Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 973 içerik listeleniyor

  • SOLUNUM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ

    Embriyoda, solunum sistemi ön barsağın (foregut) anterior parçası olan primitif farinks tabanının ventral olarak dışa doğru büyümesi ile kendisini belli eder. Dışa doğru olan büyüme inferior olarak genişler ve sağ ile sol bronşial tomurcuklar haline gelir, bu tomurcukların her biri de birbirini takip eden dallanmalar gösterir. Primer dışa büyüme sonucu trake oluşur, her bronşial tomurcuk ana bronşu oluşturur ve bunun da düzenli dallanma göstermesi sonucu daha...

    https://www.biyologlar.com/solunum-sisteminin-gelisimi
  • Bradipne Nedir?

    Bradipne Nedir?

    Basitçe yavaş nefes anlamına gelen bradipne, tiroid bozuklukları, beyinde sorunlar ve kalp problemleri gibi geniş bir yelpazedeki tıbbi durumlar ile bağlantılı olmuştur. Bu makalede bradipnenin belirtileri ve olası nedenlerini açıklamaya çalışacağız.Biliyor Muydunuz?12 ve 50 yaşları arasındaki her sağlıklı birey dakikada 12-20 kez solur.Bradipne solunum hızının belirgin olarak düştüğü tıbbi bir durumdur. Kişi çok yavaş nefes aldığından solunum hızı...

    https://www.biyologlar.com/bradipne-nedir
  • Protoplazmanın Hidratürü

    Gram k.ağ başına su miktarını belirten hidrasyonundan farklı bir terimdir ve protoplazma suyunun bağıl termodinamik aktivitesinin ölçüsüdür. Fakat fizyolojik aralıkları olan% 96 - 100 arasında aralarında doğrusal ilişki vardır, yani şişme ile hidratür paralel değişir. Protoplazma hidrasyonunun su potansiyeli - emme potansiyeli - difüzyon basıncı eksikliğine bağlı olduğu ve suya doymuş hücrede maks. olduğu görüşü termodinamik açıdan yanlıştır....

    https://www.biyologlar.com/protoplazmanin-hidraturu-1
  • Hemichordata

    Phylum(Şube):Chordata Subphylum (Altşube):Hemichordata Hemichordat kelimesi Latincede yarı anlamına gelen ‘Hemi’ ve iplik anlamına gelen‘Chorda’ kelimelerinden oluşur.Hemichord Hemichordata Sistematik Hemichordata Sistematik atlar kordalıların bir alt filumu olarakta kabul edilsede yapılan genetik çalışmalar sonucunda echinodermler’e yakın canlılar olduğu görülmüştür,diğer bir deyişle taksonomideki(sınıflandırmadaki) yerleri tartışmalıdır. ...

    https://www.biyologlar.com/hemichordata
  • Arid zon ve Çöl Toprakları

    Aridizoller: Arid topraklar yılda 0-25 veya 0-50 cm yağış alan topraklardır. Sıcaklık ve yağış ilişkisi en önemli etmendir. Günlük, aylık ve mevsimsel açılımlar evapotranspirasyon, vejetasyon ve toprak mikroflorasını yakından etkiler. Vejetasyon seyrek ve kısa ömürlüdür. Toprakta organik madde birikimi yok veya çok azdır. U.S. Soil Conservation Service çöl topraklarını - Aridisol’leri okrik epifedonu ve tipik olan argillic-killi, natric-tuzlu, cambic;...

    https://www.biyologlar.com/arid-zon-ve-col-topraklari-1
  • Pogonophora

    Phylum(Şube):Chordata Subphylum(Altşube):Hemichordata Class(Sınıf): Pogonophora Ponophora sınıfı 1900’lü yıllarda Endonezya’da deniz dibi taramalarında keşfedilen canlılardır.100 metre ile 10.000 metre derinlikleri arasında yükseksıcaklık ve basınç altında yaşayabilen,solucana benzeyen ilginç hayvanlardır.R. Pachyptila ‘nın tentaküllerinde ortak bir yaşam sürdüren sülfür bakterileri sülfür bileşiklerini metabolize eder ve oluşan ürünleri R. Pachyptila...

    https://www.biyologlar.com/pogonophora
  • Pterobranchia

    Phylum(Şube):Chordata Subphylum(Altşube):Hemichordata Class(Sınıf): Pterobranchia Küçük bir soyağacına sahip olan Pterobranchia class’ında vücudları tarafından salgılanan kitin yapısındaki jelatinimsi bir madde salgılayarak deniz tabanında yaptıkları tüp E.R Lancester E.R Lancester şeklindeki deniz tabanına doğru ‘U’ şeklinde kıvrılmış evcikler içinde koloni yada tekil (soliter) yaşarlar. Bu grupta yaklaşık 30 tür mevcuttur.Pterobranchia sınıfı 1877...

    https://www.biyologlar.com/pterobranchia
  • İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    Son bir kaç yılda immüno onkolojide çok önemli gelişmeler yaşandıİmmüno onkoloji alanında ilk önemli sonuçların 2012 yılında alınmaya başlandığını ama çalışmaların geçmişinin 30 yıl geriye kadar gittiğini söyleyen Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, immüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağa girildiğini ve hızla kemoterapisiz bir döneme doğru gidildiğini belirtti. Kanser...

    https://www.biyologlar.com/immuno-onkoloji-ile-kanser-tedavisinde-yeni-bir-cagin-kapilari-aciliyor
  • Farkli Bitkileri Toplama ve Kurutma Yöntemleri

    Suyosunlari a)Tatli suyosunlari: Bunlari toplamak için agzi vidali plastik siseler kullanilmalidir. Plankton organizmalar plankton agi ile sudan çikarilarak yogunlastirilirlar. Plankton aglari perlon kumastan yapilmalidir. Fitoplankton agi için hafif seyreklestirilmis aralikli örgüden yapilmis ince tül kullanilir. Bu tülün örgü araliklar yaklasik 56-75 mikron olmalidir. Mikroskobik olan bu organizmalar çesitli yöntemlerle preparat haline getirilerek uzun süre saklanabilirler (Saya...

    https://www.biyologlar.com/farkli-bitkileri-toplama-ve-kurutma-yontemleri
  • Beyin (Serebrum)

    Serebral hemisferlerde, gri cevher serebral korteks olarak yüzeyde ve ganglion ya da çekirdek (nukleus) olarak da beyaz cevherle çevrili vaziyette merkezi yerde bulunur. Hemisferlerin yüzeyi yüzeysel alanın genişlemesini sağlayacak şekilde kıvrıntılar gösterir. Katlantıların yüzeye doğru olan uzantıları gyrus, içe doğru olan çöküntüleri ise sulkus adını alırlar. Korteks yüzeyi yaklaşık 200.000 mm2’dir. Korteks kalınlığı ise 1,5 ile 4 mm arasında değişir....

    https://www.biyologlar.com/beyin-serebrum
  • Thaliacea

    Phylum(Şube):Chordata Subphylum(altşube):Tunicata Class(Sınıf):Thaliacea Thaliacea sınıfı ascidia sınıfına göre oldukça farklı bir sınıftır ve Ordo(Takım): Pyrosoma , Ordo: Doliplida , Ordo: Salpida olmak üzere 3 ordoya ayrılırlar.En önemli ayırdedici farkları Thaliacea sınıfını oluşturan canlılar yaşamları boyunca serbest olarak denizlerin pelajik bölgelerinde yaşar ve oldukça ilginç şekillere sahip koloniler oluştururlar.Koloniyi oluşturan bireylerin...

    https://www.biyologlar.com/thaliacea
  • Koaservat nedir? İlkin Koaservat Yapıları Nasıl Oluşmuştur? Yağların Canlılık Evrimi'ndeki Önemi...

    Koaservatlar, "cansız" veya inorganik moleküllerden oluşan, ilk "canlı" (organik moleküllerden oluşan kompleks) özellikli moleküllerdir. Yani Dünya üzerinde var olan, olmuş ve olacak her canlının atası, ilkin hücreler olarak düşünebileceğimiz koaservatlardır. Bunlar, günümüz hücrelerinden çok daha ilkeldirler ve sadece bir zırh ile zırh içerisinde hapsolmuş moleküllerden ibarettirler. Ancak bu zırh belli oranda molekül transferine izin vermektedir; dolayısıyla...

    https://www.biyologlar.com/koaservat-nedir-ilkin-koaservat-yapilari-nasil-olusmustur-yaglarin-canlilik-evrimindeki-onemi-
  • BÖBREK

    Üst abdomenin posterior kısmında, üst lumbar vertebraların her iki yanında, retroperitoneal boşlukta yerleşmiş olan böbrekler, fasulye şeklinde olup, yaklaşık 10-12 cm uzunluğa, 5 cm genişliğe ve 4-5 cm kalınlığa sahiptir. Her bir böbrek dıştan bir kapsülle sarılıdır. Kapsülün dış kısmında fibroblast ve kollajen lifler, iç kısımında ise miyofibroblastlar bolca bulunur. Kapsül, böbreğin iç kısımlarına septum vermediği için parankimadan kolayca...

    https://www.biyologlar.com/bobrek
  • "Canlılık" Oluşumu ve Evrim'in Bu Süreçteki Rolü

    Size bundan önceki 4 yazımızda canlıları cansızlardan ayıran özelliklere sahip molekülleri tanıtmaya ve "canlılığın" nasıl başladığını anlatmaya çalıştık. Umarız bir miktar da olsa başarılı olabilmişizdir. Çünkü bu yapıları anlamak ve tanımak, bizlerin “neden” canlı olduğumuzu anlamaktaki en temel noktadır. Bunu anladıktan sonra üzerine bilgileri kurmak çok daha kolay olacaktır. Şimdi Dünya’nın ilk koşullarını düşünün. Bunu sizlerle...

    https://www.biyologlar.com/canlilik-olusumu-ve-evrimin-bu-surecteki-rolu
  • Böbrek Kan Akımı

    Her bir böbrek direkt olarak abdominal aortadan bir dal alır. Renal arter adındaki bu damar, hilumdan girerek 3 ana dal verir. Bunlardan ikisi renal pelvisin anteriorunda, diğer biri de posteriorunda seyreder. Her ana dal, çok ender olarak tekrar dallanma gösterir. Bu ana arterler arasında ya çok az anostomozlaşma vardır ya da hiç yoktur ve her biri 3-4 medullar piramit ve bunlarla ilgili kortikal maddeyi besler. Bir ana renal arter dalının beslediği tüm bölgeye renül denir. Bu...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-kan-akimi
  • Renal Cisimcik ( Corpusculum Renales Malpighi )

    Nefronun epitel ile döşeli genişlemiş kısmı olan Bowman kapsülü kapiller yumak tarafından işgal edilmiştir, kapiller yumak glomerulus adını almaktadır. Renal cisimcik bu şekilde çift duvarlı bir fincan şeklini kazanmış olur. Kapiller yumağı sıkıca saran Bowman kapsülünün dış ya da parietal yaprağı (kapsüler epitel) ile iç ya da visseral yaprağı (glomerular epitel) arasında dar bir boşluk (kapsüler boşluk) bulunur. Bütün renal cisimcik (Bowman kapsülü +...

    https://www.biyologlar.com/renal-cisimcik-corpusculum-renales-malpighi-
  • ANORGANİK EVRİM NEDİR

    GÜNEŞ SİSTEMİNİN VE ÖZELLİKLE DÜNYANIN OLUŞUMU ÜZERİNE GÖRÜŞLER Evrensel patlamadan belirli bir süre sonra, maddeler, galaksiler ve onların içinde yıldız sistemleri halinde düzenlenmeye başlamıştır. Büyük bir olasılıkla, evren­sel gaz ve toz bulutlarının yoğunlaşmasıyla sabit yıldızlar ortaya çıkmıştır. Yoğunlaş­makta, daha doğrusu büzülmekte olan tüm cisimlerde, meydana gelen yüksek basınçtan ve sürtünmeden dolayı, özellikle merkezlerinde...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-evrim-nedir
  • TEHLİKELİ ATIKLARIN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

    1) BASEL SÖZLEŞMESİ (1994) Tehlikeli atıkların sınırlar ötesi taşınımı Hedef: - Tehlikeli atıkların ve tehlikeli geri dönüştürülebilir maddelerin oluşumunun en aza indirgenmesi, - Tehlikeli atıkların ve tehlikeli geri dönüştürülebilir maddelerin çevresel olarak en uygun biçimde ve kaynağına mümkün olduğu kadar yakında bertaraf edilmesi, - Tehlikeli atıkların ve tehlikeli geri dönüştürülebilir maddelerin uluslararası taşınımının en aza...

    https://www.biyologlar.com/tehlikeli-atiklarin-kontrolu-yonetmeligi
  • Proksimal Kıvrıntılı Tübül (Tubulus Contortus Proximalis)

    Bir renal cisimciğin üriner kutbundan başlayan proksimal kıvrıntılı tübül (tübülüs proksimalis kontortus) yaklaşık 14 mm uzunluğa sahiptir ve toplam tübül çapı duvar kalınlığı ile birlikte 50-60 mikron kadardır. Adından da anlaşılacağı üzere kıvrıntılı bir şekilde seyreder ve pek çok minor bükülmeler ve kıvrılmaları yanında böbrek kapsüler yüzeyine doğru geniş bir viraj alır. Düzleşerek sonlanır ve en yakın medullar ışına girerek burada...

    https://www.biyologlar.com/proksimal-kivrintili-tubul-tubulus-contortus-proximalis
  • İNSANIN KÖKENİ NEREDE YADA İNSAN NEREDEN GELDİ?

    Hepimiz zaman zaman bu ve benzeri soruları kendi kendimize sormuş ve cevap aramaya çalışmışızdır. Bu sorular insan için yeni şeyler değil. İnsan merak eder. İnsan, insan olmaya başladığı zaman ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, evrendeki yerini kendi kendine sordu ve o zamanlardan günümüze kadar bu sorulara farklı biçimlerde cevaplar verdi. Bu cevaplara göre çeşitli dinler ve felsefi akımlar ortaya çıktı. Bilimsel olarak, ilk kez Fransız doğa...

    https://www.biyologlar.com/insanin-kokeni-nerede-yada-insan-nereden-geldi
  • Kalp

    Kalp

    Kalbin ana görevi kanı pompalama görevidir. İnsan, kuş ve memelilerde kalp birbirlerinden bölme ile tamamen ayrılmış dört boşluktan oluşur.

    https://www.biyologlar.com/kalp
  • Vahşi Doğada Evrim

    Şimdiye kadar üzerinde durduğumuz örneklere, evcilleşmiş evrimden örnekler denebilir. Nüfusta “tek” bir değişme ve bu değişmenin lehine veya aleyhine doğal seçme arasında çok açık bir ilişki vardır. Laboratuvarda kullandığımız yaratıklar çoğunlukla safkan üreyenlerdir, yani genetik olarak aynı, en azından bir mutasyon belirene kadar her birey aynıdır bu deneylerde. Etrafımızdaki doğal dünyada aynı prensipler geçerliyse de, durum daha karışıktır....

    https://www.biyologlar.com/vahsi-dogada-evrim
  • Bakterilerde Hareket ve Hareket Tipleri

    Hareketli (motil) bakteriler Kamçı (Biyoloji) bakteriyel kayma seğirmeli hareket ve batmazlık (buoyuans) değişmesi yoluyla hareket ederler. Seğirmeli hareketlilikte bakteriler tip IV piluslarını bir kanca olarak kullanır tekrar tekrar onu uzatır bir yere saplar ve büyük bir kuvvetle (>80 pN) geri çeker. Gram-negatif bakterin kamçıları. Taban kanca iplikçiği döndürür.Bakteriyel türler kamçılarının sayı ve düzenine göre farklılık gösterirler; bazılarının...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-hareket-ve-hareket-tipleri
  • Katı atıkların kontrolü yönetmeliği ile ilgili sorular

    1-Katı atıkların kontrolü yönetmeliğinin amacı nedir? Her türlü atık ve artığın çevreye zarar verecek şekilde, doğrudan veya dolaylı bir biçimde alıcı ortama verilmesi, depolanması, taşınması, uzaklaştırılması ve benzeri faaliyetlerin yasaklanması, çevreyi olumsuz yönde etkileyebilecek olan tüketim maddelerinin idaresini belli bir disiplin altına alarak, havada, suda ve toprakta kalıcı etki gösteren kirleticilerin hayvan ve bitki nesillerini, doğal...

    https://www.biyologlar.com/kati-atiklarin-kontrolu-yonetmeligi-ile-ilgili-sorular
  • Jeoloji Bilimi ve Jeolojik Devirler

    Ordovisyen, Paleozoik dönemin geri kalanında okyanusları dolduracak olan faunanın kurulduğu dönemdir. Kambriyen döneminde ortaya çıkan hayvanların pek çoğu aynı dönem içinde gerçekleşen yok oluşlar sonucunda tamamen ortadan kalktı. Bu yok oluşlardan yara almadan ya da hafif bir zararla kurtulabilenler ise gidenlerden kalan yerleri işgal ederek oldukça çeşitlendi. Deniz omurgasızlarında görülen bu büyük çeşitlenme"Ordovisyen uyumsal açılımı" olarak bilinir....

    https://www.biyologlar.com/jeoloji-bilimi-ve-jeolojik-devirler
  • Göl Ekosistemi Nedir

    Her göl üretim biyolojisi açısıdan ışık ve sıcaklık ilişkileri nedeni ile yatay ve dikey olarak kısımlara ayrılır. Fotosentez yapabilen bitkilerin bulunduğu tabaka “BESİN TABAKASF’dır. Işığın az veya hiç olmadığı bölümde fotosentez olmaz. Bu bölgeler bir gölün “PARÇALANMA ZONU”nu oluşturur. Buradaki canlıların besin­lerinin büyük bölümünü üstteki besin tabakasından gelen artıklar oluşturur. Her iki tabaka birbirinden, bir dengeleme yüzeyi...

    https://www.biyologlar.com/gol-ekosistemi-nedir
  • ÜRETRA

    İdarar kesesini dış ortama bağlayan terminal üriner boşaltım yolu uretradır. Erkek uretrası ile dişi üretrası arasında belirgin farlılıkları vardır. Erkek Üretrası Erkek üretrası 15-20 cm uzunluktadır ve 3 bölgeye ayrılır: 1- Pars Prostatika: İdrar kesesinin internal üretral orifisinden inferior olarak başlar ve prostat bezini kateder. Bu kısma iki duktus ejekülatorius ve prostat bezleri duktusları açılır. 2- Pars Membranasea: Sadece 2 cm uzunlukta olan bu...

    https://www.biyologlar.com/uretra-1
  • AĞIZ BOŞLUĞU (ORAL KAVİTE)

    Oral kavite, ağız ve ağız ile ilgili yapılar olan dudaklar, dişler ve tükrük bezlerinde oluşur. Vestibül ve oral kavite olarak iki kısıma ayrılır. Vestibül dudaklar, yanaklar ve dişler arasındaki alandır. Oral kavite proper ise dişlerin arkasında yerleşmiş olup, üstte yumuşak ve sert damak, altta dil ve ağız tabanı, geride orofarinks girişi ile sınırlandırılmıştır. 3 ana tükrük bezi bulunmaktadır. Bunlar; • Parotis (Kulak altı) tükrük bezi, tükrük...

    https://www.biyologlar.com/agiz-boslugu-oral-kavite
  • Goril Genomu Dizilenmesi Tamamlandı. Gorillerin Genomu Evrime Işık Tutuyor!!

    Geçtiğimiz günlerde araştırmacılar goril genomunu dizilemeyi (sekanslama) bitirdiler. Böylece yaşayan büyük insansı maymun cinslerinin (insan, goril, şempanze ve orangutan) genomlarının dizileme işi de bitmiş oldu. Sonuçlar insanın en yakın akrabasının şempanze olduğu bilgisini doğrulasa da, insan genomunun birçok kısmının goril genomuna benzerliğinin şempanze genomuna benzerliğinden daha çok olduğunu ortaya çıkarıyor. Bilimcilerin 11 yıl önce insan...

    https://www.biyologlar.com/goril-genomu-dizilenmesi-tamamlandi-gorillerin-genomu-evrime-isik-tutuyor
  • Derisidikenliler

    Echinodermatalar, gövdeleri ser ve dikenli bir kabukla örtülü çok sayıda deniz hayvanını kapsayan filumdur. En derin okyanus çukurlarından gelgit bölgelerine kadar denizlerin bütün derinliklerinde görülebilen derisidikenlilerin 20’yi aşkın sınıfı tanımlanmıştır; bu sınıflardan çoğunun soyu tükenmiş, yalnızca beş sınıftan 6 bin kadar tür bugüne dek varlığını koruyabilmiştir. Derisidikenlilerin bugün var olan bu 5 sınıfı Crinoidea (denizlaleleri ve...

    https://www.biyologlar.com/derisidikenliler
  • EKOLOJİ VE BESİN ZİNCİRİ

    EKOLOJİ:Canlıların birbirleri ile ve çevreleri ile etkileşimini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojiyi anlamak için madde ve canlı organizasyonunun bilinmesi gerekir. Madde organizasyonu: Atom – Molekül – Organel – Sitoplazma – Hücreler – Dokular – Organlar - Sistemler –Organizmalar - Populasyonlar – Komüniteler – Ekosistemler – Biyosfer- Dünya – Gezegenler – Solar sistemler – Galaksiler – Evren şeklindedir. Ekoloji ile ilgili önemli terimler: ...

    https://www.biyologlar.com/ekoloji-ve-besin-zinciri-1
  • Dilin histolojik yapısı

    Dil oral kavite alt yüzeyinde yer alan ve serbestçe hareket edebilen bir gövde ile farinksin anterior duvarının bir kısmını oluşturan ve farinksin tabanına yapışmış bir kökten oluşan müsküler bir organdır. Dil üst ya da dorsal yüzeyinde V şekilli bir yiv olan sulkus terminalis ile üçte ikilik anterior kısım ve üçte birlik posterior kısım olarak ikiye ayrılır. Bu V şeklindeki sulkus terminalisin apeksi posterior olarak uzanır. V noktasının apeksinde posteriora...

    https://www.biyologlar.com/dilin-histolojik-yapisi
  • Tad Tomurcukları

    Tad duyusundan sorumlu olan tad tomurcukları sirkumvallat, foliate ve fungiform papillaların epiteli içerisinde ve bunların arasındaki yüzey epiteli içerisinde yerleşmişlerdir. Aynı zamanda damak (palate) ve epiglottiste de (küçük dil) birkaç tad tomurcuğu bulunmaktadır. Kesitlerde, düşük büyütmede koyu boyanan epitel içerisinde, soluk, fıçı şekilli cisimcikler olarak görülür. Tad tomucuğunun apeksinde epitel yüzeyine açılan küçük bir tad poru bulunmaktadır....

    https://www.biyologlar.com/tad-tomurcuklari
  • Yağların Canlılardaki Önemi ve İlk Koaservat Yapılarının Oluşumu

    Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve bildiğimiz kadarıyla yaşayacak olan her canlının atası olan koaservatlar (ilk hücre öncesi formları) ve bunların oluşumlarını inceleyeceğiz. Önceki yazılarımızda da açıkladığımız gibi "canlı" dediğimiz varlık formunun oluşabilmesi, bazı biyokimyasal tepkimelerin gerçekleştirilebilmesine ve sürerliliğine bağlıdır. İşte bu yazımızda bu sürerliliğin adım adım nasıl kazanıldığını görecek ve dıştan...

    https://www.biyologlar.com/yaglarin-canlilardaki-onemi-ve-ilk-koaservat-yapilarinin-olusumu
  • Hidrotermal Bacalarda Yaşamın Oluşumu: Demir Kükürt Kuramı

    Yüzyıllarca insanoğlu canlı populasyonlarının sadece güneşe bağlı olarak yaşadığını ve bu şekilde evrildiğini düşünüyordu. Güneşe bağlı yaşamları bir piramit gibi düşündüğümüzde piramitin en alt kısımında fotosentez yoluyla organik madde üreten ototrof canlılar geliyordu. Piramitin orta kısmında bu ototrof canlıların ürettiği besinlerle beslenen otçul heterotrof canlılar, piramitin en üst kısmında ise bu canlılarla beslenen etçil heterotrof...

    https://www.biyologlar.com/hidrotermal-bacalarda-yasamin-olusumu-demir-kukurt-kurami
  • Karasineklerin ( Brachycera ) Sınıflandırılması

    Alt takım: Brachycera (Karasinekler) İnfratakım: Asilomorpha Familya: Asiloidea Familya: Empidoidea Familya: Nemestrinoidea İnfratakım: Muscomorpha Seksiyon: Aschiza Üst familya: Platypezoidea Familya: Phoridae Familya: Opetiidae Familya: Ironomyiidae Familya: Lonchopteridae Familya: Platypezidae Üst familya: Syrphoidea Familya: Syrphidae Familya: Pipunculidae Seksiyon: Schizophora Alt seksiyon: Acalyptratae Üst familya: Conopoidea Familya: Conopidae Üst familya: Tephritoidea Familya:...

    https://www.biyologlar.com/karasineklerin-brachycera-siniflandirilmasi
  • Diş Eti (Gingiva)

    Oral müköz membran olan diş eti, her dişi boyun kısmının üzerinde ve dişin görünen kısmının altında bir yaka gibi sarar. Alveolar kemiğin periosteumuna yapışmıştır. Diş yakınında, gingiva diş etrafında gingival yaprak (crest) şeklinde uzanır, bunun tepesi ve diş arasında dar bir gingival yarık bulunur. Gingival yarığın tabanında, daha derinde gingiva diş tacının etrafına yapışmıştır. Bu bağlantı enamel kutikulasında olur ve sementumun üst...

    https://www.biyologlar.com/dis-eti-gingiva
  • EVRİMİN MEYDANA GELMESİNDE ROLÜ OLAN FAKTÖRLER

    1- Ortam Koşulları Canlılar, yer ve onu çevreleyen atmosferin “biyosfer” olarak tanımlanan dar bir kalınlığında yaşarlar. Toprakta tüm canlılık, ağaç köklerinin ulaşabildiği derinliğe kadar uzanır. Biyosfer içinde yaşam, belli başlı deniz, tatlı su, ve kara ortamlarında yer almaktadır. Hava, kaldırma kuvvetinin zayıflığı nedeniyle sürekli kullanılan bir yaşam ortamı olmamıştır. Bu ortamlar içinde, canlılığın gelişmesi için en uygun olanın,...

    https://www.biyologlar.com/evrimin-meydana-gelmesinde-rolu-olan-faktorler
  • İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

    1- Ne? Ortak mirasımız;“Karbon Uygarlığı ” Milyonlarca yıllık doğal süreçlerle oluşan karbon varlıklarımızı sorumsuzca harcıyoruz.Son 125 yılda 1 trilyon varil petrol tüketildi, küresel orman varlığı ise 1850-1980 yılları arasında %15 azaldı. 2- Neden? Dünyanın Battaniyesi Kalınlaştı CO2 ve diğer sera gazları,dünyanın ortalama sıcaklığının yaklaşık 15oC düzeyinde kalmasını sağlar.Ama fosil yakıtların tüketilmesi ve orman alanlarının yok...

    https://www.biyologlar.com/iklim-degisikligi
  • EVRİMİN KANITLARI

    Temel bilimlerin önemli karakteri, ortaya atılan bir düşünce ya da teorinin bilimsel yöntemlere dayalı olarak yapılan gözlemlerle kanıtlanmasıdır. Buna göre, bir temel bilim olan biyolojide de teorik olarak verilen bilgilerin, laboratuvar koşullarında yapılan bilimsel gözlemlerle doğrulanması gerekmektedir. Ancak, evrimin süreklilik göstermesi ve çok yavaş ilerlemesi, bu konuda ortaya atılan teorilerin gözlemlerinin yapılmasını; bir başka deyişle evrimin...

    https://www.biyologlar.com/evrimin-kanitlari
  • TIBBİ ATIKLAR

    Tıbbi atıklar, üretildikleri andan yok edilme işlemi sona erinceye kadar geçen süreçte çevre ve insanla doğrudan ya da dolaylı etkileşim içindedir. Tıbbi atıkların çevreye etkileri ; biyolojik, kimyasal ve fiziksel nitelikte olabilmektedir. Doğrudan veya aracı hayvanlarla bulaşabilen cüzzam, veba, kolera, dizanteri, tüberküloz, kuduz ve sıtma gibi hastalıklar biyolojik olumsuzluklara neden olmaktadır. Çöp depolama alanlarında oluşan sızıntı suları ve gazlar,...

    https://www.biyologlar.com/tibbi-atiklar
  • Parotis Bezleri

    Ana tükrük bezleri içerisinde en büyüğü olan parotis bezleri (kulak altı tükrük bezi) kulağın önünde ve aşağısında yer alır. Arkada mastoid çıkıntı ve önde mandibular ramus arasındadır. Zigomatik arkusun altında yüze doğru anterior bir uzantı vardır. Ana duktus olan Stensen duktusu bu sınırdan ileri doğru uzanır, yanağı geçer ve ikinci üst molar dişin karşısında ağız boşluğuna açılır. Fasial sinir (kranial sinir VII) bezi boydan boya kateder ve...

    https://www.biyologlar.com/parotis-bezleri
  • Submandibular (Submaksillar) Bez

    Ağız tabanında boynun submandibular üçgeninde yerleşim gösteren submandibular (çene altı tükrük bezi) bezin ana duktusu olan Wharton duktusu alt insisor dişin arkasında ve dil ucunun altından ağız boşluğuna açılır. Bu bez de tübüloasinar ya da bileşik asinardır ve asinuslarının çoğunluğu serözdür. Geriye kalanları ise müköz olup genellikle seröz yarım aylara sahiptir (karışık asinuslar). Karışık asinuslarda (miks) müköz bir asinusun etrafı seröz...

    https://www.biyologlar.com/submandibular-submaksillar-bez
  • Yerin oluşumu

    Aralarında yerin de bulunduğu güneş sistemindeki (Şekil 15) gezegenlerin oluşumu ile ilgili olarak bugüne kadar çeşitli teoriler ileri sürülmüştür. Bunlardan biri, güneş ve etrafındaki gezegenlerin aynı düzlem üzerinde, aynı yönde dönmelerine dayanılarak savunulmuş olan ve güneş çevresindeki gezegenlerin, güneşin kendi ekseni etrafında dönmesi sırasında kopan parçalar (bilinen 9 gezegen) şeklinde meydana geldiği düşüncesidir. Ancak, dönmekte olan bir...

    https://www.biyologlar.com/yerin-olusumu
  • Sublingial Bez

    Sublingial bez (Dilaltı tükrük bezi) gerçekte tek bir bez olmayıp ağız tabanı müköz membranı altında yer alan bezler topluluğudur. Submandibular bezin anterioründe duktusuna çok yakın yerleşim gösterir ve bezin her kısmı bağımsız ağızlaşan bir duktusa sahiptir. Asinuslarının çoğunluğu müközdür, fakat seröz yarım aylara sahip karışık asinuslarda vardır. Müköz sekresyonların çoğunluğu sulfatlanmış polisakkaritlerdir. Saf seröz bezler enderdir....

    https://www.biyologlar.com/sublingial-bez
  • Yerin hareketli yapısı

    Günümüzden yaklaşık 200 milyon yıl önce, bugünkü kıtaların birleşik halde bulundukları ve dünya karasının tek ve büyük bir kıtadan ibaret olduğu; arada geçen zaman sonunda kıtaların bugünkü görünümlerini aldıkları düşünülmektedir. Örneğin Güney Amerikanın doğu kıyıları ile Afrikanın batı kıyıları arasındaki uyum, bu iki kıtanın eskiden bitişik olduğunu düşündürmüş, her iki kıtanın karşılıklı kıyılarında bulunan fosillerin...

    https://www.biyologlar.com/yerin-hareketli-yapisi
  • BİTKİLERİN GENEL YAPISI

    Bitkiler şüphesiz ki doğanın en önemli canlılarıdır. Sahip oldukları fotosentez yapabilme yetenekleriyle tüm canlılara doğrudan ya da dolaylı olarak hayat verirler. Fotosentez sonucunda oluşturulan oksijen birçok canlı için gereklidir. Üretilen besin ise bütün canlıların beslenmesi için gereklidir. Bitkiler aktif hareket edemeyen canlılardır. Genelde kökleriyle bir yere tutunarak yaşarlar. Şimdi gelin bitkilerin bazı organlaını yakından tanıyalım. 1-KÖK:...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-genel-yapisi
  • Yerin hidrolojik ve atmosferik özellikleri

    Canlılar için gerekli olan suyun önemi, canlılık olaylarının meydana gelmesi için gerekli olan ortamı oluşturmasından kaynaklanır. Yerin 2/3 ü hidrosferle kaplı olmakla birlikte, yoğunluğunun küçük olması nedeniyle tüm yüzey suları, yerin toplam ağırlığının ancak % 0,5 ini oluşturur. Bu kütlenin yaklaşık %90 ı okyanus, göl ve çeşitli akarsularda sıvı halde; %2 si donmuş halde ve sadece %0.001i gaz halinde atmosferde bulunmaktadır. Yer suyunun yaklaşık...

    https://www.biyologlar.com/yerin-hidrolojik-ve-atmosferik-ozellikleri
  • Canlılık nerede ve nasıl meydana gelmiş olabilir

    Canlı, değişen ve kendiliğinden çoğalan yapı olarak tanımlanabilir. Bu tanım, onların işlevleri dikkate alınarak yapılmıştır. Çünkü, yan yana getirilen bir canlı ile cansız arasında kimyasal ve fiziksel özellikleri bakımından önemli bir fark yoktur. Yani, canlılar, cansız yapılarda bulunmayan bir element içermezler ve cansızlar için geçerli olan fizik kanunları canlılar için de geçerlidir. Aralarındaki fark, canlılarda yukarıdaki işlevleri yapılabilir...

    https://www.biyologlar.com/canlilik-nerede-ve-nasil-meydana-gelmis-olabilir
  • DAMAK (PALATE)

    Damak olarak bilinen ağız boşluğu tavanı aynı zamanda nazal boşluğun tabanıdır. Sert damak olarak adlandırılan anterior kısım kemiklere sahiptir (maksillanın palatin çıkıntıları ve palatin kemikler) ve dolayısı ile rijid bir yapıdadır. Yumuşak damak adındaki posterior kısım ise kuvvetli fibröz doku özüne sahip olduğundan hareket edebilme yeteneğindedir. Sert damak dile karşıt sert bir yüzey oluşturduğundan (dil kuvvetli bir muskuler organdır) gıda...

    https://www.biyologlar.com/damak-palate
3WTURK CMS v8.1