Türkiye’nin bitkisel zenginliği
Türkiye bitki genetik çeşitliliği bakımından özellikli bir konumdadır. Toplam 78 milyon ha yüzölçümüne sahip ülkemizde 10.754 takson bulunduğu ifade edilmektedir (Vural, 2003). Bu rakam tüm Avrupa kıtasındaki tür adedinin biraz altındadır.
Canlı türlerinin ilk kez olarak ortaya çıktığı ve dünyaya yayıldıkları yerler olarak bilinen gen merkezlerinden iki tanesi; Akdeniz ve Yakın Doğu Gen Merkezleri ülkemiz üzerinde buluşmaktadır (Vavilov, 1994). Ayrıca üç farklı bitki coğrafya bölgelerinin (İran-Turan, Akdeniz ve Avrupa-Sibirya) ülkemizde buluşması ve tarihsel gelişimi içinde Anadolu’nun göç yolları üzerinde bulunması ve birçok medeniyetlere ev sahipliği yapması gibi unsurlar da çeşitliliğin artmasında yardımcı olmuştur. Bezelye, buğday, çavdar, keten, mercimek, nohut, pancar, soğan türleri, üçgül, yonca, yulaf gibi otsu bitkiler yanında; Antep fıstığı, armut, asma, elma, erik ve nar gibi odunsu bitkiler Türkiye’den orijin almaktadır. Ülkemiz bitki tür adedinde olduğu kadar kültürü yapılan bitkilerin çiftçi çeşitleri bakımından da zengindir.
Tarla ve bağ-bahçe tarımı Türkiye’de çok eski bir geçmişe dayanmaktadır. Çeşitli kazılardan toplanan bilgilerden, tahıl tarımının yaklaşık 10.000 yıl önce Anadolu’da başladığı sonucu çıkarılmaktadır. Türkiye’de yapılan çeşitli arkeolojik kazılardan sağlanan bilgiler tahıl tarımının yaklaşık 10.000 yıl önce Anadolu’da başladığını kanıtlamıştır (Harlan, 1992). Buğday ve arpanın dünyada ilk kez “Verimli Hilal” adı verilen alanda kültüre alındığı, eskiden beri yaygın şekilde kabul görmüştür. Yakın zamanda yayınlanan birçok araştırma bulgularına göre (Heun ve ark., 1997; Diamond, 1997; Nesbit ve Samuel, 1998; Lev-Yadun ve ark., 2000; Özkan ve ark., 2002; Salamini ve ark., 2002) dünyada buğday tarımının ilk kez yapıldığı yer olarak ülkemizin güneydoğusundaki Karacadağ ve yöresini göstermektedir. Ülkemizde kültürü yapılan bitkilerden buğdayın 25, arpa ve yulafın 8, çavdarın 5 (Fırat ve Tan, 1998), mercimeğin 4, nohutun 10, bezelyenin 5, yoncanın 34, mürdümüğün 59, üçgülün 104 ve fiğin de 60 adet yabani akrabası vardır (Açıkgöz ve ark., 1998).
Endemizm bakımından da büyük bir yoğunluğun yaşandığı ülkemizde 10.754 adet taksondan 3.708 adetinin (% 34,5) endemik olduğu belirtilmektedir (Vural, 2003). Endemizmin en yoğun olduğu yöreler Batı, Orta ve Doğu Toros Dağları, Amanos dağı, Van gölünün güneydoğusu boyunca uzanan bölge, Kuzeydoğu Anadolu’da Gürcistan sınırına yakın kısımlar, Doğu Geçit bölgesinde Gümüşhane, Erzincan dolayları, Kuzey geçit bölgesinde Çankırı, Kastamonu dolayları, Orta Anadolu’da Tuz Gölü ve çevresi, Uludağ ile Kaz Dağları olarak sıralanabilir.
Botanik
-
Bitkisel Hormonlar Nelerdir?
-
Bitkisel Hormonları Nelerdir? Auxinler - Oksin Bitki Büyüme Hormonlarının Görevleri Nelerdir?
-
Pinus cembra - İsviçre Fıstık Çamı
-
Pinus banksiana - Banks çamı
-
Pinus aristata (Higori çamı)
-
Palinoloji – Polen Bilimi Hakkında Bilgi
-
Kaktüsgiller - Cactaceae Hakkında Bilgi
-
Papatyagiller - Asteraceae Hakkında Bilgi
-
Karanfilgiller - Caryophyllaceae Hakkında Bilgi
-
Periyant Nedir ? Periant (Çiçek Örtü Yaprakları)
-
Bitki Yaprak Tipleri Ve Görevleri - Yaprak Çeşitleri
-
Bitkilerde Gövde Çeşitleri ve Gövdenin Görevleri Nelerdir ?
-
Opuntia ficusindica - "Dikenli İncir"
-
Bitkilerde Bulunan Doğal Renk Maddeleri
-
Bitki Stresi: Abiyotik ve Biyotik Faktörler