Toplam 14 içerik listeleniyor
-
Epitel Doku
Epitel dokusu, sıkıca biraraya gelmiş polihedral hücreler ile çok az hücrelerarası maddeden oluşur. Bu hücreler arasındaki bağlantılar güçlüdür. Böylece, oluşan hücresel tabakalar vücudun yüzeyini örter ve boşluklarını döşer. Epitel dokusunun başlıca görevleri: Yüzeyleri örtmek ve döşemek (deri) Emilim (barsaklar) Salgılama (bezlerin epitelyal hücreleri) Duyu algılama (nöroepitel) Kasılma (miyoepitelyal hücreler) Kökeni: Her 3 germ yaprağından...
https://www.biyologlar.com/epitel-doku -
Fenotipik Varyasyonlar (Modifikasyonlar )
Fenotipik varyasyonlar, genellikle, optimal çevresel koşulların değişmesi sonu kültürlerde spontan olarak oluşabildiği gibi, normal şartlar altında da meydana gelmektedirler. Besi yerlerinin sınırlı olması nedeni ile kısa bir süre içinde üreyen mikroorganizmalar gıda maddelerini tükettiği gibi ortamda metabolizma artıkları ve toksik intermedierlerin birikmesine, oksijenin sarf edilmesine, osmotik basınç ve yüzey geriliminin değişmesine, kültürlerin eskimesine ve...
https://www.biyologlar.com/fenotipik-varyasyonlar-modifikasyonlar- -
“Hayat Molekülleri”nin Temelleri, Oluşumları ve Koaservatların Gelişimi
Hayat Molekülleri, ya da diğer bir ismiyle organik moleküller en azından bizim bildiğimiz ve tanımladığımız anlamıyla canlılığın var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için gereken moleküllerdir. Temel olarak nükleotitler, lipitler, proteinler ve karbonhidratlar "hayat molekülleri"dir. Bu moleküllerin hepsinin genel formları üç aşağı beş yukarı benzer olsa da, işlevleri kimyasal ve fiziksel özelliklerinden dolayı birbirlerinden tamamen farklıdır. Ve bu...
https://www.biyologlar.com/hayat-molekullerinin-temelleri-olusumlari-ve-koaservatlarin-gelisimi -
Simptomatoloji
Cansız ve canlı hastalık etmenlerinin zararlı faaliyetleri sonucu bitki fizyolojisinde ortaya çıkan anormallikler, bitkilerde yapısal bazı değişikliklere neden olmaktadır. Bir bitkide, herhangi bir hastalık etmeninin etkisi sonucu, hastalığın belirli bir döneminde ortaya çıkan ve o hastalık için karakteristik olan belirtilerin tümüne birden "sendrom", sendromu oluşturan belirtilerin her birine ise "semptom" denir. Hastalık etmenleri bitkilerin kök,gövde,yaprak, meyve...
https://www.biyologlar.com/simptomatoloji -
Bitki Hastalıkları - Fitopatoloji
Bitki Koruma içinde yer alan anabilim dallarından biri olan fitopatoloji, kelime anlamı olarak bitki hastalıkları bilimi olarak ifade edilir. Bitki Koruma; Bitkilerde hastalığa neden olan canlı ve cansız faktörleri, hastalıkların oluşumunu, hastalık etmenleriyle hasta bitkiler arasındaki ilişkileri, bitkileri hastalık etmenlerinden koruma yolları ile bitki hastalıklarının tedavi yöntemlerini araştıran bilim dalıdır. Fitopatoloji, bitki hastalıklarını 5 ana...
https://www.biyologlar.com/bitki-hastaliklari-fitopatoloji-1 -
PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ
Sinir sistemi ayrılmaz bir bütün olmasına karşın, öğretim kolaylığı ve topografik ayırım ilkeleri çerçevesinde merkez sinir sistemi ve periferik sinir sistemi olarak iki bölüme ayrılır. MSS’ni oluşturan beyin ve omurilik dışında kalan sinir sistemi bölümü, periferik sinir sistemi (Systema nervosum peripheri cum.PSS.PNS) olarak ele alımır. Periferik sinir sistemi içinde incelenen sinirler. merkez sinir sistemi ile periferide bulunan vücut bölümleri ve organlar...
https://www.biyologlar.com/periferik-sinir-sistemi -
KALITIM KROMOZOM TEORİSİ
Hücre bilimi olan sitoloji mendelin çağında henüz emekleme dönemindeydi.Daha iyi mikroskoplar yapıldığında bile henüz uygun deneysel araştırmalar geliştirilemediği için kromozomlar keşfedilememişti.Çekirdek içerisinde özel birtakım şeylerin varlığına ilişkin ilk kımıldanmalar mendelin çalışmalarını yapılmasından üç yıl kadar sonra,1869’da Friedrich Miescher isimli genç bir isviçreli öğrenci hücre çekirdeğinde nüklein adını verdiği bazı...
https://www.biyologlar.com/kalitim-kromozom-teorisi -
PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ
Sinir sistemi ayrılmaz bir bütün olmasına karşın, öğretim kolaylığı ve topografik ayırım ilkeleri çerçevesinde merkez sinir sistemi ve periferik sinir sistemi olarak iki bölüme ayrılır. MSS’ni oluşturan beyin ve omurilik dışında kalan sinir sistemi bölümü, periferik sinir sistemi (Systema nervosum peripheri cum.PSS.PNS) olarak ele alımır. Periferik sinir sistemi içinde incelenen sinirler. merkez sinir sistemi ile periferide bulunan vücut bölümleri ve organlar...
https://www.biyologlar.com/periferik-sinir-sistemi-1 -
Alfa Işınları Nedir, Ne İşe Yarar?
Alfa ışınları, ağır çekirdek sahibi elementlerden oluşabilen, çok hızlı hareket kabiliyetine sahip ve iki elektronu ayrılarak oluşmuş, helyum atomlarının topluluğu ile meydana gelmektedir. Radyoaktif ışınlardan biri olan alfa ışını, tanecik özelliği taşımaktadır. Amerikyum, neptünyum plütonyum gibi yapay radyoaktif elementlerin çekirdeklerinden oluşabildiği gibi, uranyum, radyum ve thoryum gibi doğal radyoaktif elementlerin çekirdeklerinden de oluşmaktadır....
https://www.biyologlar.com/alfa-isinlari-nedir-ne-ise-yarar -
Primatların Genel Özellikleri ve İnsanın Evrimine Bıraktıkları Miras
Primatlar memeli sınıfında bulunana birçok takımdan yalnızca bir tanesidir.
https://www.biyologlar.com/primatlarin-genel-ozellikleri-ve-insanin-evrimine-biraktiklari-miras -
Hayvanlarda kendiliğinden davranışları yöneten nedir?
Biliminsanları, hayvanlarda, alışık olmadıkları çevre koşullarında bile (ışık veya ses gibi yön gösterici ipuçları olmadan) yiyecek ve diğer yaşamsal kaynaklara ulaşabilmelerini sağlayan bir beyin aktivitesi olduğunu belirledi.
https://www.biyologlar.com/hayvanlarda-kendiliginden-davranislari-yoneten-nedir -
SMA Hastalığı Hakkında Bilgi
Vücudumuzdaki istemli kaslar, ancak omurilikteki ön boynuz hücrelerinden bir sinir yolu ile mesajı aldıklarında kasılabilir.
https://www.biyologlar.com/sma-hastaligi-hakkinda-bilgi -
Yaşamın başlangıcı
Yaşam ilk olarak 3.8 milyar önce, yerkürenin oluşumundan yaklaşık 750 milyon sonra ortaya çıkmıştır.
https://www.biyologlar.com/yasamin-baslangici -
Peptitlerin Doğrudan Aminonitrillerden Oluşabildiği Keşfedildi
Londra Üniversitesi Akademisi (University College London -UCL) araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, yaşamın temel yapıtaşlarından biri olan peptitlerin, ilksel yeryüzü üzerinde olması beklenen koşullara benzer koşullarda, amino asitlerin ilkel öncül maddelerinden oluşabileceği keşfedildi. Canlılığın kökenine ilişkin yapbozun bir parçasını daha oluşturabilecek olan bulgular, Naturedergisinde yayımlandı.
https://www.biyologlar.com/peptitlerin-dogrudan-aminonitrillerden-olusabildigi-kesfedildi