Zoocoğrafik Bölgeler (Karasal)
Zoocoğrafik bölge, hayvan türlerinin bileşimi bakımından kendine özgü bir yapı gösteren ve yakın bölgelerden belirli bir coğrafik sınırla ayrılmış bir kıta ya da deniz alanıdır. Çeşitli şekillerde zoocoğrafik bölge sınıflandırması yapılmıştır. Bu ayırımın temelinde yatan farklılık, ayırım için gözönüne alınan hayvanların farklılığıdır. Çünkü topraksolucanlarının, salyangozların, böceklerin, kuşların ve memelilerin coğrafik yayılışları birbirlerinden farklıdır. Bundan dolayı, yeryüzünün bütün hayvan grupları için, tartışmasız geçerli olabilecek, bir zoocoğrafik bölge tanımlaması olanaksızdır. Şimdiye kadar yapılan ayrımlarda, özellikle kuş ve memelilerin yayılmaları esas alınmıştır. Bu konudaki ilk denemeyi RL SCHLATER (1825-1913) kuşlara göre yapmış ve dünyayı, Palearktik, Etiyopya, Hindistan, Avustralya, Nearktik ve Neotropik olmak üzere altı bölgeye ayırmıştır, A.R. WALLACEA (1823-1913) bu ayırımı benimseyerek, memeli hayvanlara uygulamıştır, WALLACEA (1868)'den sonra ilk üç bölge Arctogea (ya da Megagla) adı altında bir araya toplanmıştır. Bu kitapta izlenen gruplandırma, memeli hayvanların yayılmasını esas alan yöntemdir. Fauna bileşiminin farkına ve özgüllüğüne göre, bu ayırımda karalar, ana hatlarıyla 6 zoocoğrafik bölgeye ayrılır. Bunlar;
Palearktik,
Etiyopya,
Oriental,
Avustralya,
Nearktik,
Neotropik .
Bazen, Palearktik ve Nearktik bölgeleri, Holarktik diye bir tek zoocoğrafik bölge olarak da ele alınmaktadır.
Eski- ve Yenidünya faunalarının farklılığı, ekvatora doğru gittikçe artmaktadır. Örneğin kuzeyde Nearktik ile Palearktikte bazı memeli türleri, her iki tarafta birer alttür ile temsil edilmelerine karşın (rengeyiği = Ranfigertarandus, tavşan = Lepus timidus ve Alces alces), Nearktik'in orta kısmı ile güneyine inildikçe, birçok diğer cinsin kuzeyde ve güneyde farklı türler ile temsil edildikleri görülür. Örneğin sansarlar (Martes), gelincikler (Citellus), oburlar (Gulo), vaşaklar (Lynx), kurtlar (Canis), geyikler (Cervus), kunduzlar (Castor), atlar (Equus) ve bizonlar (Bison) buna tipik örneklerdir. Daha güneyde ise aynı familya farklı cinslerle ortaya çıkmaktadır. Örneğin, köstebeklerde (Talpa) ve çayırköpeklerinde (Cynomis) olduğu gibi. Arktogea'da, güneye doğru inildikçe, faunada meydana gelen farklılığın derecesi aşağıdaki şekilde şematik olarak gösterilmiştir. Holarktik'in güney sınırından sonra ise, bu farklılaşmanın derecesi bazı durumlarda familya düzeyine ulaşır. Örneğin Yenidünya maymunları (Plathyrrhina) ve Eskidünya maymunları (Catarrhina) (bunlar Tersiyerce, Avrupa ve Kuzey Amerika'da yayılım gösteren Omomyidae familyasından türemişlerdir). Bu familyanın üyelerinin bir kısmı güneye doğru göç ederek, Güney Amerika'da Plathyrrhina'nın atasını, diğer bir kolu da Afrika'ya yayılarak Catarrhina'nın atasını oluşturmuş ve en azından familya düzeyinde farklılaşmıştır. Deveantiloplarında (Güney Amerika'da yayılmış) ve develerde de (Asya ve Afrika'ya yayılmış) aynı durum gözlenir.
Kıtaların karasal bağlantıları Mezozoyikte henüz kesilmediği için ata hayvan gruplarının kuzeyden güneye doğru yayılmalarında güçlükler ortaya çıkmamıştır.
Bu saptama, örneğin memelilerde olduğu gibi, fauna farklılığını ve benzerliğini açıklamada büyük kolaylıklar sağlar. Bu farklılığa dayanarak yapılan zoocoğrafik ayırım ve içerdikleri türler aşağıdaki gibidir.
Bitkilerin ve hayvanların dünya üzerindeki yayılışı göz önünde tutularak her bölgenin kendine özgü organizması olmak koşuluyla, dünya, altı bölgeye ayrılmıştır. Bu ayırımda memeliler ve kısmen kuşlar, ölçüt (kıstas) olmasına karşılık, diğer hayvan grupları ve bitkiler de göz önüne alınır. Her bölge birbirinden geniş mesafelerle ayrılmış farklı iklim kuşaklarını içinde taşıyan bir takım alt bölgelere ayrılabilir. Bunun yanında altı bölge, birbirinden jeolojik devirlerde büyük engebelerle (okyanus, çöl ve dağ) ayrılmıştır. Alt bölgeler arasında her zaman göç mümkün olabilmesine karşılık, bölgeler arasında göç seyrek olur.
Palearktik,
Etiyopya,
Oriental,
Avustralya,
Nearktik,
Neotropik .
Bazen, Palearktik ve Nearktik bölgeleri, Holarktik diye bir tek zoocoğrafik bölge olarak da ele alınmaktadır.
Eski- ve Yenidünya faunalarının farklılığı, ekvatora doğru gittikçe artmaktadır. Örneğin kuzeyde Nearktik ile Palearktikte bazı memeli türleri, her iki tarafta birer alttür ile temsil edilmelerine karşın (rengeyiği = Ranfigertarandus, tavşan = Lepus timidus ve Alces alces), Nearktik'in orta kısmı ile güneyine inildikçe, birçok diğer cinsin kuzeyde ve güneyde farklı türler ile temsil edildikleri görülür. Örneğin sansarlar (Martes), gelincikler (Citellus), oburlar (Gulo), vaşaklar (Lynx), kurtlar (Canis), geyikler (Cervus), kunduzlar (Castor), atlar (Equus) ve bizonlar (Bison) buna tipik örneklerdir. Daha güneyde ise aynı familya farklı cinslerle ortaya çıkmaktadır. Örneğin, köstebeklerde (Talpa) ve çayırköpeklerinde (Cynomis) olduğu gibi. Arktogea'da, güneye doğru inildikçe, faunada meydana gelen farklılığın derecesi aşağıdaki şekilde şematik olarak gösterilmiştir. Holarktik'in güney sınırından sonra ise, bu farklılaşmanın derecesi bazı durumlarda familya düzeyine ulaşır. Örneğin Yenidünya maymunları (Plathyrrhina) ve Eskidünya maymunları (Catarrhina) (bunlar Tersiyerce, Avrupa ve Kuzey Amerika'da yayılım gösteren Omomyidae familyasından türemişlerdir). Bu familyanın üyelerinin bir kısmı güneye doğru göç ederek, Güney Amerika'da Plathyrrhina'nın atasını, diğer bir kolu da Afrika'ya yayılarak Catarrhina'nın atasını oluşturmuş ve en azından familya düzeyinde farklılaşmıştır. Deveantiloplarında (Güney Amerika'da yayılmış) ve develerde de (Asya ve Afrika'ya yayılmış) aynı durum gözlenir.
Kıtaların karasal bağlantıları Mezozoyikte henüz kesilmediği için ata hayvan gruplarının kuzeyden güneye doğru yayılmalarında güçlükler ortaya çıkmamıştır.
Bu saptama, örneğin memelilerde olduğu gibi, fauna farklılığını ve benzerliğini açıklamada büyük kolaylıklar sağlar. Bu farklılığa dayanarak yapılan zoocoğrafik ayırım ve içerdikleri türler aşağıdaki gibidir.
Bitkilerin ve hayvanların dünya üzerindeki yayılışı göz önünde tutularak her bölgenin kendine özgü organizması olmak koşuluyla, dünya, altı bölgeye ayrılmıştır. Bu ayırımda memeliler ve kısmen kuşlar, ölçüt (kıstas) olmasına karşılık, diğer hayvan grupları ve bitkiler de göz önüne alınır. Her bölge birbirinden geniş mesafelerle ayrılmış farklı iklim kuşaklarını içinde taşıyan bir takım alt bölgelere ayrılabilir. Bunun yanında altı bölge, birbirinden jeolojik devirlerde büyük engebelerle (okyanus, çöl ve dağ) ayrılmıştır. Alt bölgeler arasında her zaman göç mümkün olabilmesine karşılık, bölgeler arasında göç seyrek olur.
Biyocoğrafya
-
Arazi Biyomları: Tundralar
-
Ülkemizde Görülen İklim Tipleri Nelerdir ?
-
Marmara Bölgesi İklimi Hakkında Bilgi
-
Ülkemizdeki Kıvrım Dağlar Nelerdir?
-
İklimi etkileyen faktörler nedir
-
Akdeniz İklimi Hakkında Bilgi
-
HAYVAN COĞRAFYASI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER.
-
Yurdumuzda dağılış gösteren bazı omurgalı hayvan cinsleri
-
Hayvanların Anadolu'ya Giriş Kapıları (Harita)
-
Ülkemizde Hayvanların Yayılışlarını Önleyen Önemli Bariyerler
-
HAYVANLARIN YAYILIŞI VE İNSAN
-
3- Zoocoğrafyanın Yönlendirilmesinde İnsan Etkisi
-
YURDUMUZA FAUNA GİRİŞ KAPILARI İLE GEÇİŞLERİ ÖNLEYEN ÖNEMLİ BARİYERLER
-
DENİZLERİN ZOOCOĞRAFYASI
-
HAYVAN GÖÇLERİ