KUŞ GRİBİ , TAVUK VEBASI
Ülkemizde önce geçtiğimiz yılın (2005) Ekim ayında Manyas-Kızıksa’da çıkan ve söndürülen Tavuk Vebası Aralık ayının sonunda yeniden çıkmış ve çok sayıda mihrak belirlenmiştir. Mikrak sayısının fazla olması nedeniyle, özellikle itlaf işlemleri başta olmak üzere yoğun çalışmalar yapılmakta ve hastalık izlenmektedir. Hastalıktan şüpheli evcil ve yaban hayatındaki kanatlılar teşhis için Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Enstitülere gönderilmekte ve teşhisleri buralarda yapılmaktadır. Bu enstitülerde hastalık etkeni izole edildiğinde şüpheli olarak belirlenen mihraklarda karantina tedbirleri alınmakta ve izole edilen etkenlerin doğrulanmasından sonra şüpheli olarak belirlenen mihraklar pozitif/negatif olarak kesinleştirilmektedir.
Hastalığın daha iyi anlaşılması ve konuyla ilgili sorulan soruların cevaplanması amacıyla, genel bilgiler soru ve cevap olarak düzenlenmiştir.
Hastalık nedir?
Avian influenza (AI), tavuk vebası veya kuş gribi olarakta adlandırılan hastalık; özellikle evcil kanatlılarda solunum ve sindirim sistemine ait belirtilerle ortaya çıkan ve ölümle seyreden viral bir hastalıktır. Bu hastalık yaban hayatındaki kanatlılarda da ortaya çıkar ancak bir çoğunda düşük ölümle seyreder.
Hastalığın etkeninin özellikleri nedir?
Hastalık etkeni Orthomyxoviridae familyasından Influenza gurubuna ait, tek sarmallı, RNA karakterinde genetik madde taşıyan Influenza A virusudur. Virusun yapısında bulunan hemaglütinin (H) ve nöraminidaz (N) antijenleri dikkate alınarak alttipleri gruplandırılmıştır. Buna göre H antijenine göre 16 (1-16) ve N antijenine göre 9 (1-9) gruba ayrılmışlardır. Bu viruslar, genellikle göçmen su kuşlarının sindirim sisteminden izole edilmekte ve bazıları evcil kanatlılarda hastalığına neden olmaktadır.
Evcil kanatlılarda hastalık oluşturan Influenza A virusları, oluşturdukları klinik tabloya göre Yüksek Patojeniteli (HPAI) ve Düşük Patojeniteli (LPAI) olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Yüksek Patojeniteli olanlar; ciddi hastalık oluştururlar, ölüm oranı % 100’e ulaşabilir. Bu grupta yer alan suşlar, H5 ve H7 alt tiplerine aittir ancak tüm H5 ve H7 alttipleri HPAI değildir (Damar içi patojenite indeksi 1,2 veya daha büyük olmalıdır). Düşük Patojeniteli olanlar; hafif solunum yolu hastalığına neden olur. Halsizlik ve yumurta veriminde düşme görülür. Diğer hastalıklarla ve kötü bakım ve idare ile daha şiddetli hastalık oluşturur.
Hastalık etkeninin etrafa yayılmasında göçmen kuşların rolü var mıdır?
Tavuk vebası virusunun kaynağı göçmen su kuşları olarak tanımlanmaktadır. Bu kuşlar, virusların bir yerden başka yerlere taşınmasında oldukça önemli bir role sahiptir. Genel olarak, bu viruslar göçmen kuşlarda normal olarak bir döngüsü vardır ve evcil bir kanatlıya bulaşması halinde evcil kanatlılarda patojenitesine bağlı olarak hastalık oulştururlar ve evcil kanatlılar arasında dolaşmaya başlarlar. Günümüzde bir çok ülkede belirlenen yüksek patojeniteye sahip olan H5N1 alt tipinin neden olduğu hastalıklarda, salgının diğer ülkelere yayılmasında göçmen kuşlar önemli olmuş ve göç yolları boyunca hastalık ortaya çıkmıştır.
Türkiye’deki göçmen kuşların göç yolları nasıldır?
Ülkemiz göçmen kuşların göç yolları üzerindedir (Şekil 1). Hastalığın yayılmasında ayrıca göçmen kuşlarla temas halinde bulunan yaban hayatındaki göç etmeyen kuşlar da rol oynamaktadır. Kuş alanları bakımındanda zengin olan ülkemizde yaklaşık 100 civarında kuş alanı bulunmaktadır. Bunların önemlileri Şekil 2’de gösterilmiştir.
İhbarı mecburi bir hastalık mıdır? Bildirimler nerelere yapılmaktadır?
Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de (3285 Sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu) bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Bildirimler İl ve İlçe tarım müdürlüklerine yapılmaktadır.
Tavuk vebası daha önce ülkemizde görüldü mü?
Tavuk vebası ilk kez Manyas-Kızıksa’da Ekim 2005 tarihinde görüldü. Daha önce bu hastalık ülkemizde görülmemiştir. Ancak halk arasında ve son günlerde medyada tartışılan ve “tavuklara kıran girdi” olarak tanımlanan hastalık daha önce ülkemizde görülen Yalancı Tavuk Vebası (Newcastle hastalığı) dır ve bu hastalıktan farklı bir etiyolojiye sahiptir. Bu durum karıştırılmamalıdır.
Tavuk Vebası (avian influenza, kuş gribi) ile ilgili Mücadele mevzuat var mı? varsa nelerdir?
Evet mücadele mevzuatı vardır. Bunlar 3285 Sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununu, Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliği, Tavuk Vebası Mücadele Talimatı olarak sayılabilir.
Kanatlı işletmeleri kayıt altında mıdır?
Evet bütün kanatlı işletmeleri sürü bazında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na kayıtlıdır. Bu bakanlık, damızlık işletmeleri ve kuluçkaları yılda en az iki kez olmak üzere ayrıca gerektiği durumlarda ve kesimhaneleri ise devamlı olarak denetlemektedir. Şu anda hastalık çıkan yerler, sadece aile işletmeleri niteliğindedir.
Kuş gribi virusu dış ortamda ne kadar süre yaşamaktadır?
Influenza virusları çevresel ortamda ve özellikle serin ve nemli koşullarda uzun zaman sürelerinde canlılıklarını korurlar. Dışkı materyalinde 4 0C’de 30-35 gün, 20 0C’de 7 gün süre canlılığını korur. Genel olarak pişirmeye sıcaklıklarında kolaylıkla ölürler (70 °C de 1-2 1 saniye).
Kuş gribi en çok hangi hayvanlarda görülür?
Kanatlı influenza virusları, bütün dünyada birçok evcil (hindi, tavuk, beç tavuğu, bıldırcın, sülün, kaz, ördek) ve yabani (kuğu, kaz, ördek, martı, kutup martısı, bataklık kuşları) kanatlı hayvanlarda bulunmaktadır. Tavuk ve hindilerde İnfluenza‘ya bağlı ciddi hastalık problemleri yaşanırken, göç eden su kuşlarında belirgin bir hastalık tablosu oluşmayabilir. Göç eden su kuşları arasında ördekler, diğerlerinden daha fazla virus saçarlar. İnfluenza virusları ayrıca kafes kuşlarından da tespit edilmiştir (muhabbet kuşu, kanarya, papağan vs). Şu ana kadar yapılan tespitler neticesinde A tipi; insan, domuz, at, balina, mink, fok, Amerikan vizonu ve kedigillerde enfeksiyon oluşturur.
Evcil kanatlılara bulaşma nasıl olmaktadır?
Göçmen kuşlar influenza virusunun ana taşıyıcısı olarak bilinirler ve bulaşmada önemli rol oynamaktadırlar. Bu kuşlarla direkt temas bulaşmada önemlidir.
Özellikle göçmen kuşlar ile direkt temas olması veya dışkıyla bulaşık fomitlerle temas.
Evcil kanatlılar arasında bulaşık yem, su, ekipman ve elbiselerle ve infeksiyona yakalanmış kanatlı ve kanatlı ürünleriyle,
İnsanlar ve aktiviteleri,
Rüzgarla yayılma sınırlıdır. Çok yakın kümesler için problem yaratır.
Kuş gribinde inkübasyon(kuluçka) süresi ne kadardır?
Hastalığın kanatlılardaki kuluçka süresi 1-3 gündür. Genellikle 24-36 saatte hastalık kendini gösterir. Hastalar 1-7 gün (çoğunlukla 24-48 saat) içerisinde ölürler.
Kuş gribinde klinik belirtiler nelerdir?
Hasta hayvanlarda vücut ısısı yükselir, tüyler kabarır, iştahsızlık, depresyon, şiddetli ishal vardır.
Yumurta verimi şiddetle azalır ya da tamamen durur.
Hasta hayvanların göz kapakları kapanabilir, konjuktiva şişmiş ve kırmızı renktedir. Sakal ibik ve gözlerin çevresinde karakteristik olarak ödem ve siyanoz şekillenir. Ödem boyun ve göğüs bölgesine de yayılabilir. Solunum güçlüğü, burun deliklerinden grimsi kanlı bir eksudat gelir.
Kitle halinde ani ölümler (% 100'e varan) meydana gelir.
Hastalanan hayvanlar 1-7 gün arasında çoğunlukla iki gün içerisinde ölürler. Akut dönemi atlatan hayvanlarda sinirsel belirtiler, inkoordinasyon, yürüyememe ve ayakta duramama gibi klinik bulgular gözlenir.
Hastalık kanatlı hayvanlardan insanlara bulaşır mı?
Hastalık bugüne kadar yalnızca, hasta kanatlılarla doğrudan ve yoğun ilişkide olan insanlara (çiftlik çalışanları, tavuk bakıcıları, horoz dövüşçüleri vb.) bulaşmıştır. Yoğun nüfusu olan yerlerde görülmüş olmasına rağmen, hastalıktan son on yılda 80 dolayında insanın ölmesi bunun önemli bir göstergesidir. Ülkemizde görülen insan vakaların tamamında hasta kanatlı ile direkt/yakın temas olması, bulaşmada hasta hayvanın önemin in ortaya koymaktadır.
Hastalıklı tavuk eti veya yumurtasını yiyen insanlara hastalık bulaşır mı?
İyi pişmemiş et veya yumurta mikroorganizmalar açısından her zaman bir risk unsurudur. Buna karşılık iyi pişmiş tavuk eti veya yumurtadan insana virüs bulaşması mümkün değildir. Hastalıklı bile olsa, pişirilmiş bir tavuk eti veya yumurtasından bulaşan hiçbir vaka günümüze kadar rapor edilmemiştir.
Açıkta yetiştirilen kanatlıların hastalığın yayılmasında önemli bir etken olduğu doğru mu?
Kuş Gribi’nin tüm ülkelerde genellikle ilk görüldüğü evcil kanatlılar, açıkta beslenen veya köy tavukçuluğu olarak tanmlanan yetiştiricilikte beslenen sürülerdir. Bu nedenle, hastalığın kontrol altına alınmasında, serbest yaşayan kanatlıların kümeslerde tuutlması önemlişdir. Bu işlem ayrıca insan sağlşığı açısından da büyük önem taşımaktadır.
Evimizde beslenen kanarya, muhabbet kuşu, papağan türü kuşlara hastalık bulaşır mı veya bunlardan insana hastalık geçer mi?
Evde beslenen kuşlara hastalık bulaşmaz, çünkü bulaşma çoğunlukla enfekte (bulaşık) hayvan, yem, su ve eşyalarla temasla olmaktadır. Bu nedenle gerekli özen gösterilen ev kuşları hastalığa yakalanmadığı gibi insana da bulaştırması söz konusu değildir.
Hastalık görülen sürüler ve çevresinde sağlıklı hayvanlar neden itlaf edilmektedir?
Hastalığın hızlı yayılması nedeniyle, hastalık çıkan yerlerde hastalık etkeninin bulaşma riski olan kanatlılar itlaf edilmektedir. Bu işlem tüm ülkelerde aynı şakilde yapılmaktadır. Bu işlemde temel olan konu virusun kanatlılar arasında yayılşmasını engellemek ve dolayısıyla insan sağlığını korumaktır.
Tüketici tavuk ve yumurta yemeye devam edebilir mi?
Şu ana kadar yapılan kontrollerde, tüketime sunulan tavuklarda ve yumurtalarda (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından kontrol edilen tesislerde üretilen) hastalık görülmediğinden dolayı, tüketici açısından herhangi bir risk bulunmamaktadır. Ayrıca hastalığın çıktığı bölgede, tavuk eti ve yumurta tüketimi kanatlı ürünlerinin pişirme esas ve usullerine uyulduğu taktirde herhangi bir risk oluşturmaz.
Tüketici yumurtayı yıkamalı mı?
Hayır tüketici yumurtayı yıkamamalıdır.
Grip aşısı, Kuş Gribi’ni önlemede yeterli bir önlem olabilir mi?
Şu anda insanlara yönelik olarak hali hazırda uygulanmakta olan grip aşılarının Kuş Gribi virüsü H5N1’i önleyici herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.
Kaynak: ankara.edu.tr
KUŞ GRİBİ (AVIAN INFLUENZA)
Grip: Grip etkeni, zarflı tek zincirli RNA virusları olan Orthomyxoviridae ailesindeki influenzavirus A, B ve C tipleridir. İnfluenzavirus A ve influenzavirus B her yıl salgın yapabilir; influenzavirus C ise yalnız hafif hastalıklara neden olur. İnfluenzavirus A, ayrıca pandemilere de neden olabilir. İnfluenzavirus A ile doğal infeksiyon, insanların yanı sıra, domuzlar, atlar, deniz memelileri, sansargiller ve kuşlarda da görülebilir.
İnfluenzavirus A, hemaglütinin ve nöraminidaz yüzey glikoproteinlerine göre alt tiplere ayrılır. Bilinen 15 hemaglütinin alt tipi ve 9 nöraminidaz alt tipi vardır. Kuşlarda tüm alt tipler bulunabilir. İnsanlar arasında dolaşanlar ise yalnız 3 hemaglütinin (H1, H2 ve H3) ve 2 nöraminidaz alt tipidir (N1 ve N2). İnfluenzavirus B’nin ise yalnız bir hemaglütinin ve bir nöraminidaz alt tipi vardır.
Virus suşunun yüzey glikoproteinlerindeki nokta mutasyonlarının birikmesi, önceden toplumda dolaşanla benzerliği olan, ancak ondan farklı bir suş ortaya çıkarır. Buna antijen sürüklenmesi (“antigenic drift”) denir. Toplumun kış aylarında sahneye çıkan böyle farklı suşlara karşı duyarlı olmasından dolayı, her yıl grip salgınları görülür. Yüzey glikoproteinlerinde büyük bir değişme olursa, ya yalnız yeni bir hemaglütinini ya da hem yeni bir hemaglütinini hem de yeni bir nöraminidazı olan, tümüyle “yeni” bir virus ortaya çıkar. Buna antijen kayması (“antigenic shift”) denir. Böyle virusların pandemi potansiyeli vardır.
İnfluenzavirus A’nın diğer önemli bir özelliği de farklı türlere özgü alt grupların, birbirinden genetik materyal alışverişine açık ve böylece farklı bir virusun oluşmasına son derece elverişli olmasıdır. Oluşan yeni virus, insana özgü bir influenzavirustan gen alırsa, insandan insana bulaşma özelliği de kazanabilir. Memeli ve kuş virusları için özgül hücre reseptörlerinin olduğu gösterilmiş olan domuzlar, hem kuş hem de insan ve diğer memeli viruslarıyla oluşabilecek infeksiyonlara duyarlıdır. Bu nedenle de insan ve kuş viruslarına ait genetik materyalin birbirine karıştığı bir “hamur teknesi” görevi yaparak yepyeni bir alt tipin ortaya çıkmasını sağlayabilirler. Son bulgular, insanların da kuş topluluklarında dolaşan kimi influenzavirus alt tipleri için benzer bir rolünün olabileceğini göstermektedir.
Tarihsel olarak incelendiğinde 20. yüzyılda 9-39 yıl arayla antijen kayması sonucu ortaya çıkan yeni virus alt tiplerine bağlı dört ya da beş grip pandemisi olmuştur. 1918-1919 yıllarındaki H1N1 pandemisinin 40-50 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir. Ardından 1957-1958 (H2N2), 1968-1969 (H3N2) ve 1977-1978 (H1N1) pandemileri olmuştur. Halen dünya üzerinde H3N1 ve H1N1 virusları birlikte dolaşmaktadır.
Bundan sonra da yeni pandemilerin olması kaçınılmaz gibi görünmektedir. Uğradıkları sık ve kalıcı antijen değişmeleri nedeniyle, dünya üzerindeki influenzavirus aktivitesi sürekli olarak izlenmekte ve grip aşılarının bileşiminde her yıl ayarlamalar yapılması gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu amaçla 1947’de başlattığı Küresel Grip Programı’nı uygulamaktadır.
Kuş gribi: Bu hastalık, influenzavirus A’ya bağlı olarak genellikle kuşlarda ortaya çıkar. Düzenli sürveyans çalışmaları, göçmen kuşlarda son derece geniş bir influenzavirus A havuzu olduğunu göstermektedir. İnfluenzavirusların 15 hemaglütinin alt tipinin hepsi, kuşları infekte edebilir. Kuşlara özgü bu denli çok sayıda influenzavirus olması, bunlar arasında gerçekleşen gen transferi ve yeniden eşleşme (“reassortment”) sonucunda ortaya çıkan yeni alt tiplerin, insan influenzaviruslarındakinden çok daha sık olduğunu düşündürmektedir.
Su kuşları virusların doğadaki sürekliliğini sağlar. İnfeksiyon, yabanıl kuş topluluklarından kümes hayvanları gibi evcil kuşlara yayılabilir ve bu durum ciddi sonuçlar doğurabilir.
Kümes hayvanlarını infekte eden influenzavirus A, hastalığa neden olma yeteneğine göre ikiye ayrılır. [a] Çok virülan viruslar, patojenitesi yüksek olan kuş gribine (HPAI) yol açar ki bunun bir kuş sürüsündeki mortalitesi %100’ü bulabilir. Kuşlar ilk belirtilerin başladığı gün içinde bile ölebilirler. Bu tablolardan sorumlu viruslar H5 ve H7 alt tiplerindendir. Ancak bu alt tiplerdeki virusların hepsi, patojenitesi yüksek olan kuş gribine yol açmaz. Diğer viruslar ise çok daha hafif bir hastalığa neden olurlar. Patojenitesi düşük kuş gribi (LPAI) geçiren hayvanlarda tüyler kabarır ve yumurta üretimi azalır; hafif solunum yolu hastalığı ve depresyon görülür.
Patojenitesi yüksek olan kuş gribi viruslarının yabanıl kuş topluluklarında bulunmadığı; H5 ya da H7 alt tipindeki patojenitesi düşük olan kuş gribi viruslarının, kümes hayvanları arasında yayıldıktan sonra geçirdikleri mutasyonlarla yüksek patojenite kazandıkları kabul edilmektedir.
Kuşa özgü influenzavirus A H5N1’nin önemi: İnfluenzavirus A H5N1, ilk kez 1961’de Güney Afrika’da balıkçıllardan izole edilmiş olmakla birlikte, patojenitesi yüksek kuş gribi çok daha önceden, ilk kez 1878’de İtalya’da tanımlanmıştır. Kuş gribi virusunun doğal rezervuarı, yeşilbaş ördeklerdir ve infeksiyona en dayanıklı olan kuşlar da.bunlardır. Virusları çok uzaklara taşıyabilmelerine ve dışkılarıyla çıkarmalarına karşılık, yalnızca hafif ve kısa süren bir hastalık geçirirler. Evcil ördeklerdeki infeksiyon ise tıpkı tavuklar, hindiler, kazlar ve benzeri kümes hayvanlarındaki gibi öldürücüdür.
Virus, infekte yabanıl kuşların dışkılarıyla kümes hayvanlarının arasına girebilir. Evcil kuşların serbestçe gezindikleri, yabanıl kuşlarla aynı kaynaktan su içtikleri ya da taşıyıcı durumdaki infekte yabanıl kuşların dışkılarıyla kontamine olabilecek su kaynaklarını kullandıkları yerlerde, .infeksiyonun yabanıl kuşlardan evcil kümes hayvanlarına bulaşma riski daha yüksektir. Canlı kuşların sıkışık ve sağlıklı olmayan koşullarda satıldığı pazarlar da bir başka yayılma kaynağı olabilir.
Kuşa özgü influenzavirus A H5N1 suşunun yayılması: Kuş gribi virusları, kuşları ve daha seyrek olarak domuzları infekte eder. İnfekte kuşlar, virusu tükürük, burun salgıları ve dışkılarıyla yayarlar. Hollanda'da ev kedilerinde gösterilen deneysel infeksiyon ve Tayland'da infekte kaplan ve leoparlardan H5N1 viruslarının izolasyonu, kedigillerin de infeksiyonu bulaştırabileceğini düşündürmektedir. Duyarlı kuşların infekte nazal, solunumsal ve fekal materyalle temas etmesi sonucu infeksiyon yayılır. Virus, hava yoluyla da yayılmakla birlikte, fekal-oral geçiş en önemlisidir. Patojenitesi yüksek virusla ilgili çalışmaların sonuçlarına göre, kontamine gübrenin 1 gramı 1 milyon kuşu infekte etmeye yetecek miktarda virus partikülü içermektedir. Patojenitesi yüksek kuş gribi virusları, çevrede özellikle düşük sıcaklıkta uzun süre etkinliğini koruyabilir. Virus, gübrede soğukta en az üç ay, suda 22°C’de 4 gün ve 0°C’de 30 günden fazla etkinliğini koruyabilir.
Sağ kalan kuşların H5N1 virusunu oral olarak ve dışkılarıyla en az 10 gün çıkarabildiği bildirilmiştir. Bu da canlı kümes hayvanı pazarlarındaki ve göçmen kuşlar aracılığıyla yayılmayı kolaylaştırmaktadır. Virus, kuş dışkısının kontamine ettiği toz ve toprak aracılığıyla, örneğin kontamine donanım, araçlar, yem, kafesler ve giyecekler, özellikle ayakkabılarla bir çiftlikten diğerine yayılabilir. Virusu, ayakları ve vücutlarında taşıyarak “mekanik vektör” rolünü oynayan kimi hayvanlar, örneğin kemiriciler de yayabilir. Bilgiler sınırlı olmakla birlikte, sineklerin de mekanik vektör olabileceği düşünülmektedir.
Kuş gribinin, özellikle patojenitesi yüksek formla oluşan salgınların, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kümes hayvanları endüstrisi ve çiftlik sahipleri üzerindeki etkileri son derece yıkıcı olabilir. Kuş gribi salgınları bir ülkenin içine yayılacak olursa, kontrol altına alınması çok güç olabilir. Örneğin 1992’de Meksika’da patojenitesi düşük virusla başlayan salgın, oldukça ölümcül bir biçime dönüşmüş ve 1995’e dek kontrol altına alınamamıştır.
Hastalık, ülkeden ülkeye canlı kümes hayvanlarının ticareti aracılığıyla yayılabilir. Göçmen kuşlar da virusu uzaklara taşıyabilir; geçmişteki patojenitesi yüksek kuş gribinin uluslararası yayılımı böyle açıklanmaktadır.
İnsanda kuşa özgü influenzavirus A H5N1 infeksiyonu: Kuş gribi virusları genellikle insanları doğrudan infekte etmez ve insanlar arasında dolaşmaz. İnsanda kuş gribi viruslarıyla oluştuğu bildirilmiş doğal infeksiyon sayısı çok azdır. Ancak gönüllü çalışmalarıyla kuş kökenli kimi viruslarla infekte edilmiş insanlarda kısa süreli infeksiyonların geliştiği de gösterilmiştir. İnsanlardaki olguların infekte kümes hayvanları veya kontamine yüzeylerle temas sonucunda geliştiği düşünülmektedir. Kuş gribi viruslarının insanlar arasında tutunabilmesine karşı bir dereceye kadar etkili bir engelin bulunduğu açıktır. Bu engel, gen segmentlerinden bir ya da birkaçıyla ilişkilidir. İnsandaki olgular, kümes hayvanları arasında patojenitesi yüksek kuş gribi salgınlarıyla eşzamanlı olarak görülmektedir. Çünkü kuşlardaki infeksiyonun yayılması, insanların direkt infeksiyonu için doğacak fırsatları artırır. Zaman içinde daha çok insan infekte olup bunlar bir de insana ve kuşa özgü influenzavirus suşlarıyla aynı anda infekte olurlarsa, bu insanlar insandan insana kolayca bulaşmayı sağlayacak insan genlerine sahip olan yepyeni bir alt tipin yoğrulduğu bir hamur teknesi gibi işlev görebilir. Böyle bir olay, bir grip pandemisinin başlangıcı da olacaktır. H5N1 suşunun sağlık çalışanları, aile bireyleri, tavukçuluk yapanlar ve tavuk imha ekiplerinde çalışanlarda insandan insana çok sınırlı bir biçimde de olsa bulaşabildiği anlaşılmaktadır. Bu gruplarda virusla infeksiyonu gösteren H5 antikorları belirlenmişse de ağır hastalık gelişen bir olguyla karşılaşılmamıştır. Tavukçuluk yapanların %17’sinde, tavuk imha edenlerin %3’ünde, temaslı sağlık çalışanlarının %3.7’sinde, temas etmemiş sağlık çalışanlarının ise %0.7’sinde antikor saptanmıştır. Kuşa özgü influenzavirus H5N1 ile oluşan insan infeksiyonunun klinik gidişine ilişkin yayımlanmış bilgiler sınırlıdır. 1997 Hong Kong salgınında hastalananlarda gripteki gibi tipik belirtiler (ateş, boğaz ağrısı, öksürük ve kas ağrıları), göz infeksiyonları, pnömoni, akut sıkıntılı solunum sendromu (ARDS), çoğul organ yetmezliği, lenfopeni, karaciğer enzim düzeylerinde yükselmeler ve pıhtılaşma bozuklukları gibi belirti ve bulgular bildirilmiştir. Salgın, gerek önceden sağlıklı erişkin ve çocukları, gerekse kronik tıbbi sorunları olanları etkilemiştir.
Tüm hayvan ve insan influenzaviruslarının tanısında kullanılan hızlı ve güvenilir testler bulunmaktadır. WHO’nun Küresel Grip Ağı’nda yer alan birçok laboratuvarın, bu testleri yapmak için gerekli yüksek güvenlik olanakları ve reaktiflerin yanı sıra, önemli ölçüde deneyimi de vardır. İnsan gribinin tanısı için hızlı yatak başı testleri de bulunmaktadır. Ancak bunların, en son olguların tam olarak anlaşılabilmesi ve insan infeksiyonlarının doğrudan doğruya kuşlardan mı ya da insandan insana mı yayıldığının belirlenmesi için gereksinim duyulan testler kadar kesin bir bilgi vermeleri söz konusu değildir.
Kimileri hem tedavide hem korunmada kullanılmakta olan antiviral ilaçlar, influenzavirus A suşlarına karşı başka bir sağlık sorunu olmayan erişkin ve çocuklarda klinik olarak etkilidir. Ancak kullanımlarını sınırlandıran bazı yönleri vardır. Bunların kimileri aynı zamanda pahalı ve stokları sınırlı ilaçlardır.
1997’den bu yana insanda belgelenmiş kuş gribi örnekleri: 1996 yılına değin insandan kuş gribi virusunun (H7N7) izolasyonuna ilişkin toplam üç olgunun kaydı bulunmaktayken, bu tarihten sonra kuş gribi viruslarıyla oluşmuş insan infeksiyonlarının profilinde çarpıcı bir artış olmuştur.
1997: Hong Kong’ta, tavuklar arasında kuşa özgü influenzavirus A (H5N1) infeksiyonu salgını çıkmıştır. Bu sırada 18 insan hastalanmış, bunlardan 6’sı ölmüştür. Olgulardan birinde çiftlikte bulunan, 17’sinde ise pazarlarda satılan hastalıklı kuşlarla temas söz konusudur. Salgını kontrol altına almak üzere 3 gün içinde toplam 1.5 milyon kümes hayvanı itlaf edilmiştir. Böylece dünyanın yeni bir pandeminin eşiğinden döndüğü düşünülmektedir. 1999: Hong Kong’ta iki çocukta kuşlardaki patojenitesi yüksek olmayan influenzavirus A H9N2 infeksiyonu kanıtlanmış ve her iki çocuk da iyileşmiştir. Hastalığın geçişinde kümes hayvanlarının rol oynadığı düşünülmüş; ancak insandan insana geçiş olasılığı üzerinde de durulmuştur. 1998-1999’da Çin’de başka insan H9N2 infeksiyonları da bildirilmiştir. 2003: Çin’den yeni dönen Hong Konglu bir baba ve oğlundan kuşa özgü influenzavirus A (H5N1) izole edilmiş, hastalanan baba ölmüştür. Bu iki kişinin nasıl infekte olduğu tam olarak açıklanamamıştır. Öte yandan adamın kızı da Çin’deyken hastalanarak ölmüş, ancak bunun H5N1 virusuna bağlı olup olmadığı belirsiz kalmıştır. 2003: Şubat ayında Hollanda’da kuşlar arasında patojenitesi yüksek olan H7N7 kuş gribi baş göstermiştir. Daha sonra tavuk çiftliği çalışanları ve bunların aile bireyleri arasında konjonktivit ve/veya gripal infeksiyon tablosu biçiminde bir salgın ortaya çıkmış ve bu salgından etkilendiği düşünülen 260 kişiden 82’sinde kuşa özgü influenzavirus A (H7N7) infeksiyonu olduğu doğrulanmıştır. Üç olguda insandan insana geçişle ilgili kanıtlar bulunmuştur. Ayrıca 260 kişiden 6’sının H3N2 virusu yönünden pozitif olduğu gösterilmiş; ancak bunların hiçbiri aynı zamanda H7N7 yönünden de pozitif olarak bulunmamıştır. Bu salgın sırasında profilaktik antiviral ilaç almamış ve infekte kuşlarla temas etmiş olan 57 yaşındaki bir veteriner ARDS tablosundan ölmüştür. Salgını kontrol altına almak üzere toplam 100 milyon olan kuş nüfusundan 30 milyonu bir hafta içinde itlaf edilmiştir. 2003: Aralık ayının ortalarında Hong Kong’da bir çocukta H9N2 infeksiyonu saptanmış ve çocuk iyileşmiştir. 2003-2005 kuş gribi salgını: 2003 Aralık ayının ortalarından beri, Güney Kore’den başlayarak Doğu Asya ülkelerinde tavuk ve ördeklerde görülen patojenitesi yüksek kuş gribi salgınlarının sayısında artış olduğu bildirilmektedir. Kimi yabanıl kuş türleri ve domuzlarda da infeksiyonlar bildirilmiştir. Böyle patojenitesi yüksek kuş gribinin çeşitli ülkelerde aynı zamanda ortaya çıkan salgınlarla birlikte hızla yayılması, eşine hiç rastlanmadık bir durumdur ve veteriner tababetin yanı sıra beşeri tababeti de yakından ilgilendirmektedir. Kümes hayvanları arasındaki bu salgınların kaygı yaratmasının birkaç nedeni vardır. İlkin, bu salgınların çoğunda “H5N1” olarak bilinen patojenitesi yüksek suşun belirlenmesi, insan sağlığı yönünden özellikle kaygı kaynağı olmuştur. H5N1, yakın geçmişte iki kez tür engelini aşarak insanlarda da ağır ve mortalitesi yüksek bir hastalığa neden olmuş bir alt tiptir ve şimdi de Vietnam ve Tayland’da gittikçe artan sayıda insanı etkilemiştir.
İkinci ve daha da önemli bir neden, bugünkü durumun insanlarda yeni bir grip pandemisine yol açması olasılığıdır. Bir kişi, hem kuş hem insan viruslarıyla aynı anda infekte olduğu zaman, her iki türe özgü influenzaviruslar, gen değiş tokuşu yapabilir. İnsan vücudunda gerçekleşen bu gen değiş tokuşu tümüyle yeni bir influenzavirus alt tipinin ortaya çıkmasına yol açabilir ki, bu virusa karşı doğal bağışıklık, varsa bile, ancak çok az kişi için söz konusu olacaktır. Ayrıca, her yıl halen dolaşımda olan suşlara karşı ve mevsimlik salgınlar sırasında insanları korumak üzere hazırlanan kullanımdaki aşılar, böyle tümüyle yeni bir influenzavirusa karşı etkisiz kalacaktır. Yeni virus yeterince insana özgü virus geni de içeriyorsa, yalnız kuşlardan insana değil, insandan insana direkt bulaşma da olabilir. Bu durumda yeni bir grip pandemisinin başlaması için gereken koşullar da sağlanmış olacaktır.
En kaygı verecek durum ise yüksek mortalitesi olan ağır hastalığın art arda birkaç kez kişiden kişiye bulaştığının gösterilmesidir. 1918-1919 büyük grip pandemisi sırasındaki durum böyle olmuştur. 4-6 ayda tümüyle yeni bir influenzavirus alt tipi ortaya çıkmış ve iki yıl boyunca baş gösteren çeşitli infeksiyon dalgaları halinde yeryüzüne yayılmıştır.
Sonuç olarak, insan kökenli virustan insanlar arasında replikasyona ve yayılmaya olanak veren gerekli gen(ler)i almış, ancak farklı bir hemaglütinin yüzey glikoproteini olan, dolayısıyla insanların immünolojik olarak yabancı olduğu yeni bir virus her an ortaya çıkabilir. Bu durumda, tarım ve hayvancılık uygulamaları nedeniyle, çok sayıda insan, domuz ve kuşun bir arada yaşadığı Uzakdoğu’da ortaya çıkacağının işaretlerini 20. yüzyılda vermiş olan bir pandeminin başlaması hiç de sürpriz olmayacaktır.
H5N1 infeksiyonu bugüne dek: Kuşlarda: 2004'ün ilk aylarında kümes hayvanları arasında Çin, Endonezya, Güney Kore, Hong Kong, Japonya, Kamboçya, Laos, Tayland ve Vietnam’da saptanmıştır. Güney Kore ve Japonya'daki H5N1 salgınları kontrol altına alınmakla birlikte, Vietnam, Tayland, Endonezya, Kamboçya, Laos ve Çin'deki salgınların ne ölçüde kontrol altına alındıkları belli değildir. Sonra Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE)'ne, Endonezya (28 Haziran), Vietnam (1 ve 12 Temmuz), ve Çin (6 Temmuz)'den patojenitesi yüksek kuş gribi (H5N1) bildirimleri yapılmıştır. Bu salgın sırasında bugüne değin 100 milyonun üzerinde kümes hayvanı ölmüş ya da itlaf edilmiştir. Salgın, 2004 Mart sonlarına doğru geçici olarak kontrol altına alınmışsa da Haziran 2004 sonlarında Çin, Endonezya, Kamboçya, Tayland ve Vietnam'da yeniden baş göstermiş ve Malezya'ya da sıçramıştır.2005'te ise salgının görüldüğü ülkelere, Çin, Endonezya, Kamboçya, Tayland ve Vietnam'ın yanı sıra Kazakistan ve Rusya da eklenmiştir.
İnsanlarda: 28 Ocak 2004'ten bu yana (en son 29 Eylül 2005 tarihinde olmak üzere) Vietnam’da 91 olgu laboratuvarda doğrulanmış ve bunların 41'i ölmüştür. Tayland’da da 17 olgudan 12’si ölmüştür. Kamboçya'da hepsi, Endonezya'da ise üçü fatal olarak sonlanan dörder olgu saptanmıştır. Bu olguların çoğunun infekte kuşlarla veya bunların çıkartılarının kontamine ettiği yüzeylerle temas sonucu geliştiği düşünülmekle birlikte böyle bir temasla açıklanamayan aile içi olgular da bulunmaktadır. Vietnam’daki olgulardan izole edilen H5N1 viruslarının genetik dizisi incelenerek tüm genlerin kuşa özgü virusa ait olduğu ve henüz insana özgü influenzavirus genlerinin edinilmesinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Güney Kore ve Vietnam’daki suşlar arasında küçük genetik farklılıklar saptanmıştır. Vietnam’daki insan kaynaklı H5N1 suşlarının M2 inhibitörlerine (amantadin ve rimantadin) dirençli olduğu bulunmuştur. Nöraminidaz inhibitörleri (oseltamivir ve zanamivir) ile ilgili bir direnç bildirilmemiştir.
Bugün için H5N1 virusunun insandan insana etkin bir biçimde bulaştığına ilişkin bir bulgu yoktur. WHO ekipleri, Vietnam ve Tayland’da hükümetlerin insandan insana bulaşmayı en erken dönemde belirlemek için gereken çalışmalarına destek vermektedir. WHO Global Influenza Surveillance Network laboratuvarlarında son salgında elde edilen insan ve kuş virusları üzerindeki çalışmalar acilen başlatılmıştır. Bu çalışmaların halen dolaşmakta olan H5N1 suşunun nereden kaynaklandığını ve ne gibi özelliklerinin olduğunu, bir ölçüde de olsa, ortaya koyması beklenmektedir.
Öte yandan 2004'te Tayvan’daki salgından sorumlu olan H5N2’nin kuşlar için patojenitesi yüksek değildir ve insanda hastalığa neden olduğu hiç gösterilmemiştir. Pakistan’dan bildirilen salgın da H5N1 değil, H7 ve H9 suşlarına bağlıdır. Şubat 2004’te kümes hayvanları arasında patojenitesi düşük olan H7N2 alt tipine bağlı bir kuş gribi salgını da ABD’nin kuzeydoğusundaki Delaware eyaletinde çıkmıştır. Pennsylvania ve New Jersey eyaletlerinde de patojenitesi düşük kuş gribi viruslarına bağlı salgınlar görülmüştür. Son olarak 20004'ün Mayıs ve Haziran aylarında Texas'ta ortaya çıkan salgından sorumlu olan H7N3 suşunun da patojenitesinin düşük olduğu bildirilmiştir. 2004'ün Mart ayında Kanada'nın British Columbia eyaletinde baş gösteren ve kısa sürede kontrol altına alınan kuş gribi salgınından sorumlu H7N3 suşunun yüksek patojenite göstermesi ise olağandışı bir durumdur. Bu salgın sırasında insanda ortaya çıkmış ve oseltamivir ile tedavi edilen iki konjonktivit olgusu bildirilmiştir.
Ancak patojenitesi düşük bir suşla oluşturulsa bile, kuşlardaki bütün kuş gribi salgınlarının ivedilikle kontrol altına alınması son derecede önemlidir. Başlangıçta patojenitesi düşük olan kuşa özgü kimi influenzavirus suşları, kümes hayvanı toplulukları arasında dolaşmalarına olanak tanındığında, mutasyonla patojenitesi yüksek bir suş halini alabilirler. 1983–1984’te ABD’deki salgında, önce düşük bir mortaliteye neden olan H5N2 virusu, altı ay içinde yüksek patojenite kazanarak %90’lık bir mortalite göstermiştir. Benzer biçimde 1999–2001’de İtalya’daki salgında başlangıçta patojenitesi düşük olan H7N1 virusu, 9 ay içinde mutasyon geçirerek patojenitesi yüksek bir duruma gelmiştir.
Korunma ve kontrol: Kuş gribini kontrol altına almak için hastalıklı ve temaslı kuşları imha edip bunları uygun bir biçimde ortadan kaldırmak, çiftlikleri karantinaya almak ve buralara çok sıkı bir biçimde dezenfeksiyon uygulamak gerekir.
Virus 56°C’de 3 saatte, 60°C’de 30 dakikada etkinliğini yitirmektedir; formalin ve iyot bileşikleri gibi yaygın olarak kullanılan dezenfektanlara duyarlıdır. Canlı kümes hayvanlarının gerek ülke içinde gerekse ülkeler arasında hareketlerinin kısıtlanması da önemli bir başka kontrol önlemidir. Bu strateji, insanların virusla temasını azaltmada yardımcı olmaktadır.
Öteki infeksiyon hastalıklarında olduğu gibi en önemli ve uygun korunma önlemlerinden birisi de dikkatli ve sık el yıkamadır. Ellerin sabun ve su ya da susuz alkol temelli el antiseptikleri kullanılarak temizlenmesi derideki infeksiyöz olabilecek maddeleri uzaklaştırır ve hastalığın bulaşmasını önler. Çiğ kümes hayvanlarının işlenmesi sırasında genel hijyen kurallarına uyulması ve etlerin pişirilerek yenmesi riski azaltacaktır. Hasta kuşun yumurtası da infekte olabilir; bu nedenle aynı önlemlerin yumurtalar için de alınması gerekir. Virus dondurmakla öldürülemeyebilir. WHO, besinlerin içindeki sıcaklık 70°C olacak şekilde pişirilmesini önermektedir. İnfekte kuşların imhasıyla uğraşanların uygun giysi ve donanım kullanarak ve profilaktik antiviral alarak infeksiyona karşı korunmaları önerilmektedir.
Dolaşan virustaki antijen sürüklenmesine bağlı değişiklikleri karşılamak için grip aşısının bileşimi her yıl değişmektedir. Ancak insana özgü influenzavirus suşlarına karşı koruyucu olan bu trivalan grip aşısı, H5N1 kuş gribi virusuna karşı korunma sağlamaz. Bununla birlikte, kümes hayvanları arasında patojenitesi yüksek kuş gribi salgını yaşanan ülkelerde temas riski yüksek olan kişilere, bu aşının yine de kullanılması önerilmektedir. Böylece insana özgü influenzavirus ve kuşa özgü influenzavirus ile oluşabilecek bir ko-infeksiyon sırasında herhangi bir gen değiş tokuşu olması, dolayısıyla pandemik potansiyeli olan bir suşun ortaya çıkması olasılığı azaltılabilir.
Yeni bir virus alt tipine karşı korunma sağlayabilecek bir aşıyı önemli miktarda üretmek için en az dört aylık bir süre gerekir. WHO, ivedilikle bir prototip H5N1 virusu geliştirerek önde gelen aşı üreticilerinin kullanımına sunulmak üzere WHO Global Influenza Surveillance Network laboratuvarlarıyla birlikte çalışmalara başlamıştır. Aşı hazırlamak için virus civciv embriyonunda üretilir. Ancak H5N1 tavuklar için çok öldürücü olduğu için virusun önce “tersine genetik” yöntemleriyle değişikliğe uğratılması gerekmektedir. Hasta kişilerden elde edilen virustaki kimi seçilmiş genetik bilgiler bir laboratuvar virusuyla birleştirilir. Burada amaç, koruyucu bağışıklık sağlayan, artık tavuklara için öldürücü olmayıp aşı üretimi sırasında yeterince çoğalacak biçimde değişikliğe uğratılabilen bir virus elde etmektir. Böyle prototip bir virus üretilir üretilmez, optimum dozaj ve şemayı belirlemek için gereken klinik çalışmalara başlanabilir.
Ancak 2003’te Hong Kong’daki iki insan olgudan sorumlu olan H5N1 suşu kullanılarak geliştirilen mevcut prototip virusun, aşı geliştirilmesini hızlandırmak için kullanılmasına olanak yoktur. Çünkü 2004 Vietnam virusunun WHO laboratuvarlarındaki ilk analizi, virusun önemli ölçüde mutasyon geçirdiğini göstermektedir.
İnsanlarda kuş gribi saptandığı zaman insanlardaki kadar hayvanlardaki infeksiyonun yaygınlığı konusunda da ve dolaşmakta olan influenzaviruslara ilişkin bilgi elde etmek gerekir. Bu bilgiler halk sağlığı açısından yapılacak risk değerlendirmesine yardımcı olur ve en iyi korunma önlemlerinin neler olacağını gösterir. Her olgunun tam olarak incelenmesi de esastır. Küresel Grip Ağı’na bağlı üyeleri ile birlikte WHO ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu konularda bir işbirliği içindeyse de, halk sağlığına ilişkin risklerin kontrol altında tutulabilmesi, etkilenen ülkelerin kendi epidemiyolojik araştırma ve laboratuvar olanaklarına ve yürürlükte olan olan sürveyans sistemlerinin yeterliliğine de bağlıdır.
Bütün bu etkinlikler, pandemik bir suşun ortaya çıkması olasılığını azaltsa da, başka bir grip pandemisini önlemenin mümkün olup olmadığı sorusunu kesin bir biçimde yanıtlamaya olanak yoktur.
Bugün için yapılması gerekenler şöyle özetlenebilir:
· Hastalığın kuşlardaki dağılımının incelenmesi
· Göçmen kuşların hareketlerinin izlenmesi
· Riskli bölgelerden kuş ve kuş ürünlerinin alışverişinin durdurulması
· Doğu Asya’da H5N1 virusu salgınlarının saptandığı ülkelere gidenlerin, kümes hayvanları çiftliklerinden, canlı kuş satılan yerlerden ve kontamine olması olası yüzeylerden uzak durması
· Tanı için testlerin geliştirilmesi
· Ulusal laboratuvar ve sürveyans sisteminin güçlendirilmesi.
· Etkin bir aşı üretimi için çalışmalar yapılması.
CDC'ye göre aşağıdaki ölçütleri karşılayan hospitalize hastalarda influenzavirus A H5N1 infeksiyonu yönünden test yapılması gerekmektedir:
a. Radyolojik olarak kanıtlanmış pnömoni, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) ya da başka bir tanı konulmamış ağır solunum yolu rahatsızlığı
ve
b. Belirtilerin başlamasından önceki 10 gün içinde kümes hayvanlarında ve/veya insanlarda belgelenmiş H5N1 kuş gribi olan bir ülkeye seyahat öyküsü.
Aşağıdaki ölçütlere uyan hospitalize ya da ayaktaki hastalarda ise kuş gribi (H5N1) yönünden test yapılması için olguya göre karar verilmesi önerilmektedir.
Vücut sıcaklığının >38°C olduğunun belgelenmesi VE Öksürük, boğaz ağrısı, nefes darlığı yakınmalarından bir ya da birkaçının olması VE Belirtilerin başlamasından önceki 10 gün içinde H5N1’den etkilenmiş bir ülkede kümes hayvanları (örneğin bir kümes hayvanı çiftliğini, evdeki bir kümesi ya da bir kuş pazarını ziyaret etme) ya da bilinen veya kuşkulu bir kuş gribi (H5N1) olgusu ile temas öyküsü. WHO, H5N1'e ilişkin yayımlanmış araştırma bulgularını 8 Temmuz 2004'te özet olarak duyurmuştur. Buna göre virus Çin'in güneyindeki evcil ördeklerde yaygın olabilir; kümes hayvanlarının yanı sıra yabanıl kuşlarda bulunmaktadır; her salgınla insanlarda görülen hastalığın şiddeti daha da artmaktadır ve hastalık insan sağlığı için ciddi bir tehdit haline gelmektedir. Bu özette hastalığı önlemek ve kontrol altına almak isteyen ülkelere yönelik tavsiyeler de yer almaktadır.
Avian influenza ya da kuş gribi normalde sadece kuşları nadiren de domuzları etkileyen, virusların neden olduğu, hayvanların bulaşıcı bir hastalığıdır. Hastalık Orthomyxoviridae familyasındaki A tipi Avian Influenza virusu tarafından oluşturulur. Virus Haemoglutinin(H) ve Neurominidase(N) antijenik yakınlıkları temelinde çok sayıda alt tipe ayrılır.15 H (H1-H15) ve 9 Neurominidase (N1-N9) alt tipi mevcuttur. Günümüze kadar virusun H5 ve H7 tipleri Yüksek Patojenitedeki Avian Influenza’ya (HPAI) sebep olmuştur.
Bütün kuş türleri hastalığa duyarlı olmakla birlikte evcil kanatlılar enfeksiyona daha hassastır ve hastalık sürü içinde çok hızlı bir şekilde yayılır. Hastalığın kuluçka süresi bireysel olarak hayvanda birkaç saatten 3 güne kadardır. Hastalık 14 gün içinde tüm sürüye yayılır.
Kuşlarda bu hastalığın 2 formu vardır. Hastalığın hafif formu olan; Düşük Patojeniteli Avian Influenza (LPAI) hafif solunum sistemi hastalığı, bazen sadece tüylerde kabarma ve yumurta veriminde düşüş ile kendini gösterir. Yüksek Patojeniteli Avian Influenza (HPAI) olarak bilinen hastalığın ikinci formu ilk defa 1878 yılında İtalya’da tanımlanmıştır. Hastalığın bu formu kuşlarda son derece bulaşıcıdır, kısa sürede ve çok yüksek oranda ölüme sebep olur.
HPAI’nın ana semptomları; depresyon, iştah kaybı, yumurta veriminde azalma, sinirsel belirtiler, kan dolaşımındaki düzensizlik nedeniyle ibik ve gaga altı kısmında şişlik ve morarma, hırıltılı solunum ve ishaldir. Herhangi bir semptom görülmeksizin de ani ölüm görülebilir. Ölüm oranı tür, yaş, virus tipleri ve çevresel faktörlere bağlı olarak % 100’e kadar ulaşabilir.
Domuzlar; domuz influenza virusu yanında kuş ve insan influenza virusları ile de enfekte olabilirler. Enfekte domuzlar öksürük, ateş ve burun akıntısı gibi insanlardakine benzer semptomlar gösterirler.
Konu hakkında bilgi edinebileceğiniz diğer siteler;
www.gribeson.com/ovcp_new_pages/haberler_alt19.asp
www.saglik.gov.tr/default.asp?sayfa=detay&id=636
www.who.org
Kaynaklar
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
Advice to international travellers
Assessment of risk to human health associated with outbreaks of highly pathogenic H5N1 avian influenza in poultry (14 Mayıs 2004)
Available evidence suggests no need to change the WHO recommended influenza A/H5N1 vaccine prototype strains (20 Haziran 2005)
Avian influenza
Avian influenza – situation in Indonesia – update 32 (29 Eylül 2005)
Avian influenza – situation in Viet Nam - update 4 (19 Ocak 2005)
Avian influenza – situation in Viet Nam - update 3 (14 Ocak 2005)
Avian influenza – situation in Viet Nam - update 2 (13 Ocak 2005)
Avian influenza A(H5N1)- update 34: Situation (human) in Viet Nam (22 Mart 2004)
Avian influenza A(H5N1)- update 33: Situation (human) in Thailand
Avian influenza A(H5N1)- update 32: Situation (human) in Thailand
Avian influenza A(H5N1)- update 31: Situation (poultry) in Asia: need for a long-term response, comparison with previous outbreaks
Avian influenza A(H5N1) - update 30: Situation (human) in Thailand
Avian influenza A(H5N1) - update 29: Situation (human) in Viet Nam
Avian influenza A(H5N1) - update 28: Reports of infection in domestic cats (Thailand), Situation (human) in Thailand, Situation (poultry) in Japan and China
Avian influenza A(H5N1) - update 27: Situation (human) in Viet Nam
Avian influenza A(H5N1) - update 26:Situation (human) in Thailand and Viet Nam, Situation (poultry) in Asia
Avian influenza A(H5N1) in humans in Viet Nam and poultry in Asia - update
Avian influenza A(H5N1) in humans and poultry in Viet Nam (13 Ocak 2004)
Avian influenza A(H7) human infections in Canada (5 Nisan 2004)
Avian influenza - Current evaluation of risks to humans from H5N1 following recent reports (8 Temmuz 2004)
Avian influenza - fact sheet
Avian influenza Frequently asked questions
Avian influenza: food safety issues
Avian influenza and human health Report by the WHO Secretariat for 114th Session of the WHO Executive Board Full Text (PDF, 41k) (8 Nisan 2004)
Avian Influenza--Necessary precautions to prevent human infection of H5N1, need for virus sharing (16 Temmuz 2004)
Confirmed Human Cases of Avian Influenza A(H5N1)
Control of avian influenza A(H5N1): public health concerns
Cumulative Number of Confirmed Human Cases of Avian Influenza A(H5N1) since 28 January 2004 (29 Eylül 2005)
Cumulative Number of Confirmed Human Cases of Avian Influenza A(H5N1) since 28 January 2004 (26 Ocak 2005)
Cumulative Number of Confirmed Human Cases of Avian Influenza A(H5N1) since 28 January 2004 (21 Ocak 2005)
Cumulative Number of Confirmed Human Cases of Avian Influenza A(H5N1) since 28 January 2004 (19 Ocak 2005)
Guidelines for the use of seasonal influenza vaccine in humans at risk of H5N1 infection
H5N1 avian influenza: a chronology of key events
H5N1 avian influenza – first steps towards development of a human vaccine (12 Ağustos 2005)
Influenza
Influenza pandemic preparedness plan. The role of WHO and guidelines for national or regional planning. Geneva, Switzerland, April 1999
National Influenza Pandemic Plans
Pandemic preparedness
Preliminary clinical and epidemiological description of influenza A (H5N1) in Viet Nam
Production of pilot lots of inactivated influenza vaccines from reassortants derived from avian influenza viruses. Interim biosafety risk assessment.
Recommended laboratory tests to identify avian influenza A virus in specimens from humans (Haziran 2005)
Responding to the avian influenza pandemic threat. Recommended strategic actions (2 Eylül 2005)
Update on avian influenza in animals in Asia
Update on Influenza A (H5N1) and SARS: Interim Recommendations for Enhanced U.S. Surveillance, Testing, and Infection Control
WHO consultation on priority public health interventions before and during an influenza pandemic (27 Nisan 2004)
WHO guidelines for global surveillance of influenza A/H5
WHO guidelines for the collection of human specimens for laboratory diagnosis of influenza A/H5 infection
WHO guidelines for the storage and transport of human and animal specimens for laboratory diagnosis of influenza A/H5 infection
WHO Guidelines on the Use of Vaccines and Antivirals during Influenza Pandemics
WHO interim recommendations for the protection of persons involved in the mass slaughter of animals potentially infected with highly pathogenic influenza viruses
WHO laboratory biosafety guidelines for handling specimens suspected of containing highly pathogenic avian influenza A/H5 virus
WHO laboratory guidelines for the collection of animal specimens for diagnosis of influenza A/H5 infection
WHO manual on animal influenza diagnosis and surveillance
WHO reference laboratories for diagnosis of influenza A/H5 infection
WHO urges prompt action on avian influenza outbreaks (9 Temmuz 2004)
Weekly Epidemiological Record (WER)
Outbreak News: Avian influenza A(H5N1) (13 Şubat 2004)
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE)
Avian Influenza
Avian influenza: methods for the disease control
Centers for Disease Control and Prevention (CDC)
Advice for Travelers: Precautions for Travel to Countries Reporting H5N1
Avian Influenza (Bird Flu) Outbreak
Avian Influenza Infection in Humans (7 Aralık 2004)
Basic Information About Avian Influenza (Bird Flu)
Embargo of Birds from Specified Southeast Asian Countries
Information about Influenza A H7 Viruses
Interim Guidance about Avian Influenza for Americans Living Abroad
Interim Guidance for Airline Flight Crews and Persons Meeting Passengers Arriving from Areas with Avian Influenza
Interim Guidance for Protection of Persons Involved in U.S. Avian Influenza Outbreak Disease Control and Eradication Activities
Interim Recommendations for Infection Control in Health-Care Facilities Caring for Patients with Known or Suspected Avian Influenza
Outbreaks in North America
Recent Avian Influenza Outbreaks in Asia (14 Ocak 2005)
Transmission of Influenza A Viruses Between Animals and People
Update on Influenza A(H5N1) and SARS: Interim Recommendations for Enhanced U.S. Surveillance, Testing, and Infection Control
Update on SARS and Avian Influenza A (H5N1) (10 Haziran 2004)
Updated Information for Travelers about Avian Influenza A (H5N1) (14 Temmuz 2004)
Morbidity and Mortality Weekly Report (MMWR)
Outbreaks of Avian Influenza A (H5N1) in Asia and Interim Recommendations for Evaluation and Reporting of Suspected Cases --- United States, 2004 (13 Şubat 2004)
Cases of Influenza A (H5N1) --- Thailand, 2004 (13 Şubat 2004)
Emerging Infectious Diseases
The Next Influenza Pandemic: Lessons from Hong Kong, 1997 (Mart-Nisan 1999)
British Medical Journal (BMJ)
Chinese avian influenza (31 Ocak 1998)
WHO investigates possible human to human transmission of avian flu (7 Şubat 2004)
Mortality from avian flu is higher than in previous outbreak (14 Şubat 2004) J. Parry HTML I PDF
Scientists have uncovered the structure of 1918 flu virus (14 Şubat 2004) D. Singh HTML I PDF
WHO warns that avian flu could still be in the environment (21 Şubat 2004) J. Parry
WHO confirms avian flu infections in Canada (17 Nisan 2004) B. Kermode-Scott HTML I PDF
Tackling the next influenza pandemic (12 Haziran 2004) R. D Balicer, M. Huerta, I. Grotto HTML I PDF
Research confirms human to human transmission of avian flu (29 Ocak 2005)
Officials report first Cambodian case of avian flu (5 Şubat 2005) J. Parry HTML I PDF
Canadian Medical Association Journal (CMAJ)
Avian influenza (10 Şubat 1998)
The high impact of an influenza pandemic (2 Mart 2004) D. Skowronski HTML I PDF
Avian flu: WHO prepares for the worst (2 Mart 2004) M. Andresen HTML I PDF
Avian influenza outbreak: update (2 Mart 2004) E. Weir and Others HTML I PDF
Clinical Microbiology Reviews
Pandemic Threat Posed by Avian Influenza A Viruses (2001; 14:129-49) PDF
New England Journal of Medicine (NEJM)
Avian Influenza A (H5N1) in 10 Patients in Vietnam Abstract I Full Text (PDF) (18 Mart 2004)
Crossing the Species Barrier -- One Small Step to Man, One Giant Leap to Mankind Full Text (PDF) (18 Mart 2004)
Probable Person-to-Person Transmission of Avian Influenza A (H5N1) Abstract (27 Ocak 2005)
Haber Sağlık Kuş gribi Vietnam'da etkisini sürdürüyor (29 Ocak 2005)
Center for Infectious Disease Research and Policy
www.wikipedia.org
www.cidrap.umn.edu/cidrap/content/influe...e-count/avflucount.h
www.tvetvakfi.org.tr/
HASTALIKLAR
-
Cushing sendromu
-
Glossopalatine ankylosis Sendromu
-
Rett Sendromu
-
Bardet-Biedl Sendromu
-
Koolen-de Vries sendromu
-
Delesyon Sendromu - del(16p11.2)
-
Phelan-McDermid Sendromu - del(22q13.3)
-
Kleefstra sendromu del(9q34)
-
Subtelomerik mikrodelesyon sendromları
-
Langer-Giedion Sendromu - Trikorinofalangeal sendrom
-
WAGR sendromu
-
Angelman sendromu - del(15q11)
-
Prader Willi sendromu - del(15q11q13)
-
Lowe sendromu
-
Greig sefalopolisindaktili Sendromu