DEV BİR BİYO-PAZAR: ENERJİ İÇECEKLERİ BİYO-FIRSATLAR YARATIYOR
Enerji içeceği veya sporcu içeceği denince akla çoğu zaman içene enerji veren içecek tipi gelir (bunların ilgili mevzuatlarda kesin tanımları vardır). Değerli okuyucularımızın bu makaleyi benim gibi enerjili bir içecek olarak sadece saf meyve nektarını tercih eden birisi tarafından yazıldığını bilerek okumalarını öneririm. Biyo-girişimciler için enerji içeceklerinin ticari geleceğine ve sunduğu kazanç fırsatlarına son derece inanıyorum ve bu konuda akademik ve ticari görüş ve deneyimimi okuyucularımızla paylaşmaktan mutluluk duyacağım ama ben kendim enerji içeceklerine inanmıyorum ve bu içecekler “enerji tükettirici” ajanlar ihtiva edebildikleri veya tükettirdikleri enerjiden daha fazla enerji vermek zorunda olmadıkları sürece de inanmayacağım. Bu makalede enerji içecekleri sektörünün biyoteknoloji ile yakın ilişkisinden dolayı bu sayıda bu sektörün mevzuat, pazarlama, üretim, ürün geliştirme ve AR&GE boyutlarını biyo-girişimciler ve biyo-yatırımcılar açısından incelemeye çalışacağız.
Türk Gıda Kodeksi Enerji İçecekleri Tebliği (T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Resmi Gazete Tarih: 06.03.2002 - Sayı: 24687 / Tebliğ No: 2002-24) görmeye pek alışık olmadığımız derecede sade ve profesyonelce hazırlanmış bir mevzuat (bu tebliğ Sporcu İçeceklerini kapsamıyor). Bu tebliğin hikayesi uzun ama biz öncelikle bu konuyla ilgili Türkiye’deki belli başlı olayların gelişimine biraz bakalım.
İçeriğindeki kafein miktarı nedeniyle ithalatına izin verilmeyen enerji içeceği Red Bull’un Türkiye Genel Müdürü Aykut Ferah ‘‘Bakanlık, sadece bizim değil, tüm kolalı içecek firmalarının da ayağına bastı. Bakalım şimdi ne olacak’’ demiş (7 Mart 2002, Hürriyet) ve kolalı içeceklerde de litrede 150 miligram kafein bulunduğunu belirterek, bu durumda bu içeceklerin etiketlerine de uyarı yazısı yazılmasının zorunlu olduğunu iddia etmiş. Devletin bakanlığının kolalı içecek firmalarının sadece ayağına değil isterse nasırına basma gücü de var kuşkusuz ama bir içeceğin üzerine “enerji içeceği” veya “energy drink” yazmak için gerekli olan şartların “kola” yazmak için gerekli olan şartlardan farklı olması bir zorunluluk çünkü ürünler tasarımları ve içerikleri itibarı ile benzer olsalar dahi kullanımları açısından farklılık gösteriyorlar. Bu ABD’de de böyle. İlgili ABD kodu kafeinin gıda maddelerine eklenmesini sadece “kola” türü içeceklerde GRAS (yani safe=güvenli) sayar (ilgilenenlere ABD mevzuatının fotokopisini yollayabilirim). Onun dışında her türlü ekleme özel mevzuata tabidir. Enerji İçeceği bir “kola” olmadığına göre (çünkü üreticiler ısrarla ürünlerinin üzerine “kola” yerine Enerji İçeceği yazmak istemektedirler) özel mevzuate tabi olması da normaldir ve bu sadece Türkiye’de değil ABD’de de böyledir. Örneğin: bir “oksijenli su” ile bir “aktif oksijenli beyazlatıcı” aynı ana aktif maddeyi paylaşabilseler dahi tabi oldukları mevzuat ayrı olacaktır çünkü kullanım itibarı ile farklıdırlar. Oksijenli suyun üzerine çamaşırda kullanımla ilgili önlemleri yazdırmanın nasıl bir anlamı yoksa “aktif oksijenli beyazlatıcının” üzerine de yaraya düküldüğünde oluşacak yan etkileri yazdırmanın bir anlamı yok. Bir yabancı kolalı içecek satıcısına “sen kendi ülkende bunun kafeinsizini satarken niye bizde satmıyorsun” diye sormaya hakkımız var kuşkusuz ama kola kategorisindeki bir ürünü “enerji içecekleri” kategorisine sokmak da yalnış çünkü tüketicinin gözünde “kola” bir enerji içeceği değil.
Gıda Mühendisliği ve Bilimi açısından tasarımı itibarı ile enerji içecekleri kategorisinde sayılabilecek başka içecekler bulunsa da bunların uzun vadede kola gibi enerji içecekleri mevzuatının dışında tutulacağını öngörebiliriz. Hasbel kader Gıda Mühendisliği ve Bilimi alt dalları ile Biyoloji Mühendisliği doktorası yapmış ve yıllardır değişik üniversitelerimizde Gıda Biyoteknolojisi, Gıda Koruma, Gıda Kimyası ve Gıda Mühendisliği dersleri vermiş birisi olarak ilgili hususlar hakkında biraz fikrim var ve bu makalede okuyuclarımızla bu fikirleri paylaşacağım ama mevzuat boyutuna biraz daha eğilmemiz lazım.
Gıda mevzuatları başta Amerika olmak üzere bir çok ülkede belli bir felsefe ve prensiplerle yazılır. Amerikan gıda mevzuatları ve hatta Amerikan gıda mevzuatı tarihi konusunda kurs görmüş birisi olarak şunu açık seçik ve net bir şekilde söyleyebilirim ki ürünlerine daha fazla kafein koyabilmek için mevzuatımıza “Türk Kahvesinde daha çok kafein var” şeklinde yapılan saldırılar en yumuşak tanımıyla “bilgisizce” yapılmış bir çıkıştır çünkü gıda mevzuatları prensipleri açısından başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Dünyanın genelinde gıdalarda doğal olarak bulunan maddeler ile gıdalara dışarıdan eklenen maddeler mevzuat açısından ayrı kategorilerde değerlendirilirler. Çünkü biri insan tasarımıdır (yani bir maddeyi ekleyip eklememek insanın insiyatifindedir), diğeri ise doğanın tasarımıdır. Enerji içeceğine kahve koymuyorsunuz ki kafein koyuyorsunuz! Kaldı ki mevzuat yazma prensiplerine göre insan tasarımı bir gıdaya eklenecek katkı “katılma amacını” aşar miktarda olamaz.
Gıdaya kafein eklemenin amacını deklere edebilecek biri varsa lütfen söylesin, hepimiz öğrenelim. Ya ağrı kesicilerin (ilaçların) içinde ne arıyor kafein; ağrı kesiciye tat mı veriyor, kıvam mı, yoksa renk mi?!. Netice olarak enerji içeceği tasarlayacak mühendis şunu bilmelidir ki kafein öncelikle vücutta bulunan mevcut enerjiyi harcatarak insanın kendini zinde ve enerjik hissetmesini sağlar (o yüzden afrodizyak olarak bile satılır – ama bu yüksek dozda alındığında ölüme sebebiyet verir). Bu enerji tükenince çöküş başlar ve eğer doz yüksekse buna paralel olarak psikolojik yan etkiler görülür, bu yan etkiler bazen asabiyet ve sinirlilik şeklinde kendini gösterir.
Özetle, kafein vücudun enerjisini tükettirir ve bu enerji yeteri kadar yerine konmazsa vücuttan net bir enerji kaybı söz konusudur. Bu “enerji kaybı” nı enerji kazancına çevirmek için bir bitirme tezi çalışması yaptık. Sonuçta birim uyarıcı veya enerji tükettiriciye karşı yeteri kadar enerji (karbonhidratlar formunda) verilmesini sağlayan bir enerji içeceğinin tasarımından ibaret olan lisans seviyesinde basit bir çalışma oldu. Gerçi kafein yoluyla kısa vadede kaybedilen ve kazanılan enerjinin türü aynı değildir ama en azından uzun vadede net bir enerji kaybı söz konusu olmaması da önemli. Enerji içeceği tasarımcılarına en azından “etik” açısından kullanıkları enerji tükettiriciler kadar enerji verici eklemelerini öneririm. Belki üç-beş kuruş fazla maaliyeti olur ama hiç olmazsa tüketiciye harcattıkları kadar enerji vermiş olurlar.
Enerji içeceklerinde kafeinin yanı sıra taurin de sık görülen bir katkı maddesi. Aşırı taurine kullanımında kısa süreli hafıza kaybı ve CNS (Merkezi Sinir Sistemi) depresyonu dışında pek bir yan etki beklenmiyor ama bu kafeinle birleştiğinde toplam etkisi konusunda net bir belge ve bilgi yok. Bu toplam etki lineer bir şekilde birleşmiyor yani birbirlerinin yan etkilerini daha fazla arttırıyor olmaları da incelemeye değer bir olasılık. Bundan daha da kötüsü Dünya genelinde bu sektörün sağladığı pazarlama avantajlarından dibine kadar yararlanmak isteyen bazı girişimcilerin “diyet” enerji içecekleri gibi bir uygulamaya doğru yönelmesi.
Yukarıda yeni bir enerji içeceği geliştirilmesi konusunda tez yaptırdığımızdan bahsetmiştik. Yeni bir enerji içeceği tasarımı yapmak gıda mevzuatındaki limitlere ve yukarıda bahsettiğimiz tebliğe sağdık kalarak yapıldığı müddetçe uzmanı için zor bir iş değil. Enerji vericiler (şekerler v.b.), asitliği düzenleyiciler (sitrik, malik, askorbik asit v.b.), enerji tükettiriciler(!), koruyucular (sodyum benzoat v.d.), boya, aromalar ve tasarımcı gıda mühendisinin gerekli göreceği diğer katkılarla mevzuatın müsaade ettiği limitler dahilinde kalınarak yeni bir ürün ve bunu üretme yöntemi geliştirilebilir ama biz gıda mühendislerimizin çok daha faklı hatta üstün ürünler tasarlayabileceklerini, örneğin çeşitli proteinli enerji içecekleri yapabileceklerini biliyoruz.
Geliştirdiğiniz ürünü de tabiki patentlendirmeniz gerekiyor (en azından ruhsatlandırma çalışmalarınızda kolaylık sağlaması için). Tüketici tercihleri açısından ürününüzü optimize ederek mükemmelleştirmek de mümkün. Enerji içecekleri işinde pazarlamanın enerji içeceğini geliştirmek ve ürettirmekten (gerekirse fason olarak) çok daha önemli olabileceğini unutmamak gerekiyor. Yani şişeniz en az içine ne koyduğunuz kadar önemli. Bu konuda bir Bursa firmamız oldukça iyi bir çıkış yapmış durumda ve kendi geliştirdiği ve ilgili tebliğlere tamamiyle uygun ama estetik tasarımlı bir ürünle pazarda yer almaya başladı. Demek ki istenince ve tabiki uygun mevzuatlar desteğinde oluyormuş. Bizim öngörümüz sırada kafeinsiz, daha fazla doğal madde içeren (üzüm suyu gibi) veya proteinli enerji içeceklerinin olduğu yönünde. Bu tür yeni ürünlerin geliştirilmesinde gıdacılarımıza ciddi görevler düşüyor ve bunların fazlasıyla üstesinden gelebilecek yeteneğe ve bilgi donanımına sahip olduklarını biliyoruz.
Dr. Yük. Müh. ERCÜMENT ÖZER, İş Geliştirme Danışmanı
+90 (554) 614 1331, [email protected], www.ercumentozer.com
Genel Biyoloji
-
Protista Alemi ve Genel Özellikleri
-
Hücrelerdeki farklı ve benzer yapılar
-
Ses Nedir ? Ses Nasıl Oluşur?
-
Kültürü Yapılan Fitoplankton Türleri Nelerdir?
-
Apoptoz: Programlı Hücre Ölümü Nedir?
-
Ribozom ve Protein Sentezi
-
Mikrotübüller ve İplikçikler
-
Hücre Zarları
-
Lipid Çift-Katmanın Keşfi
-
Biyoreaktör
-
Telomerler ve İnsan Telomerinin Kristalik Yapısı
-
Hücre Biyolojisinin Tarihsel Gelişimi
-
Hücre biyolojisi nedir ?
-
Biyolojik Çeşitlilik Nedir ?
-
Sinir Sistemi Yapısında Bulunan Hücre Tipleri ve Özellikleri Nelerdir?