin çok yükseklerden düşmelerine rağmen hayatta kalmalarının sırrı evrime dayanıyor. Evcil kediler, ağaçlarda yaşayan ve daldan dala sıçrayarak...

    https://www.biyologlar.com/biyologlar-kedilerin-buyuk-sirrini-acikladi-
  • HİPOFİZ (Pituitary Gland)

    Hipotalamus tarafından kontrol edilen hipofizial hormon sekresyonu; geçmişte nöroendokrin sistemin bir fonksiyonu olarak görülürken, bugün merkezi sinir sistemi, otonomik sinir sitemi, endokrin sistem ve immun sistem arasında etkileşim sonucu gerçekleştiği bilinmektedir. Hipofiz endokrin bezler içerisinde en karışık olanıdır. İki değişik dokudan meydana gelmiştir. Hipofizin endokrin bez kısmı olan adenohipofiz oral ektodermden gelişen Rathke kesesi olarak dorsal yönde...

    https://www.biyologlar.com/hipofiz-pituitary-gland
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • Kromofil Hücreler

    A- Asidofiller (Alfa hücreleri): Toplam hücrelerin %40’ını oluşturur. İyi şekilde boyanabilen asidofiller normal preparatlarda kolaylıkla tanınırlar. Kromofoblardan daha büyük olup (14-20 mikron) hücre sınırları belirgindir. Sitoplazmalarında oldukça fazla bulunan küçük özel granülleri pek çok asidik boyalarla (eozin, asit fuksin, orange G ve azokarmin gibi) ile boyanabilirler. Seçici boyama metodları ve immunositokimya ile iki tip asidofil ayırt edilir. 1-...

    https://www.biyologlar.com/kromofil-hucreler
  • Arılar Balmumunu Nasıl Üretirler

    Arı peteklerinin temel inşaat malzemesi balmumudur. Arılar balmumunu, karınlarının altında yer alan 4 çift salgı bezinden salgılarlar. Bu salgı bezlerinin bitiştiği yerde iki küçük aralık vardır. Balmumu bu aralıklarda ufak ince pullar şeklinde oluşur. Arılar bu küçük tabakaları almak için tüylerden oluşan arka bacaklarındaki kancalarını kullanırlar. Bunu balmumu plakasına geçirir ve arka bacaklarıyla çekip dışarı çıkarırlar. Sonra ileri iterek önce...

    https://www.biyologlar.com/arilar-balmumunu-nasil-uretirler
  • Genetik Kopyalama - GENETIC CLONNIG

    Döllenmemiş yumurta hücre çekirdeğinin (n) somatik dokudaki hücre çekirdeği (2n) ile yer değiştirilmesi Genetik Klonlama veya Kopyalama olarak bilinmektedir. Son yıllarda genetik kopyalama ile ilgili bilim dünyasında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Klonlamanın faydası ve zararı ile ilgili yapılan açıklamalar gündemi uzun süre işgal etmiştir. Bu makalede genetik klonlama ile yapılan çalışmaların ve elde edilen sonuçların aktarılmasına...

    https://www.biyologlar.com/genetik-kopyalama-genetic-clonnig
  • TİROİD BEZİ

    Boynun ön bölgesinde yer alan tiroid bezi birbirleri ile dar olan isthmus aracılığı ile birleşmiş iki lateral lobdan meydana gelmiştir. İsthmus 2. ve 4. trakeal kıkırdaklar arasında yer alır. Yaklaşık 5 cm boyunda 2,5 cm genişliğinde 20-30 gr ağırlığında olan lateral loblar ise trakenin üst kısmı ile larinksin inferioru arasında yerleşim gösterirler. Çoğunlukla bu iki tiroid yan loblarına ilaveten bir üçüncü piramidal lobdan bahsedilir. Bu 3. lob isthmusun...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi
  • Tiroid Bezi Fonksiyonları

    Gebelik döneminde T3 ve T4 plasental bariyeri geçer ve beyin gelişiminde önemli rol oynar. Fetal tiroid bezi fonksiyonuna gestasyonun 14. haftasında başlar. Fetal gelişim sırasında tiroid hormon yetersizliği MSS’de geri dönüşümsüz hasara neden olur. Nöron sayısında azalma, myelinizasyonda hata ve zeka geriliği gözlenir. Eğer maternal tiroid yetersizliği fetal tiroid bezinin gelişimden önce olursa ciddi bir zeka geriliği gerçekleşir. Son çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi-fonksiyonlari
  • Gen Aktarım Teknikleri

    Gen tedavisinde, etkin bir gen aktarimi en onemli bir kosuldur. Genleri istenilen hucrelere tasiyabilmek icin kullanilan yontemler genel olarak iki kategoride toplanmaktadir: Fiziksel yontemler ve biyolojik vektorler: Fiziksel yontemler, DNA'nin dogrudan dogruya enjeksiyonu, lipozom formulasyonlari ve balistik gen enjeksiyonu yontemlerini icerir. Dogrudan DNA enjeksiyonunda ilgili gen DNA'sini tasiyan plazmit, dogrudan dogruya, ornegin kas icine, enjekte edilir. Yontem basit olmasina karsin...

    https://www.biyologlar.com/gen-aktarim-teknikleri
  • PARATİROİD BEZLERİ

    İnsanlarda genellikle iki çift (4 adet) paratiroid bezi bulunur fakat sıklıkla bunlara yardımcı bezlere de rastlanır. Küçük, kahverengimsi ve oval cisimcikler şeklinde olan paratiroid bezleri tiroid bezine yakın yerleşim gösterir. Üst paratiroidler tiroidin posterior yüzünde lobların üst ve alt kutupları arasında, orta kısımda yer alır. Alt paratiroidler ise tiroid loblarının alt kutuplarına yakın bulunurlar. Paratiroid bezleri faringeal ceplerin (kesecikler)...

    https://www.biyologlar.com/paratiroid-bezleri
  • MAĞARALARDAN ELDE EDİLEBİLECEK BİYOLOJİK BİLGİLER

    Etraftaki kemikler veya kafatası kalıntıları ya da izler mağaranın geçmişte bazı organizmalar tarafından kullanılmış olduğunu işaret eder. Bunu dışında Antalya’daki Tabaklar mağaralarında da görülebileceği gibi uzun süre önce o bölgede yaşamış olan canlılar, o bölgedeki buzul dönemleri ve ekolojik yapı hakkında da bilgi verirler. Rastlantısal olarak mağaralara düşen türlerden kalan iskelet kalıntıları bile çok önemli bilgilerin bize ulaşmasını...

    https://www.biyologlar.com/magaralardan-elde-edilebilecek-biyolojik-bilgiler
  • KALITSAL HASTALIKLAR

    I- Hücre Bölünmesi Esnasındaki Hataya Bağlı Olanlar : A. NONDİSJUNCTİON : Kromozom anomalilerinden en önemlisi olup, mayozda gametlere az veya çok sayıdaki kromozom gitmesi olayıdır. 2 şekilde olur. 1. Ayrılamama 2. Anafazda gecikme Mayotik bölünme sırasında oluşan nondisjunction olayı; 2 ayrı hücreye gitmesi gereken bir kromozom çiftinin heriki üyesinin birbirinden ayrılmayıp yeni hücreye gitmesi şeklindedir. Böylece gametlerden birinde adı geçen kromozomdan...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-hastaliklar
  • HİSTOLOJİ LABORATUVARINDA KULLNILAN MİKROSKOPLAR

    En çok kullanılan mikroskoplar, bir objenin büyütülmüş görüntüsünü oluşturan görünebilen ışığı kullanan optik mikroskoplardır. En basit optik mikroskop, kısa odak uzaklığı olan çift konveks mercektir. Çift konveks mercekler objeyi 15 kez büyütebilirler. Bileşik mikroskoplarda kapalı bir borunun iki ucuna monte edilen objektif ve oküler mercek olmak üzere 2 mercek kullanılır ve 2000 kez daha büyük büyütmelere ulaşılabilir. Klasik ışık mikroskobu,...

    https://www.biyologlar.com/histoloji-laboratuvarinda-kullnilan-mikroskoplar
  • Kalıtsal Değişiklikler Nelerdir ?

    Her canlı varlığın öz niteliklerini belirleyen temel iki etken vardır: Kalıtsal yük ve çevre. Bu iki etkenin birbirine etkisi gelişmeye, büyümeye, çoğalma yeteneğine, bir başka deyişle her bireyin yaşamına bağlıdır.Kalıtsal yük, türden türe gerek sayı, gerekse tek başına görünüşü bakımından değişen, ama aynı türün bütün bireylerinde aynı yapıda olan kromozom yumağında kodlanmıştır. Kalıtsal değişiklikler, soydeğişimler ( = mutasyonlar)...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-degisiklikler-nelerdir-
  • SPELEOLOJİNİN TARİHÇESİ

    Speleoloji dünyada 1700’lü yılların ortalarından itibaren gelişme göstermiştir. Bilimsel anlamda ilk araştırmalar, 1743 yılında Nagel’in Morovya’da kot farkı olarak 136 metre derinliği bulunan Macosha uçurumuna inmesiyle başlamıştır. 1770 yılında Lloyd İngiltere’de Derbyshire’de Eldon-Hole Mağarasına girmiştir. 1774 yılında Alman Esper Almanya’da bazı mağaralarda bulduğu büyük hayvanlara ait kemikleri incelemiş ve bunların bugün nesli tükenmiş...

    https://www.biyologlar.com/speleolojinin-tarihcesi
  • KONTRAST MİKROSKOPLAR

    Karanlık Saha Mikroskobu: Şeffaf, boyanmamış veya boyanmış biyolojik örneklerin ve normal aydınlatmada mikroskopta görülemeyen çok küçük objelerin (kolera bakterisi, spiroketler gibi) incelenmesinde ve hareketlerinin saptanmasında kullanılır. Bu mikroskopta mikroorganizmalar, karanlık zemin üzerinde parlak görüntü verirler. Özel kondansatörler yardımıyla sağlanan karanlık sahada, alttan gelen ışık, kondansatörün ortasındaki siyah, ışık geçirmeyen bir bölge...

    https://www.biyologlar.com/kontrast-mikroskoplar
  • RUTİN HİSTOLOJİK TAKİP

    1-Parça alma 2-Tespit 3-Sudan kurtarma 4-Şeffaflandırma 5-Gömme 6-Kesit alma 7-Boyama 8-Kapatma 1-PARÇA ALMA: Parçalar ölümden, biyopsiden ve cerrahi işlemden hemen sonra veya en kısa zamanda alınmalıdır. Büyük parçalar, dokunun ezilmesini önlemek için çok keskin bistüri veya jiletle daha küçük parçalara ayrılmalıdır. Parçaların kalınlığı 2-4 mm’yi (1 mm3) geçmemelidir. 2-TESPİT: Canlı öldüğünde içerdiği katabolik enzimler nedeniyle otoliz olmaya...

    https://www.biyologlar.com/rutin-histolojik-takip
  • HİDTOLOJİDE KULLANILAN FİKSATİFLER

    Fiksatifler kullanımlarına göre 2 gruba ayrılır. 1-Mikro-anatomik fiksatifler: Bu fiksatifler dokular arasındaki bağlantıları ve geniş hücre kümelerinin diğeri ile bağlantılarını tam korumak amaçlandığında kullanılır. 2-Sitolojik fiksatifler: Hücreyi oluşturan elementler korunur. HİSTOLOJİDE EN ÇOK KULLANILAN FİKSATİFLER % 10’luk Formalin Formaldehit 100 cc Çeşme suyu 900 cc % 10’luk Formal-Salin Formaldehit 100 cc NaCl 8.5 g Çeşme suyu 900 cc % 10’luk...

    https://www.biyologlar.com/hidtolojide-kullanilan-fiksatifler
  • Doku Nedir, Doku Çeşitleri Nelerdir, Dokuların Yapısı

    Organların yapıları mikroskop altında incelendiğinde dokular­la karşılaşılır. Her dokudaki hücre sayısı, hücre ara maddele­rinin miktarı değişiktir. Dokular organlarda, organlar ise or­ganizmada birleşirler. Organlardaki çeşitli dokular birbirleri­nin içine girmiş durumdadır. Tüm organizmaya dağılmış olan dokular sinir sistemi, iç ve dış organlar gibi organ sistemle­rini oluştururlar. Şekil ve çalışmalarına göre dokular dörde ayrılırlar; Epitel...

    https://www.biyologlar.com/doku-nedir-doku-cesitleri-nelerdir-dokularin-yapisi
3WTURK CMS v8.1