Doğal Sınıflandırma ve Doğal Takson
İlk defa Aristo (M.Ö. 3. yüzyıl) doğal bir sınıflandırma yapma savı ile bir sistem oluşturmuştur. Aristo, Platon’un tipolojik türünü (eidos) kullanarak üst kategoriler (genos) oluşturmaya çalışır. Eidos, belirli karakterlerle meydana gelen ve bir nihai öze sahip olan bir birim olarak tanımlanır. Başka bir deyişle bağımsız olarak yaratılmış birimlerdir. Bu yaklaşım populasyon kavramının reddi demektir. O halde bağımsız olarak yaratıldığı varsayılan türler hangi doğal kritere göre ilişkilendirilecek (üst kategoriler oluşturulacak) ve doğal bir sınıflandırma yapılmış olacaktır?
Bugün hiyerarşik sistemi kullandığımız Linne, temel yaklaşım olarak Aristo’nun tipolojik tür kavramını benimser. Ancak Linné bağımsız olarak yaratıldığını kabul ettiği türleri tuğla olarak kullanarak cins, familya v.b. (Linné, 5 kategori kullanmıştır) üst kategorileri oluşturur. Çünkü, Linné, yeterli sayıda morfolojik benzerliğin ortaya konması ile türleri ilişkilendirerek cinsleri, cinsleri ilişkilendirerek familyaları v.b. üst kategorileri oluşturabileceğini ve bu yolla doğal bir sınıflandırma yapabileceğini varsayar. Linné’nin, Aristo’dan bir farkı vardır. Linné, morfolojik benzerlikleri kullanmakta bir anlamda homolojiden yararlanmıştır.
Wiley (1981) ve Brooks ve Wiley (1988)’e göre, doğal takson ve doğal sistem kavramları için önemli olan özellikler;
1- Doğal takson evrim sürecinde kendiliğinden oluşmuştur. Taksonomist tarafından oluşturulmaz. Yani, taksonomist farkına varıp onu isimlendirip sınıflandırsa da, farkına varmasa da doğada vardır. Dolayısıyla, doğal takson icat edilen değil keşfedilebilendir.
2- Doğal taksonlar doğal süreçlerle oluşmuştur. O halde, doğal taksonların doğal süreç ve olgularla uyumlu olmaları gerekir. Organik çeşitlilik ile ilgili ortaya konan tüm doğa yasaları onun için genellenebilir. Örneğin, bir tür açısından düşünülürse, tür, kendisini oluşturan süreçler gibi varyasyon gösterir, farklılaşır çeşitlenir ve yeni türleşme süreçleri geçirir.
3- Doğal takson bir birey değil bir organizma grubudur.
4- Doğal taksonlar, türleşme süreçleri ile oluştuklarından ortak ata ilişkilerine sahiptir. Biyolojik çeşitlilik kalıtımsal bir olgu olduğundan, türeyen taksonlar ortak atalarının genetik mirasına sahiptirler. Populasyon gen havuzunda miras ve kazanılan yeni özellikleri birlikte bulundurur ve taksonun bireylerinde özellikler bu doğrultuda ortaya çıkar.
Günümüzde, tüm taksonomistler tür kategorisinin doğal olduğu konusunda anlaşır. Croizat (1964)’ın ifade ettiği gibi her türün kökeninde bir populasyon vardır. Bir tür iki ayrı populasyon olarak var olmaya başlamaz. Oysa, tür üstü kategoriler evrimin direkt olarak işlediği öğeler değillerdir. Ancak, türleşme süreçleri organik çeşitliliği verdiğine göre, türüstü kategoriler de türleşme süreçleriyle oluşmuşlardır ve dolayısıyla doğaldırlar.
Sistematik
-
Sivrisineklerin Sınıflandırılması
-
Türleşme nedir ? Doğal türleşme şekilleri nelerdir ?
-
Bloom Taksonomisi Nedir?
-
FİLOGENETİK SİSTEMATİK
-
FİLOGENİ
-
Taksonominin Tanımı
-
TAKSONOMİNİN ÖYKÜSÜ
-
Metazoa’ nın Yapı Planı ve Ortaya Çıkışı
-
Hayvanların Organizma Alemindeki Yeri
-
Evrimin Ana Hatları
-
Filogenez ve Sistem
-
Homoloji kavramı nedir
-
Sistematiğin Yöntemleri
-
Yüksek Kategoriler - Regnum - Diviso - Ordo
-
Sistematikte Tür Kategorisi