Antik Genom Analizi Kuzey Avrupalı Nüfusun Tarihini Açığa Çıkarıyor
Yeni araştırma, İskandinavya’ya ilk olarak kuzey-güney yönünden yerleşildiğini ve çiftçilerle göçebe çobanların bölgeye hareketleri ile tarımın gelişinin kolaylaştığını buldu.
Max Planck İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü’nün liderliğinde uluslararası bir araştırma grubu, 38 Kuzey Avrupalının genomlarını inceledi. Bu genomlar MÖ 7.500 ile MÖ 500 arasına tarihleniyor. Nature Communications’ta yayımlanan çalışma, İskandinavya’ya ilk olarak kuzey-güney yönünden yerleşildiğini ve çiftçilerle göçebe çobanların bölgeye hareketleri ile tarımın gelişinin kolaylaştığını buldu.
Kuzey Avrupa, insan tarihinin bazı açılardan geç olgunlaştığı bir bölge sayılabilir. Avcı toplayıcıların yerleşik hayata geçmesi yalnızca 11.000 yıl önce gerçekleşti. Tarım, Avrupa içlerinde 7.000 yıl önce yaygındı. Güney İskandinavya ile Doğu Baltık bölgesinde, Avrupa’dan ancak bin yıl sonra, Pleistosen Dönemi’nden kalma buzulların erimesi ile tarım yapılmaya başlandı.
Antik insan genomları üzerine yapılan son birkaç çalışma, Avrupa’ya yeni teknoloji ve geçim stratejileri getiren tarih öncesi nüfus hareketleriyle ilgilendi, ancak bu hareketlerin kıtanın kuzeyini nasıl etkiledikleri hala anlaşılamadı.
Litvanya, Letonya, Estonya, Rusya ve İsveç’ten araştırmacıların katıldığı bu çalışma için Antik Çağ’da yaşamış 38 Avrupalının genomlarını incenledi. Bu 38 Avrupalı arasında, Mezolitik Çağ’ın (7.000-12.000 yıl öncesi) göçebe avcı-toplayıcıları, Güney İsveç’te yaşamış Neolitik Çağ’ın(5.300-6.000 yıl öncesi) ilk çiftçileri ve Geç Tunç Çağı’nın (MÖ 1.300-MÖ 500) Doğu Baltık’taki ilk metalbilimcileri var. Bu geniş spektrum, araştırmacılara prehistorik Kuzey Avrupa’nın nüfus dinamikleriyle ilgili şaşırtıcı bilgiler verdi.
Yerleşim için iki farklı rota
Eski insan genomlarının daha önceki analizleri, Mezolitik Çağ’da Avrupa’da genetik olarak farklılaşmış iki farklı avcı toplayıcı grubun yaşadığını ortaya koydu. Bu iki grup, İber Yarımadası’ndan Macaristan’a kadar olan bölgeden çıkarılan Batılı avcı toplayıcılar ve Rusya’nın kuzeybatısındaki Karelya’dan çıkarılmış Doğulu avcı toplayıcılar olarak adlandırıldı. Şaşırtıcı bir şekilde, mevcut çalışmanın sonucunda, Mezolitik Çağ’da Litvanya’daki avcı toplayıcıların, Rusya’ya coğrafi yakınlıklarına rağmen, Batılı komşularına daha çok benzediği görüldü. Aynı çağda yaşamış İskandinav avcı toplayıcılarının soyu ise hem Batılı hem de Doğulu avcı toplayıcıların soyundan oluşuyordu.
Johannes Krause bu durumu “Doğulu avcı toplayıcılar, Baltık bölgesinin doğu kıyılarında yaşamıyordu, yine de onların bazı genetik bileşenleri İskandinavya’da şu an mevcut. Bu da, Doğulu genetik bileşeni taşıyan insanların İskandinavya yarımadasının güney kısmına doğru, Fennoscandia üzerinden, kuzeyden yol aldıklarını gösteriyor. İskandinavya’nın güneyinde, Doğulu avcı toplayıcıların ve güneyden gelen Batılıların genetiği birbirine karıştı. Bu karışım, İskandinav avcı toplayıcılarını oluşturdu.” şeklinde açıklıyor.
Tarım ve Hayvancılık: gelenlerden alınan kültürel ögeler
Geniş ölçekli tarım, Güney İskandinavya’da yaklaşık 6.000 yıl önce başladı. Bu tarih, Orta Avrupa’da tarımın yaygınlaşmasından bin yıl sonrasına denk düşüyor. Doğu Baltık bölgesinde ise yerleşik halk, sonraki bin yıl boyunca yalnız avcılık, toplayıcılık ve balıkçılık yapıyordu. Bazıları, yeni geçim stratejisinin kullanımının, muhtemelen çiftçi komşularının uygulamalarını benimseyen avcıların yerel bir gelişmesi olduğunu iddia etse de, bu çalışmada ortaya konan genetik kanıt farklı bir hikaye anlatıyor.
İsveç’in ilk çiftçileri, Mezolitik İskandinavyalıların soyundan gelmiyor. Bu çiftçilerin genetik profili tarımla geçinen Orta Avrupalı gruba daha yakın. Buradan hareketle, Orta Avrupalıların İskandinavya’ya göç ettikleri ve göçerken yeni tarım yöntemlerini de bölgeye getirdikleri anlaşıldı. Bu erken dönem İskandinavyalı çiftçiler de, Orta Avrupalı tarımcılar gibi, genlerinin önemli bir bölümünü Avrupa’ya 8.200 yıl önce giden Anadolulu çiftçilerden almışlardı. Anadolulu çiftçilerin bu göçü, Neolitik Devrim olarak bilinen tarıma geçişi başlatmıştı.
Benzer şekilde, büyük ölçekli tarımsal-pastoralizmin doğuşuyla Doğu Baltık’ta neredeyse toptan genetik bir değişim görülüyor. Doğu Baltık’taki insanlar, Orta Avrupalı ya da İskandinavyalı çiftçilerle genetik olarak karışmadılar ama yaklaşık olarak MÖ 2.900’den itibaren genlerinin büyük bir kısmını Pontus-Hazar bozkırlarının göçebe pastoralistlerinden aldılar.
Çalışmanın baş yazarı Max Planck İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü’nden Alissa Mittnik şöyle diyor: “İlginçtir ki, Tunç Çağı’nın başlangıcında bu popülasyonda yerel Doğu Baltık avcı toplayıcı geninin arttığını görüyoruz. Yerel nüfus, yeni gelenler tarafından tamamen yerinden edilmedi. Yeni gelenlerle birlikte yaşadı ve sonunda yeni gelenler ile karıştı.”
Bu çalışma, kültürel geçişlerin bölgesel farklılıklarını vurguluyor. Ayrıca, Kuzey Avrupa’nın Demir Çağı ve Viking Çağı gibi prehistorik dönemine ait daha detaylı çalışmalara zemin hazırlıyor.
Science Daily. 30 Ocak 2018.
Makale: Mittnik, A., Wang, C. C., Pfrengle, S., Daubaras, M., Zariņa, G., Hallgren, F., … & Furtwängler, A. (2018). The genetic prehistory of the Baltic Sea region. Nature communications, 9(1), 442.
ArkeoFili.com: "Antik Genom Analizi Kuzey Avrupalı Nüfusun Tarihini Açığa Çıkarıyor"
http://arkeofili.com/antik-genom-analizi-kuzey-avrupali-nufusun-tarihini-aciga-cikariyor/
Paleontoloji / Antropoloji / Evrim Haberleri
-
Avustralya'da Ediacaran Nematod Benzeri Solucan Fosilleri Bulundu
-
Perulu bilim insanları 12 milyon yıllık timsah fosili keşfetti
-
Son Neandertaller
-
Evrimsel süreçte türleşme nedir?
-
Triyas Dönemine Ait Yeni Bir Deniz Sürüngeni Türü Keşfedildi
-
Trilobit Vücut Bölümlerinin Rol Değişimi
-
Antarktika'da İlk Kez Keşfedilen Kehribar
-
Paleontologlar Yeni Bir Ankylosaurid Dinozor Türü Keşfetti
-
Cro-Magnon İnsanları Kimdi? Yaşam Tarzları ve Bilinen Tüm Özellikleri
-
Kehribar oluşumu ve Kehribarın fosiller üzerine etkileri
-
Son Neandertal Kimdi?
-
Alerji, Yünlü Mamutların Yok Oluşunda Rol Oynadı
-
Sibirya’da 32.000 Yıl Önce Donmuş Yünlü Gergedan Bulundu
-
Şimdiye Kadar Keşfedilen En Küçük Penguenlerden Biri ile Tanışın
-
Bir Arada Ölmüş Yılanların 38 Milyon Yıllık Nadir Fosilleri Bulundu